Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
FUAT SEVİMAY İLE ‘BATA ÇIKA’ ADLI YENİ ROMANINI KONUŞTUK.
‘Muktedirlerle hiçbir zaman
aynı gemide değiliz’!
Birleşmiş Milletler’in devletlerin lağvedilmesi yönündeki kararı, limandan henüz ayrılmış olan kuru yük gemisi Kabuk’ta
bomba etkisi yapar: Düzeni korumak taraftarı Kaptan, göçmen kökenli İkinci Kaptan ile Aşçı Kadın’ı yanına çekmeye
çalışırken özgürlükçü Çarkçıbaşı makine dairesinde, Lostromo ve Yağcı’nın desteğiyle bir tür isyan hazırlığına girişir.
Karanlık sularda yol alırken beklenmedik misafirleri de ağırlamak zorunda kalan Kabuk’un kaderi, karşısına çıkan bir
destroyerle değişecektir!
Usta yazar ve çevirmen Fuat Sevimay, İthaki Yayınları tarafından yayımlanan yeni romanı Bata Çıka’da, dış dünyayla
bağlantısı kopmuş bir demir yığınının tekinsiz evreninde dolaşırken hem devletin dümen suyunda evrilen insan doğasını
hem de aynı gemide olmanın anlamını sorguluyor.
Asıl mesele işte burada. Olağan rın ne şekilde kabuk bağlayacağı,
MERTCAN KARACAN
hayat elimizden alınıyor ve bizden okurun algısına, bir başka deyişle
cerrahi müdahalesine bağlı.
distopya okumamız, ileride olacak
‘VATANDAŞLARIN YAPABİLECEĞİ
şeylerden korkmamız isteniyor. Biz yazarlar sadece kabuğu ta-
TEK ŞEY VAR; DEVLETİ GERİ GETİRMEK!’
Distopya, korku iklimi nımlamakla mükellefiz, gerisi
Bata Çıka adlı romanınızı yazma fikri ilk ne zaman,
n
okurun yorumu ve müdahalesi.
yaymanın aparatıdır. Fantastik
nasıl düştü zihninize?
edebiyat, yaşadığımız dünya ve Yerelden ulusala bile değil,
n
Kesin bir tarih hatırlamıyorum ama herhalde memleketin
çok daha ilerisine, daha şimdi-
bu hayatın yeterince meselesi
ayağının altından hukukun, demokrasinin çekildiği herhan-
den dünyaya seslenebilmenizde
yokmuş gibi, uyduruk evrenler
gi bir tarihtir.
çevirmenliğinizin payına ilişkin
yaratma kandırmacasıdır.
Devlet fikrinin altı, sadece ülkemizde değil, tüm dünyada
düşünceniz nedir?
Oysa ben, her zaman gerçek
uzun zamandır oyuluyor. Erk şekil değiştirdi ve küresel bo-
Edebiyatımla ilgili ilginç bir du-
zamanları ve gerçek sorunları
yutta kapitalist faşizm korkunç bir yükselişte.
rum var. Türkiye’de çoğunlukla
anlatmayı yeğliyorum.
Diğer yanda halkın, bizler gibi sıradan vatandaşların ya-
Joyce’un çevirmeni diye anılıyorum.
Romanı okurken Orwell’in
n
pabileceği tek şey var; devleti geri getirmek! Okurun zihnin-
Bu elbette çok güzel ama Aziz
1984’ünü anımsadım ve “Fuat
de bunu tartışmaya açmak istedim.
ile Nikola’yı, Gör Bağır’ı, tüm
Sevimay, o büyük zamana böy-
Meclis de bir işe yaramıyor arkadaş, “Demokrasi olma-
diğer roman ve öyküleri yazma-
lece seslenmiş bulunuyor” diye
yınca daha çabuk karar alınıyor” gibi zırvaları duymaya
mışım gibi davranılması açıkçası
düşündüm. Bu denli nitelikli bir
daha ne kadar katlanacağız? Demokrasi, anayasal yönetim
biraz tuhaf geliyor.
çağ eleştirisini romanlaştırırken
ve güçler ayrılığı, modern toplumların ulaştığı en yüksek
Yurt dışında bir etkinliğe gittiğim-
esin kaynağınız neydi?
seviyedir ve sonuna kadar korunmalıdır.
de ise Kapalıçarşı’nın, AnarŞık’ın,
Seni üzmek istemem ama Orwell’i
‘BATA ÇIKA FEVKALÂDE BU ZAMANDA, Hayal Kurmak Bedava’nın yazarı
sevmem. Okuru çok kolay tavlaya-
FEVKALÂDE GERÇEK BİR ZEMİNDE GEÇİYOR!’ diye anılıyorum.
cak, popülist söylemlerin roman-
Romanda devletlerin kendilerini bir anda feshettikle- Kabuk bu hikâyeyi nereye ko-
n cısıdır. Yaşamı da karmakarışık-
rini görüyoruz ki hikâye de zaten böyle başlıyor. Bu neden- yar bilmiyorum ama böyle bir ro-
tır. Büyük Birader’in adamı olma-
le Bata Çıka, kimilerine ütopya kimilerine ise distopya gi- manı bir İsveçli, Amerikalı yaz-
sı bence çok muhtemel.
bi gelebilir. Siz nasıl tanımlarsınız yarattığınız o dünyayı? mış olsa herhalde bambaşka yere
Öte yanda Aldous Huxley’in Ce-
konulur, üzerine bir dolu yorum yapılırdı. Bir Türk yazmış-
Daha önceki bazı romanlarım için post-modern ifadesi
sur Yeni Dünyası’nın esin kaynağı olduğunu söyleyebilirim.
kullanılmıştı ve ben de hep, edebi türe sokmanın akademi- ken ne olacak ben de merak ediyorum. Dünya illaki duyar
Ama çok daha önemlisi “Sarmaşık” filmidir.
nin işi olduğunu söylemiştim. da Türkiye duyar mı ya da ne zaman duyar bilmem!
‘EDEBİYAT BİRAZ DA PATOLOJİ İŞİDİR!’
Açıkçası bir romanı yazarken şu tür mü olsun bu mu diye “Hepimiz aynı gemideyiz” safsatasının inceden ince-
n
Romanın ana mekânı, “Kabuk” adlı bir kuru yük ge-
hiç düşünmüyorum. Romanın yaratması gereken sorgu ala- ye tartışıldığı bu romanın gerçekçi yanında ise üst düzeyde
n
misi. Sistem ve devletler eleştirisini bu isimdeki bir mekân
nına en etkili hangi yapıyla ulaşacaksam onu kullanıyorum. bir denizcilik bilgisine rastlıyoruz.
dahilinde yapmakla insanlık tarihinin hangi “yaralarını”
Bata Çıka, distopya mı? Hiç sanmıyorum. Distopik roman- Yelken ve deniz hayattaki en büyük tutkularımdan birisi.
kastettiniz. Bu “Kabuk”a o “kabuk” diyebilir miyiz?
ların gri ve fütüristik evrenini de pek sevmem. Bata Çıka , Yelkenim yok ama teorik olarak çok şeye hâkimim. Bir de
fevkalâde bu zamanda, fevkalâde gerçek bir zeminde geçiyor. Elbette. Zeynep Kaçar’ın aile kavramını hem koruyucu hem yakın zamanda Moby Dick çevirmiş olmaktan, kızımın gemi
Takıldığımız nokta Birleşmiş Milletler toplantısında dev- de bizi dış dünyaya kapatan biçimiyle kavrayan Kabuk isimli mühendisliği mezunu olmasından gelen bilgiler var.
romanı, kendisinin de izniyle benim gemiye de isim anası oldu.
letlerin lağvedilmesi ise, bir yanda Trump bir yanda Putin, Ayrıca, bu roman özelinde, liseden bir arkadaşımın desteğiy-
Avrupa’da faşist liderlerin kol gezdiği ortamda, yarın sabah Bir de gemicilikte geminin iskelet hâline “kabuk” adı verilir. le tersanede bir kuru yük gemisini ziyaret edip kaptan ve eki-
Elon Musk gibi kapitalistler lehinde bu yönde bir karar alın- Senin andığın “yara bağlama” fikrini de çok sevdim çün- binden bolca bilgi alma olanağım olmuştu. Son söz kendini bir
dı dense, bu gerçekten olsa hiç şaşırmam. Siz şaşırır mısınız? kü edebiyat biraz da patoloji işidir ve tespit edilen yarala- şey sanan muktedirlerle hiçbir zaman aynı gemide değiliz.
n
ÖZGÜÇ GÜVEN’DEN ‘ÇAĞDAŞ ZİHİN FELSEFESİ TARTIŞMALARI’
akıfBank Kültür Yayınları’nın Çağdaş Felsefe Tartışmaları Kitapta kapsamlı bir içerik ve özlü bir anlatımla, konu
Dizisi, okuyucuyu güncel felsefeyle tanıştırmayı ve
edilen her bir düşünür öne çıkan temel tartışması üzerinden
V akademik çalışmalarda çerçeve sunacak bir başvuru değerlendiriliyor.
kaynağı olmayı amaçlıyor.
Düşünürlerin kavramları, temel öncülleri ve ulaştıkları sonuçlar
Dizideki her bir kitap, ilgili alanın güncel sorunlarını
kendilerine özgü konumunu ayırt edecek biçimde açıklanıyor.
tanıtmasının yanı sıra belirli bir konu bağlamında yazarının
Ele alınan kuramların eleştirilerine de yer veren inceleme,
kendine özgü problematiğini de ortaya koyuyor. Bu bakımdan
zihin üzerine Türkçe düşünmek isteyenler için önemli bir
dizi, bütünlüklü bir bakış sunan özgün yapıtlardan oluşuyor.
başvuru kaynağı.
n
Özgüç Güven, dizinin yeni kitaplarından Çağdaş Zihin
Felsefesi Tartışmaları adlı incelemesinde son 50 yılda zihne Çağdaş Zihin Felsefesi Tartışmaları / Özgüç Güven /
ilişkin öne çıkan tartışmaları ele alıyor. VakıfBank Kültür Yayınları / 320 s. / 2024.
8 Mayıs 2025
6