Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
K ‘Ahmet Merey için’ Küresel sanat gazetesi 2201The Art Newspaper’ın Nisan sayısında, 2009 müze ziyaretçi istatistikleri yayımlandı. Listede 300 binin üzerinde ziyaretçi sağlayan 142 müze var. Buna göre ilk beş: 1Louvre, Paris 8.5 milyon / 2British Museum, Londra 5.6 milyon / 3Metropolitan Museum of Art, New York 4.9 milyon / 4National Gallery, Londra 4.8 milyon / 5Tate Modern, Londra 4.7 milyon… Listedeki tek Türk müzesi, 439 bin kişiyle İstanbul Modern (109. sırada.) İnternetsel bilgilere göre 2009’da Topkapı’yı 1.6 milyon, Ayasofya’yı 2.2 milyon kişi gezmiş. Listeye eklenselerdi; Ayasofya 16. ve Topkapı 21. sırada olacaklardı. Ama adları yok, herhalde gerekli istatistikler ilgili yere yollanmadı. Bu bilgiden sonra Kültür Bakanlığı yetkililerinin İstanbul Modern yetkililerini arayıp gerekeni yapacaklarını sanmıyorum. Bu arada tuhaf nedenlerle yapıt yollamadığımız Londra’daki “Bizans 3301453” sergisiyse, “Orta Çağ Sergileri” kategorisinde 343 bin ziyaretçi ile dünya birincisidir. 2202 Anadolu Mezopotamya’dan Truva’ya; Bizans’tan Osmanlı’ya gezegenin en önemli uygarlıklarına kucak açtı. En azından tarihi sorumluluk gereği “kültür” ayrı bir bakanlık başlığı olmalı ve belki de o, gerektiğinde (demek ki şimdi) meclis dışından bir estet’e emanet edilmelidir. 2203 Gazeteler Monik Benardete’nin (195012.04.2010) ölümünü, “sosyete dünyasının önemli isimlerinden Monik Benardete, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti” klişesiyle geçiştirdiler. Onu tanımazdım ama sergi açılışlarında, klasik müzik konserlerinde, müzayedelerde görürdüm. İstanbul Müzik Festivali konserleri iletişim afişlerinde kurumsal sponsorlar yanında adını okuyunca etkilenirdim. Benim için sanki bir Isaac Bashevis Singer öykü kahramanıydı; tanımadan benimsenen ve gizemli. 2204 Cumhuriyet Kitap ekinin kadrolu yazarı oldum sayılır ama olmanın onuruyla yetinirim. Cumhuriyet’ten bir maddi çıkarım yoktur. Kırk küsur yıllık Cumhuriyet okuruyum, bu kimliğimi öncelikle önemserim. Oktay Akbal’ın 25.04.2010 tarihli Cumhuriyet’teki köşe yazısını kesip saklamaya aldım, o yazıdaki “Bir yazar, gerektiğinde kendi gazetesini de eleştirir. Herkesi, her şeyi eleştirdiği gibi…” satırlarının altını çizdim. (Not: Bu maddenin devamı, T.K.’nın Cumhuriyet’e ‘geldiği gibi gitmesiyle’ iptal edilmiştir.) 2205 Güven Turan’dan turfanda aforizmalar : Şair sus! Edebileceğin en büyük kelâm budur. SAYFA 10 itap İçin... SELÇUK ALTUN LXXXIX ‘Aklın Her şeye aklı ermez’ Aklın her şeye aklı ermez. Ütopyası olmayanlar tarihe sarılırlar. Bellek en büyük yalancıdır. Göz gösterir, akıl görür. 2206 Birhan Keskin’in Nisan ürünü Soğuk Kazı’sından: Ecza ne? Bu taşlarla bu kuşlarla bekledim, bu sırlarla bu yılları Bir mucizeyi gösterecektin bana, atladığım satırları Kaşlarımın yokuşunda gün akşam oldu hani Ne bir mucize gördüm ne işe yarıyor kaldırım taşları. 2207 Tarih Terimleri Sözlüğü’nden (TDK, 1974) Civelek : Yeniçeri ocağına yeni girmiş ya da girmeye aday, yakışıklı delikanlılardan seçilen ve aşçıbaşının yanında çalışan gençlere verilen ad. Gramatikos : Padişah divanında, Rumca olarak yazılan belgeleri kaleme alan Rumca yazman. Peşkeş : Özellikle hükümdarların birbirine yolladığı ya da hükümdarlara sunulan armağan. Tırnakçı : Her Perşembe günü padişahın tırnaklarını kesip temizleyen görevli. 2208 Ben İzlanda’daki EYJAFJALLAJÖKULL volkanının hiddetlenme nedenini biliyorum. Adından hoşnut değil! 2209 Futbol Maddesi : a) 05.04.10: Nur’la eve döndük, televizyonu açtığımda SivassporGalatasaray maçının son dakikası oynanıyordu. Sivasspor’un son saniyelerde attığı golle maç 11 bitti. Her duyarlı Fenerbahçe Cumhuriyeti vatandaşı gibi sevindim. Nur: Galatasaray gol yiyince zevkten dört köşe oluyorsun değil mi? Ben: Beşinci köşe devreye girene dek evveett! b) 18.04.10 : FenerbahçeBeşiktaş derbisinde, Fenerbahçe stoperi Bilica’nın penaltı noktasında yaptığı kazıma eylemini iki sözcüğe sığdır derseniz, “Kazı, Kazan” derim. 2210 Ressam Bedri Baykam’ın NisanTemmuz döneminde, Pinacotheque de Paris’te açtığı “Edvard Munch’a Saygı” sergisini önemsiyorum. Ocak ayında aynı mekânda, “Rembrandt’tan Vermeer’e” başlıklı sergiyi gezmiştim. 2211 Küresel Kültürazzi: J.J.Rousseau’nun karısı Therese; güçlükle okur, para saymasını bilmez, on iki ayı sırayla sayamazdı. / Karısı Puccini’nin hizmetçileriyle ilişkisi olduğu kanısındadır. Bu habere üzülen hizmetçi intihar eder. Yapılan otopside zavallı kız bakire çıkınca, Bayan Puccini beş ay hapse mahkum olur. / Umberto Eco’ya Gülün Adı’nı yazma nedeni sorulduğunda, “İçimden bir keşişi zehirlemek gelmişti” diyecektir. / İngiliz yazar/şair Thomas L. Peacock’a (17851866) göre, “Bu dünyada Mozart dışında hiçbir şey mükemmel değildir.” / Ernest Hemingway havaya girince arkadaşlarına her fırsatta onların karılarıyla yattığını iddia eder, karısı Mary Hemingway bunları duyarsa, “Keşke yapabilecek gücü de olsaydı” dermiş. / Einstein öldüğünde (1955) baş ucundaki kitap Velikovsky’den, Çarpışan Dünyalar’dı… 2212 Nisan sonunda kitabevi raflarını şereflendiren KİTAP İÇİN 2, birkaç hafta Remzi Kitabevi’nin çok satanlar listesinin alt sıralarında göründü. Ama bu durumun özel bir nedeni vardı; Selçuk Altun dostlarına imzalayıp dağıtmak üzere oradan iki posta kitabından aldı. Yoksa ben duyarlı okuru tanımam mı? Kitaplarımı çok satan ama sığ kitaplarla aynı listede görmemek için gidip almazlar. 2213 “Sabahattin Eyüboğlu ile şunu bilir şunu söyler oldum, son söz olarak: Halk kendi yazarını buldukça uyanır, bulmadıkça uyur.” Yaza Yaza Yaşarken – Vedat Günyol, 1989 2214 İstanbul semt monografileri ve “bilmem kaç düzine yazara göre İstanbul sokakları” türünde kitapların hiç olmazsa ikinci baskısı yapılıyor. Yayınevlerine zarar ettirmeyen bu piyasa türü kitapları benimsemiyorum. İstanbul daha iyilerini hak ederdi diye düşünüyorum. İstanbul fotoğraflarıyla mücehhez albenili kitaplaraysa dayanamıyorum. O fotoğrafları teknik açıdan irdeleyemiyorum ama her birinde(n) bir dize, bir anekdot yakalıyorum. Fotoğrafçıların Gözüyle İstanbul (Adnan Sokol, Çetin Ergand, Ercan Arslan, Halim Kulaksız, İbrahim Zaman, Mustafa Turgut, Nadir Ede, Oktay Çolak, Ömer Serkan Bakır, Sabit Kalfagil, Uğurhan Betin) bana zaman tünelinde de bir kent turu attırdı. 2215 Bir AKP muhalifi olmak o partinin yaptığı, yapmaya çalıştığı bir doğruyu göz ardı etmek anlamına gelmemelidir. 17.04.10 tarihinde Başbakan’ın verdiği “açılım kahvaltısına” katıldım. (Bu etkinliğe davet edilmeme ben de sizin kadar şaşırdım.) Bilgi ve deneyim edinmek amacıyla katıldığım toplantıdan, bitmeden ayrılmak zorundaydım. Bazı köşe yazarları ve çevremdeki edebiyatçıların tüm katılımcıları “işbirlikçi”, “kafese girmeye hazır kuş” gibi görmelerine şaşırdım. Bu bağnazlıktan tedirgin oldum. Bu konuda özel bir yazı yazmalıyım. Köşe yazarı geçinen, malumu ilam şiddetindeki cümleciklerin çatapat sesli efendisi Mehmet Y.Yılmaz’ın yazısındaki terbiyesizlik yanıtsız kalmamalı. 2216 Küresel müzayede kuruluşları Sotheby’s ve Christie’s’de yetişen sanat tarihçisi Ali Can Ertuğ’u 37 yaşında yitirdik. Çağdaş ressamlarımızın küresel piyasalara açılmasına öncülük etmişti. Tek başına yaptıklarını Kültür Bakanlığı veya sanat vakıfları başaramamıştır. Allah rahmet eylesin; ailesine, fotoğraf sanatçısı ve mimar amcası Ahmet Ertuğ’a baş sağlığı dilerim. 2217 Yaşayan bir yazarın altı kitabı için verilen tam sayfa reklamın başlığı: “Edebiyatımızın Çağdaş Klasikleri.” Bu iddialı başlığa ne yayınevi ne de yazar inanıyordur. O üç sözcük yüzünden kimselerin gidip yazarın kitaplarını kapışmayacağını da biliyoruz. En önemlisi, “Edebiyatımızın gerçek ¥ CUMHURİYET KİTAP SAYI 1063 ‘Fotoğrafçıların Gözüyle İstanbul ’dan Ömer Serkan Bakır’ın bir fotoğrafı...