24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Vitrindekiler Haziran’da Bir Fidan / Derleyen: Levent Turhan Gümüş / Ayrıntı Yayınları / 232 s. “İstanbul Okmeydanı’nda on dört yaşında bir çocuk sokak ortasında başından gaz fişeğiyle vuruldu. Aylarca yoğun bakımda kaldı. Biz bunun uzun da olsa bir umut uykusu olmasını diliyorduk. Ama Berkin Elvan isimli çocuğun çocuk bedeni ancak iki yüz altmış dokuz gün direnebildi. Bu uzun uykunun aslında bir ölüm uykusu olduğunu anladık. Çocuğumuz on altı yaşını göremeden aramızdan ayrıldı. Berkin’in ölümü, vahşice öldürülmesi, yüreği sağırlaştırılamamış her insanda ortak bir öfke ve sahiplenme duygusu yarattı.” Haziran’da Bir Fidan kitabı bu ortaklaşmanın ürünü olarak okurun karşısına çıkıyor. Yaşar Kemal’den Stig Daggerman’a, Asa Lind’den Seyla Tanya Varer’e, Mustafa Delioğlu’ndan Mahmutcan Papiroğlu’na, farklı yaşlardan, farklı duyarlıklara sahip, kimi tanınmış kimi hiç bilinmeyen çok sayıda yazar ve çizer Haziran’da Bir Fidan kitabının sayfaları arasında bir araya geldiler. Haziran’da Bir Fidan kitabı öyküler, masallar, anlatılar, resimler ve çizimlerle Berkin Elvan’in adının yaşatılmasına, bu ölümün haksızlığının insanlığın vicdanına bir kez daha duyurulmasına, kolektif çocukluk hafızamızda bundan böyle silinmeyecek bir yer edinmesine katkı getirebilmeyi arzuluyor. Balyoz Kumpası – Balyoz Davasındaki Hukuk Skandalı / Veli Ağbaba, Özgür Özel, Nurettin Demir, Muharrem Işık / Cumhuriyet Kitapları / 152 s. “Bu dava asrın iftirasıdır. Balyoz davası, Türkiye’nin Dreyfus davasıdır. Balyoz davası, Türkiye’nin hukuk, siyasi ve askeri tarihinin utanç duyulacak kapkara bir lekesidir. Balyoz davası, Türkiye’nin tarihindeki karanlık dönemlerin aktörlerinin vücut değiştirerek kurguladıkları ve başarıya ulaştıkları bir kumpastır.” Kitapta 2010 yılında başlatılan “Balyoz Kumpası”nın kronolojik bir değerlendirmesi sunuluyor. Bu bağlamıyla kitap, sürdürülen siyasi davalardan biri olan “Balyoz Darbe Planı” davasında yaşanan haksıklıkları ve hukuksuzlukları tarihe not düşmeyi amaçlıyor. Görme Duyusu / John Berger / Çeviren: Osman Akınhay / Agora Kitaplığı / 318 s. Görme Duyusu, John Berger’ın beşinci denemeler kitabı ve kucakladığı dönem, yazı türlerinin yelpazesi ve el attığı konular bakımından en kapsamlı olanı. Aşk ve tutku, ölüm, güç, iktidar, zamanın deneyimi ve bugünkü tarihin niteliği... Görsel anlam ile sözel anlam arasındaki, sözcükler ile görüntüler arasındaki ilişkileri keşfetmeyi her zaman başa almış olan yazar, bu kitabında hikâyeler, şiirler, tablolar, anlatılar, denemeler, tablolar, eleştirel metinler ve heykellere günümüzün acil sorunlarına dair değerlendirmelerini de kaleme alıyor. Ayrıca kitabı, bir hikâye bütünlüğünde okuyabilirsiniz... Nagazaki / Eric Faye / Çeviren: Nilda Taşköprü / Sel Yayıncılık / 88 s. Nagazaki’nin banliyösünde yalnız yaşayan Shimurasan’ın düzenli hayatı bir gün tuhaf bir biçimde S A Y F A 3 2 n 1 9 H A Z İ R A N değişir; evinde nesneler, esrarengiz bir şekilde yer değiştirip yiyecekler kayboluyordur. Bu bir hayaletin işi midir yoksa Shimurasan’ın sanrısı mı? Gerçek, gizlenmiş bir kamera sayesinde ortaya çıkar. Yaşanmış bir olaydan esinlenen, Fransız Akademisi Büyük Roman Ödülünü kazanmış Nagazaki, üzerine Japonya tarihinin gölgesinin düştüğü ve suçluluk, utanç, yalnızlık, pişmanlık temalarını harmanlayan küçük ancak çarpıcı bir anlatı... Nilda Taşköprü’nün çevirisiyle. İstanbul Yıldızı / Gül İrepoğlu / Doğan Kitap / 160 s. Mimar ve sanat tarihçisi Prof. Dr. Gül İrepoğlu yeni bir romanla tekrar okurların karşısında. Kanuni Sultan Süleyman’ın miğfertacı... Cellat pazarına düşen mücevher saat... Kösem Sultan boğulduğunda kulağından çalınan paha biçilmez küpeler... İkinci Abdülhamid’in Paris’te satılan mücevherleri... Ve günümüzde kıyasıya çekişmeyle geçen bir müzayede... Hepsinin ortak yanı istanbul yıldız denen göz alıcı elmas. Aşkın, hırsın, kaybedişin ve tutkunun beş yüz yıl öncesinden günümüze uzanan hikâyesini anlatıyor İrepoğlu. Başka Dünyalar / Margaret Atwood / Çeviren: Selin Siral / Kolektif Kitap / 264 s. Usta yazar Margaret Atwood Başka Dünyalar’da bilimkurguyla önce çocuk, sonra öğrenci ve akademisyen, ardından eleştirmen ve yazar olarak kurduğu ilişkisini aktarırken, bir yandan da bu edebi türün varsayımsal kurgu ve fantastik kurguyla iç içe geçmiş sınırlarının bir haritasını çıkarıyor okurlara. İnsanların başka dünyalar yaratma arzusunun ne kadar eskiye dayandığını örneklerle açıklayarak, aralarında Marge Piercy, H. Rider Haggard, Ursula K. Le Guin, Kazuo Ishigoro, Aldoux Huxley ve Jonathan Swift’in de olduğu usta yazarlara ait önemli yapıtları inceliyor. Ve şahsi yolculuğunu anlattığı bu kitabı kendi eserlerinden küçük parçalar sunuyor. Gazetecinin Ölümü / Elçin Poyrazlar / İthaki Yayınları / 176 s. Ucu Amerikan devleti içindeki iktidar savaşlarına dokunan akıl almaz bir siyasi komplo... Bu komployu ortaya çıkarmaya çalışan Türk gazetecinin ölümü... Ülke gazetesinin Washington muhabiri Selin Uygar’ın çözmeye çalıştığı bir cinayet onu, Amerikan devleti içinde oynanan oyunlarla tanıştıracak, ABD’nin Ortadoğu siyaseti ile silah ticareti arasındaki kirli ilişkilerin ortasına düşürecek ve büyük tehlikelerle burun buruna getirecek. Elçin Poyrazlar daha ilk romanın, ritmini hiç yitirmeyen bir siyasi polisiyeye imza atarken politika, ticaret ve medya ilişkilerini de deşifre eden bir kurguyla okuyucu karşısında. Hayal Et Hikâyeleri / Murat Başekim / İletişim Yayınları / 192 s. Hayaletli BBG evleri; ruhunu satmaya çalışan huzurevi çalışanları; ameliyatla burç aldıranlar; ifritlerin ve devlerin gezindiği gece masalları; mutsuz kızıllıklar, çekmeceli Pazartesi; Birgün sineği ve Goya’nın güzelleri, 80 günde devri ölüm ve cadı avcısı Alamancı Demir usta... Murat Başekim, karanlık, cayırtılı, cin böğürten ve güldüren hikâyeler yazıyor. Şîr’in pençesini vurduğu Şark gotiğini resmediyor. Hayal Et Hikâyeleri, esrarlı, dumanlı, zifirî yerleri, çok uzakları ve çok yakını anlatıyor. Zeplin / Karin Tidbeck / Çeviren: Tülin Er / Aylak Kitap / 152 s. İsveçli yazar Karen Tidbeck’in tekinsiz, ama tekinsiz olduğu kadar da olağanüstü dünyası, İskandinav kültürünün alacakaranlığından ve melankolisinden doğuyor. Güneşin dönmeyi bıraktığı bir dünyanın büyülü atmosferine sahip: Fantazyadan, büyülü gerçekliğe, bilimkurguya ve hayalî bir yaratığın Borges’vari taksonomisine kadar uzanıyor. Bu öyküler rahatsız edici; bir o kadar da kara mizahın engin zekâsını içeriyor. Tidbeck, bildiğimizi sandığımız dünyadan güçlü bir kopuş duygusu yaratarak, akla hayale sığmaz çok sayıda şeyin ortaya çıkabildiği bir yarığa yönlendiriyor. Sarı Kehribar / Mehmet Yaşın / Yapı Kredi Yayınları / 406 s. Sarı Kehribar, Kıbrıslı bir ailenin arşivindeki fotoğraflarla dile gelen, çokkültürlü, çokdilli, çokzamanlı, çokmekânlı sinematografik bir roman. Mehmet Yaşın, polisiye romanlara özgü bir girişten sonra okurunu tarihin ve kültürün kollarına bırakıyor; gerçekle kurmaca arasındaki serbest bölgede dolaştırıyor. Okur, fotoğraflı bir dil cümbüşü ile kişiler, olaylar ve zamanlar arasında geçişler yapıyor. Bir anlamda geçmiş zaman peşinde koşarken dilin gayya kuyusunda buluyor kendini. Sarı Kehribar bellekle ve belgelerle kurulmuş çoksesli, senfonik bir müzeroman. Osmanlı İstanbul’unun Toplumsal Tarihi / Ebru Boyar, Kate Fleet / Çeviren: Serpil Çağlayan / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 432 s. İstanbul, en parlak devrinde sınırları Fas’tan Ukrayna’ya, İran kıyılarından Macaristan’a uzanan Osmanlı İmparatorluğu’na 470 yıl boyunca başkentlik etti. Payitaht, Osmanlı coğrafyasının sanat ve düşün merkezi olduğu gibi, dünyanın dört bir yanından tüccarları kendine çeken bir ticaret üssü ve imparatorluğun siyasi motoruydu. Şehrin sakinleri, güç ve gösterişin ihtişamı içinde, bu başkentin şiddetiyle kuşatılmış olarak ve imparatorluğun çok çeşitli kaynaklarının aktığı Dersaadet’in devasa refah ağlarına yaslanmak suretiyle hayatlarını sürdürüyorlardı. Değerli iki Osmanlı tarihçisi Ebru Boyar ve Kate Fleet’in birlikte kaleme aldıkları Osmanlı İstanbul’unun Toplumsal Tarihi, bu uzun süreç boyunca canlı, şiddet dolu, dinamik ve kozmopolit imparatorluk başkentinin toplumsal bir portresini sunuyor. Kayıp Sicil – Erdoğan’ın Çalınan Dosyası / Soner Yalçın / Kırmızı Kedi Yayınevi / 316 s. “Tarih: 27 Aralık 2012. İki yıl sonra evimde uyandım sabaha. Kütüphaneye girdim; polisler darmadağın etmişti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili yazılmış kitapları bir araya getiriyordum; kitaplar tamamdı; ama ayrıca bir defter ile bir dosya olacaktı. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 2 7 0 2 0 1 4
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear