22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

50. yılında Haldun Taner’in çocuklar için hazırladığı mitoloji kitabı Antik mitlerin günümüzdeki uyarlama, uygulama ve alımlamasına baktığımızda roman, film, çizgi film ve çizgi roman, dijital oyunlar alanında etkin ve baskın bir yerinin olduğunu görürüz. Sistemsel bağlamda (kapitalist) oluşturulmuş tüketim toplumlarında doğalmış gibi pompalanan korkuların yarattığı en önemli talep olağanüstü (yarı tanrı) kahramanlardır. “Çocuk, yetişkinlerin nesnesi değil, muhayyilenin (düşgücü) renkli ve hayatın ve edebiyatın öznesidir.” zengin dili ile okumakta yarar var- N. Neydim dır. Bu bir. Ayrıca bunların büyük kısmı uy- ÇOCUĞA VE GENCE duruk alanına girse de insan mu- GÖRELEŞTİRİLMİŞ TÜRK hayyilesinin ürünü bütün edebiyat MİTOLOJİSİ ÇALIŞMALARI ve sanat yapıtları gibi onlarda da çe- Antik mitler özü itibarıyla toplumların kici ve derin bir yan vardır. Bu da iki. korkularını, umutlarını, zaaflarını ve çe- Mitolojiler halk kaynaklı uydurular- lişkilerini insansılaştırılmış (ya da hayvan dır. Halkın o zamanki görüşünü ve görünümlü) tanrılar üzerinden anlatırlar. anlayışını, o zamanki hayal gücünü Tanrı ya da yarı tanrı olmayanın yaşa- yansıtması bakımından bize çok şey ma hakkının pek olmadığı bir dönemde, öğretirler, bu üç.” (s. 16) özdeşimin bu varlıklarla gerçekleşmesi, Taner, yazılarında özellikle mitolo- dönemin küçük insanının ruhsal rahatla- jinin hem yaşam biçimi hem de figür- masını sağlamış ve o küçük insan, tanrı- lerinin gerçek hayattaki eşdeğerlerini ların davranışlarını anlatırken kendi zaaf- çocukla paylaşmış ve onun okuma süre- larından yola çıkarak figürlerini oluştur- cinde bilinçli bir karşılaştırma yapabilmesi muştur. için somut örneklerle onun anlama ufkunu Efsane ve mitlerin bu şekilde ortaya çı- genişletmiştir. kışı, günümüze farklı bir biçimde yansı- “…Helenler, tanrılarını tanrıçalarını in- mış ve psikolojinin temel kavramlarının san biçiminde, insanca niteliklerle canlan- mitlerin ana figürlerinden oluşmasına ne- dırmışlardır. Gaia’yı toprak ana, Uranos’u Gök Tan- lık mirasına sahip çıkma anlayışını güçlendirmiş ve den olmuştur. rı, diye adlandırırken, doğanın kendini değil, doğa- Bu çalışmada öncelikle “çocuğa ve gence göre- Anadolu’dan kaynaklanan mitolojik metinlere biz- yı insan düzenine sokan bir insan tanrı gibi görmüş- den bir parça olarak bakabilmeyi getirmiştir, ancak leştirilmiş Türk mitolojisi çalışmaları var mı” diye yo- lerdir.” (s. 24) la çıkmıştım. Araştırmalarımda çoklukla Eski Yu- Orta Asya kökenli Türk Mitolojisi’nin yeterli düzey- nan, Hint ve Mezopotamya Mitolojileri karşıma çık- de temsili söz konusu olamamaktadır. 50 YILDA GELİNEN NOKTA! Yukarıda vurguladığım gibi derlemelerin varlığı söz tı. Mitoloji konusunda Batı’da olduğu kadar geniş Haldun Taner’in bu kitabının ilk yayımlanma ta- yayın yelpazesi varlığına rastlayamadım. konusudur ama bunların çocuk ve gence göreleş- rihine baktığımızda (1974), geçen 50 yılda müthiş tirilmesi istenen düzeyde gerçekleşmemiş ve nasıl Evet, akademik dünyada derlemeler yapılmış, bir gelişme yaşadığımızı, mitoloji ve bağlı alanlarda makaleler yazılmış ancak derlenen mitlerin, çocuk yapılacağı konusunda hemfikir olunabilmiş değildir. raflar dolduran kitaplar üretildiğini düşlemek hiç de ve gence göreleştirilerek yayımlanması yeterli ölçü- HALDUN TANER’İN KALEMİNDEN yanlış olmaz; ancak alana baktığımızda düş kırıklık- de gerçekleşmemiştir. ‘ÇOCUKLAR İÇİN MİTOLOJİ’ ları sarar bizleri. İdeolojik ve dinsel nedenlerle engellenmiş olan Haldun Taner (16 Mart 1915 / 7 Mayıs 1986) Türk mitolojisi ya da Batı mitolojisinden yola çı- bu çalışmalar çocukların kültürel bağlamda tek bundan 50 yıl önce mitolojinin önemini kavramış kan eserler çocuklara ve gençlere ulaştı diyemeyiz. yönlü etkileşimine neden olmuş ve bu süreç günü- ve çocuklar için mitolojiyi anlama, toplumsal açı- Burada sevgili Bilgin Adalı’nın adını anmadan ge- müze kadar gelmiştir. dan karşılaştırmalı olarak değerlendirme, sosyal çemeyeceğim. Sevgili Bilgin bu konuyu dert etmiş YAYINCI, YAZAR, AKADEMİK ilişkileri, psikolojik yapıyı çözümleme, en azından ve en azından beş, altı miti çocuk ve gençler için ÇEVRELERE DÜŞEN GÖREVLER anlayabilme ve buna bağlı olarak içinde yaşadı- hazırlayıp onların okumasına armağan etmiştir. Mitler, masallar ve destanlar kutsal metinler de- ğı toplumu mitolojik figürlerin (tanrılar ve yarı tanrı- Yazar duyarlılığı, sorumluluğu her iki yazarda ğildir. Dönemsel olarak toplumların sorunlarını, lar) kendi aralarında yaşadıkları serüvenlerden yola kendini göstermiş ve onların çocuk ve gençlere sosyolojik ve psikolojik yapılarını olağanüstü figür çıkarak tanımlama olanağı yaratmak için “Çocuk- verdiği değer görünürlüğünü korumuştur. lar İçin” (bu tanım son baskıdan çıkarılmış) “Mitolo- Elbette bu kişilerin yanı sıra başka yazar ve derle- ve doğa olaylarıyla bugüne taşır ve bizlerin insanı anlamamıza katkılar sunar. ji” kitabını hazırlamıştır. meciler bu konuda çaba göstermişlerdir ama bu ki- Bu nedenle bu metinlerin çocuğa ve gence göre Aslında başlangıçta kitap olarak yola çıkmamış, tap bağlamında ele aldığımızda mitler hak ettikleri hazırlanması önemlidir ve o dönemlerden başlayarak bir çocuk dergisinde tefrika olarak (bölümler halin- değeri bulmuşlar mıdır? Bu, bir soru olarak duruyor. çocuk ve gençlerin tanıklığını, bilincini, yorumlama gü- de) yazılarını yayımlamış ve sonrasında bu yazılar Girişteki sözlere geri dönecek olursam mit, ma- cünü artıracak metinler olarak anlam kazanmışlardır. kitaplaştırılmıştır. sal ve destanlardan üretilen yeni dönemin kitapla- Tüm bunlar yayıncı, yazar, akademik çevrele- Taner, önsözünde mitoloji ile ilgili çocuklara sevim- rı, filmleri, oyunları gerçek metinleri anlamadan na- li gelecek bilgiler verirken gerçek ile gerçeküstünün sıl kullanıldıkları anlaşılmadan çocukları kendilerine re önemli görevler yükler. Alanın araştırmacıları salt bir derleme yapıcılar değil, aksine derlediklerini nerelerde buluştuğunu anlaşılır bir dille paylaşıyor. tutsak edecek ve biz, bu süreci farkına varmadan izliyor olacağız. sorgulayabilenler olabilmelidir. “Ben de size derim ki bu efsanelerin büyük bir Halikarrnas Balıkçısı’nın öne sürdüğü “Anado- kısmı gerçekten olmuş şeylere değinirler. Tarihin Haldun Taner’e 50 yıl sonra tüm bunları anımsat- lu uygarlıkları bizimdir” anlayışı en azından o uygar- kuru bir anlatışla önümüze serdiği bu olayları bir de tığı için saygıyla… n 16 14 Mart 2024
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear