Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    
                
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                Gürol Sözen:
‘Anadolu coğrafyası tıka basa dolu!’
Çok yönlü sanat emekçisi Gürol Sözen; Anadolu Uygarlıklarından Öyküler dizisiyle çağlar ötesine heyecan dolu pencereler 
açıyor. O dönemlerin çocuklarından; yaşadıkları çağın gerçeklerini, sanatsal etkinliklerini, oyunlarını, doğayla ilişkilerini 
anlatmalarını istiyor. Sonra da bu anlatıları akıcı kurgular çerçevesinde neşeli öykülere, yer yer masal ve destanlara 
dönüştürüyor. Dizinin ilk kitabı Hititli Küçük Hayalcinin Düşleri’yle soluğu Pattiya’nın ülkesi Hitit’te alıyoruz. Gözde 
Bitir T.’nin harika resimleri eşliğinde tanıdığımız Pattiya ve arkadaşlarından ayrılmak zor geliyor bize. An-Su Aksoy’un 
resimleriyle bezeli ikinci yapıt Troya’da Bin Pınarlı Dağın Kelebeği’yle bu kez Troya’dayız.
Y. BEKİR YURDAKUL
n Ressam, yazar, sanat tarihçisi, bel-
gesel film yapımcısı Gürol Sözen. Sanat 
alanındaki emeğiniz dikkate alındığında 
sizin için de sıralama böyle midir?
Her çocuk gibi renkli kalemlerle bir şeyler 
karalamaya başladım önce. 
Yazı hep vardı. Liselerarası Edebiyat Mati-
neleri, el yazımızla yazıp / çizip çıkardığımız 
Kavşak adlı duvar gazetesi ilk adımlardı. 
Sonra, ünlü sanat dergilerinde de yer al-
maya başladık. Cep harçlıklarımızı birleştirip 
kendimiz sanat dergileri çıkarıyorduk; bata, 
çıka! Tüm bu birikim, serüvenin kilit taşı ol-
çağlarını mademki tabletlere, papirüslere, taşa 
malı. Tabii ki resmim başköşede.
kazıdılar, niye kendi adlarını anmayalım? 
n İlk resim serginiz 1960 tarihini taşı-
Uyduruk bir yaşama neden onları da kurban 
yor. Gazete ve dergilerde yazılarınızla 
KAAN SAĞANAK
edeyim?
görünmenizin üzerinden neredeyse 70 yıl 
n Diziyi öykü olarak adlandırıyorsunuz 
geçmiş. Nasıl kararlı bir koşudur bu?
ancak yer yer masal, destan esintileri de alıyoruz 
riyorsunuz. Geçmişin öykülerini size de doğanın fısıl-
Tek nedeni var: Bu görkemli coğrafya tam 12 bin yıllık! 
akıştan. Araya şiirsel tatlar da karışıyor. Bilerek böyle 
dadığını söylemek yanlış olmaz, ne dersiniz?
Anıtsal eserlerin ötesinde; şiiri, şarkısı, dansı, şölenleri, 
bir yol izlediğinizi düşünüyorum. Ne dersiniz? 
Teşekkürler bu tanımınız için. Beni büyük bir yükün 
masallarıyla birbirini izleyen uygarlıkların mitolojisi insan 
Evet! Haklısınız. Teşekkürler…
altında bıraktınız şimdi. Öylesine bir doğa ki bana dersimi 
soyları için büyük armağan. 
n Onca farklı uygarlık, onca farklı çağ; bir sanatçı 
iyi çalışmamı öğretiyor.
Eğrisi doğrusuyla yazıp çizemediğim o denli çok şey 
olarak hangi dönemde yaşamak olurdu tercihiniz?
n İlk yapıt Hititlere götürüyor bizi. Sonra Troya’ya 
var ki! Bir tek mavisi bile utandırıyor beni! Ürettiklerim 
Yaşamak değil de çok tanrılı dönemlerdeki renkliliği; 
yöneliyoruz. Sırada hangi uygarlıklar var? 
yüzde yirmi, yirmi beş olsun. 
şiiri, şarkısı, sofrası, resmettikleri şölenleri ve kent kurma 
Anadolu uygarlıkları önce size kapısını aralayıp görünü-
Oysa, Anadolu coğrafyası öylesine tıka basa dolu ki!
ustalıklarını ve kendileriyle de nasıl alay ettiklerine doğru 
yor. Sonra, içindeki ışıkla göz kırpıyor. Hitit, Troya kitap-
n Deneme, gezi yazıları, röportajların yanı sıra ço-
dürüst tanık olmak isterdim. 
ları sonrasında hangi uygarlıkların çocukları masallarını 
cuk öyküleri ve masallar da yazdınız. Çocuklara yaz-
n Tahta atın Troya’dan hemen çıkarılmasını söyle-
anlatacak derseniz; Frigya, Kapadokya, İyonya, Lidya, Bi-
manın farklı bir yanı var mı sizin için?
yen bilge Laokoon’u kimse dinlemez. Neden bilgelere 
zans, Selçuklu… Gerçekle masal arasındaki Nemrut Dağı, 
Çocuk öyküleri yazmak, hele dünya çocukları için masal 
inanmıyor halk?
Osmanlı’nın Matrakçı Nasuh’u var. 
yazmak büyüklere masal anlatmaktan çok daha zor! Çünkü 
Sanırım, “Bildiğim tek şey / hiçbir şey bilmediğimdir” 
n Düşsel bir yolculuk yerine doğrudan o çağdan 
karşınızda uygarlıkların gözdesi Lapislazuli mücevheri var! Mavi 
sözüne inanmadıkları için. Bilgelere neden inanmıyoruz 
bir kahramanın aktarması öyküyü… Bu seçiminizin 
derinliği içinde size göz kırpan altın bir çizgi ya da yumak.
sorunuzda, ben aradan çekileyim! Babilli bir şair yanıt 
nedeni nedir?
Küçükler, uykularını aralayan ve onları düşlerinde ge-
versin: “Aydınlığın gücü varsa karanlık kaçar. / Gerçekten 
Araştırmalarımda şunu gördüm: Kültür sanat ya da 
zintiye çıkaran bir sözcüğü bile sarıp sarmalıyorlar. 
ölen, artık göremez ki / Güneşin aydınlığını.”
siyaset ve ticaret adına ne üretmişlerse, her birinin adı 
Büyüklerse Lapizlazuli mavisini kırıp içindeki altın yu-
n Çağlar ötesinden aktardığınız öykülerinizde tut-
var… Frigya kralı Midas; lir çalan Apollon ile flüt çalan 
mağını almak istiyor. Oysa altın, Lapislazuli mavisinin 
turduğunuz dil nasıl da genç! Epeyce eskiden böyle 
keçi ayaklı Pan yarışında Kral Midas, Pan’ı beğenince kı-
derinliğinde. Onu ancak çocuklar görebilir.
yeni ve genç bir dille söz açmayı neye borçlusunuz?
yametler kopmuş. 
n Anadolu uygarlıkları vazgeçilmez tutkularınız ara-
Yalnızca merak etmek olmalı. 
Apollon öfkesinden, Kral Midas’a iki eşek kulağı takmış.
sında yer alıyor. Nasıl çıkıldı bu yolculuğa?
Onlar yaşamı ve görkemli doğayı çok iyi gözlemlemişler. 
Kral Midas’ın anıtındaki mezar odasında dört atın çekti-
Bu toprakların farkına varmak… Farkı fark etmek… 
Yani var olmanın farkındaydılar. Her şeyi sorguladılar. Ço-
ği iki tekerli bronzdan, küçük bir at arabası. 
n Diziyi ne zaman düşlediniz? Nasıl şekillendi bu 
cuklar, çocuklarımız gibi. Meraklı, araştırıcı, doğaya saygılı.
Midas’ın çocukken oynadığı oyuncağı mıydı o? Gelin 
çalışma?
de bu masalı yazmayın!
Kapımı açtım!.. Kapımda küçümen bir kaplumbağa ve Hititli Küçük Hayalcinin Düşleri / Gürol Sözen / 
n Anlatıcıların çocuklar oluşu; o iz bırakmış dö-
üzerinde bir sümüklüböcek. Bir de elimin üstüne ağus- Resimleyen: Gözde Bitir T. / Can Çocuk / 56 s. / 
tosböceği konmuş, söylenip durmuyor mu? nemleri çocuklardan dinlemeniz… Neden çocuklar ve 6+ / 2025.
n “İstanbul’u martılar fısıldıyor” size. Anadolu neden çocuklar için bir dizi? Troya’da Bin Pınarlı Dağın Kelebeği / Gürol 
uygarlıklarını da “bulutların, dağların, denizlerin, Çocuklar geleceğimiz. Yıkıp döktüğümüz bu toprak- Sözen / Resimleyen: An-Su Aksoy / Can Çocuk / 
nehirlerin izini sürerek” onlardan dinleyip öyküleşti- ların evrenselliğini bari onlar görsünler. O nedenle kendi 56 s. / 6+ / 2025.
9 Ekim 2025
23
            
    
