22 Şubat 2025 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

İLHAN TAŞCI’DAN ‘YASTIK NİYAZI’ Taşrayla gurbet arasında şen şatır hikâyeler! Kel Enver, kumarbaz Ali, Hamal Necmi, gurbetçi Nevzat, sahtekâr Şigho ve onların otuz iki kısım tekmili birden uzak-yakın akrabalarından oluşan rengârenk insanlar… Konya’nın bir kazasından, namı diğer taşranın taşrasından Hollanda’ya uzanan bir coğrafya… Konya’dakinin gayesi kapağı ne yapıp edip Avrupa’ya atmak, oradakilerin tek hayaliyse bir gün kesin dönüş yapmak. Kimseye umut vermeyen okul günleri, cepteki son paraya kadar bırakılan kumar masaları, sözleşmeli evlilikler, düğünler ve ölümler... İlhan Taşcı Yastık Niyazı (Kırmızı Kedi Yayınevi) adlı öykü kitabında, gurbetle karışık memleket havalarına devam ediyor. Birbirini takip eden öykülerde sadece adı anılan isimlerin değil, bir dönemin ve bir yörenin de hikâyesini anlatıyor. Bu yalan dünyaya inanan, o yalanın peşinde koşanların serüvenlerini kaleme alıyor. kaklarındaki “gavur” kadınlar arasındaki farklar ba- TÜREY KÖSE yağı umurlarında görünüyor. Ya da hikâyenin “ecnebi” tarafından bakarsak, BİR TAŞRA ‘NOVELLA’SI Hollandalı Kati ve Rina’nın anlaşmalı evlilikten İlhan Taşcı, “öykü” denilmesine karşın sonra yaşadıkları, kültür farkının dayanılmaz iki- aslında birer “novella” olan yeni iki kita- lemleri, uyumsuzlukları... bında “taşra”yla “gurbet” arasında hem Seks oyuncağı zinciri kuran Ali’nin, “anlaşmalı hüzünlü hem şen şatır hikâyeler anlatıyor. evlilik” konusunu neredeyse tüm sülalesine yayarak Rüzgârımı Kestiler ile yeni kitabı Yas- bambaşka boyutlara taşıyan Abdurrahman’ın, Opel tık Niyazı (Kırmızı Kedi Yayınevi) “hem- fabrikasında müslüman işçilerin beş vakit namaz şehri” kitaplar, kahramanları birbirinin kılmasının yolunu açıp kendisi kılamayan uyanık “akrabası, memleketlisi”... Şigho’nun yaşadıkları okuyucuyu 1970’lerin mem- Rüzgârımı Kestiler, otobiyografik yanı leket / gurbet hikâyelerinin ikili hayatlar, yalanlar, baskın görünen, hem hüzünlü ve içli hem uyumsuzluklarla dolu atmosferine taşıyor. de fena halde komik taşra hikâyelerinden oluşuyordu. Yastık Niyazı ise memleketin BAZEN ÇOCUKSU BAZEN HİNOĞLUHİN “taşrasının taşrası” Konya’nın bir kaza- BİR MİZAH! sından Hollanda’ya uzanan hayatlara götü- İlhan Taşcı, taşrayı iyi biliyor, iyi anlatıyor. Taşra rüyor okuyucuyu. anlatılarındaki o bunaltıcı, boğucu atmosfer yok öy- 2024 yılı Türkiye ve Hollanda arasında imzalanan külerinde. Tersine hayatın acısına, yokluklarına, ki- iş gücü anlaşmasının 60. yılıydı. 1964’te imzalanan rine pasına meydan okuyan bir neşe var. anlaşma özellikle Konyalıların hayatında yepyeni Taşranın boğuculuğundan, duvarlarından niza- sayfalar açmıştı. Almanya’ya, İsveç’e, Hollanda’ya mi biçimde “yırtmak” öyle kolay değil; biraz yalan biraz doğru yollara düşmüşler; arkalarından akrabalarını, hemşeh- gurbetin hem de memleketin bir döneminden birbirinden üçkâğıtçılık, biraz hile de karışıyor doğallıkla hayatın içine. renkli, acıklı, komik sayfalar var. rilerini yanlarına aldırmışlardı. Ne de olsa “yalan dünya!” Öyküler iç içe geçiyor, birbirini tamamlıyor. Konya’da- “İkinci Dünya Savaşı sonrası toplama kamplarına gönde- kiler kendilerinden önce Hollanda’ya gitmiş akrabalarının İlhan Taşcı, üçkağıtçı, kumarbaz, yalancı kahramanlarına rilen sonları herkesçe malum fakat meçhul bilinen Yahudi- ahlakçı bir tavırla değil şefkatle yaklaşıyor. Ve mizahla. Öy- yardımıyla bu ülkeye kapağı atmaya çalışıyor. lerden doğan iş gücü açığını kapatmak üzere kalkınma ham- külerinde güçlü bir mizah duygusu var. Bazen çocuksu ba- lesi yapmaya çalışan ve işçi açığının büyük bir bölümünü Hollanda’da bir hayat kurmayı başarmış olanlar ise bir yandan kesin dönüş hayalleri kuruyor diğer yandan memle- zen hinoğluhin bir mizah. Türkiye’den karşılayan ülkenin yetkilileri” göçmen işçilere Yörenin dilini iyi kullanıyor. Yalın bir anlatımla sular sel- kapılarını sonuna dek açmıştı. ketle uyum sorunları arasında bocalıyor. O iki arada bir de- ler gibi akıyor hikâyeler. Konya taşrasının da Amsterdam Yastık Niyazı, işte bu topraklardan, özellikle de Konya rede olma hâli tüm hikâyelere sinmiş. Konya ile Hollanda kıyaslaması malûm tarım ihracatı tar- sokaklarının da atmosferini, sesini, soluğunu, iklimini okura çevresinden Avrupa’ya göçenlerin hikâyelerinden oluşuyor. başarıyla aktarıyor. Benim gibi “yastık niyazı”nın ne demek tışmalarında hep gündeme gelir. Konya’dan biraz büyük Hollanda’nın tarım üretimi ve ihracatında Türkiye’ye fark olduğunu bilmeyenler, kitabı okuyunca öğrenecek. RENKLİ MEMLEKET ÖYKÜLERİ... Yastık Niyazı’nda kahramanlar birbirinden renkli memle- atması eleştiri konusu olur. Yastık Niyazı’nı okuyun. “Evlerinizden, huzur bereket ek- sik olmasın, eşinizle aranız bozulmasın, rüyalarınız yüreği- ket öyküleriyle okuyucularla buluşuyor. Konya’dan Hollanda’ya gidenlerin bu kıyaslamalar pek Kel Enver, kumarbaz Ali, hamal Necmi, aşk derdinden ta- umurlarında değildir herhalde. Ama Konya’dan yollara dü- nize ağır gelmesin!” İlhan Taşcı’nın da kalemi “dert” gör- rumar olmuş Mümtaz, gurbetçi Nevzat, sahtekâr Şigho ve şüp Hollanda’da seks oyuncağı satanların anlaşmalı evlilik mesin! Ya da görsün de okuyucuya biraz şenlendirerek ak- onların uzak yakın akrabaların dahil olduğu öykülerde hem sıkıntıları, memleketteki eşler, sevgililerle Amsterdam so- tarsın! Hep yaptığı gibi... n ERDEM ERÇİN’DEN ŞİİRSEL BİR AŞK ROMANI: ‘VAPUR’ sularda varılır bir umudun gülümsemesine…” Kitaptan... NEVİN DONAT Erdem Erçin, Kent Kitap tarafından yayımlanan ilk romanı Vapur’da, Suna, Leyla, Demir, İpek, Mevhibe, Semih ve Sibel’in sahici ve duygusal “İstanbul’u fetheder gibi başladılar birbirlerini sevmeye. Bir ferahlık bir yoğunlukla iç içe geçen hikâyelerini aşk, acı ve özlem çerçevesinde bü- kapladı önce Boğaziçi’ni. Sonra geçmişlerinin gri bulutları çöktü yüleyici bir anlatıyla sunuyor. Aşk, kitapta sadece bir duygu değil, insanı üstlerine. Ve herkes elleriyle yarattı kendi güneşlerini… hem yücelten hem de yok eden büyük bir güç olarak ele alınıyor. Bir vapur bunca ağırlığı nasıl taşıyabilirdi ki? Götürebilir miydi böyle Hikâye günümüzde geçmesine rağmen, özlediğimiz eski İstanbul’un za- yıllanmış bir aşkın yükünü Kadıköy’ün kışından Karaköy’ün baharına? rafetiyle yoğrulmuş nazik, kırılgan ve sevgi dolu insanlarını anlatıyor. Mut- Halatları çözüldü tüm gerçeklerin, yalanlar döndürdü pervaneleri. luluğu bulmak isteyen iki yorgun ve saf aşığın bir vapurda yollarının kesiş- Rüzgârı geldi pişmanlıkların ta Galata’ya… mesi sonucunda yaşananlar, İstanbul ve yer yer tarihsel ve felsefi motifler- Sonra ne olduysa yaşanmaz oldu bu şehrin yedi tepesi de. Ve İstanbul le süslenerek anlatılıyor. n yine Konstantinopol oldu bir koca aşk şehirden göçünce... Bazen her şeyi yıkıp geçmektir yeni bir başlangıcın sırrı… Dev dalgalar yarılır, sakin Vapur / Erdem Erçin / Kent Kitap / 218 s. / 2024. 6 20 Şubat 2025 SERDAR ÖZSOY
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear