Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Thomas Mann’dan ‘Aldanan Kadın’ OKURLARA rgenekon davasından Silivri Cezaevi’nde 1246 gündür tutuklu bulunan yazarımız, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, cezaevinde yazdığı son kitabı “Deniz’lerin Davası”yla ilgili sorularımızı yanıtladı. Serpil Güvenç de bir çerçeve yazıyla katıldı Balbay’ın söyleşisine. Semih Gümüş “Yazar Olabilir miyim?”de kendisinden beklenebilecek eleştirel tavrı, üslubu hiç takınmadan yazar adayının sorularıyla, sorunlarıyla özdeşleşiyor. Yazar adaylarını içtenlikle anlamaya çalışarak, bu çetrefilli yolda yürümesini kolaylaştıracak ipuçlarını oldukça yalın, sade bir dille veriyor. Mustafa Kutlu’nun kitabına ismini de veren “Anadolu Yakası” adlı yerel bir kanalın başarılı sahibi Muzo Gönül’le bir gazete muhabirinin yaptığı nehir söyleşi, hikâye formatında sunuluyor okura. Yerel bir televizyon kanalı sahibiyle yapılan röportajdan güzel bir uzun hikâye çıkaran yazar, okura Anadolu’yla İstanbul arasında gelgitler yaşatarak taşraşehir eksenindeki değişimi gözler önüne seriyor. Yusuf Aslan, Deniz Gezmiş ve Hüseyin İnan artık aramızda değil. Onlar, THKO olarak giriştikleri bağımsızlık ve sosyalizm mücadelesini idam edilerek noktaladı. Kristal cam gibi saydam, noktasına, virgülüne kadar doğru ve sansürsüz bir dille kaleme alınan ve A. Tuncer Sümer imzasını taşıyan “Devrim” isimli bu kitapta, Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu’nun kuruluş yılları anlatılıyor. Süreci baştan sona yaşayan Sümer, anlatımını çok sayıda yazılı ve görsel belgeyle destekliyor. Bol kitaplı günler... E ‘Kadınlığın Paskalyası’ Türkçeye Esen Tezel tarafından kazandırılan Thomas Mann imzalı Aldanan Kadın, hem bir aşk öyküsü hem de kadınlık hallerini hikâyenin baş kahramanı Rosalie’nin dilinden aktaran bir kitap. onu izliyor: “Anna’nın gördükleri doğruydu: Rosalie tatlı tatlı kendini oğlunun genç öğretmenine kaptırmaya, hem de bu ilginin süratli gelişimine hiçbir direnç göstermeksizin, belki de bunun doğru dürüst farkında bile olmaksızın, her halükârda onu gizli tutmak için özel bir çaba sarf etmeksizin kaptırmaya başlamıştı.” DOĞANIN YARATTIĞI ÇARPINTI ? Ali BULUNMAZ T homas Mann’ın ölümünden önce tamamladığı Aldanan Kadın, romana çalan uzun bir öykü. Yazarın bu kitabı, on yıldır dul olan, oğlu Eduard ve kızı Anna’yla beraber yaşayan Rosalie’nin hikâyesi. O SICAK GÜLÜŞ başlar: Oğluna İngilizce dersleri veren Ken Keaton Rosalie’yi epey etkiler; rahat ama saygıdan hiç sapmayan tavırları, kırık Almanca ve Fransızcasıyla fiziksel görünüşü Rosalie’yi deyim yerindeyse çarpar. Baktığımızda Keaton’ın görece hareketli bir yaşamının olduğunu görüyoruz. Çok yer gezmiş, tarihe meraklı, entelektüel birikimi geniş ve başından olaylar geçmiş biri. Böylece Rosalie’nin hayranlığı katlanıyor ve kızı Anna endişeli gözlerle TURHAN GÜNAY eposta: turhangunay@cumhuriyet.com.tr cumkitap@cumhuriyet.com.tr Kocasını savaşın başında, savaştan bağımsız bir olay yüzünden (bir otomobil kazasında) kaybeden Rosalie, bir şekilde yaşama tutunmuş. Mann, onun ayakta kalışını resmetmiş: “Rosalie hâlâ, geçirdiği yılların organlardan kaynaklanan uyum zorlukları ve kadınlığının durdurucu, kurutucu gerileyişi onu fiziksel ve ruhsal olarak uğraştırırken bile kalbinden fışkıran sıcak gülüşünü koruyordu.” Bu sıcak gülüşün altında elbette bir tutam acı var. Kaybettiği kocasının zamanındaki çapkınlıklarını hatırlayan, oradan kadınlık ve erkeklik hallerini sorgulamaya girişen Rosalie, yaşını almaya başladığını ve yavaş yavaş “miadını doldurduğunu” düşünür. Düşünür düşünmesine ama bu arada hemen yakınında yeni bir yüz görmeye Gençlikyaşlılık sorununun belirmesiyle Rosalie’nin Keaton’ın gençliğinden utanmaya başlaması işleri daha da karmaşıklaştırır. “Bu kez arzulayan benim, içimden gelerek, kendiliğimden, bir adamın bizzat seçtiği genç bir kadına göz dikmesi gibi ben de ona göz diktim; bunu yıllar yapıyor, benim yaşım ve onun gençliği yapıyor” demesi, Rosalie’nin içinde bulunduğu durumu gösteriyor. Duyguların ve mantığın zaman zaman birbirinin önüne geçtiği bazen de birbirini engellediği bir dönem yaşıyor Rosalie. Aslında bu dönemi çelişkiler, naif hesap ve hesaplaşmalar dönemi olarak da adlandırabiliriz. Özellikle kızı Anna’yla dertleştiği satırlar, Rosalie’nin genç bir erkeğe duyduğu ilginin derinliğine inmemizi sağlıyor. Zamanın yaşlandırdığı ama duyguların bir anda gençleşebildiği uyumsuz bir dönem bu. Gerilim de buradan kaynaklanıyor bir bakıma. O gerilime mutluluk ve coşku da dâhil: “Ruh, bedeni bir şef gibi yönetiyor. Bana mutluluk dile hayatım, çünkü çok mutluyum! İşte yine dişi oldum, yine eksiksiz bir insanım, muktedir bir kadın, kendimi beni etkileyen erkek gençliğine layık görme hakkım var ve bir yandan da onun karşısında kendimi aciz hissederek önüme bakmama gerek yok.” Doğanın yarattığı çarpıntıya karşı koyamama hali; Rosalie’nin içine düştüğü şey işte bu: “Kadınlığın paskalyası”nı yaşama. Hayatını altüst eden”, “kendisiyle ters düşerek” hayatını sürdüren ve o ana dek bağlı kaldığı ahlaki niyetlerle zıtlaşarak ilerleyen Rosalie’nin bu yürüyüşü hep sorularla kaplı. Sorular, inanmaktan hiç vazgeçmediği ve son günlerinde kendisine büyük bir aşkı tattıran doğanın onu alıp götürüşüne kadar devam ediyor. Mann’ın bu uzun öyküsü, Rosalie’nin etrafında dönüp duran; ölüm ve yaşam, mutluluk ve mutsuzluk karşıtlığı üzerine yoğunlaşıyor. Rosalie’nin yaşamından yansıyan kesit, hayatın kendisi gibi: Karşıtlıklar, çelişkiler, kararlar ve kararsızlıklar; hepsi son demde Rosalie’nin üstüne geliyor. ? alibulunmaz@cumhuriyet.com.tr http://bulunmazali81.blogspot.com Aldanan Kadın/ Thomas Mann/ Çeviren: Esen Tezel/ Can Yayınları/ 92 s. Thomas Mann İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç?Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız?Yayın Yönetmeni: Turhan Günay? Sorumlu Müdür: Miyase İlknur?Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı?Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş.?İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64?Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL.?Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden/ Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü/ Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya?Reklam Müdürü: Ozan Altaş ?Tel: 0 (212) 251 98 74750 (212) 343 72 74?Yerel süreli yayın?Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1172 2 AĞUSTOS 2012 ? SAYFA 3