Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Başka bir futbol hikâyesi
Brezilya’nın Rio kentinde, yoksul kenar mahallelerin bütün gerçekliğini barındıran düşsel
Esperanza’dayız. Daha ilk satırlarda bu ülkenin yıldız futbolcularından Moacir Barbosa
çıkıyor karşımıza. Sonra Pele gülümsüyor. Ve diğerleri… O yoksulluk içinde bir an önce
yaşamı yakalamak isteyen yarının yıldızı olma hayalleri kuran çocuklar… Onların istekleri,
heyecanları, umutları, ilk yürek kıpırtıları, arayışları… Bir yanda da sahte menajerler, boş
hayaller, karanlık oyunlarla bu çocukların hayatını çalmak isteyenler… Giorgos Panagiotakis,
fotoğrafın tamamını başarıyla seriyor ortaya.
kanamalar; içimize sığmayan hüzünler, mutluluklar nedeniyle yıllarca görüldüğü yerde taşlanan) Moacir
Y. BEKİR YURDAKUL
bugün de taptaze duruyor. Barbosa’yla tanıştığında on iki yaşındadır.
Dahası, Panagiotakis’in anlatısı boyunca bir an O ufak tefek haliyle aynı gün takım kaptanı
rada öyle çok oynamıştık ki bizim “evimiz” /
olsun bırakmıyor yakamı. “Çıplak elli kahraman” Pisote’nin zoruyla geçtiği kaleden de bir daha
sahamız olmuştu sanki ayrıkotu gibi o, gün
Paulo ve arkadaşlarının macerasını okuma ayrılamayacaktır.
Ogünden çoğalan apartmanların arasında ka-
şansını yakalayan tüm dostların aynı duyguyu Kale arkasından onu seyreden Barbosa’nın
lan arsa. Taşlarını temizlemiş, otlarını yolmuş, yer
yaşayacaklarını biliyorum. verdiği taktikler sonucu yaptığı kurtarışlarla adı kısa
yer sıkıntı çıkaran tümsek yerlerini kolayca düzleyi-
sürede “Tiger”a (kaplan) çıkacaktır Paulo’nun.
vermiştik. Kalelerden birinin arkasındaki ağacın altı-
FUTBOL YALNIZCA FUTBOL DEĞİL!
Takım arkadaşları Pisote, Albertino, Zé, Loco ve
na da kulüp binası kıvamında derme çatma bir ku-
Rio’luların “favela” diye adlandırdıkları o yoksul
Fabiana’yla; moloz atılan, kazaya uğramış, yanık
lübecik kondurmuştuk.
mahallerinden yükselen futbol tutkusu dünyanın
arabaların terk edildiği arsada top koştururken
Hepimizi almazmış ne gam! Sahada olmak daha
başka ülkelerinde, bambaşka kentlerinin mahalle
geleceğin yıldız futbolcularından biri olma
iyiydi kulübede pineklemekten. Kalelerimiz taştan,
aralarında, sokaklarında kuşku yok bugün de
hayallerini de gün günden büyütür.
saha çizgilerimiz değişkendi; kireç ya da kömür ne
kendini hissettiriyor.
Ne var ki kendisini mahallenin sahibi ilan eden,
bulursak oldurmuştuk.
Yoksulluğun derin yaşandığı “favela”larda, derme
çocuk-genç yetenekleri ağına düşüren “yatırımcı”
Formalarımız el yapımı, numaralarımız anne
çatma yerleşimlerde / gecekondu mahallelerinde
İmortal da fark etmiştir Tiger’ın yeteneğini.
emeği, ah o kes spor ayakkabılarımız ne
top peşinde çoğalan sevinçlerin hikâyesi ise -bana
İmortal’ın kontrolündeki sahada, gerçek bir
dayanıksızdı! Takımımızın adı “On Bir Ateş”ti de
sorarsanız- farklı derinlikler taşıyor.
hakemin yönetiminde çıktığı ilk maçta zorla giymesi
renklerimiz yok aklımda. Maç, antrenman hepsi
Çünkü yoksunluğun içinde futbol yalnızca futbol
istenen eldivenlerin içinde elleri kaybolur Tiger’ın.
kendi var ettiğimiz bu sahadaydı.
değil! Aslına bakarsanız nerede, hangi koşullarda
Verdikleri ayakkabılar da birkaç numara büyüktür.
Giorgos Panagiotakis’in beni / hepimizi “davet
oynanırsa oynansın günümüzde futbol artık
Formalarıysa başka takımların eskileridir, kirli ve
ettiği” Brezilya’nın Rio’sunun yoksulluğun kol gezdiği
yalnızca futbol değil!
yırtıktır. Ama heyecanı ve beklentileri gerçek ve
mahallerinden önce yolculuğumun ilk dakikalarında
Gölgesini satamadığı ağacı kesen, emeğini
büyüktür Paulo ve arkadaşlarının…
bir soluk kendi ilkgençlik yıllarıma varıyorum.
sömüremediği insanı yok sayan kapitalizm; yarattığı
Aradan geçen onca yıla karşın,
“endüstriyel futbol” çağında, futbolun -bütün spor
GERÇEKLE DÜŞ ARASINDA…
şaşkınlıkla anımsıyorum ki o günlerin
dalları gibi- birleştiren, kucaklaştıran, barışçı özünü
Giorgos Panagiotakis anlatısını kurguyla gerçeklik
heyecanı, dizlerimizde, dirseklerimizde
de çoktan ve acımasızca çöpe attı.
arasında kimi geçişlerle kurmuş.
beliren çizikler /
Şimdi her şey para, daha çok para! Hem de en
Örneğin Rio’nun “favela”larının gerçekliğiyle yarattığı
kirlisinden!
düşsel mahalle Esperanza’nın yanında gerek adı geçen
Panagiotakis’in yapıtı bizi Pele’nin, Didi’nin,
stadyum, gerekse romanın kahramanlarından Barbosa
Sokrates’in, Barbosa’nın, Zico’nun, Ronaldo’nun
ve 1950 finali, Brezilya’nın unutulmaz futbol yıldızları
Brezilya’sına, o Brezilya’nın Rio kentinin
ise bütünüyle gerçektir.
kenar mahallelerine götürmekle kalmıyor;
Yazarın “favela”lardaki yaşama ilişkin iyimser
işte bu endüstriyel futbol anlayışının yarattığı
notlarına karşın oralarda ve benzeri başka
şikenin, çetelerin, mafyanın, sömürü
ortamlarda yaşayan çocuklar için hayatın hızlı
düzeninin, çıkara dayalı yönetim anlayışının
akışının yanında yoksulluk ve yoksunluk da
fotoğrafını da koyuyor ortaya.
bütünüyle aşılabilmiş değildir.
Çok değil altmış yıl öncesinde rakip takım
FUTBOL VE YOKSULLUKTA
taraftarlarının aynı tribünleri rahatlıkla paylaştığı
BÜYÜYEN DÜŞLER
ülkemizde bugün taraftarlar arasında yaşananları,
“Favela”larda hayat hızlı akar ve çok
tribünlerin çoktan ayrıldığı gerçeğini anımsayınca
daha erken yürür, daha erken konuşur,
Çıplak Elli Kahraman’ın çağrısı çok daha değerli bir
daha erken büyür çocuklar. Çünkü
hâl alıyor.
vakitleri yoktur. Çünkü bir an önce
Dünyanın hemen her yanında yaygınlaşan,
büyümek, yaşamak için bir şeyler yapmaya
kitlelerin taraftarlık tutkusuyla çoğun farkında bile
geç kalmamak durumundadırlar.
olmadığı bu kanıksanmış, içselleştirilmiş kötülük
Büyükannesiyle yaşayan, okulu da
üzerine düşünmeye bir çağrı olarak da okunsa
seven futbol tutkunu Paulo Silva Pereira,
yeridir Çıplak Elli Kahraman.
n
1950’deki dünya kupasında yaşanan
“Maracanã trajedisi”nin başkahramanı
Çıplak Elli Kahraman / Giorgos Panagiotakis /
(Brezilya’nın Uruguay’a yenilip kupayı
Çeviren: Fulya Aktüre / Günışığı Kitaplığı / 200
kaybetti o maçta yediği hatalı goller
s. / 13+ / 2025.
Desen: VASİLİS SELİMAS
3 Nisan 2025 15