26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

OKURLA R A umhuriyet dönemi edebiyatımızın büyük yazarlarından birisidir Orhan Kemal. Ardında bıraktığı eserleri dün olduğu gibi bugün de okuru kendine çekiyor, ardı ardına basılıyor. Konuşmalarımda sık aralıkla söylediğimi burada da söyleyeyim: Orhan Kemal sadece edebiyat tarihimizin bir yazarı olmanın çok ötesine geçmiş bir yazarımızdır. O artık hem ekonomi hem de sosyoloji tarihimizin bir yazarıdır. 1940’lı, 50’li, 60’lı yılların Adana ve İstanbulu’nun ekonomik ve sosyal yapısını onun roman ve hikâyelerinden de okuyabiliriz. 15 Eylül 1914’te doğan bir büyük yazarımızın 100. doğum gününü kutluyor, anısı, yapıtları önünde saygı ve sevgiyle duruyoruz. Mario Vargas Llosa’nın yayımlanan son romanı “Ketum Kahraman”, Peru’nun farklı kentlerinde patlak veren iki skandalı, ayrıntılarda saklı küçük ilmeklerle birleştirirken suç, suçluluk, ceza ve ahlâk kavramları üzerine düşünmeye zorluyor okuru. Yazar, polisiye kurgusuyla ilerlettiği romanda her ne kadar Latin Amerika coğrafyasında geçen bir hikâye anlatsa da bize, roman sanatının evrensel eşiklerine de ayak basıyor. Eray Ak’ın kaleminden tanıyoruz Llosa’nın romanını. Jenn Ashworth, “Tehlikeli Yakınlaşma”da ruh hali oldukça bozuk bir kadının tüm gemileri yakıp yeni bir başlangıç yapma girişimini ve bunun nasıl bir faciaya yol açtığını anlatıyor. Ashworth, gerilimin dozunu yüksek tutup hikâyeyi, aslında etrafımızda görebileceğimiz bir karakter üzerinden kuruyor. Kitabı Ali Bulunmaz değerlendirdi. Bol kitaplı günler… C P donis’i, son, yaklaşık üç yıl önce Lipp’te görmüştüm; bu kez Paris’te değil de İstanbul Bebek’te buluştuk, iki saati aşkın kafa kafaya verdik, söyleşimizin iki eksenini şiirin durumu ve İslam dünyasının görünümü oluşturdu. 84 yaşında Adonis. Biraz ağır işitmek dışında hiçbir yaşlılık belirtisi göze çarpmıyor halinde. Her zamanki gibi dandy. Her zamanki gibi Akdenizli ve sımsıcak davranışlı. Stockholm’den yana umudu sıfırlanmış: Nobel ödülünün yazınsal ölçütlerle hiçbir bağlantısı Adonis kalmadığını düşünüyor: “Ya siyasal gerekçeyle veriyorlar, ya da siyasal gerekçelerle vermiyorlar!” Adonis, şiirin “uygar dünya”da hızla yerini yitirdiği görüşünde. Bunu yaşanan toplumsalekonomik gelişmenin kültür yaşamına yansıması olarak değerlendiriyor. Fikrimi sordu, dikkatle dinledi: 194580 arası bir atılım yaşandığını, ardından tüketiciinsan figürünün hedef alınmasıyla değerler dizgesinin altüst edildiğini söyledim. Peşi sıra, satranç oyuncuları gibi karşılıklı hamleler yaparak ilerledik. Sorun, şiirle sınırlı değil: Bugün bir Bresson, bir Lévinas, bir Stael derinliğinde birileri çıkabilir mi, çıksa bir et ervasız Pertavsız ENİS BATUR Adonis’le, kafa kafaya A kisi olur mu? Adonis’in asıl köktenci bakışı Müslüman Dünya’yı ele alışında ortaya çıkıyor. Ne Arap coğrafyasında, ne Türkiye’de ya da İran’da tahammül edilir yaklaşımına. Benim bile, son #Tarih’te yayımladığım denemeden belli, İslamın hiç değilse bir çağına yücelterek eğildiğim ortada. Oysa Adonis, İslam dininin düşüncenin ve yaratıcılığın serpilmesini özünde sınırladığı, kısıtladığı ve körelttiği inancında. Beş yüzyıldır tek bir düşünür, güçlü bir sanatçı çıkmadığı o dünyadan doğru değil mi? Adonis, bu gerilemenin çekirdeğinde mistik çizginin kavruklaşmasını görüyor. Belki aşırı bir dünyevileşmenin, dahası “para”nın yol açtığı bir süreçten de dem vurulabilir. Batı Dünyası, hayli gecikerek de olsa birleşti, parçalarının birbirleriyle savaşmasını önledi. Yerine, İslam coğrafyasını, hem de ona kendi servetini bu yolda harcatarak bir iç savaş alanına çevirmeyi başardı. Kuzey Afrika’dan Arap yarımadasına ve Asya’ya dehşet verici bir şiddet damarının içinde dolaşıyor kan. Gönüllü sürgünde Adonis. Beyrut’a gidiyor arada, Şam’ı özlüyor. Büyük olasılıkla Paris’te tamamlayacak yaşamını. Arkasında toz bulutu içinden görünmez olmuş çocuk luğunun, gençliğinin diyarını bırakarak. “Enis, siz ne yapacaksınız?” “Bilemiyorum.” * Başından ucuna bir Tuna röportajı; bir iki yıl oldu, bir belgesel daha izlediydim. Hepsi gelip Magris’in olağanüstü kitabını “illüstre” ediyor sonuçta. Bir kesitini tanıyabildim Tuna’nın, ViyanaMelk seferini yaptığımızda. Budapeşte, bir başka ilişkiyi öne çıkardı: Kent ve nehir bağlamında. Bütününü kat etmek, Adakale’nin üstünde seyretmek hem de nasıl ister(d)im. Passau’da konaklamak. Ovidius uğruna Karadeniz kıyısına çıkmak. Tuna: Kalın, derin su. * Süleyman Velioğlu TURHAN GÜNAY turhangunay@cumhuriyet. com.tr [email protected] twitter: www.twitter.com/CumKitap eposta: Claudio Magris’in harika anlatımına konu olan, Budapeşte’yi tam ortasından “Buda” ve “Peşte” olarak ayıran Tuna Nehri. DağyoluVelioğlu ikilisinin Bir Şizofren Hastanın Sanat Ürünleri (1962) kitabı yeniden masamda. Zengin bir roman malzemesi, işlenmeye değer bir hammadde bekliyor orada bir el uzansın, çatsın. Kitapta verildiği kadarı yeterli ya, bir o kadarı, belki fazlası, arşivde duruyor olabilir de. Yoksa bile, bu kadarı, gerisini düşlemeyi kolaylaştıracak çeşitlilikte. Romancılarımızın çoğunun derin sorunları, dallı budaklı soruları yok sanırım. Bazan da, tam tersine, boylarından büyük sosyolojikpolitik kalkışımları olduğunu gördük, görüyoruz. “İnsan”ı da, “Hayat”ı da seçemiyorlar aslında. Plutharkos’un deyişiyle “ruh iltihaplanması”nı sökme yeteneğinden yoksun kişiler neden Edebiyat’ın sularına korkusuzca açılırlar? Yüzme bilmediklerini nasıl unutabiliyorlar? DağyoluVelioğlu ikilisinin yoğunlaştığı “hasta” şiirler, oyunlar, yaşamöyküsel anlatı yazmış, resim yapmış. Fıkralar uydurmuş bir de: Zihin zembereğinin farklı işleyişi en çok bu sonuncularda/n görünüyor: Öteki mantık. Fotoğrafı(mı)n arabı mı? Eşim benzerim mi? Ayrılma noktası mı, aradığım? n İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç t Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız t Yayın Yönetmeni: Turhan Günay t Sorumlu Müdür: Ayşe Yıldırım Başlangıç t Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı t Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. t İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 t Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL. t Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden t Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü t Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya t Reklam Müdürü: Ayla Atamer t Tel: 0 (212) 251 98 74750 (212) 343 72 74 t Yerel süreli yayın t Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 2 8 2 1 1 E Y L Ü L 2 0 1 4 n S A Y F A 3
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear