Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Vitrindekiler Lenin’den Öpücükler / Yan Lianke / Çeviren: Semih Koç / Final Kültür Sanat Yayınları / 567 s. Yeni nesil Çinli yazarlar arasında sivri diliyle öne çıkan Yan Lianke’nin toplumsal eleştiri ile hicvi bileştirdiği yapıtı, Balou Dağları’nın eteklerindeki gözlerden uzak bir köyde kendi hallerinde yaşayıp giden geçim dertli köylülerin başlarına gelenlerden yola çıkıyor. Köylülerin tüm geçim kaynakları yaz mevsimi ortasında patlak veren yedi günlük bir kar fırtınası yüzünden mahvolunca Komünist Parti’nin atadığı yöneticilerden biri, çaresiz kalan köylülere para, kendisine ise makam kazandıracak kazançlı bir planla çıkagelir. Nüfusunun büyük bölümü engellilerden oluşan bu köyün sakinleri arasından, bir yaprağın düştüğü yeri çıkardığı sesten anlayabilen kör kız veya ayağını şişeye sokup yürüyebilen felçli çocuk gibi özel yeteneklere sahip olanlarla bir gösteri topluluğu kurulmasını öngören planın asıl hedefi ise Rusya’nın satılığa çıkardığı Lenin’in mumyalanmış naaşını getirtip turistik bir anıt mezarda sergileyebilmektir. Gelgelelim, bu özel yetenekler topluluğunun elde ettiği başarının çok ağır bir bedeli olacaktır. Kahramanların Cep Aynası / Baltasar Gracian / Çeviren: Selin Toparlak / Maya Kitap / 160 s. Kişinin ulaşabileceği etik ve ahlaki mükemmelleşmenin berrak bir görüntüsünü sunan bir ayna, Kahramanların Cep Aynası. Yaşama sanatı ve başarı pratiklerine dair yeni bir standart getiren, bu yeni standartın, kahramanlık sanatı olduğu bir yapıt. Nüktedanlık, bilgelik, cesaret, zarafet, görgü, tevazu, doğallık bunlar hangi meslekte olursa olsun, kahramanlığa erişmek için gerekli özelliklerdir. Ama bu da bir bilge olmaya yetmez: kişi yeteneğini nasıl yöneteceğini de iyi öğrenmelidir. Kahramanların Cep Aynası, günlük hayatın çetin mücadelesinin farkına varan ve tadını çıkaran herkes için, “kişiye kendi kendini yönetme politikası, mükemmelliğe giden bir pusula, sağduyunun yalnız birkaç kuralı ile saygınlığa ulaşma sanatı” sunan bir rehber. Yalnızlık Doktorası / Cem Şancı / Remzi Kitabevi / 128 s. Yalnızlıkla barışmak, olgunlaşmaya uzanan yolda ilk sınavdır. Aşk sevgiliye, şefkat aileye, yalnızlık kendine zaman ayırmaktır. Yalnızlık, binlerce yıldır tüm filozofların yücelttiği ama bugün gerçek değerini ve anlamını unuttuğumuz önemli bir olgu. Bugünün dünyasında yalnızlık mahrumiyet ve yoksunlukla ilişkilendirilerek gerçek anlamından koparılmış, ürkütücü bir sözcük olarak zihinlerimize kazınmıştır. Oysa yalnızlığın gerçek anlamını fark etmek ve onu doğru kullanmak kişiye güç verir. Aşk mı arıyorsunuz? Kendinizi dinleyemeden, kendinizi keşfedemeden, seveceğiniz insanı bulmanın mümkün olmadığını farkedeceksiniz. Kendinizi keşfetmek ise ancak yalnızlıkla mümkün... Yalnızlık hakkında anlatılan ürkütücü hikâyelere kanmayın. Yalnızlık mahrumiyet değil, lükstür. Daniel’in deliliğin sınırlarında gezinen hastalıklı küçük kız kardeşi ve kitap koleksiyonculuğu... Gustavo, polis raporlarından daha gerçek olan anıştırmalar ve metaforlar aracılığıyla cinayetin arkasında yatan gerçeği çözmek durumundadır. Gustavo Faveron Patriau’nun kaleme aldığı Antikacı, yozlaşma ve şiddet yüzünden harap olmuş huzursuz bir Güney Amerika şehrinde geçen, tutkuyla sarmalanmış bir cinnet öyküsü. Giden Bir Kedinin Ardından / Ferit Edgü / Sel Yayıncılık / 120 s. Ferit Edgü’nün yeni eklemeler yaparak genişlettiği Giden Bir Kedinin Ardından’da hayata dair hemen hemen her şeyi bulmak mümkün. Bir başka deyişle bu kitapta anılar var. Öyküler var, denemeler var, eski günler, yeni geceler var, insanlar var. Hayvanlar var, hayvana dönüşmüş insanlar var, Doğu ve Batı var. Kısacası ölüm ve yaşam var. İşte Bu Her Şeyi Değiştirir / Naomi Klein / Çeviren: Osman Akınhay / Agora Kitaplığı / 694 s. İlk kitabı No Logo’yla tüm dünyada dikkatleri üstüne çeken Naomi Klein, daha sonra Tel Örgüler ve Pencereler’i, nihayet doğal felaketleri de “kapitalizm için bir dönüşüm” fırsatına çeviren felaket kapitalizminin yükselişini anlattığı Şok Doktrini’ni yayınladı. Klein’ın yeni kitabı ise İngilizcede 2014’te, ‘This Changes Everything’ başlığıyla yayınlandı. Türkçe’ye “İşte Bu Her Şeyi Değiştirir” şeklinde çevrilen bu kitabın konusu ise tüm insanlığı ve gezegenimizi yok olma tehdidinin eşiğine getirecek olan küresel çaplı iklim değişikliği. Kayıp Şark’ın Peşinde / Olivier Roy / Söyleşi: JeanLouis Schlegel / Çeviren: Haldun Bayrı / Metis Yayınları / 274 s. Olivier Roy’nın İslam’a ve Müslümanların yaşadığı ülkelere duyduğu ilgi aslında ilk gençlik yıllarından başlayarak bütün hayatına yayılıyor. Güney’e, Hindistan’a ve Nepal’e giden Hippiler ile birlikte 1970’lerde İstanbul üzerinden Afganistan’a ve Pakistan’a geliyor. Bunu Afganistan’a neredeyse her yıl tekrarladığı ziyaretler, Orta Asya Cumhuriyetleri’ne seyahatler, İran, Yemen, Lübnan, Suriye ve diğerleri takip ediyor. Batı’nın merceğinden bakıldığında Şark kayıp, egzotik, merak uyandırıcı ama suskun, tarihsiz. JeanLouis Schlegel’in yaptığı bu K İ T A P S A Y I 1 3 1 6 Eski İstanbul’da Meyhaneler ve Meyhane Köçekleri / Reşad Ekrem Koçu / Doğan Kitap / 136 s. Reşat Ekrem Koçu’nun eserleri okurlarla yeniden buluşuyor; Kösem Sultan, Osmanlı Tarihinin Panoroması’yla beraber yayımlanan ve ilk kez 1947’de basılan Eski İstanbul’da Meyhaneler ve Meyhane Köçekleri’nde Koçu, 16. yüzyıldan 20. yüzyıl başlarına kadar İstanbul meyhanelerini ve meyhane köçeklerini kendi deyişiyle “kalem diline veriyor.” Vezir Hanı’ndan Saraç Hanı’na gedikli meyhaneler, fesli Türklerin giremediği Eftalipos, koltuk meyhaneleri, ayaklı meyhaneler ve ilk birahaneler... Ahmed Rasim, Çaylak Tevfik ve Ahmed Midhat Efendi’den meyhane tasvirleri... Gedikli meyhanelerde oynatılan, uğurlarına kavgalar edilen, kan dökülen köçekler. Koçu, renkli ve canlı bir gündelik yaşamın tarihini anlatıyor. Antikacı / Gustavo Faveron Patriau / Çeviren: Özlem Koşar / Delidolu Yayınları / 192 s. Ünlü bir dilbilimci olan Gustavo, nişanlısını öldürdüğü için psikiyatri kliniğinde yatan eski dostu Daniel’in gerçeği itiraf etmek üzere kendisini umulmadık bir anda aramasıyla geçmişin izini sürmeye başlar. Tozlu kütüphaneler, egzotik genelevlere dair gençlik anıları, S A Y F A 3 2 n 7 M A Y I S 2 0 1 5 C U M H U R İ Y E T