Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
70. YUNUS NADİ ÖDÜLLERİ Eren AYSAN ROMAN “BABAMLA ORTAK ACILARI YAZIYORUZ” Babanız Behçet Aysan’ın şiirlerinde toplumsal travmalar, isyanlar, hüzünlerle birlikte aşklar da gizliydi. Siz de aynı damardan ilerliyorsunuz. Bu roman babanızın izinden gitmek arzusuyla mı yazıldı? Toplumu sarsan cinayetlere bir edebiyat Henüz bir kız çocuğuyken tanıştı Eren Aysan acıyla. Babası, Sivas’taki Madımak eseriyle ses vermek nasıl bir his? Oteli’nde yakılarak öldürülmüştü ama o bu öldürüme inanmadı. Acısını unutmak için Çözüm bizim kuşak için yitirilmiş bir çoğu kez rüyalarına giren Cüce’ye sarıldı. Onunla konuştu, ailesinin uzak diyarlardaki kavram. Hatta “dert” olağan bir alışkanöyküsünü dinledi, tıpkı babasının anlattığı gibi. Yıllar sonra, “Anlatmalıyım; lıktan ibaret. Benjamin’in “Umut dediğimiz umutsuzlar adına bir beklentidir sadece benim acılarımı değil, faili meçhul cinayetlere kurban gidenlerin yaaslında” deyişi her gün sırtımızdan çıkınlarının da acılarının dili olsun bu kitap” dedi. Aysan’ın bu ülkenin kanakartmadığımız eski bir kıyafet. Gogol’un yan bir yarasına edebiyatın diliyle parmak bastığı o kitap “Gece Uyurken”, mevsimlere aldırış etmeden devşirdiği Yunus Nadi Roman Ödülü’nü kazandı. Aysan’la romanını konuştuk. unutulmaz “Palto”su gibi. Oğuz Atay’ın “Beyaz Mantolu Adam”ının yalınkat Hakan’ı yitirişinin on altıncı yılında çaresizliği, kendini bir denizin karanlık r Selda GÜNEYSU acısının hiçbir şekilde dinmediğini sularına bırakması gibi. Bu ülkede “ötesöylemişti. Ne yalan söyleyeyim, ki” olmanın bilinciyle yaşıyoruz hep. ece Uyurken” içimden “Nasıl olur?” demiştim. Yazarken elimden tutan yakarış isimli romanıHep bu kadar ağır yürek sızısıyla bu. Sınırlarını çizemediğim yahut nız bu ülkenin mı yaşayacağım? Oysa yıllar yılı öltanımlayamadığım sorunlarımla kanayan bir dürümlerin kederini yanı başımızvicdanımın akıl almaz haykırışı yarasına edebiyat aracılığıyla anlada yaşayanlar zaten vardı. Bunu ilk var bir bakıma. Bu nedenle tıyor. Faili meçhul cinayetler... Siz defa Toplumsal Bellek Platformu belki de babamla ortak acıları de bu cinayetlerden birinin kurbaçatısı altında bir araya gelince daha net yazıyoruz. Ama ben onu konının, Sivas’ta yaşamını yitiren şair gördüm. Sıcak bir haziran günü Babalar valamaya çalışmıyor, sadece Behçet Aysan’ın kızısınız. BabaGünü etkinliğinde buluşan, bu coğrafyabana ait bir dünya yaratmak nızın acısını yaşarken bir yandan hukuk da yaşamının önü kesilmiş on altı aileydik. için çabalıyorum. Umarım ve adalet için onca mücadele verdiniz. Bu Hatta etkinliğin adı “Benim Babam Bir ileride başarırım. mücadele kitaba nasıl yansıdı? Kahramandı” idi. Bu isim kimseyi yanılt “Gece Uyurken” sizin ilk Yaklaşık on yedi bin faili devlet olan masın. Bizler kahraman babalar yahut romanınız ve size Yunus Nadi meçhul sayımızla tahmin edilenden çokahramanlaştırılan babalar düşlemedik. Roman Ödülü getirdi. Bu ödükuz; buna karşılık bir ülkenin utanmasına Eren Aysan Hatta Brecht’in “Ne yazık kahramanlar lün sizin için önemi ne? sebep olacak kadar yalnızız. Öte yandan yetiştiren toplumlara…” söyleyişi zihni Babam ölümünden bir yıl siyasi saikle öldürülenlerin yakınlarının mizdeydi. Yalnızca hayatımızın çok çeşitli kadar önce İnkılâp Sokak’ta bir mek istedim. Babası öldürülen Filistinli her biri, kendine özgü hikâyelerle benzer dönemeçlerinde yanımızda olan, iyi ve muayenehane açmıştı. Teklifsiz pek çok Asma, abisi “kayıp” olan Latin Amerikalı serüvenlerden geçiyor. Yakınlarımıza ait kötü zamanlarımızda sarılabildiğimiz, kişinin buluşma noktasına dönüşen muSergio ve tabii ki Gazel... Bin yıllardır davaların birçoğunun soruşturma ve kobaşımızda omuzlarımızı istediğimiz babaayenehanenin yanında ise Cumhuriyet’in dünya ezilenler için yaşanası bir yer değil. vuşturması yıllarca sürdü, cinayetler hiçlarla hayatımızı sürdürmeye niyetlendik. bürosu vardı. Babamın, “Sürekli deli Kitapta bir de üstün yeteneklere sahip bir şekilde aydınlatılamadı. Anayasanın İstedik ki devlet kahraman olsun, bizim doktoruna geliyorsunuz, adınız çıkacak” bir “cüce” var. Bu cüce de umutsuzluğun dahi üzerinde olan Avrupa İnsan Hakları babalarımızı, bu ülkenin de yazarlarını, diye takıldığı dostlarının arasında pek belki de umutla birleştiği unsur. Umut, kiSözleşmesi defalarca ihlal edildi. Kimişairlerini, gazetecilerini, aydınlarını koçok Cumhuriyet çalışanı da vardı. Arka tapta anlattığınız gibi neden cücede gizli? mizin on yıllardır açık davalarında geçen rusun! Toplumsal Bellek Platformu’nda arkaya faili meçhul cinayetlerin işlendi Roman kahramanım geçmişi düşükilit isimler bir diğerimizin dava dosyagenç kuşak çok yakın dost oldu birbiriyle. ği bir dönemden geçiyorduk. Bahriye nürken gerçeklikten kopuyor. İşte böyle sında karşımıza çıktı. Tetikçilerden, maBunda Sevgili Özgür’ün (Mumcu) hiç Üçok, Muammer Aksoy, Musa Anter durumlarda imdada Cüce yetişiyor. Aişalardan başka yargı önüne taşınmayan unutmadığım sözü etkili oldu sanırım: gibi aydınların öldürümleri yeniydi. ledeki herkesi birbirine zamk gibi yapışsorumlular, ödüllendirilen, terfi ettirilen, “İlk defa bana acıma duygusuyla bakmaArdından Uğur Mumcu’yu da yitirdik. tırıyor adeta. Kurmacayı güçlendiren en devlet kademelerinde yüksek mevkilere yan, benim gibi olan insanların arasındaBabamın ölümü gelip çattığında ise o önemli roman kişisi Cüce sanırım. Anlatyerleştirilenler, torba yasalarla salıverilen yım.” Gece Uyurken, bu biraraya gelişin zamanın boyalı basını katliamın üstünü tığı hikâyeler Gazel’in yaşamının büyük suçlulara alıştık. Bu ıssızlıkla yaşarken meyvesidir bir bakıma... örtmek, olayları çarpıtmak adına elinden bir parçasını oluşturuyor. Ama günü yazdıklarıma verdiğimiz hukuk ve adalet Roman bu toprakların acısını anlatıyor geleni yaptı. gelince Gazel bir bakıyor ki anlatılanların mücadelesinin yansıması kaçınılmazdı. gibi görünse de pek çok coğrafyayı da göz Bir tek Cumhuriyet yaşananları büyük bir kısmı gerçek. Üstelik Cüce’den Roman kahramanı Gazel, bir yandan faili önüne seriyor. Latin Amerika, Lübnan... dosdoğru aktarıyordu. Gazetenin 3 hikâyeler dinleyen başka insanlar da var: meçhul cinayetle öldürülmüş Mithat’ın Mualla, Hatice ve Cüce, Gazel’in Temmuz 1993 günlü manşeti, “Şeriat Roberto, Jennifer, Ali… Bir süre sonra izini sürerken bir yandan da geniş bir yaşamına büyük bir sır bırakıyor, çözmesi Ayaklanması” idi. Altında iri puntolarla, ürpertici fiziğiyle değil anlattıklarıyla hercoğrafyaya yayılan ailesini birleştirmeye gereken… Gazel de babasının öldürü“Ölenler arasında şair Behçet Aysan kesin kalbine yerleşiyor. Üstelik geçmişi çalışıyor. münün ardından daha rahat nefes alaile ozan Nesimi Çimen de var” diye de aktarırken masalsı olmak, fantastik bir “KAHRAMAN BABALAR bilmek için bir anda kaybolan Cüce’nin yazıyordu. Sabaha kadar odamda her yönelimi seçmek zorunda. Çünkü kaba DÜŞLEMEDİK Kİ...” peşine düşüyor ve büyük bir sürprizle şeye rağmen babamı beklemiştim. Beni gerçekçilik romanı tekdüze bir noktaya karşılaşıyor: Ailesinin Latin Amerika’da o kara gerçeğe akıtan o manşetti. Yusürükleyebilir, merak öğesini de altüst Kitapta yalnız sizin mücadelenizin yaşayan bir başka kolunu buluyor. nus Nadi’nin kurduğu Cumhuriyet her edebilir. anlatımı yok. Sizin gibi pek çok canı yanan Benim de bir yanım Girit’e, bir yanım zaman salt gerçeğin peşinden koşan bir Hem Adorno’nun dediği gibi, “Hakiinsanın da öyküsünü harmanlıyor kitap. Saraybosna’ya, bir yanım Beyrut’a uzagazete oldu. Yıllar sonra Yunus Nadi katin yalan, yalanın da gerçek olduğu bir Okura “artık duyun bu çığlığı” mesajını da nıyor. Hatta Latin Amerika’ya yerleşen adına verilen Türkiye’nin bu en eski dönemeçteyiz şimdi.” Her şeyin birbiriveriyor bir bakıma... uzak akrabalarımın olduğunu biliyorum. edebiyat ödülüne layık görülmek işte bu nin içinden sarmal olarak geçtiği yaşamın Babamın öldürümünün birinci yılınBabam Ankara’nın uzun kış gecelerinde yüzden beni gönendirdi. n içindeyiz. Tüm bunlar Cüce’nin yani da, Siyasal’ın 1970’lerde katledilen öğrenonların hüzünlü serüvenlerini anlatırdı. Seydi’nin romanın bir parçası olmasını ci lideri Hakan Şenyuva’nın ailesiyle ki, Uzak coğrafyalarda ortak acıları yaşayan Gece Uyurken/ Eren Aysan/ Can Yasağladı. Önce rüyalarımda yer aldı, sonra Şenyuva’lar eski bir aile dostumuzdur bir insanların öyküsünü de romana ekleyınları/ 248 s. roman kişisi olarak geldi oturdu yanı bamasada buluşmuştuk. Ablası Canan, ‘Dünya ezilenler için yaşanası bir yer değil’ şıma. Bir de Seydi, coğrafyalar arasında ilişki kurmamı da kolaylaştırdı. En önemlisi de Latin Amerika’yla mesafeyi en aza indirdi. Cüce’nin umut vermesine gelince... Yaşamda hep dışlanmış bir roman kişisi olmasına rağmen aileyi ayakta tutan büyük bir güç o. Bizim de böyle birleştirici unsurlara ihtiyacımız var hayatta. “G S A Y F A 4 n 7 M A Y I S Fotoğraf: Necati SAVAŞ 2 0 1 5 C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 3 1 6