Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
(13 MART 1915 / 28 KASIM 2002)
Melih Cevdet Anday: ‘İnsan ne
yarattıysa direnmekten yarattı!’
İlhan Selçuk’un “Aydınlanma akılcı ve felsefi şiirleriyle Türk
Türkiye’sinin uygarlık devriminde şiirine ismini kazıdı.
Batı’yla yarışmaya çıkmış bir şair
Melih Cevdet Anday, “İnsan ne
ve düşünürüdür” dediği ölümsüz
yarattıysa direnmekten yarattı”
bilge Melih Cevdet Anday (13 Mart
düşüncesiyle sanatın, edebiyatın,
1915 / 28 Kasım 2002), Orhan Veli
kültürün zaman içinde eskimeyen
ve Oktay Rifat’la yayımladıkları
her çeşit sorunu üzerine
Garip’ten (1941) sonra hep
sorgulayan düşünceleriyle bir
yenilikten, gelişmeden, arayıştan
başka büyük yolculuğa çıktı.
yana oldu. Garip hareketinin
Bu kutlu yolculuğunda sorgulayıcı
toplumcu gerçekçiliğin dışında
aklıyla dil, düşünce, doğa, kültür,
görülemeyeceğini söyledi.
felsefe, sanat, şiir, edebiyat,
Melih Cevdet Anday’ın 1970’li
müzik, tiyatro, çeviri, yazmak,
yıllarda Cumhuriyet’te salı
okumak, yaşam, ölümsüzlük,
ve cuma günleri yayımlanan
hukuk, siyaset, bilim, Batılılaşma,
denemeleri ve Gani Girgin’le
Aydınlanma, Atatürkçülük, laiklik,
söyleşileri, Cumhuriyetimizin
ulusallık, çağdaşlık, geçmiş,
değerlerini anlatıp sahiplenmenin
gelecek, inanç, zaman, tarih
zorunluluğunu derinlikleriyle
ve daha onlarca konu üzerinde
kafamıza kazıyan bir aydının
sorular sorup yanıtlar aradı.
yazılarıydı. Geçmişle hesaplaşarak
ve geleceğe ışık tutarak çağdaş Zamanın, sanatın
bir kültür yaratılmasına katkıydı.
vazgeçilmezliğinin, akılla
irdelenen tarihin akışının,
İnsanlık kültürünün her noktası
Aydınlanmanın ve Cumhuriyet
zamanın sonsuzluğundaki şiir
yolculuğunun durakları oldu. değerlerinin bilgesi Melih Cevdet
Mitolojiden de yararlandığı, ironik Anday’a şükranlarımızı sunmak
toplumsal yergiler içeren özgün, borcumuzdur.
Bütün sanatların hızlı bir araştırma, yenilenme süreci ya- adlı kitaplarının da bulunduğu sayısı otuzu geçen denemele-
ÖNER YAĞCI
şadığı düşüncesiyle şiirinde değişime giderek Kolları Bağlı rinde insan soyunun yanlış geleneklerine cesurca karşı çıktı.
Odysseus (1962), Ölümsüzlük Ardında Gılgamış (1981) adlı Toplumun çağdaşlaşması, bireylerin bilinçlenmesi, aydınlan-
GARİP HAREKETİNİN NEFERLERİ!
kitaplarındaki şiirlerinde mitolojiden yararlandı. manın gerçekleştirilmesi yolunda toprağın, tarihin, halk kayna-
İlhan Selçuk’un “Aydınlanma Türkiye’sinin uygarlık dev-
İnsanlık kültürünün her noktası zamanın sonsuzluğunda- ğının derinliklerine varma uğraşında bilgeleşti. Siyasal baskı
riminde Batıyla yarışmaya çıkmış bir şair ve düşünürüdür”
ki şiir yolculuğunun durakları oldu ve “ironiden yararla- ve yasaklara, kültür ve sanatın uzaklaştırılmasına karşı durdu.
dediği Melih Cevdet Anday’ı (13 Mart 1915 / 28 Kasım
narak toplumsal yergiler” içeren daha sonraki Göçebe De- Dünya ve ülkemizin kültüründe gezme şansı verdi okurlarına.
2002) “Garip”in üç şairinden biri olarak biliyorduk.
nizin Üstünde, Teknenin Ölümü, Tanıdık Dünya, Güneşte,
15 Kasım 1936’da Varlık dergisinde yayımlanan “Ukde”
ANDAY: ‘AYDINLANMA’YI SÜREKLİ
Yağmurun Altında adlı şiir kitaplarında, kendine özgü, akılcı
adlı ilk şiirinde, “Bir gün ışığa döner yaprak,/ Üzümler kı-
AYAKTA TUTULMASI GEREKLİ
ve felsefi şiirleriyle çıktı okurlarının karşısına. Bütün Şiirle-
zarır kütükte;/ Elbette diner bu sağanak,/ Kaybolur içimde-
BİR KAVRAM SAYMALIYIZ!’
ri Sözcükler’de (Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 1978;
ki ukde” diyen Melih Cevdet Anday, Orhan Veli ve Oktay
Aydınlanma ve Cumhuriyet kültürüyle bütünleşerek öz-
Everest Yayınları, 2007) bir araya getirildi.
Rifat’la yayımladıkları Garip’ten (1941) sonra hep yenilik-
gürlüğün, demokrasinin, barışın yanında, bağnazlığa, bağ-
ten, gelişmeden, arayıştan yana oldu.
AYDINLIK AŞKIYLA YAZDI nazlığın köklerine karşı yıkılmaz duvarlar ördü:
Garip şiirinin akılcı bir şiir olduğunu, halkın konuşma dili-
Şiir serüveni böyle süren Melih Cevdet Anday “İnsan ne ya- “Aydınlanmayı sürekli ayakta tutulması gerekli bir kavram
ni, sokaktaki Türkçeyi kullandığını, mizahla karışık bir poli-
rattıysa direnmekten yarattı” düşüncesiyle sanatın, edebiya- saymalıyız. Başkasının aklı ile düşünmek, düşünmekten vaz-
tik gerçekçilik içeren, geleneksel ölçüleri, uyakları, alışılmış
tın, kültürün zaman içinde eskimeyen her çeşit sorunu üzeri- geçmek demektir. Yalvaçlar, resuller, havariler, bu yüzden
benzetme ve eğretilemeleri bir yana bırakan Garip hareketi-
ne sorgulayan düşünceleriyle bir başka büyük yolculuğa çıktı.
olacak, sözlerinin kendi düşünceleri olmadığını, tanrısal bir
nin toplumcu gerçekçiliğin dışında görülemeyeceğini söyledi.
Bu kutlu yolculuğunda sorgulayıcı aklıyla “dil, düşünce, esinle konuştuklarını ileri sürerlerdi. Aydınlanma, bu tutumun
doğa, kültür, felsefe, sanat, şiir, edebiyat, müzik, tiyatro, çe- yenilgiye uğratılması demektir. İnsan aklı yeni bir söz bulur,
ŞİİR DURAKLARI
viri, yazmak, okumak, yaşam, ölümsüzlük, hukuk, siyaset, bi- zamanla bu yeni söze alışılır; ama arkasından bir yenisi da-
Kitabına ad olan şiirini (Rahatı Kaçan Ağaç, 1946), “Ona
lim, Batılılaşma, Aydınlanma, Atatürkçülük, laiklik, ulusal- ha doğar, kendinden öncekini eskitir. Deha ile yalvaçlık ara-
bir kitap vereceğim/ Rahatını kaçırmak için/ Bir öğrenegör-
lık, çağdaşlık, geçmiş, gelecek, inanç, zaman, tarih” ve daha sındaki ayrım işte buradadır. Yalvaç, kendi dehasını öne sür-
sün aşkı/ Ağacı o vakit seyredin” dizeleriyle bitirdi.
onlarca konu üzerinde insanlığın birikiminden alıntılarla so- mediği için ne idiyse öyle kalır.” (Yiten Söz, s. 166).
“Uyumayacaksın/ Bir sis çanı gibi gecenin içinde/ Ta
rular sorup yanıtlar aradı. Aydınlık aşkıyla yazdı.
gün ışıyıncaya kadar/ Vakur metin sade/ Çalacaksın” di- ÖZGÜR İNSANIN, DÜŞÜNEN İNSANIN SÖZCÜSÜ!
zeleriyle biten Telgrafhane (1952) adlı kitabına ad olan şii-
İNSAN SOYUNUN YANLIŞ GELENEKLERİNE Dünü ve bugünüyle insanın aydınlık değerlerini savuna-
rinden sonra Rosenbergleri andığı “Bir çift güvercin hava- CESURCA KARŞI ÇIKTI! rak yeni, daha güzel bir aydınlık arayışındaki özgür insanın,
lansa/ Yanık yanık koksa karanfil/ Değil unutulur şey değil/ Doğu-Batı (1961) ile başlayan, aralarında Yeni Tanrılar, düşünen insanın sözcüsü oldu. “Düşünce-Düşünme” baş-
Çaresiz geliyor aklıma” dizeleriyle biten “Anı” adlı şiiri, Dilimiz Üstüne Konuşmalar, Yasak, Açıklığa Doğru, Seviş- lıklı yazısında düşünce özgürlüğünün ne olduğunu öğretti:
toplatılan Yanyana (1956) adlı şiir kitabıyla artık Türk şiiri- menin Güdüklüğü ve Yüceliği, Yiten Söz, İmge Ormanları, “Düşünce özgürlüğü… bize dışarıdan verilmez, çünkü veri-
nin önemli ve kalıcı bir şairi oldu. Geleceği Yaşamak, Geçmişin Geleceği, Çok Sesli Toplum lemez; o, düşünmenin (ve elbette dilin) doğasında vardır.
>>
4 14 Mart 2024