28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

, her mi bir tması antılması felsefecağı lıdır. acı bu giriş Kongreye adını veren ODTÜ Felsefe Bölümü’nün kurucu başkanı olan Prof. Dr. Teo Grünberg’in 1963 yılında yazdığı “Anlam Kavramı Üzerine Bir Deneme” başlıklı doktora tezidir. Üç gün süren kongrede sunulan bildirilerden kırk üçü, ana temalarına göre sekiz ana bölüme ayrılmış olarak bu kitapta yer alıyor. , günbilim andıru kavelerini bölümgöre yan amı” Tari“HerEtik ve Hukuk, fesi ve biyat” riler sı Anlam” nde muz dıran Düşüan beri n, topgesini arı arzofların nüp doel soru dur” nsıyansefe e indirmişte larak eki kesgemen anlama analitik dığını t ile üşüniğe in algıin yargı yan bir ladıkoymak allarıi? ş1153 ? kin dil bilgisi kuralları olmadan konuşamayız, bir şey söyleyemeyiz. Bir anlamda bunlar dile getirebilmenin olanağının koşullarıdır” (5). Tepe’ye göre anlam sorunu bir dil sorunu olmakla birlikte sadece dil içinde kalan bir sorun değildir. Anlam, sözcük ile sözcüğün gösterdiği ile dil dışı olan şey arasında oluşur. Bu durum hem teoride hem de etik ve siyaset felsefesi gibi pratik alanlardaki anlam tartışmalarında geçerlidir. Bu doğrultuda etikte anlam ve değer sorunu ele alınır. Her eylem bir şekilde değer ile ilgilidir. “Eylemek değerlendirme yapmaktır, değerlendirmek ise farklı eylem seçenekleri arasında birisini seçmektir… Her eylemde bulunan kendisinin ya da karşısındakilerin değerini koruyacak biçimde eylemde bulunabileceği gibi, onların insan olarak değerine zarar verecek biçimde de eylemde bulunabilir. Bunun için her eylem değerle, insanın değeriyle ilgilidir” (6). Öyleyse değer nedir? Bir şeyi değerli kılan ve seçmemize neden olan nedir? Değer ile anlam arasındaki ilişki nedir? Bunlar eşanlamlı sözcükler midir? Hiçbir şey biri ona anlam yüklemedikçe değerli değildir. Bir başka deyişle şeylerin kendi başlarına değerleri yoktur; değeri ona yükleyen, ona anlam yükleyendir. Dolayısıyla “anlamın anlamı” ve “anlamlandırma etkinlikleri” son derece önemli etkinliklerdir. Aksi halde, çağımızın popüler yaklaşımlarındaki gibi benmerkezci bir değerlendirme ve bir değerler çokluğu içinde yolumuzu kaybedebiliriz. Tepe’ye göre bundan kaçınmak için değerlendirilen şeyler tek tek “ben”lere göre değil de tür olarak insana göre bir bakış açısıyla, insanların dünyasına sağladıkları açısından değerlendirilerek anlamlı görüldüklerinde anlam ve değer aynı şey olurlar. fenin anlamının ne olduğunu ortaya koymalıdır. Böylece filozof ilkönce kendisinin felsefeden ne anladığının hesabını verir. Buradan hareketle “felsefe nedir?” sorusuyla yola çıkan filozof böylece daha sonraki belirlenimlerinin temelini de atmış olur. Çotuksöken’e göre felsefe hem bir düşünme türü, hem bilme biçimi, aynı zamanda da bilgidir. Bunlar en iyi dışdünyadüşünmedil arasındaki soruları ele alırken ve çözümlerken ortaya çıkar. Felsefeyi böyle belirlemek; felsefenin bir yandan dışdünyadüşünmedil ilişkisini ele alırken diğer yandan da insandünyabilgi arasındaki ilişkileri anlamlandırmaya çalışan bir düşünme ve bilme etkinliği olduğu çıkarımını yapmak pek de zor değildir. Bu bilgiler ışığında Çotuksöken, bildirisinin ikinci bölümünde Teo Grüngberg’in “Anlam Kavramı Üzerine Bir Deneme” adlı yapıtını inceleyerek, dış dünyadüşünme ve dil arasındaki ilişkinin anlamın kurulumunu nasıl etkilediğini ortaya koyar. Çotuksöken, söz konusu yapıtta dışdünyadüşünme ve dil ilişkisi belirgin bir şekilde ortaya konmamakla birlikte, felsefesinin bilgiyle olan ilişkisinin bir bilgi elde etme süreci olarak ele alındığını ve bunun ancak dildışıyla ve dille olan bağlarını dikkate alarak gösterilebildiğini öne sürer. Anlamı bilgiye dayalı olarak ortaya koymada felsefebilgi, bilimbilgi, ontolojibilgi, metafizikbilgi bağlamında bilgi olan ile bilgi olamayanın ayırt edilmesi son derece önemlidir. Bu durumda felsefe olmadan bilim yapılamayacağı açıkça görülebilmektedir. Felsefe yapısı gereği dışdünya, düşünme ve dile doğrudan yönelmez; felsefe bu üç varolan alanı arasındaki ilişkilere yönelmektedir. Çotuksöken, Teo Grünberg’in eserinin asıl amacının, bilgi verdiğini ileri süren dilsel anlatımların anlamla olan ilişkisinin gerekli ve yeterli koşullarını gözler önüne sermek olduğunu özellikle vurgular. Teo Grünberg’e göre felsefe farklı filozoflar tarafından farklı şekilde tanımlansa da ortak nokta felsefenin bilgi sağlayan bir uğraş olduğudur. Felsefe bilgi ilişkisi de bir şekilde ontoloji ile ilişkilendirilmek zorundadır. Dildışı, anlamın asıl taşıyıcısıdır Çotuksöken’e göre ise “bir felsefi söylem oluştururken yapılması gereken, düşünmenin her aşamasında terimlerin belirginleştirilmesi ve varlıksal boyutlarının, bir yandan dışdünyadüşünmedil ilişkisinin sınırları içinde; öte yandan da insandünyabilgi ilişkisinin sınırları içinde gözden geçirilmesidir. ? Anlam Kavramı ve Metafizik Önermeler: Anlam Kavramı Üzerine Yeni Denemeler/ Yayıma Hazırlayan: Sibel Kibar/ Legal Yayınları/ 506 s. (1) Anlam Kavramı ve Metafizik Önermeler, “Anlam Kavramı Üzerine Yeni Denemeler”, Legal Yayınları, İstanbul, 2010 (2) Anlam Kavramı Üzerine Bir Deneme, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2006 (3) a.g.e., s. 21 (4) Değer ve Anlam: Değerler Anlamlar mıdır?, “Anlam Kavramı Üzerine Yeni Denemeler”, Legal Yayınları, İstanbul, 2010, s. 285 (5) Değer ve Anlam: Değerler Anlamlar mıdır?, s. 287 (6) Değer ve Anlam: Değerler Anlamlar mıdır?, s. 289 22 MART 2012 ? SAYFA 19 ANLAMIN ANLAMI Betül Çotuksöken “Felsefi Söylem ve Anlam” başlıklı bildirisinin giriş bölümünde “anlam” konusunda filozofun üstüne aldığı yükü şöyle dile getirir: Eğer bir felsefi söylemden bahsedilecekse orada bir anlam arayışı sözkonusudur. Böyle bir faaliyete girişenler arasında “anlamın anlamı”nın ne olduğunu soran bir kişi vardır o da filozoftur. Filozof anlamı ararken önce felse CUMHURİYET KİTAP SAYI 1153
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear