Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
VİTRİNDEKİLER ? Gölge Gününün Azabı ve Ateşin Gül Serinliği/ Fırat Mehmet Eroğlu/ Kurgu Kültür Merkezi Yayınları/ 408 s. Fırat Mehmet Eroğlu, insana ve yaşama dair tespitlerin felsefesini yapmadan, insanın içini acıtan durumları, ölümle barışık bir şekilde, yüreği yettiğince kendi penceresinden görüntüleyerek ve görüntüler üzerinde kendi yaptığı okumalarla birlikte gösteriyor bu romanında. Dikkatli gözlemler yaparak elde ettiği görüntüleri çeşitli çağrışımlarla besledikten sonra bileşimci sonuçlara yönelten özgün yapılar kuruyor. Eroğlu’nun “Gölge Gününün Azabı ve Ateşin Gül Serinliği” adlı bu yapıtında, anlatıları kendi hayatının olguları gibi görünse de çoğunda deneyime dönüşmüş, anımsanabilecek bir yan bulunabiliyor. Olayları olduğu gibi anlatmak yerine, o olaylardan bilinçaltında kalan bir izi yeniden canlandırmak amacıyla çeşitli imgeler çıkararak ve de olaylar arası simgesel iç bağlantılarla yansıtmayı deniyor yazar. Eroğlu elimizdeki bu beşinci yapıtıyla okuyucuların karşısında. İpe Tırmanan Keman Sesi/ Yılmaz Okyay/ Kırmızı Yayınları/ 216 s. Yılmaz Okyay, Ülkü Tamer deyişiyle kararlı, metnin sınırlarına hâkim, dilde okuru uyanık tutan ve genelinde bilgili bir edebiyatçı. Öykülerinin her biri ustaca şekillendirilmiş, ayrıntıları hissedilen, dışarıdan bakanı yormayacak şekilde renklendirilmiş bir dünya kuruyor okuyucusuna. Okyay Tamer’in de bahsettiği bu nitelikli öykülerini “İpe Tırmanan Keman Sesi” adı altında okuyucuların karşısına çıkıyor. Panofsky ve Sanat Tarihinin Kökleri/ Michael Ann Holly/ Çeviren: Orhan Düz/ Dedalus Kitap/ 292 s. Erken dönem yazılarının çoğu bilinmese de, Panofsky sanat tarihindeki çağdaş çözümlemeleriyle en etkili isimlerden. Bu kuramsal serüveni öncelikle Hegel, Burckhardt ve Dilthey’in oluşturduğu büyük tarihsel paradigmaların bağlamına yerleştiren bu kitabın yazarı, Riegl, Wölfflin, Warburg ve Dvorák gibi Panofsky ardıllarının yürüttüğü zengin tartışma zemininin nasıl oluşturulduğunu gözler önüne seriyor. Michel Ann Holly, Panofsky üzerinden çağdaş sanat tarihinin temellerinde kazı yaparken zihin ve sanatın tarihsel modelleri arasındaki ilginç bağlantıları düşünmeye yönelik tarihyazımsal imkânları da inceliyor. Kitap, Ernst Cassirer’in düşünüş tarzıyla NeoKantçı kavramların benzeşimi gibi birçok izleği de bir arada tutarak çağdaş sanat tarihinin düşünsel köklerinin izini sürüyor. Anlamsızlığın Anlamı Postmodernizm/ Bedia Koçakoğlu/ Hece Yayınları/ 200 s. İnsanlığın Tanrı buyruğunu sorgulamasıyla başlayan süpheci yaklaşım insanlıkla yaşıt. Zamanla bu septik duruş, varlıkla yokluk arasındaki ince çizgiyi kaldırarak gerçeklik aynasının tuzla buz olmasına sebep olur. İşte “Anlamsızlığın Anlamı PostmoderSAYFA 28 ? 7 HAZİRAN 2012 nizm”, bu parçalı aynanın görüntüsünü netleştirebilmek için atılmış bir adım. Kitap, anlamsızlığa anlam arayan postmodernizmin teorisini ve onun modern romana karşı dayattığı anarşist anlatıyı ele alıyor. Çalışma postmodernizmi, teorisinden genel niteliklerine, sosyal bilimlerdeki görüntüsünden genelde edebiyat özelde romandaki duruşuna ve Türk edebiyatındaki postmodern anlatı algısına kadar ilerliyor. Yakın Tarihin Gerçekleri/ İlber Ortaylı/ Timaş Yayınları/ 252 s. Türkiye’nin önde gelen tarihçilerinden İlber Ortaylı okurlarıyla yakın tarihin tartışmalı konularını ele alıyor: Balkanlarda İsyanlar, İttihat ve Terakki Partisi, Son Padişah Vahideddin ve Osmanlı’nın Son Günleri, Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyet’in İlk Dev Atılımları, Anayasalar, Seçimler, Tek Parti Devri ve İkinci Dünya Yılları… Ortadoğu’nun Tarihi, Krallıkların Yükselişi ve Çöküşü, Baskıcı Liderler ve Oğulları, Kanayan Yara Filistin’in Geçmişi ve Geleceğine Dair Yorumlar... İstanbul’un Tarihi ve Kimliği, Sahipsiz İstanbul, Kültürel Mirasların Geleceği bu kitabın temelini oluşturan konular arasında yer alıyor. “Yakın Tarihin Gerçekleri”, 19 ve 20. yüzyıla dair tartışılan, gündemden düşmeyen konulara dair Ortaylı’nın görüşlerini merak edenler için önemli bir kaynak... ‘38 Kuşağı/ Cahit Kayra/ Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları/ 748 s. Karadeniz’in doğu kıyılarından İstanbul’a göçmüş bir ailede doğan, üç yaşında mütareke ve işgalle tanışan, altı yaşında kurtuluş heyecanı yaşayan bir çocuğun, Cumhuriyet tarihine paralel akıp giden uzun ve renkli yaşamının öyküsü anlatılıyor bu kitapta; Cahit Kayra’nın. Anaokulundan liseye ülkenin en iyi okullarında süren ve en köklü yükseköğretim kurumu Mülkiye’de tamamlanan benzersiz bir eğitim yaşamı... Çokpartili demokrasi yıllarında başlayan devlet memurluğunda, Anadolu’yla ve ülke gerçekleriyle tanışma... Avrupa ile bütünleşme yolundaki Türkiye’nin Cenevre ve Paris temsilciliklerinde geçen 1960’lı yıllar... 1973’te aktif siyaset hayatına geçerek, Kıbrıs çıkarması gibi büyük olaylarla dolu bir dönemde bakanlık sorumluluğu... 1980 sonrasında İstanbul’a dönerek, yazar ve çevirmen sıfatıyla kitapların büyülü dünyasına yelken açış... Bütün bu dönemler ve yıllar boyunca biriken zengin bir insan sermayesi Cahit Kayra’nın anılarını daha da renklendiriyor. İngiliz Yıllık Raporlarında Türkiye 1923/ Derleyen: Ali Satan/ Tarihçi Kitabevi/ 204 s. Türkiye’de bulunan İngiliz diplomatlarının hazırlayıp Londra’ya gönderdikleri 1923 yılı Türkiye Raporu, seksen dokuz yıl sonra Türkçe ve İngilizce orijinaliyle birlikte okuyuculara sunuluyor. Raporda en ağırlıklı konu Lozan Barış Antlaşması. Lozan’da Türk, İngiliz, Fransız, Yunan, İtalyan diplomatlarının aralarında neler yaşandığı, hangi ülkenin hangi tavizleri istediği ve hangilerini aldığı anlatılıyor. 1923’ten bu yana tartışma konusu olan bazı konular da bu raporda aydınlatılıyor: “Türkiye Yunanistan’dan tazminat olarak neden sadece Karaağaç’ı aldı? Neden daha fazlasını istemedi? İngiltere Türkiye’den tazminat istedi mi? İstedi ise Türkiye ne dedi? İstiklal Savaşı’nı kazanan Türkiye, İngiltere’ye savaş tazminatı ödedi mi? Sevr Antlaşması’nda Osmanlı Devleti’ne bırakılan Meis Adası neden alınmadı?” Ayrıca, 1923 yılı Türkiyesi’nin siyasi, sosyal ve ekonomik durumu karşılaştırmalı bilgi ve rakamlarla bu raporda meraklıları bekliyor. Marx’ın Kapital’inin Oluşumu/ Roman Rosdolski/ Çeviren: Cumhur Atay, Münevver Çelik/ Otonom Yayıncılık/ 604 s. Roman Rosdolski’nin “Marx’ın Kapital’inin Oluşumu” adlı kitabında yazar, hem iki paylaşım savaşını hem Ekim Devrimi’ni hem devrimin kurşuna dizildiği dönemi hem faşizmin Nazi toplama kamplarını hem de yirminci yüzyılın ilk yarısındaki Marksist tartışmaları/polemikleri birebir kendi çıktığı Marx yolculuğuna götürüyor okuyucuları. “Marx’ın Kapital’inin Oluşumu”, Marx’ın politik ekonomi teorisinin ve yönteminin izlerini sürüyor. Rosdolski, Marx’ın eserlerinin içinde gezerek kavramların ve kategorilerin gelişimlerini, değişimlerini, bağlamlarını, kuruluşlarını ve ele alınış yöntemlerini, hiçbirini atlamadan, kendince haksızlık etmeden, saptırmadan büyük bir titizlikle inceliyor. Bu incelemede en büyük vefayı ise Grundrisse’ye gösteriyor yazar. Teknik Değişimin Ekonomisi ve Yönetimi/ Yayına Hazırlayan: M. Atilla Öner/ Pan Yayıncılık/ 608 s. “Teknik değişimin ekonomisi ve yönetiminin farklı disiplinlerin bakış açısı ile irdelenmesi gerekiyor. İşletme, hukuk, mühendislik, siyasi bilgiler ve ekonomi bölümlerinin, yurdumuzda bu alandaki bilgi birikimine katkı yapmaları gerekiyor. Akademisyenlerin yanı sıra şirket yöneticileri ile kamu birimlerinin yöneticilerine de büyük sorumluluk düşüyor.” MÖ 15.000’de avcılık ve toplayıcılık ile başlayan insanlık tarihinde, teknik değişimin toplumların yaşamında büyük rol oynadığı belgelenmiş durumda. Nesilden nesile farklı problemlerin çözümünde kullanılan yöntemlerin yazılı olarak aktarılması çok önemli. Bu kitabın amacı, 21. yüzyılın ilk yarısında dünyanın en büyük on ekonomisinden biri olmayı hedefleyen Türkiye’de bu yöndeki çabalara yazılı katkı yapmak. Piyano Öğretmeni/ Janice Y. K. Lee/ Çeviren: Canan Sakarya/ Artemis Yayınları/ 312 s. 1942 yılında, Will Truesdale adlı İngiliz, Hong Kong’a geldi ve kendini, Avrasya sosyetesinden güzeller güzeli Trudy Liang’la tutkulu bir aşkın içinde buldu. Ancak kısa süre sonra aşkları, ülkenin Japon işgaliyle sarsılmasıyla altüst oldu. İşgalin hem iki âşık hem de içinde yaşadıkları kırılgan toplum için korkunç sonuçları olacaktı. Savaşın en karanlık günlerinde, herkes en yakınlarına dahi ihanet edecekti. On yıl sonra, Claire Pendleton, Hong Kong’a geldi ve varlıklı Chen ailesinin kızlarına piyano dersi vermeye başladı. Koloninin renkli sosyal hayatı, yeni evli bir İngiliz olan Claire’in başını döndürmüştü. Claire çok geçmeden yeni bir ilişkiye başladı. Ancak sevgilisinin esrarengiz davranışlarının ardında korkunç bir geçmiş yattığını keşfedecekti. “Piyano Öğretmeni”, iç içe geçen hikâyeleri, imkânsız seçimlerle dolu hayatları, aşk ve güveni, cesaret ve hayatta kalma güdüsünü, şimdiyi ve her şeyin ötesinde ise geçmişi anlatıyor... ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 1164