26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

KİTAPÇI M. YENER, A. AKAL, N. YILMAZ, Ç. GÜNDEŞ Postayla Gelen Deniz Kabuğu / Behiç Ak / Resimleyen: Behiç Ak / Günışığı Kitaplığı / 2014 / 160 s. / 9+ Sude, ilkokul dördüncü sınıf öğrencisi. Anne ve babasının yoğun iş temposu nedeniyle zamanının çoğunu yalnız geçirmekte. Sude’nin en sevdiği şey sahilde yürüyüş yapmak. Ama hiç kimse ona eşlik etmiyor. Çünkü arkadaşları, tablet ya da bilgisayar ile oyun başında, ilişkilerini de sanal ortamda yaşıyorlar. Kızlarının yalnızlığının kendi iş temposundan kaynaklandığını düşünen anne ve babası Sude’nin bir dediğini iki etmiyor. Birlikte vakit geçirdikleri bir pazar günü aldıkları tabletin tüm yaşamlarını değiştireceğini bilselerdi acaba ne yaparlardı? Sude bir anda ve ondan hiç beklenmeyecek şekilde tam bir ekran bağımlısı oluverir. Elinden düşürmediği tableti ile çok mutludur. Artık dünyaya bir ekrandan bakmaya başlamıştır. Bu durumu ilk fark eden annesi olur ve kızını bu sonsuz çarktan kurtarmak için çareler aramaya başlar. Ancak bu o kadar da kolay değildir. Çünkü gerçek hayatta oldukça sessiz ve içine kapanık biri olan kızı sanal ortamda adeta bir kraliçedir. Bir avukat olan Sevda Hanım, kızına nasıl yardım edeceğini düşünürken eve gelen bir telefonla kendisi de sanal âlemin göbeğine düşüverir. Sude’nin sanal ortamda nasıl bir kraliçe olduğunu merak ettiniz mi? Ya annesi Sevda Hanım… Acaba onun başına neler geldi? Koskoca kadın bilgisayar oyunu oynayacak değil ya… Eve telefon açıp tüm ailenin hatta dünyadaki tüm gençlerin hayatını alt üst eden kimdi? “Korsan” deyince aklınıza ilk gelen nedir? Eğer yanıtınız; korsan gözlüklü, tahta bacaklı deniz haydutları” değilse “Postayla Gelen Deniz Kabuğu”nu okuyun… Bakalım çevrenizdeki kim gerçek, kim sanal, kim doğrucu kim oyuncu, bulabilecek misiniz? Ya siz ne kadar gerçeksiniz? Behiç Ak, dünyaya bir ekrandan bakanlara, bir ekran aracılığı ile görenlere (!), kendisini bile bambaşka tanıyanlara / tanıtanlara değinmiş. Özellikle annelerbabalar ve öğretmenlerin ilgisini çekecek, onlara ipuçları verecek bir yapıt. İyi okumalar! Oyun Delisi / Habib Bektaş / Resimleyen: Duygu Cigal / Top Yayıncılık / 2014 / 64 s. / 8+ Çocuk edebiyatının usta kalemi Habib Bektaş, Oyun Delisi isimli kitabında birbirinden eğlenceli dört öykü anlatıyor. Atları çok seven ve bir at beslemek isteyen Aslı, zamanla evin orta yerinde bunun çok da kolay olmadığını anlıyor. Ama hayvanları öyle çok seviyor ki illa bir hayvan edinecek. Ne dersiniz, Aslı at yerine hangi hayvanı beslemeye karar vermiştir sizce? Doğum Günü, isimli ikinci öykü, anne ve baba ile çocukların yer değiştirdiği bir günü anlatıyor. Kardeşi Ayşe ile birlikte anne baba rolüne soyunan çocuk tıpkı onlar gibi davranır. Her yaptıklarına karşı çıkar, attıkları her adıma karışır. Ali ve Zehra yani anne ve baba bu işten pek hoşlanmazlar elbet. Siz anne babanızın yerinde olsanız neler yapardınız ya da neler yapmazdınız? Sahte Osterhase ile Deli, kitabın diğer öyküleri. Bu öyküleri okuyup gülümserken kültürel farklar, ayrımcılık, bireysel özgürlükler üzerine düşüneceğiz… Benim Ablam Bir Tuhaf / Hülya Kibaroğlu / Resimleyen: Zeynep Özatalay / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 90 s. / 2013 / 810 yaş Hülya Kibaroğlu’nun yazdığı on öyküden oluşan kitap, tatlı bir ablakardeş çekişmesi eşliğinde eğlenceli bir okuma sunuyor. İlköğretim ikinci sınıf öğrencisi Gediz ve beşinci sınıf öğrencisi ablası Şeniz birbirlerini hem sever hem sürekli didişir dururlar. Bunun en büyük sebebi de Şeniz’in kardeşine sürekli takma isimler bulması ve onunla alay etmesidir. Yıllarca Türkçe öğretmenliği yapan Hülya Kibaroğlu, çocukları, onların öğrenme iştahlarını ve öğretme yöntemlerini bu öykülerde kullanarak hayvanlar hakkında bilgi edinmelerini de sağlamış. Olduğun Yerde Kal / John Boyne / Çeviren: Arif Cem Ünver / TUDEM Yayınları / 2014 / 256 s. / 12+ John Boyne, Çizgili Pijamalı Çocuk adlı romanında savaş ve çocuğu yan yana, iç içe geçirerek ama hiç hissettirmeden anlatmıştı. Yazarın yeni yapıtı Olduğun Yerde Kal, benzer tadı veriyor. Alfie’nin beşinci doğum gününü kutlayacağı gün, Birinci Dünya Savaşı başlar. Alfie’ye babası bir söz verir: “Ne olursa olsun, seni asla terk etmeyeceğim!”. Alfie, babasına inanır. Oysa, babası, orduya katılmak zorundadır. Ailesini Londra’da bırakıp cepheye gider. Geride kalanlara açlık, sefalet, yoksulluk ve yoksunluk düşmüştür. Alfie’nin babasından dört yıl boyunca hiç haber gelmez. Olduğun Yerde Kal, Birinci Dünya Savaşı’nın yüzüncü yılına denk gelen bir dönemde, savaşın yıkıcı etkisini bir babaoğul ilişkisi çerçevesinde ve bambaşka bir açıdan bakarak anlatıyor. İyi okumalar! n Mavisel Yener n Ata Cad. Defne Sok. No:1 D:1 Balçovaİzmir n www.maviselyener. com n [email protected] C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1282 1 1 E Y L Ü L 2 0 1 4 n S A Y F A 2 7
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear