24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Ahmet Özol’dan ‘Sanat Eğitimi ve Tasarımda Temel Değerler’ ‘Teknoloji, çağdaş sanatı besledi’ ? Gamze AKDEMİR “Doğa yaratık, sanat insan yaratır.” Schiller Sanat eğitiminde, sanata ait değerlerin irdelenmesi ve analiz edilmesiyle elemanların ve ilkelerin öğretim esasları da belirlenmiş oldu. Nokta, çizgi, doku, renk gibi elemanların sanat eğitiminin temel ve alt değerleri olarak, anlatım olanaklarının yaratıcı çalışmalarla ele alınması, çağdaş sanat eğitimine yeni bir boyut getirdi. Sanat eğitiminin yapılanmasındaki başlangıç güçlüklerinin aşılmasında ve görsel zenginliğin yaratıcı nitelikler gözetilerek geliştirilmesinde, sanatın içsel bileşkesinden gelen çıkarımlardan yararlanmak gerektiği tartışılmaz. Bu noktadan hareketle bireyi güven duygusu içinde ve sanatın temel verilerini değerlendirerek geliştiren bir sistemin içi doldurulmakta. Bundan hareketle içeriğinin tasarlanmasında; sanatın temel eğitimi aşamasında, iki boyuttan üç boyuta kadar yorumlanan değerlerin önemli noktalarının bilgi ve eleştirisi gözetilerek düzenlemeye gidilmiş bir kitap söz konusu: Ahmet Özol imzalı Sanat Eğitimi ve Tasarımda Temel Değerler. Sanatın diğer alanlarına ve grafit tasarımcılarına da temel altyapı oluşturmada katkı sağlayacak yönde içeriklenen kitap, çağdaş tasarım ilkeleriyle yaratılan değerlerden yararlanmak isteyenler için de çok örnekli bir başvuru kaynağı niteliğinde tasarlanmış. Özol’la Sanat Eğitimi ve Tasarımda Temel Değerler adlı kitabını konuştuk. SAYFA 4 ? 7 HAZİRAN anatta görsel değerlerin ayrıştırılarak ve bütünleştirilerek incelendiği alan; sanatın başlangıç eğitimi, yani temel sanat eğitimi. Kitapta da bu yöntem gözetiliyor. Bu izleği anlatır mısınız? “Temel Tasarım” ya da “Temel Sanat Eğitimi”, sanat alanına adım atan bireylere sanatın temel değerlerini kavratmak, yorumlama gücü kazandırmak ve yaratıcı kimlik oluşturmak için programlanmış bir eğitimdir. Bu kitabımda, sanatın temel elemanları ve ilkeleri gözetilerek bir düzenleme yapılmıştır. Noktayla başlayıp çizgi ve dokuyla devam eden süreçte, iki boyutun yanı sıra üç boyutun da temel yapılanması irdelenmiştir. Her bireyin sanat alanındaki değerler konusunda bilinçlenmesi için başvuru kitabı olarak düşünülmüş, her örneğin açıklanmasına özen gösterilmiştir. Öğreticiler ve eğitimciler için de kaynak ve ders kitabı niteliği kazandırılmıştır. Sanatın insan yaratmada ne denli yeri olduğunu ve bu noktadaki ehil yöntemi yani doğru sanat eğitiminin tartışmasız önemini değerlendirir misiniz? “Doğa, Bilim, Sanat” üçlüsü, insanın bireysel ve toplumsal gelişiminde temel kaynak niteliği taşır. İnsan, doğanın bir parçası olarak doğayla sürekli alışveriş içinde olmak durumunda. Maddi ve manevi kazanımlar için ise bilim ve sanatın verilerinden yararlanmak hedeflenmelidir. Bilimde sabitleşen değerler olmasına karşın, araştırmacı ve buluşçu anlayış her ikisinde de ortaktır. Ancak, sanat, yaratıcılık ve yenilikçilik özelliklerine ayrıca, duygu ve estetik unsur katmayı amaçlamaktadır. İnsanın bireysel mutluluğu, kişisel güven duygusu, estetik duyarlık gibi kazanımları insana özgü olgular olarak sanat eğitimi yoluyla geliştirilebilir. Temel sanat eğitimi ise, temel basamaklarla, yaparak, yaşayarak, beceri yetilerini geliştirerek, bilgilendirerek, bilinçlendirerek, yaratıcı, duyarlı insan yaratmaya önemli katkı sağlamaktadır. “BAŞLANGIÇTA BİREYİN KENDİNE GÜVENİ YOKTUR” Bilimin verilerini aktarmada görsel S sanatların yanı sıra el uğraşısının da büyük yeri olduğunu vurguluyorsunuz kitapta. Nesne ve olaylardan, göz ve beyne 2012 ulaşan etkileşim, insanın çevresini tanıma ve yorumlamasında ana belirleyicidir. Ancak, sanatsal uygulamalar yaparak ve yaşayarak öğrenmeyi gerektirdiği için eylemi belirleyen ve ürüne dönüştüren el becerisidir. Paul Valery’ye göre “sanat ne denli kavramlarla zengin olursa olsun, işçilik ve beceri gücü noksan olursa, söyleyeceklerinin yarısını başaramaz”. Beceri gücünü geliştirmedeki deneysellikler, temel sanat eğitiminin de önemsediği ve ruh sağlığına katkı sağlayan etkinlik süreçleridir. Araçgereç ve teknik yenilikler ise, yaratma zenginliğine ayrı katkı sağlayan unsurlardır. Görsel sanatların yirminci yüzyılda edindiği pratiğin yoğunluğunu değer“ÖNCELİK ÇİZGİDE!” lendirir misiniz? Ve bu pratik, öğren “Nokta”“leke” ve daha geniş percilere eğitim potasında nasıl yansımışdede “görsel sanatlar”“matematik” tır? etkileşimi konuları kitapta nasıl ele On dokuzuncu yüzyılda başlayan alınıyor? sanat eğitiminde bilimsel ve kuramsal Nokta birimi en küçük bir görsel bilgi girişimleri yirminci yüzyılın baleke olarak düşünülürse, sıklık ve seyşında, daha etkinlik kazanmaya başlareklik ilişkileri kullanılırsa, alanların mış ve 1919’da, Almanya’da Bauhaus üç boyut etkisine dönüşümünü ortaya Enstitüsü’nün kurulmasıyla önemli çıkartan yöntem geliştirilmiş olur. Kübir aşamaya varmıştır. Bu enstitünün, çük değer olan nokta birimiyle, daire, tanınmış sanatçılar ve sanat eğitimciçeyrek ya da yarım daire ve oval gibi leri tarafından yaparak, yaşayarak gergeometrik biçimsellikler simgeçekleştirilen sanat eğitimi biçimi, bileştirilirse ve bunlarla geometrik ? zim ülkemiz tarafından da örnek alınmıştır. Çağdaş teknolojilerin ve gereçlerin gelişmesi ve çeşitlenmesi, sanat eğitimine de geniş olanaklar sağlamıştır. Çağdaş sanat olarak gelişen etkinlikler, bu yeni olanaklardan beslenmektedir. Salt sanatsal, bilimsel ve eğitimsel değil her biri için ayrı ayrı psikolojik ve sosyolojik etkenleri de göz önünde bulunduran bir yaklaşım sergiliyorsunuz kitapta. Özellikle görsel eğitimde gerek birey gerek öğrenci olarak kaydedecekleri aşamalar hakkında ayrıntılı irdelemeler mevcut. Diğer disiplinler içinde sanatın, öznel yapısıyla ayrı tutulan bir alan olduğunun gerçeği herkes Özol, bilimin verilerini aktarmada görsel sanatların yanı sıra el uğraşıtarafından bilinsının da büyük yeri olduğunu vurguluyor kitapta. mektedir. Bu öznellikte, sanattaki duygu, düşünce, imgelem ve sanat ürününe dönüştürme eylemlerinde, yetkin olabilme gücü öne çıkmaktadır. Yeteneği ve yaratıcılığı geliştirme sürecinin başlangıcında bireyin kendine güveni yoktur. Sanat eğitimcisinin rehberliğinde, yaparak, yaşayarak, deneyleyerek, tartışarak, yorumsal özgürlüğe yelken açarak, birey kendine güvenmeye başlar. Özgüven, sanat eğitimi sürecinde başarıya açılan penceredir. Görsel sanatlarda “nokta”nın yerini sormamak olmaz. Her şey onunla başlıyor adeta diyebilir miyiz? Konuşmalarda “başlangıç noktası” söylemi sıkça kullanılır. Bu kavram eylemsizlikten eyleme geçilen yerin belirtilmesini sağlar. Sanat alanında ise nokta, gözle ayrımsadığımız en küçük birim olarak tanımlanır. Kalemin ya da fırçanın ilk değdiği anla, sanat heyecanı başlar. Noktalar, bitişik dizgeyle çizgiselliği, alanı kaplayarak da lekeselliği oluştururlar. Birçok baskı tekniğinde noktasal birleşim çıkış noktasıdır. OpArt gibi sanat dönemlerinde, salt noktalarla değişik anlatımlar yaratılmıştır. Victor Vasarely, Brigide Riley gibi sanatçılar çok değerli yapıtlar üretmişlerdir. Çağdaş sanat etkinliklerinde de değişik tekniklerle nokta öğesi birçok sanatçı tarafından halen kullanılmaktadır. old zümlem Mekân zümlem nuca g sel düş tirir. G nılsam daha e za çıka Vasare lenmes anlatım Açık d maya b oluşum runlard “Çi lardaki vazgeç tünlük lenebil Çiz karakte tursal ö bardağ mı yap tursal ö lik çizg katılır. estetik likleriy lir. Op değerle arttırm rarlanı nolojik ortaya “D dan bir villeşm imece ku” ko He karttığ ci, dok açık), ı dan ha Birden lanılma özgür i rek res ma kat biridir lanılma dokula kı sağla ken tek maktad yeğledi Sanat e tik dok özümse ? ku “SAN REN ORTA Ren me güd zincirle en önc san”ı d Çev varlıkla nımlad duygus tünleşm biçimle süyle o den tar rına ya vurum CUMHURİYET KİTAP SAYI 1164 CUMH
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear