22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

TAHSİN YÜCEL (17 ŞUBAT 1933 / 22 OCAK 2016) ‘Dilimizin ve yazınımızın gelişmesi, güçlenmesi savaşımıyla yaşadı’ Edebiyata öykücü olarak başladı. İÜ’de başladığı akademik sevecen ama gerçekçi ve eleştirel yaklaşımıyla dikkat çekti. yaşamını Fransız hükümetinden aldığı bursla Paris’te “Ah benim insanlarım!” duyarlılığıyla tüketim toplumunun sürdürdü. 1978’de profesör olup 2000 yılında emekli olana zavallılaştırdığı insanın içinde yaşadığı çıkmazı yoğun bir kadar üniversitede çalışan, romancı, anlatıcı, eleştirmen, ironiyle aktarırken aydınımızın dramatik yalnızlığını da işledi, denemeci, incelemeci, çevirmen, dil devriminin zorunluluğunu duyarsız aydınlarla gerçek halk aydınlarını karşılaştırdı. kavrayan büyük bir aydındı. İnsanların politikaya yaklaşımındaki tutarsızlıkları, yanlışlıkları gözler önüne sererek eleştirdi. Dert Çok, Hemdert Yok! (Yeni Hikâyeler 1950) adlı öyküsünden beri dilimizin ve yazınımızın gelişmesi, Ömrü boyunca dille ve yazınla ilgilenen, yazan, çeviren, güçlenmesi savaşımıyla yaşadı. Kitaplarında kullandığı yalın yaratan, inceleyen, eleştiren, öğreten Türkçe sevdasının dil ve yarattığı yeni sözcüklerle usta anlatımı öne çıktı. İroni ve görünmez çalışkanı Tahsin Yücel’i (17 Şubat 1933 / 22 Ocak alaysamanın egemen olduğu bir gerçekçilikle yazdı. İnsana 2016) saygıyla anıyoruz. bursla Paris’te sürdürdü, 1978’de profesör olup 2000 yılın- İroni (Oğuz Öcal) adlı kitaplarla selamlanan, 2003 TÜYAP İs- ÖNER YAĞCI da emekli olana kadar üniversitede çalışan, romancı, anla- tanbul Kitap Fuarı Onur Yazarı seçilen, 2007 Balkanika Ödü- tıcı, eleştirmen, denemeci, incelemeci, çevirmen, dil devri- lü ve 2008 Mersin Kenti Edebiyat Ödülü alan Tahsin Yücel “Dil, kimilerinin düşündüğünün tersine, üstyapı kuru- dilimizin ve yazınımızın çalışkan, kararlı sevdalılarındandı. minin zorunluluğunu kavrayan bir aydın olarak Dil Devrimi mu değildir, altyapı kurumudur, kimliğimizin, kişiliğimi- adlı kitabındaki şu düşüncelerle hep yazdı: zin derin yapısıdır. Dil Devrimi, aydının, yazarın, bilim “‘DİL DEVRİMİ’ ADLI YAPITI, 68 KUŞAĞIMIZIN “Cumhuriyetten önce Türkiye’de okuryazarlığın bile her- adamının dilini üstlenmesi; tıpkı ‘bu ülke benim ülkemdir, DİL BİLİNCİNİN TEMELLENMESİNDEKİ EN kesin erişemediği bir ayrıcalık olarak kaldığı, yurt çapında bu ulus benim ulusumdur’ dediği gibi, ‘bu dil benim di- ÖNEMLİ YAPITLARDAN BİRİ OLDU” bir ulusal eğitimin varlığından söz etmenin güç olduğu göz limdir’, demesi; tıpkı kendi koşulunu, kendi kimliğini be- Tahsin Yücel’in benim dil bilincimi oluşturan, kitaplığımın önüne alınınca, örneğin üçgen, dörtgen, açı gibi terimlerin nimsediği gibi, bu koşulu ve bu kimliğin temel taşını oluş- en eski kitaplarından Dil Devrimi adlı kitabının ilk sayfasına bile eski karşılıklarının ne Türkçeliklerinden söz edilebilirdi turan dilini de benimsemesidir…” “Temmuz 1968” yazmışım. Dönemin “gelenekçileri”nin kimi ne Türkçeleşmişliklerinden. ‘Bunların hiçbir karşılığı yoktu’ Tahsin Yücel (Cumhuriyet, 26 Eylül 1993) savlarını çürütmemde, münazaralarda aslanlar gibi öztürkçeyi demek daha doğru olurdu. savunmamda bana dayanak olan bu kitap, 68 Kuşağı’nın dil ‘DERT ÇOK, HEMDERT YOK!’ Ama Türkçe de bütün diller gibi sonsuz sayıda bildiri 1 bilincinin temellenmesindeki en önemli yapıtlardan biri oldu. Dert Çok, Hemdert Yok! (Yeni Hikâyeler 1950) adlı öyküsün- üretmeye elverişli bir dizge olduğuna göre, yeni gereksinim- GERÇEK YAZARLIK SERÜVENİNİN den beri dilimizin ve yazınımızın gelişmesi, güçlenmesi sava- leri kendi olanaklarıyla kendi kaynaklarından sağlamasın- BAŞLADIĞINI DÜŞÜNDÜĞÜ ‘BEN VE ÖTEKİ’ şımıyla yaşadı Tahsin Yücel (17 Şubat 1933 / 22 Ocak 2016). dan daha doğal bir şey olamazdı. VE ÖYKÜCÜLÜĞÜ… Parasız yatılı girdiği Galatasaray Lisesi’ni 1953’te bitirdik- Bunun için büyük Atatürk’ün söylediği gibi, onu ‘bilinç- Öykücülüğünü, Yaşadıktan Sonra (1969), Dönüşüm ve ten sonra İÜ Edebiyat Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı’nda le işlemek’ yeter, bilinçle işlenebilmesi için de genellikle ya- Vatandaş (1975) ile sürdürdü: 1980’lerden sonra “Benim öğrenciyken çalıştığı Varlık Yayınevi onun için bir okul oldu. zıyı sözden üstün tutma alışkanlığında olan aydınların onu için gerçek yazarlık serüveninin bu kitapla başladığını dü- Dönemin dergilerinde yayımlanan ve çocukluğunun geç- bir yazı dili olarak somut biçimde algılayabilmelerini sağla- şünürüm” dediği Ben ve Öteki… Yaşamımızdaki yabancı- tiği Elbistan-Ötegeçe köyünden gözlemler içeren öyküleri mak gerekirdi.” laşma olgusunu işlediği öykülerden oluşan Aykırı Öyküler… kitaplaştı, ödüllerle taçlandı: Uçan Daireler (1954), Haney DİLİMİZİN VE YAZINIMIZIN ÇALIŞKAN, Fethi Naci’nin “Tahsin Yücel, güzel şiirlerin değiştirile- Yaşamalı (1955, 1956 Sait Faik Hikâye Armağanı), Düşle- KARARLI SEVDALILARINDANDI! mez, sözcüğü yerinden oynatılamaz biçimlerine benzer bir rin Ölümü (1958, 1959 Türk Dil Kurumu Ödülü). Yazınımızın Görünmez Devi Tahsin Yücel (Haz. Alpay Ka- biçim yaratmış” dediği Komşular (1999 Dünya Kitap Der- ROMANCI, ANLATICI, ELEŞTİRMEN, DENEMECİ, bacalı), Görünmez Adam / Tahsin Yücel Kitabı (Kaan Özkan), gisi Yılın Kitabı)… İNCELEMECİ, ÇEVİRMEN... Her Yönüyle Tahsin Yücel (Mustafa Durak), Sözcüklerin Di- Bir profesörün kişiliğinde toplumumuzun ironik öyküsünü Edebiyata öykücü olarak başlayan Tahsin Yücel, İÜ’de liyle Konuşmak-Tahsin Yücel ile Yüz Yüze (Haz. Feridun An- aktardığı, Ferit Edgü’nün “geçer akçe tek değer olarak para- başladığı akademik yaşamını Fransız hükümetinden aldığı daç), Tahsin Yücel’in Romanlarında Bireyin Dramı-Yapı ve yı gören toplumsal ‘sapıklığın’ eleştirisi” dediği Ayna... >> 8 18 Ocak 2024
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear