Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
NİKOLAY VASİLYEVİÇ GOGOL
(1 NİSAN 1809 / 4 MART 1852)
Gogol: ‘Bazen hiçbir şey
gerçek değilmiş gibi!’
“Amma da tuhaf ad koydum kitabıma: Dikanka Yakınlarında Bir Çiftlikte Akşam
Toplantıları… Ne toplantılarıymış bunlar böyle? Üstelik arıcının teki attı bu ismi ortaya.
Tanrı’ya şükürler, neyse ki kalem için yeterince kaz yolmadılar henüz, kâğıt içinde pek
öyle çok öteberi tüketmediler!
Günümüzde (soyluydu, sıradandı) her çeşidinden, az insan mürekkep yalamış durumda.
Bizim arıcı da onlara benzemek hevesine kaptırdı kendini işte!
Aslını sorarsanız, öylesine de çok kâğıt tüketti ki, bunca kâğıt ne sarmakla biter diye
şaşırır kalır insan ilk anda. //
Bu garip geçen ay öğrendi bütün bu cafcaflı sözleri. Daha doğrusu şunu söylemek
istiyorum, bizim mujik ininden burnunu dünyaya bir çıkarış çıkardı ki sormayın gitsin…”
Masallar, N. V. Gogol, Çeviren: Ergin Altay, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, 1983.)
Yaşamlara derin izler bırakan yalanları, baskıları, zorba- yaşayıp giden Ölü Canlar’ın ikinci cildi yazıldığı halde eleşti-
GÜLTEKİN EMRE
lıkları, haksızlıkları, yoksulluğu, ezilmişliği görüp bire bir rilerden bunalan ve bunalımlar geçiren yazar tarafından yakılır.
yaşar, bunları da yazar. Gerçekçi bir yazardır Gogol. Halkın yaşamından, düşün-
ÖYKÜLERİN YÜREĞİNDEKİ İNSANCIKLAR…
celerinden süzdüğü izlenimlerini, deneylerini yazmıştır hep.
Sıradan bir memur yaşamını da yaşar bir süre. Bu ona
Dostoyevski’den başlayarak Gogol’ün (1 Nisan 1809 /
küçük memurların yaşamları, çalışma koşulları hakkında Toplumsal eleştiride mizahı da yerli yerinde kullanır. Okur-
4 Mart 1852) “Palto” öyküsünden ne çok hikâyeci günışı-
önemli ipuçları verir. Büyük kentteki ağır, bunaltıcı, sıkıcı, larıyla sohbet eder gibi bir üslûp geliştirmiştir.
ğına çıktı! “Palto” küçük, sıradan, yoksul bir memurun so-
Hep kasabalardaki halkın yanında yer almıştır yazdıkla-
zor katlanılır yaşama koşullarından da deneyimler kazanır.
ğuklar karşısında dayanamayıp para biriktirip palto diktirme
rıyla. Ayrıca ülkesinin sosyal siyasi konumunu, bürokrasiyi,
Memur yaşamını sürdürürken Dikanka Yakınlarında Bir
düşleri kura kura yaşamaya çalışan Akkakiy Akkakiyeviç’in
soyluların halk üzerindeki baskısını, yoksul halkın günlük
Çiftlikte Akşam Toplantıları’nı (Çeviren: Ergin Altay, Tür-
sarsıcı öyküsüdür.
yaşamını ele alır öykülerinde, romanlarında, oyunlarında.
kiye İş Bankası Kültür Yayınları) yazar.
Öykü, paltonun çalınmasıyla ne yapacağını şaşıran me-
Puşkin’in izinden yürüyen, ondan el alan bir yazardır
Kitap çok ses getirir yayımlanır yayımlanmaz. Puşkin,
murun başvurmadığı soylu, memur, yetkili kalmaz.
Gogol. Kısa süreli öğretmenlik deneyimleri ona Bir De-
kendisini şaşırtan bu kitap için “İşte gerçek içten bir neşe!”
Rusya’nın aşırı soğuklarına dayanamayıp hasta olan Akkakiy
linin Hatıra Defteri’ni yazdırır. Ukrayna ve Kazak halk
der. Şiir yüklü bu yapıt gibi kitapların Rus edebiyatında çok
Akkakiyeviç ölür. Sonra kentte paltoların gece yarısı çalındı-
hikâyelerinin, masallarının, kültürünün etkileri de görülür
yeni olduğunu, şaşkınlığının sürdüğünü de belirtir. Bir de
ğı haberleri yayılmaya başlar.
yazdıklarında.
“Söylediklerine göre” der, “kitabı dizenler gülmekten” ka-
Bu küçük, yoksul memurun ruhunun sokak sokak, meydan
Öyküleri soyluların şimşeklerini üstüne çeker. Dönem 1.
tıldıklarını söyleyerek Gogol’ü över.
meydan, ev ev dolaşıp paltoları yürütmeye başladığına inanılır.
Nikola dönemidir. Aydınlara, yani devleti, Çar’ı eleştirenle-
Yani, düşlerimizi gerçekleştirmek için ne çok uğraşırız,
MÜFETTİŞİN MÜFETTİŞLİĞİ…
re büyük baskı uygulandığı, sürüldüğü kötü bir dönemdir.
çabalarız. Gerçekleştirebildiklerimizi de ne kadar sahip ola-
VE ÖLÜ CANLAR… TARAS BULBA…
Düzeni, Çar’ı savunanların baskısına karşı Gogol, yaz-
biliriz ne kadar koruyabiliriz? Küçük, sıradan insanların
Her zaman her yerde sahte doktorlar, mühendisler olduğu
mayı sürdürür. Ama sonunda ruh sağlığını yitirip Ölü
dünyasının aynasıdır “Palto”. gibi Gogol’ün yapıtında bir sahte “müfettiş” hayata karışmak
Canlar’ın ikinci cildini yakar.
Küçük yaşlarda öksüz kalan Gogol, Ukrayna-Kazak kül-
için çabalar. Gogol’ün Müfettiş’i övgüler yerine eleştirilerle
Gogol, yozlaşmış, kokuşmuş, çürümüş, baskıcı düzeni ele
türüyle yetişmiş, yetim büyümüş. Erken yaşlarda şiire bulaş-
tepki çeker. Ama Gogol’ün yazdığının ne olduğunu iyi anla-
alıp göstermeyi amaçlar güldürerek, düşündürterek tüm yaz-
maya çalışmış.
yanlar da vardır elbette. Örneğin oyuncu Sçepkin gibi. dıklarında.
Eleştirmenlerce beğenilmeyince şiirleri, tüm kitapları- “İnsanlar daha fazla kazanmak için yanlışlarının” ortaya
Müfettiş (1836), küçük bir kasabadaki bürokratların, yöneti-
nı yakmış üzüntüsünden. Sonraları ise yazdığı öyküleri, ro- serilmesini, görülmesini istemezler. Onun için de tepki gös-
cilerin “müfettiş” olmayan başı boş birine sahtekârlığına kanıp
manları, oyunlarıyla toplumsal eleştirilerin ışığını yakıp ay- terirler. Ölü Canlar’a bir tepki de dine ve çarlığa karşı dur- ona kusurlarını örtmesi için rüşvet verme çabalarını, konumla-
dınlatmaya çalışmış önemli bir yazar olmayı başarır. duğu savlarıyla gelir. Oysa bu roman Rusya’nın toplumsal rının ortaya konması içerir. Yalanın, düzenin bozukluğu, rüş-
yapısına ayna tutmaktadır.
Çiftlik sahipleriyle çalışanları arasındaki yaşamın iyi göz- vet, sahtekârlık gözler önüne serilir yapyalın, capcanlı bir dille.
lemlenmiş izleri tüm yapıtlarına sımsıkı yansımıştır. Sonradan hakkı tümüyle teslim edilen ve bir başyapıt olarak Her türlü bozukluğun, çürümüşlüğün üstü örtülürken
>>
12 3 Nisan 2025