22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Y Nisan Pazartesi günüydü, öğleye doğru. Gazetemizin sanat yazarı, aziz dostum Evrim Altuğ aradı. “Duydun mu” dedi, “Günter Grass ölmüş.” “Duydum” dedim, “ama işin garibi Eduardo Galeano da ölmüş bugün.” Evrim, en acı olaylar karşısında bile elden bırakmadığı nüktedanlığıyla, “Yok artık, ‘galeyana’ geliyor insan!” diye taşı gediğine koydu Galeano’nun da öldüğünü duyunca. Aynı gün yaşadığımız bu iki “edebiyat yitiği”nin ardından, 15 Nisan Çarşamba günlü Cumhuriyet’teki Körün Taşı’nda Günter Grass için bir yazı yazmıştım. Yalnız bence değil, pek çoklarınca da ilk romanı olmasına karşın başyapıtı sayılan “Teneke Trampet”e odaklanarak. Şimdi, burada, biraz gecikerek de olsa Galeano’dan söz etmek istiyorum. “ATEŞ ANILARI”NIN ÇEMBERİNDE 1970’li yıllarda, kuşağıma uyarak Latin Amerika’nın 15. yüzyıldan bu yana sömürgeciler ve emperyalistler tarafından kanının emilmesini anlatan “Latin Amerika’nın Kesik Damarları”nı okudum. 1980’lerde, iki Amerika anakarasındaki sömürgeciliğin edebiyattaki en güçlü eleştirisi olarak kabul edilen “Ateş Anıları”nın çemberinden geçtim. Ardından, siyasal zorbalığın amansız baskılarını yaşarken bile aşk ve sevginin sonsuzluğunu aydınlatan yoldaşlarıyla, şairler ve sanatçılarla kucaklaştığı “Kucaklaşmanın Kitabı”yla esridim. FUTBOLUN ÇEKİCİLİĞİ İlkgençliğinde futbolcu olma düşleri kurmuş ama yetişkinliğinde hapislerden, sürgünlerden geçmiş bu devrimcinin, futbolun tarihsel kökenlerine uzanmakla kalmadığı, bu küresel oyunun çokuluslu şirketlerle hiç de kutsal olmayan ittifakını eleştirirken, eleştiri oklarını futbolun çekiciliğini ideolojik gerekçelerle yadsıyan solcu aydınlardan da esirgemeyen “Gölgede ve Güneşte Futbol”unu 1990’larda okuduğumda, kendimi ona biraz daha yakın duydum. BREZİLYA’DA PAZAR GÜNLERİ “Brezilya’da kilisesi olmayan kasabalar ve köyler vardır ama futbol sahası olmayan tek bir kasaba ve köy yoktur” diyordu Galeano. “Pazar günü, tüm ülkede kalp uzmanlarının en yoğun günüdür. Olağan bir Pazar günü insanlar futbol ayini sırasında heyecandan ölürler. Futbolsuz bir Pazar günü ise S A Y F A 6 n 2 3 eryüzü Kitaplığı CELÂL ÜSTER celaluster@cumhuriyet.com.tr Eduardo Galeano, paramparça edilen belleğimizi geri almak için yazdı Kimseciklerin yazarı... ğümü, pek çok kere attan düştüğümü, bazı korkunç olayları içerden tanıdığımı ve sürgünün her zaman kolay olmadığını anlatabilirim. Pek çok acının ve ölümün sonunda, güzellikler karşısında hayrete düşme ve alçaklıklar karşısında öfkelenme yeteneğimi hâlâ koruyabildiğimi ve beni güldürmeyen hiçbir şeyi ciddiye almamamı öneren şairin hakikatine inanmayı sürdürdüğümü anabilirim…” BELLEK YİTİMİ “Ben, anımsamaya, Amerika’nın, en çok da Latin Amerika’nın, bellek yitimine yazgılı kılınmış o sevecen toprakların geçmişini anımsamaya kafayı takmış bir yazarım” diyordu Galeano. Kendini bir tarihçi olarak değil, bir tanık olarak görüyordu: Latin Amerika tarihini, onu “dağa kaldırmış” olan akademisyenlerin elinden kurtarmaya çalışan bir tanık. BU DÜNYA NEREDEN GELİYOR? “Çok kötü bir tarih öğrencisiydim” diyordu. “Bana tarihi, seramik müzesine ya da ölüler ülkesine ziyaret olarak öğrettiler. Geçmişin sessiz ya da dilsiz olmadığını keşfettiğimde yirmi yaşımı geçmiştim. Bunu Carpentier romanları, Neruda şiirleri okuyarak keşfettim… Sorarak keşfettim. Sorarak ve kendime sorarak; yaşadığımız bu gezegen nereden geliyordu, her dakika otuz çocuğun açlıktan ya da hastalıktan ölmesi için her dakika silahlara bir milyon dolar harcayıp hiçbir ceza görmeyen bu dünya nereden geliyordu? Sorarak ve kendime sorarak: Bu dünya, bizim dünyamız, bu mezbaha, bu tımarhane tanrının eseri mi, insanların eseri mi? Hangi geçmiş zamandan doğdu bu şimdiki zaman? Niçin bazı ülkeler diğer ülkelerin sahibine dönüştü, bazı insanlar diğer insanların, erkekler kadınların, kadınlar çocukların, mallar insanların sahiplerine dönüştü?” “HAYIR”LAR VE “EVET”LER Belleğimizin paramparça edildiği kanısındaydı. Gerçek belleğimizi, “insan gökkuşağı” dediği insanlığın belleğini kurtarmak, geri almak için yazıyordu. Paranın ve ölümün övülmesine “Hayır!” dedi. Bize ne yiyecek ne de sevecek bir şey veren, çoğunluğu yiyecek açlığına, çok daha fazla kişiyi de kucaklaşma açlığına mahkum eden bu sisteme “Hayır!” dedi. Yalana “Hayır!” dedi. Korkuya, söyleme korkusuna, yapma korkusuna, olma korkusuna “Hayır!” dedi. İnsan sözünün tarafsızlığına “Hayır!” dedi. Çevremizde gerçekleşen gündelik çarmıha germeler karşısında bizi elimizi yıkamaya davet edenlere “Hayır!” dedi. Güzelliğin ve adaletin birbirinden koparılmasına “Hayır!” dedi. Diktatörlüklere, demokrasi kılığına girmiş diktatörlüklere “Hayır!” dedi. Paranın özgürlüğüne “Hayır!” derken, insanların özgürlüğüne “Evet!” dedi. Hayal kırıklığının hüzünlü cazibesine “Hayır!” derken umuda, geceyi yırtarak gelen o isyankâr umuda “Evet!” dedi... n K İ T A P S A Y I 1 3 1 4 13 sıkıntıdan ölürler.” Hemen tüm yapıtlarında edebiyat, gazetecilik ve siyasal yergiyi harmanlayan Galeano, futbol üstüne bir kitaptaki üçdört tümcesinde bile toplumsal taşlamayı sevecen bir ustalıkla kâğıda döküyordu. Galeano’nun, Di Stefano, Garrincha, Didi, Pele, Kopa, Puşkaş gibi top virtüözlerinin insanî, handiyse sınıfsal portreleri arasında beni en çok etkileyen, o güne dek hiç tanımadığım Artur Friedenreich olmuştu: “Bu yeşil gözlü melez, Brezilya futbol tarzını yarattı. İngiliz kurallarını kırdı: Bunu başaran o muydu, ayaklarındaki şeytan mıydı, anlaşılamadı. Friedenreich, Beyazların vakur stadyumuna, kenar mahallelerde bez bir topu tekmeleyerek eğlenen çikolata renkli çocukların umursamazlığını taşıdı. “Ben, anımsamaya, Amerika’nın, en çok da Latin Amerika’nın, Böylece fanteziye açık, bellek yitimine yazgılı kılınmış o sevecen toprakların geçmişieğlenceye önem veren ve ni anımsamaya kafayı takmış bir yazarım” sonucu pek umursamayan bir futbol tarzı doğdu. Friedenreich’tan gibi oradan oraya koşuşturup ölüp giberi, buram buram Brezilya kokan bu denler, neresinden bakarsan bak hapı futbolun hatları, Rio de Janeiro’nun yutmuş olanlar… dağları ve Oscar Niemeyer’in binaları Dilleri değil, lehçeleri konuşanlar. gibi yuvarlaktır.” Dinleri değil, boş inançları olanlar. Sanat değil, el sanatı yaratanlar. Kültürü TALİH KUŞU… değil, folkloru olanlar… Yüzleri değil, Ülkesi Uruguay ve tüm bir Latin kolları olanlar. Adları değil, sayıları Amerika’da özgürlük ile kölelik, deolanlar. mokrasi ile diktatörlük arasındaki ilişDünya tarihinde değil, yerel gazetelekilerin, gidiş gelişlerin sınır boylarında rin adliye haberlerinde belirenler. Onlakalem oynatan Galeano’nun gerçekte rı öldüren kurşun kadar değeri olmayan kimler için yazdığı, şu satırlarında kimsecikler.” kendine özgü bakışı ve biçemiyle dile PORTRE VE OTOPORTRE geliyordu: “Pireler nasıl kendilerine bir köpek Galeano’nun bize bıraktıkları, yalnızca satın almayı hayal ederlerse, kimsecikler bir anakaranın portresi değil, kendinin de öyle yoksulluktan kurtulmayı hayal de bir otoportresi niteliğinde kanımca. ederler: bir gün kısmetleri açılıverecek, Metis’in “Biz Hayır Diyoruz” adlı seçkişansları yaver gidecek, başlarına talih sindeki sözleri de, düşünsel, inançsal ve kuşu konuverecektir. Ama o güne karuhsal bir otoportre değil mi? dar başlarına bir türlü konmayan talih “… Koyu Katolik çocukluğumu da kuşu bugün de, yarın da, hiçbir zaman ekleyebilirim, Tanrı’nın, Evrensel Polis konmaz başlarına. Şefi Tanrı’nın gözünde her şeyin suç Yanıp tutuşsalar da, hatta sol avuçları olduğu, ruhun ve bedenin sırasıyla kaşınıp dursa da, o sabah kapıdan sağ Güzellik ve Canavar olduğu çocukayaklarını atarak çıksalar da, talih kuşu luğumu; ya da Marksizmin dogmatik bırakın başlarına konmayı, başlarına versiyonlarıyla, insanı doğadan, mantığı pislemez bile. duygudan ayıran Tek Hakikat’i savunan Kimsecikler: hiç kimsenin çocukları, versiyonlarıyla olan anlaşmazlıklarımdan hiçbir şeyi olmayanlar. Kimsecikler: bir bahsedebilirim. hiç olanlar, hiç kimsesizler, tavşanlar Ya da farklı mutsuzluklarda at sürdüN İ S A N 2 0 1 5 C U M H U R İ Y E T
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear