28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Düşünce tarihinin geniş bir atlası ? Kurucu Düşünceler Jaqueline Russ yönetiminde bir ekibin hazırladığı felsefe tarihi serisinin ilki olan Kurucu Düşünceler, insanlığın düşünsel mirasını oluşturan kültürel biçimleri ele alıyor. ? Mustafa GÜNAY elsefe tarihinin Yunan düşüncesine indirgenemeyeceğini ortaya koyan bir çalışma Kurucu Düşünceler. Doğu düşüncesinin de temellerini ortaya koyarak insanlığın düşünsel ve kültürel mirasının kökenlerini ortaya koyması ve günümüzde de etkisini hissettiğimiz kimi bunalımlara ilişkin ipuçlarını açığa çıkarması bakımından da önemli olduğunu düşünüyorum. Özellikle farklı kültürler ve toplumlar arasında iletişim ve işbirliği olanaklarının artmasının yanı sıra birlikte yaşamanın ciddi sorunlar ve gerilimlerle karşı karşıya olduğu bir zamanda, düşünce tarihinin derinliklerinden bugüne taşınabilecek ve geliştirilebilecek unsurlar hiç de az olmasa gerek. Kurucu Düşünceler’de, kültürün ve düşüncenin başlıca kurucu uğraklarını/ evrelerini, doğdukları koşullar ve kaynakları bakımından irdelenirken kitabın her bölümü farklı bir araştırmacı tarafından kaleme alınmıştır. Yalnızca Antik Yunan düşüncesine değil, Ortadoğudan Uzak Doğuya ve İslam felsefesine kadar farklı düşünce geleneklerine yer veren kitap, kültürel bağlamda düşünce tarihine açılan geniş bir atlas olarak değerlendirilebilir. Doğuyu Orta ve Uzak biçimde konumlandırması/adlandırması bakımından belki bir ölçüde Avrupa merkezli bir bakışın ürünü olduğu düşüncesini uyandırabilir. Ama bu noktada Russ ve diğer felsefe tarihçilerinin düşünce tarihine yönelişlerinde Avrupamerkezci anlayışla arasına bir mesafe koyduğu saptanabilir. Bu konuda Russ, Batılı olmayan düşüncelerle yakınlık kurmaya yönelen felsefe tarihi çalışmalarının ilke olarak Avrupa merkezciliği reddettiğini vurgulayarak amaçlarının ne olduğunu şöyle açıklar: “Kurucu düşüncelerin analiz edilmesinin amacı soyut, kültürler ötesi genel kavramları ortaya çıkarmak değil, farklılıklara odaklanarak ve kendi geleneğimize yabancı görüşleri kavrayarak uzun bir tinsel yolculuk sonunda bir bütünlüğe ulaşmak yani somut bir tümelle bütünleşmiş özgül formları tespit etmektir” (s. 10). Avrupamerkezci felsefe tarihi anlayışlarında ve bu anlayışla yazılan felsefe tarihi çalışmalarında karşılaştığımız, felsefeyi Batı kültürüne özgü gören ve diğer kültürlerin felsefe yoksunu olduklarını ileri süren tezlerin bu kitapta yeri olmadığını görebiliriz. Batının geleneksel bakışını yansıtan, felsefenin yalnızca Yunanca konuştuğu tezini eleştiren Russ ve diğer yazarlar, insanlığın düşünsel ve kültürel tarihinin kurucu unsurları arasında Yunan kadar, Ortadoğu, Çin, Hint ve İslam düşüncesine de yer vermektedir. Russ, Batı uygarlığının Hint düşüncesini felsefe olarak kabul etmediğini, unuttuğunu ve bu yaklaşımın belli bir kuşağı yönlendirmiş olduğunu belirtir (s. 17). Çin düşüncesi ise Russ’a göre, “felsefi bilinçdışımız”ın keşfi olarak değerlendirilebilir (s. 18). İslam felsefesinin temel kaynaklarından biri durumundaki Kuran’ın büyük bir sembolizmin ifadesi olduğunu belirten Russ’un deyimiyle, “Kur’an çok zengin bir yorumbilgisine dayanan (gizli anlamları çözen ve yorumlayan) bir düşünce esinler” (s. 19). Söz konusu kültürlerdeki kurucu düşüncelerin önemlerini tarih boyunca koruduğunu söylemek mümkündür. Bunun en önemli nedeni ise kurucu düşüncelerin, “halkları ve uygarlıkları peşlerinden sürüklemeleridir. Onları kimliklerine ve gerçekliklerine kavuştururlar, işaret noktaları ve ilkeleri aracılığıyla tanınmalarını sağlarlar” (s. 283). Farklı kültürlerdeki kurucu düşüncelerin izlerini ve kökenlerini irdeleyen kitap, insanlığın dayandığı düşünsel birikimi ortaya koymakta, insanın gerçekliği anlama, yorumlama ve değerlendirmedeki farklı zihniyet ve tutumlarını karşılaştırma imkânı vermekte böylece düşünce ufkumuzu genişletici niteliktedir. Kültür ve düşünce birikimlerine yönelik geniş bir bakış açısıyla ortaya konulan bu eserin, kültür ve uygarlığın sorunlarıyla ilgilenenlere yol gösterici olduğunu söyleyebiliriz. Felsefeyi ve felsefe tarihini Avrupamerkezci pencereden görmeyi sürdürenlere yönelik bir uyarı ve eleştiri olarak da düşünce dünyamıza önemli bir katkı olarak değerlendirilebilir. ? Felsefe Tarihi Cilt 1 Kurucu Düşünceler/ Jacqueline Russ, François Jullien, Christian Jambet, Pierre Hadot, France Farago, JeanPaul Dumont, François Chenet, Anne Baudart/ Çeviren: İsmail Yerguz/ İletişim Yayınları/ 288 s. 22 MART 2012 ? SAYFA 13 F Jacqueline Russ CUMHURİYET KİTAP SAYI 1153 SAYF
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear