Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    
                
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                ŞİİR ÖDÜLÜ
NİLAY ÖZER / ‘YÜZÜ KELEBEKLERLE ÖRTÜLÜ’
‘Şiir sadece direnişin değil, 
dönüşümün, sezginin, varlığın, 
bilginin dili!’
“Şiir” dalında 43 yapıtın değerlendirildiği ve seçici kurulu Ataol Behramoğlu, Doğan Hızlan, Turgay Fişekçi, Eray Canberk, Hüseyin Yurttaş’tan 
oluşan 80’inci Yunus Nadi Şiir Ödülü, Nilay Özer’in Yüzü Kelebeklerle Örtülü (Everest Yayınları) adlı yapıtına verildi. 
Nilay Özer, dördüncü şiir kitabı olan Yüzü Kelebeklerle Örtülü’de, özgün metaforlarla zengin bir anlam dünyasının kapılarını açıyor. Üç 
bölümden oluşan kitapta şiirler yoğun, katmanlı ve zaman zaman lirikten dramatik yapıya doğru evriliyor; anı, mekân, zaman düzleminden 
görünmeyenin, örtülenin ortaya çıkışına tanık ediyor.
NİLAY ÖZER
Nilay Özer, Marmara Üniversitesi Biyoloji Öğretmenliği Bölümü’nü bitirdi. Bilkent Üniversitesi 
Türk Edebiyatı Bölümü’nde yüksek lisans ve doktora yaptı. 1995’ten itibaren Poetik’us, Varlık, 
Adam Sanat, Uç, Hişt, Düşlem, Yeni Biçem, Kitaplık, Edebiyat ve Eleştiri, Sadece Şiir gibi 
dergilerde şiirler yayımladı. İlk kitabı Zamana Dağılan Nar, 1999 yılında çıktı. 2004’te Cemal 
Süreya Şiir Ödülü’nü alan “Ol!..” adlı dosyası aynı yıl ve üçüncü kitabı Korkuluklara Giysi Yardımı 
yayımlandı. Şiirlerinden bazıları birçok dile çevrildi.
ni hissediyorum. Ezgisinin yarattığı bir 
BERRİN KARADENİZ
çukuru duyumsuyorum mesela. 
Ulaşmak istediğiniz bir duygu var, 
ŞİİRE UZAYINDA ÖZEL BİR 
sezdirmek istediğiniz anlamlar var. İkisi 
DENEYİM!
de etkili diyebilirim. Şiirin yüzeyi ve de-
Yüzü Kelebeklerle Örtülü adının ar-
n 
rini sürekli birlikte çalışır.
kasında nasıl bir imge dünyası var?
Şiirleriniz bireysel bir anlatım 
n 
Kitabın adı şiire ilişkin özel bir deneyim-
sunsa da yer yer toplumsal gönderme-
den geliyor. Gündelik akışın içinde, kendi 
ler de hissediliyor. 
zihninizin salgıladığı bir sahnenin içine çe-
Bu bilinçli bir yaklaşım mı yoksa bu 
kilirsiniz ve orada bir şiiri yaşarsınız. 
tanımlar şiiri daraltır mı?
Yaşadığım semtte yürüyüş yapıyordum. 
Bireysel olanın toplumsal ve 
Birden durdum, bir bozkırdaydım, her yön-
dolayısıyla siyasal olanla ilişkisi o kadar 
den kelebeklerin gelip beni kapladıklarını 
doğrudan ki. 
deneyimliyor ve aynı zamanda şiirin dize-
İkisini birbirinden ayırmak neredeyse 
lerini mırıldanıyordum. 
olanaksız çünkü en kişisel görünen 
Kitaptaki, o şiirin fikriyle, hatırlamaya 
deneyimler bile toplumsal yapıların 
çalışılmasıyla oluşturuldu. 
içinde şekilleniyor. 
Kelebeklerle, çimenlerle, yapraklarla, 
Walter Benjamin, tarihe yukarıdan 
toprakla, yaşamın yüzeyleriyle örtülerek 
değil, aşağıdan bakmayı önerirken 
yok olma hali kendimi bildim bileli etkisi 
tam da bunu yapıyordu. Büyük adamların tarihine değil, 
altında olduğum bir durum.
sıradan insanların, ezilmişlerin anılarına, deneyimlerine 
Şiirlerinizde ilk bakışta sade, kırılgan görünen imge-
n 
kulak veriyordu. 
ler, yoğun anlamlara dönüşüyor. 
‘ŞİİR KENDİ BAŞINA BİR VAROLUŞ BİÇİMİ, 
Ona göre, bireyin deneyiminde mesiyanik bir an 
Sizce şiirde yüzey ve derinlik nasıl bir ilişki kurar?
DÜŞÜNME VE HİSSETME ŞEKLİ’
gizlidir; adaletin ve dönüşümün kıvılcımı o küçük anlarda 
Şiirde hangi unsurların yüzey hangilerinin derinlik olarak 
Şiir günümüzdeki yeri hakkında ne düşünüyorsunuz? 
saklıdır. 
n 
görülebileceği meselesi epey karışık sanırım. Önce bir sayfa 
Şiir hâlâ bir direnme biçimi mi?
En içten, en “ben diliyle” yazılmış bir şiir bile belli bir 
var, mekân fikriyle birleşmiştir kafamızda. O mekâna yer-
zamana, dile, kültüre, baskıya karşı bir duruşa aittir. Günümüzde edebiyatın konumunu etkileyen devasa bir 
leştirilmiş bir görüntü, yüzey olarak da bir şey söyler şiir. 
teknoloji var ve buna karşın kitaplar sayısız baskı yapmaya 
TEKDÜZE OLANI KIRMAK!
Üç dörtlükle, hece ölçüsüyle yazılmış bir şiirin yüzeyde 
devam ediyor. 
Kitabın bazı şiirleri uzun soluklu, neredeyse bir anlatı 
n 
yarattığı etki ile Turgut Uyar’ın dipnotlarla ilerleyen “Bir 
Şiirin yeri de videolardan, görsel medyadan payını alıyor 
gibi. Türler arası geçişkenliğe nasıl bakıyorsunuz?
Kantar Memuru İçin: İncil” şiirinin yüzeyleri farklı konuşur 
ama yıkılmıyor, yok olmuyor. 
Türler arası metinleri heyecan verici ve daha politik bulu-
bizimle değil mi? 
Şiir elbette bir direnme biçimi ama bu onun yalnızca poli-
yorum. Şiir, öykü, roman yeni bir nitelik kazandırdıkça es-
Yazının kendisi de yüzeydir. Sayfa üstünde yazılı şiir, an-
tik içerikli olması anlamına gelmiyor. 
neyen, yenilenen tanımlara sahip. 
lama ve anlamlandırma ilişkisini derinleştirmediğimiz süre-
Şiirin direnişi, dilin alışıldık yapısını bozmasında, anlam-
Gerek edebiyat tarihimizde, gerek dünya edebiyatlarında 
ce yüzeyinde gezindiğimiz bir şey olarak kalır. 
la oynayarak sabit düşünce kalıplarını sarsmasında, “ger-
şiirle her şey yazılmış. 
Ancak kişisel okumanızda şiirin uzayına daldığımızda, bi-
çeklik” denilen şeyin sabit ve tek bir çerçeve olmadığını 
Modern ve postmodern dönemde kasıtlı türler arası dene-
çimsel ve dilsel seçimlerle içerik arasında 
göstermesinde. 
meler, deneysellik bağlamında da arttı. 
Şiir aynı zamanda bir imgelem gücü. Şiir kendi başına bir 
‘ŞİİR BELLİ BİR ZAMANA, DİLE, KÜLTÜRE, 
Otoriter, merkezi, hiyararşik türsel olanakları yazarın / şa-
varoluş biçimi, düşünme ve hissetme şekli. 
BASKIYA KARŞI BİR DURUŞA AİTTİR!’
irin melezlemesi kesinlikle bir özgürlük alanı, bir itiraz biçi-
Ve bu da onu sadece direnişin değil, dönüşümün, sezgi-
Şiirlerinizin biçimini ne belirliyor; o anki duygunun 
mi olarak algılanmalı. 
n 
nin, varlığın, bilginin dili olarak görmemizi gerektirir. 
n
ritmi mi, anlamın baskısı mı?
Gerçekçi, düşünceye odaklı, gerçeklikle karşılıklı olma 
Şiir henüz bir fikir olarak başladığında gölge halinde bir hali ve politik gücü artırılmış şiirler klişeyi ve tekdüze olanı Yüzü Kelebeklerle Örtülü / Nilay Özer / Everest 
bedeni oluyor zihnimde. Uzunluğunu, bölümlerini, dizeleri- kırmak için de önemli. Yayınları / 80 s.
6 9 Ekim 2025
            
    
