25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

VİTRİNDEKİLER ¥ giden, olayların nabzının attığı yerlerde çırpınan büyüklüğünü, ruh ve düşünce evrimindeki çıkmazları, beşeri ve zayıf yanları ile yücelen yönlerini, son günlerinde gittikçe ağırlaşıp acılaşan hayat dramını, çağının politik ve sosyal şartları ve evrimi içinde” yansıtıyor. İlyada ve Odise/ Muhsine Helimoğlu Yavuz/ Cumhuriyet Kitapları/ 80 s. “İlyada ve Odise”, dünyanın en ünlü mitolojik anlatısı. Milattan önce 8. yüzyılda Yunanlı ozan Homeros’un yazıya geçirdiği bu destan, insanların ve ulusların benzer tarihlerinin, yaşam mücadelelerinin bir yansıması; bu nedenle de yüzyıllardır okunan bir klasik eser. Özellikle Odise’nin Truva Savaşı’ndan sonra evine dönüşünü konu alan Odise Destanı, hemen her insanın yaşam serüvenini simgeleyen olayları anlatır. Muhsine Helimoğlu Yavuz, bu dev destanı yalınlaştırıp özetleyerek, çocuklar için yeniden kaleme aldı. 21:37/ Mariusz Czubaj/ Çeviren: Neşe Taluy Yüce/ Apollon Yayıncılık/ 236 s. 2007’nin ilkbaharında Varşova Olimpiyat Merkezi yakınlarında ruhban okulu öğrencisi iki gencin cesedi bulunur. Cinayetleri araştırmakla görevlendirilen Rudolf Heinz’in elindeki tek ipucu ise gençlerin kafasına geçirilen torbaların üzerine pembe rujla çizilmiş üçgenler ve 21:37 rakamıdır. Heinz, tanınmış bazı din adamlarıyla eşcinsel bir işadamını yakın takibe aldığı sırada, yalnız kadınları katletmeye başlayan bir katilin ortaya çıkmasıyla durum iyice karışır. İzlenen yöntem ve bırakılan izler Rudolf Heinz’i bir anda kendi geçmişiyle yüzleşmeye zorlar. “21:37”, Polonyalı yazar Mariusz Czubaj’in kaleme aldığı, kilise ve polis teşkilatı gibi kurumları inceden inceye eleştirdiği bir polisiye roman. Bu heyecan dolu polisiye okuyularla buluşuyor. Büyük Uyanış/ Öner Döşer/ Doğan Kitap/ 246 s. 2012 yılına yaklaşıldıkça, üretilen felaket teorileri de giderek artıyor. Hatta bu teorilerin bazıları, 2010 yılı yaz aylarıyla birlikte çok sancılı bir dönemin en kritik noktasına gelineceğini işaret ediyor. Öner Döşer “Büyük Uyanış” adlı bu kitabıyla “2012 fenomenine” astrolojik ve bilimsel verilere dayanarak ışık tutuyor. “Her şeyden kaçsak bile, kendimizden kaçamayız; biz kendimizi değiştirmezsek, dışımızdaki şeyler de değişmeyecek” diyerek 2012 eşiğinden geçişin ancak ruhsal bir hazırlıkla mümkün olacağının altını çiziyor. Noksan/ Enis Batur/ Kırmızı Yayınları/ 432 s. “Noksan”, Enis Batur’un aynı dönemden iki ‘Paris Defteri’ni içinde barındırıyor. Sokağa çıkan, odasına çekilen, yürürken yazan, yazarken yürüyen, ruhu her şeyin ortasında ikiye bölünmüş, yarılmış bir adamın, Enis Batur’un otoportresi çizi liyor okuyucuya. Defterler boyunca insanlarla, yapıtlarla, yapılar ve imgelerle söyleşiyor Enis Batur. Yaşamı, dünyayı, kendini tartıyor kaleme aldıklarıyla. Ulaşıp dokunabildikleriyle elinden sıvışıp gidenleri, iç içe geçişlerinde gözlemlemeye çalışıyor. Metro gastro/ Yayın Yönetmeni: Ayşe Nihan Aras/ Metro Grosmarket/ 184 s. Türkiye’nin ilk yemek kültür dergisi olan “Metrogastro” yeni çıkan bu sayısıyla onuncu yılını kutluyor. Yayın yönetmeni Ayşe Nihan Aras’ın derginin bu sayısını bir ‘milat’ olarak gördüklerini ve bu sayıdan başlayarak bir yıl boyunca hayvan geni ırklarını tanıtacaklarını belirtiyor. Aynı zamanda, bu türden bir çalışmayı, sonraki sayılarda bitkiler için de yapmayı planladıklarını ekliyor. Derginin bu sayısında, ‘Ballı Yazılar’ adlı bir ek de sunuluyor okuyuculara. Bu ekte, insan vücuduna faydası tartışılamaz olan bal’ın tarihi metinlerdeki yerine kadar inerek ayrıntılı bir araştırma yapılıyor. Seferis ile Üvez/ Süreyya Berfe/ Metis Yay./ 198 s. “Seferis ile Üvez”, Süreyya Berfe’nin son şiirlerinden oluşuyor. İlk bölüm olan ‘Seferis’e İskele Işıkları’ Berfe’nin şair Yorgo Seferis’e Ege’nin diğer tarafından bir tür seslenişi olarak okuyucuya sunuluyor. İkinci bölüm ‘Üvez’ ise mevsim döngüsünü takip eden, tabiatla bir olmuş, “haiku” tadında kısa şiirleri bir araya getiriyor. Kitabın son bölümü ‘Bugün Salı mı Şimdi’ ise birbiriyle bakışan ancak daha bağımsız son şiirleri bir araya getiriyor. Dünyanın Durumu 2010/ Worlwatch Enstitüsü/ Çeviren: Dost Körpe/ Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları/ 380 s. Tanınmış çevre kuruluşu Worldwatch Enstitüsü’nün 2010 yılı için hazırladığı “Dünyanın Durumu” başlıklı rapordan oluşan bu kitap, tüm insanlığın kültürüne yön veren eğitim, medya, iş dünyası, devlet, gelenekler ve toplumsal hareketler gibi kurumlar üzerine yoğunlaşarak tüketim zihniyetinden sürdürebilirlik zihniyetine nasıl geçilebileceğini anlatıyor. Rapor, insanlığın dünyaya neler yaptığını göstermeyi hedefliyor. Körler Ülkesi/ Jess Walter/ Çeviren: Seçil Kıvrak/ Siren Yayınları/ 366 s. “Körler Ülkesi”, kendi düşlerinin ışığında gerçeklikten kopanları ve mağaraların duvarlarında gördükleri gölgeleri gerçek sananları konu alan bir suç romanı. Otuzlu yaşlarının ortalarında, kendine ve yaşama karşı inancını çoktan yitirmiş bir dedektif ve karşısında itirafta bulunmak isteyen, işlediği suçun sonucunu değil kendisini anlatmakta ısrarcı bir adam... Yaşa mın karanlığında el yordamıyla yolunu bulmaya çalışan bu iki farklı karakter, bir sorgu odasında karşı karşıya gelir. “İşlediğimiz bazı suçların adları bile konmamıştır” diyen suçlu ile onun sözlerinde kendi yaşamında eksikliğini çektiği dürüstlüğü yakalayan dedektif Caroline Mabry, kırk sekiz saat süren bir yüzleşme sürecine girerler. ‘Soluk Soluğa’ dizisinin kitaplarından olan “Körler Ülkesi” okuyucularla buluşuyor. İstanbul/ Edmondo De Amicis/ Çeviren: Filiz Özdem/ Yapı Kredi Yayınları/ 348 s. Ünlü İtalyan yazar Edmondo de Amicis’in 1870’lerde büyük bir heyecanla geldiği ve aynı duygularla kitabını yazdığı “İstanbul”, bu şehir üzerine yazılmış etkileyici kitaplardan biri. Amicis’in gözlem gücüyle ruhunu okumaya çalıştığı İstanbul, yayımlandığı günden beri pek çok yazar ve ressam için de esin kaynağı olmuş. İtalyanca aslından ilk kez ve eksiksiz yapılan bu çeviriye, Cesare Biseo’nun gravürlerinin de tamamı eklenmiş. Filistin’e Gitmek/ Selma Şevkli/ Kırmızı Kedi Yayınevi/ 44 s. “Filistin’e Gitmek”, Filistin’de yaşanan insanlık dramını bire bir görmek, şiddete ve haksızlığa maruz kalan insanların acısını paylaşmak için yapılan üç yolculuğun notlarından oluşuyor. Bir Türk gönüllüsünün, kendi imkânlarıyla ve gönüllü olarak yaptığı bu yolculuklar önce merakla başlıyor. Daha sonra işin içine sevgi ve özlem karışıyor. Üçüncü ve son yolculuksa Filistin için eyleme geçme isteğiyle yapılıyor. Bütün bu yolculuklar esnasında tutulan notlar ve çekilen fotoğraflar Filistin’e farklı bir bakış açısıyla bakmasını sağlıyor okuyucunun. Kitap aynı zamanda, emperyalizm ve İsrail’in “sistemli vahşetinin kıskacındaki o topraklar” ve oradaki günlük yaşam hakkında birçok şeyin de öğrenilmesine yardımcı oluyor. Reformlar Çağında Osmanlı İmparatorluğu/ Odile Moreau/ Çev.: Işık Ergüden/ İstanbul Bilgi Üniversitesi Yay./ 288 s. “Reformlar Çağında Osmanlı İmparatorluğu”, bir yandan Nizamı Cedit hareketinden başlayarak Osmanlı ordusunun geçirdiği yapısal değişiklikleri incelerken, diğer taraftan da askeri eğitimin okullaşma sürecini ele alıyor. Ayrıca, çeşitli portrelerden yola çıkarak, Osmanlı ordusunda subayların ve askerlerin mikro dünyasından hareketle, imparatorluğun son döneminde ordu içindeki karşı çıkışlara yer vererek, bunun yol açtığı değişiklikleri ve toplumsal hayat üzerindeki etkilerini değerlendiriyor. ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 1065 SAYFA 28
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear