Catalog

¥ dönüştü. Önceleri ilerici olan kapitalizm gerici oldu; bu arada üretici güçleri öylesine geliştirdi ki, insanlık ya sosyalizme geçmek ya da sömürgeler, tekeller, ayrıcalıklar ve her tür ulusal baskı aracıyla kapitalizmi yapay olarak korumaya çalışan ‘büyük’ güçler arasındaki silahlı mücadelelerde yıllar hatta onyıllar boyunca acı çekmek seçenekleriyle yüz yüze kaldı.” Bu kitap, Vladimir İlyiç Lenin’in “Sosyalizm ve Savaş” broşürü ile konuya ilişkin makalelerinden oluşuyor. diği gibi; Freud sonrası kuram gelişimleri, savunma mekanizmaları, nöroz’ların ve psikoz’ların dinamiği, paranoya, cinsel sapıklıklar, borderline kişilikler konularında da olay takdimleriyle kendi elli yıllık analitik hayatının deneyimlerini de ekleyerek, bu konulara ait birçok soruya yanıt arıyor. Uzaklara Giden Yol/ İshmael Beah/ Çeviren: Tanju Anapa/ Epsilon Yayıncılık/ 254 s. Şimdi yirmi yedi yaşında olan Ishmael Beah, “Uzaklara Giden Yol: Bir Çocuk Askerin Anıları”nda, on iki yaşında sivillere saldıran isyancılardan kaçıp kendine güvenli bir yer bulabilmek için yollara düşüşünün; on üç yaşında, devletin ordusu tarafından asker olmak üzere seçilişinin ve on altı yaşında, Unicef tarafından savaşmaktan kurtarılışının öyküsünü anlatıyor. Iza’nın Şarkısı/ Magda Szabo/ Çeviren: Hakan Tansel/ Kanat Kitap/ 240 s. Bayan Szöcs, kocasının ölümü üzerine evini, kasabasını, taşralı geçmişini geride bırakıp Budapeşte’de yaşamakta olan kızı, başarılı doktor Iza’nın yanına taşınmayı kabul eder. Iza onun için en iyi olanı yapmaya çalıştığını düşünerek, annesine yepyeni bir hayat hazırlar. Ama yaşlı kadın kendisine ait hiçbir şey barındırmayan bu hayata, bu modern çağa ayak uyduramaz ve doğduğu kasabaya dönme kararını verir. Magda Szabo, büyük dönüşümler geçiren bir toplumda hem kuşaklar arasında hem de gelenekle modernite arasında yaşanan çatışmayı aktarıyor. Kıyamet Günü Ustası/ Leo Perutz/ Çeviren: Cemal Ener/ Kanat Kitap/ 162 s. “Benim işim tamamlandı. 1909 sonbaharının olaylarını, alabildiğine tuhaf bir ilişki içinde bulunduğum o trajik hadiseler silsilesini yazdım. Bütün hakikati yazdım. Hiçbir şeyi atlamadım, hiçbir şeyi saklamadım, bunu neden yapacaktım ki zaten?” Baron von Yosch’un, ünlü tiyatro oyuncusu Eugen Bischoff’un şaibeli ölümü etrafındaki esrarengiz gelişmeleri aktardığı anlatısı böyle başlıyor. Leo Perutz’un “Kıyamet Günü Ustası” adlı kitabı, bir dedektiflik öyküsü... İzzet Gündağ Kayaoğlu Hatıra Kitabı Anılar/ Hazırlayan: Oktay Belli, Yücel Dağlı, M. Sinan Genim/ Türkiye Anıt Çevre Turizm Değerlerini Koruma Vakfı/ 574 s. der insanlarımızdan biriydi. Ona teşekkürlerimizi sunmak amacıyla yayımladığımız ‘Anılar’ ve ‘Makaleler’den oluşan ‘Hatıra Kitabı’ TAÇ Vakfı için bir onur kaynağıdır” diyor vakfın yönetim kurulu adına M. Sinan Gerim. Katilin Yedi Günü/ Jonny Glynn/ Çeviren: Burak Burhan/ Siren Yayınları/ 216 s. “Benim adım Peter Crumb. İyi bir adam değilim. Kötü bir adam da değilim. Yedi gün içinde ölmüş olacağım. Yedi gün içinde ölmüş olacağım, ama bu yedi gün boyunca hürüm. Bir insan, bir erkek olarak potansiyelimin farkına varabilme konusunda özgürüm, bu ne kadar muhteşem veya korkunç olursa olsun...” Bu kitap, yaşamı şiddet dolu bir trajediyle darmadağın olmuş, insanlığa ve topluma olan inancı temelinden sarsılmış, kişiliği bölünerek kendine yabancılaşmış, yarını olmayan bir adamın, Peter Crumb’ın hikâyesini anlatıyor. Gılgamış/ Joan London/ Çeviren: İbrahim Bingöl/ Berçem Yayıncılık/ 302 s. On yedi yaşındaki Edith, annesi ve kız kardeşi Frances ile birlikte, Avustralya kırsalında bir çiftlikte yaşar. İngiliz kuzeni Leopold ve onun Ermeni arkadaşı Aram’ın Irak’taki bir arkeolojik kazıdan dönerken çiftliğe uğraması ve onların, uzak ülkeler hakkında hikâyeler anlatması, Edith’i yaşadığı küçük Nunderup kasabasının dar ufkundan alıp çok uzaklara götürür. Bu hikâyelerden biri sonsuz yaşamı ararken dünyayı dolaşan eski Mezopotamya kralı Gılgamış’ın efsanevi öyküsüdür. İki yıl sonra, 1939’da, Edith ve küçük oğlu Jim, kendi yolculuklarına çıkarlar ve gittikleri Sovyetler Birliği Ermenistan’ında savaşın çıkmasıyla mahsur kalırlar. “Gılgamış”, karşılaşmalar ve kaçışların, dostluk ve sevginin, kayıp ve kabullenişin bir öyküsü... İran Uyanıyor/ Şirin Ebadi, Azadi Muavini/ Çeviren: Zeynep Sönmez/ Berçem Yayıncılık/ 262 s. Hukukçu, yazar, aktivist ve muhalif olarak farklı bir kariyere sahip olan Şirin Ebadi, memleketi İran için, açık ve güçlü bir şekilde konuşarak sesini duyurdu. İnsan hakları savunucusu ve Nobel Barış Ödülü’ sahibi olan Ebadi’nin biyografisi yer alıyor bu kitapta. Kalbin ve Tenin Bütün İstekleri/ Onur Caymaz/ Sel Yayıncılık/ 166 s. Seçilmiş Düşünceler/ Friedrich W. Nietzsche/ Çev.: Sâmih Tiryakioğlu/ Assos Yayınları/ 144 s. 19. yüzyılın Alman filozoflarından Friedrich W. Nietzsche, felsefenin temeline, çağının düşünce ve değerlerine toptan karşı çıkar. En büyük amacı, insanı kurtarmak, onu kuru akılcılıktan uzaklaştırarak kendisinin ne olduğu üzerine düşündürmek olan filozofun, çeşitli yapıtlarından derlenmiş özdeyişlerini içeriyor “Seçilmiş Düşünceler”. Yeşilırmak Kıyılarında/ Neşet Karaçaltı/ Barış Gazetesi Yayınları/ 74 s. 1939 doğumlu Neşet Karaçaltı’nın şiirleri 1953’te önce “Türk Sanatı” dergisinde yayımlandı. İlk kitabı “Filizlenen Arzular” 1954’te çıktı. 50’lerin ikinci yarısında Samsun ve Amasya’da yayınlanan bazı edebiyat dergilerinin kuruluşlarında bulundu. Son dönem şiirlerini bir araya getirdiği “Yeşilırmak Kıyılarında”, bu iki kent ekseninde yazdığı duygulu şiirleri kapsıyor. Bir şiirinde “… Küçük kasabaların istasyonlarında/Kara trenlere binip gittim bir başıma/Hâlâ yollardayım//Ne sana gelebildim/Ne sen geldin/Ellerimde badem çiçekleri.” diyen Karaçaltı, Samsun’un saygın yerel gazetelerinden “Barış”ta köşe yazıları yazmayı sürdürüyor. (İsteme adresi: Cem Ofset, Ulugazi Mah. Belde Sok. No:9 Samsun) Geriye Ne Kaldı?/ M. Emin Dinççağ/ Kendi Yay./ 62 s. M. Emin Dinççağ, iç hastalıkları ve halk sağlığı uzmanı bir doktor. İlkokulu Kars’ta okumuş, ortaöğrenimini ise Samsun ve Kütahya’da tamamlamış. Hacettepe Üniversitesi Samsun Tıp Fakültesi’nin 0001 no’lu öğrencisi olmuş. Elazığ, Havza ve Samsun devlet hastanelerinde görev yapmış. Binlerce hastayla, trajikomik durumlarla karşılaşmış. Doktoryazarımız bu karşılaşmaların, tanıklıkların bir bölümünü “Geriye Ne Kaldı?” ile bizlere ulaştırıyor. M. Emin Dinççağ, yaklaşık yirmi beş yıl önce yitirdiğimiz, karikatürümüzün önemli imzalarından Şâdi Dinççağ’ın yeğeni… Mizaha genetik yatkınlığıyla, yazar, rahat okunan bir hastadoktor anekdotları kitabı oluşturmuş. Samsun’un sivil toplum kuruluşlarında da etkinliklere katılan Dinççağ’ın kitabı özellikle mizahseverler için ilgi çekici. (İsteme adresi: d.m.emin@tnn.net) Freud ve Psikanalizin Temel İlkeleri/ Prof. Dr. İsmail Ersevim/ Assos Yayınları/ 568 s. Prof. Dr. İsmail Ersevim bu yapıtıyla, psikanalizin kurucusu Freud’un yaşadığı devrin kültür merkezi olan Viyana’da tıp adamlarının ve düşünürlerinin Mesmerizm’den başlayarak; Charcot, hipnoz ve çok kişililik, rüya analizleri evrelerinin gelişimsel ve metodolojik bir tarihçesini portreleSAYFA 36 “Öğrenme döneminden sonra 1979’dan itibaren çalışmalarını ve bilgi birikimini çeşitli yayanlara dönüştürmeye başladı. Sonraki 24 yıl boyunca yayımlamış olduğu 16 kitap, 76 makale, Türksoylu toplulukların etnografya ve halkbilim literatürüne çok büyük katkılar sağladı. Yapmış olduğu önemli çalışmalar arasında Anadolu’da Türk Bakırcılık Sanatının Gelişimi, Bakır Yatakları, Üretimi ve Atölyeleri, Eski İstanbul’da Gündelik Hayat, Trabzon’da Türk Bakırcılık Sanatının Tarihsel Gelişimi ve Tombak adlı kitapları ile, ‘Türk Bakırcılık Sanatının Balkanlardaki İzleri: Saraybosna Bakırları’, ‘Balkan Dillerine Türkçe’den Geçen Bakırcılık Terimleri ve Bakır Kapkacak Adları’ isimli makalelerini sayabiliriz. ...Gelecek oluşturmak için geçmişi bilmek gerekir, düşüncesiyle yola çıkan Gündağ Kayaoğlu, ömrünü ülke kültürüne adayan en Ömer Lekesiz’in, “‘Kalbin ve Tenin Bütün İstekleri’ Selim İleri’nin saklı şiir heybesinden çıkıp, konuvermiş Onur Caymaz’ın gömlek cebine, tam da yüreğinin üstüne... Onun içgözlerinin önüne. Sonra, Turgut Uyar’ın aşikâr öykü heybesinden ‘açıp sonsuz bir cami, bir uzak iskeleye...’ dizesini çıkarıp oradan bakmış hayata bütün gözleriyle ve okurlarının zekâsına duyduğu saygı yüzünden yazamadığı şu Turgut’a fısıltıyla tamamlamış kitabını: ‘Zamansız gelme elim kolum dağınıksa sarılamam.’ ...‘Kalbin ve Tenin Bütün İstekleri’ndeki öykülerini de böylesine bir yalınlık üstüne kurmuş, ikiz isteklerin yakınlık ve uzaklığın kendi hayat türkümüze yepyeni bir ses katalım diye...” dediği bu kitap, Onur Caymaz’ın yeni ¥ öykülerinden oluşuyor. CUMHURİYET KİTAP SAYI 946