29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Türkçe Günlükleri 22 Kasım Cumartesi lüm haberleri konusunÖ da iki söz canımı çok sıkar. Biri, “Kaç yaşındaydı?” Yaşlanmışsa daha az sevilir; ölümüne de daha az üzülünürmüş gibi. İkincisi, “İyi ki tanımıyordum.” Bu da “Tanısaydım, üzülecektim; tanımadığıma göre üzülmekten kurtuldum” demek oluyor herhalde. Bunlara her seferinde, “Bir insan ölmüş, sen üzülmekten korkuyorsun. Üzül kardeşim. Bir ölümün yanında üzülmek nedir ki?” demek gelir içimden. “Başın sağ olsun.”da da acımasız bir anlam yok mu? Gerçi söylerken bu anlamını hiç düşünmüyoruz; ama bu söz de, “İyi ki ölen sen değilsin. O öldü; ama dert değil, yeter ki sen yaşamayı sürdür.” anlamına gelmiyor mu? FEYZA HEPÇİLİNGİRLER “Babanızı kaybettik.” diye telefon etmişler delikanlıya. O da başlamış bağırmaya: “Yahu, koskoca adamı nasıl kaybedersiniz? Arayın, bakın; bir yerlere gitmiştir.” 24 Kasım Pazartesi zmir’den getirdiğim yayınlaİ ra yeni bakabil bir arkadaşımı kaybedince “ölüm” dolandı kalemime. “Öldü.” ya da “Vefat etti.” dışında ölümün ne çok anlatımı var Türkçede… Biliyorum okurlarım bu konuyu da zenginleştirirler; ben şimdilik, şu anda aklıma gelenleri saymakla yetineyim: Hakkın rahmetine kavuştu. Yaşama (hayata) veda etti. Sonsuz dinlenmeye (ebedi istirahatgâhına) çekildi. Yaşama (hayata) gözlerini yumdu. Yaşamını (hayatını) yitirdi. Aramızdan ayrıldı. Amansız hastalığa yenik düştü. Falancayı kaybettik. Sonsuzluğa kavuştu. (Ebediyete intikal etti.) Son nefesini verdi. Bir de ölümüne üzülmediklerimiz için söylenenler var: İmamın kayığına bindi. Mortladı. Cartayı çekti. Dört kolluya bindi. Bugünü “ölüm”le kapatmamak için… Hastaneden, 23 Kasım Pazar sevÇok diğim dim. Hülya Deniz Ünal’ın sevdiği şairlere göndermeler de içeren duru şiirleri: “Su Yalnızlığı” (Etki / Dize Yayınları); Veysel Çolak’ın “Şiir işte böyle yazılır.” dedirten, şiirin hasını içeren iki kitabı: “Mürekkep Zamanlar” (Papirüs Yayınları) ve 2008 Yunus Nadi Şiir Ödülü’nü kazanan “Birkaç Kuş Birkaç Anı”sı (Hayal Yayınları). 157. sayıya kahramanca ulaştırılmış olan aylık şiir seçkisi: “Dize” ve Karşıyaka Belediyesi’nin kültür yayınları: “Nazım ve Nâzım” (Rıza Aslan), “Tarık Dursun K.” kitabı (ÖzVeysel Çolak lem Fedai), “Karşıyaka Kültür ve Çevre Sempozyumu” bildirileri, “Karşıyaka Hatırası” ile “Dünden Bugüne Karşıyaka” adlı ulusal fotoğraf yarışmasının ödüllü fotoğraflarını içeren iki albüm. 25 Kasım Salı işi adının önüne getiriK len unvanın ilk nıldığında, sözgelimi, ‘Türkiye’deki maliye müfettişlerinin hesap uzmanları ile aynı çatı altında birleştirilmesi’nden söz ederken unvanların ilk harfleri küçük yazılır. Ahmet Sarıaslan’ın sorusu, bundan sonrasıyla ilgili: “Adlarını belirteceğimiz birden fazla meslek mensubundan söz ediyorsak; örneğin ‘Vergi Denetmenleri Mehmet Aydın ve Hasan Özdemir’in hazırlamış olduğu rapor’ derken unvanın yazımında ilk harfler büyük mü olmalı, küçük mü?” Küçük olmalı. Unvan bir kişiye aitse özel ada dahildir; birden çok kişiyle ilgiliyse artık özel ad kapsamından çıkar; küçük yazılır. Sarıaslan’ın örneğinden gidersek, “…vergi denetmenleri Mehmet Aydın ve Hasan Özdemir…” diye yazılması uygun olur. Ahmet Sarıaslan’ın bir sorusu da şu: “Tarihi ve sayısı belli olan bir rapordan söz ederken bu raporun adının ilk harfleri büyük mü olmalı, küçük mü? Örneğin, ‘15.05.2008 günlü VDENR2008/182214 sayılı vergi inceleme raporu’ olarak mı yazılmalı yoksa ‘15.05.2008 günlü VDENR2008/182214 Sayılı Vergi İnceleme Raporu” olarak mı?” Varlığı tek olan her şey özel ad kapsamına girer. Tek rapordan söz edildiğinde o rapor da biriciktir, özel ad kapsamındadır; her sözcüğü büyük harfle başlanarak yazılır. İlk soruyla bağlantısını kurarsak… Birden çok rapordan söz ediliyorsa “rapor” biricik olmaktan çıktığından küçük harfle başlanarak yazılmalı. Sıra geldi en zor soruya: “Resmî olmayan anlamında kullandığımız ‘gayri resmî’ bitişik mi yazılmalı, yoksa ayrık mı?” Zor; çünkü bu konuda “rivayet muhtelif”! Zaten Sarıaslan da pek çok kaynağa bakmış, sorusunun yanıtını bulamamış. Sorun, yalnız ayrık bitişik yazılma sorunu değil, ‘gayrı’ mı, ‘gayri’ mi; ‘resmi’ mi ‘resmî’ mi? “Gayriresmî” yazan var, “gayrı resmi” diyen var. “Gayri resmi”si de bulunmakta, gayriresmi”si de. Necmiye Alpay’ın son derece yararlı bir kitabı var: “Türkçe Sorunları Kılavuzu” (Metis Yayınları). Orada “Sözcüklere olumsuzluk anlamı vermede kullanılan ve ayrıca ‘başka, diğer’ anlamına gelen ‘gayri” ile ‘artık” anlamına gelen ‘gayrı’yı birbirine karıştırmamak gerekiyor.” diyor Alpay. Demek ki ilk sözcük ‘gayrı’ değil, ‘gayri’. Aradığımız sözcüğü de “gayri resmi” olarak vermiş Necmiye Alpay. Kubbealtı Lügatı ise sözcüğün kökenini, Arapça ‘gayr’ ve ‘resmî’ ile ‘gayri resmî’ diye açıklayıp yazımını “gayriresmî” olarak gösteriyor. Gereken yerlerde bile düzeltme işaretini (^) gereksiz görüp kullanmayanlara “resmi” sözcüğünü “nispet i’si ile “resmî” diye yazdırmaya uğraşmanın gereği yok. Sonunda “Ayrı mı, bitişik mi?” sorusuna geldik. “Gayri” sözcüğünün tek başına kullanımı kalmadığına göre sözcüğü bileşik sözcük sayıp “gayriresmi” yazılışını benimsemek mantıklı görünüyor. ? www.feyzahepcilingirler.com feyzahep@gmail.com Yıldız Teknik Üniversitesi, Türk Dili Bölümü Çukursaray Binası Kat: 2, Barbaros Bulvarı34349 Yıldız / İst. harfi büyük yazılır: Gelir Uzmanı Ahmet Sarıaslan, Vergi Denetmeni Veysel Tatlıcı vb. Bu unvanlar ‘çoğul’ kulla B U L M A C A Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru Halil İbrahim Özcan’ın “Kırık Zar” adlı kitabının çıktığı yayınevinin adını ve yapıtının türünü oluşturacak; bulmaca karelerindeyse, aynı kitaptan bir alıntı ortaya çıkacaktır. Dikkat: “K/70”, “M/41”, “N/25”, “N/61”, “P/3”, ve “U/55” harfleri ipucu olarak yerlerine konmuştur. 1 A 2 E 3 10 C 11 C 12 D 13 Hazırlayan: İLKER MUMCUOĞLU P 4 C 5 C 6 A 7 A 8 F 9 A 30 15 H 14 C 15 D 16 H 17 F 18 F 19 G E. Franz Lehan’ın tanınmış opereti. A 20 B 21 D 22 D 23 B 24 A 25 30 D 31 G 32 H 33 F 34 A N 26 A 27 E 28 F 29 56 2 74 68 27 50 35 D 36 D 37 D 38 G 39 P F. Orhan Koloğlu’nun İslamla ilgili bir yapıtı. 40 A 41 50 E 51 M 42 F 43 A 44 A 45 A 46 B 47 A 48 A 49 H 78 72 54 64 75 18 8 A 52 A 53 H 54 F 55 61 N 62 H 63 C 64 F 65 F 66 U 56 E 57 H 58 A 59 G 60 A 42 17 65 71 39 33 28 D 67 A 68 E 69 A 70 72 F 73 B 74 E 75 F 76 B 77 A 78 F 79 B K 71 F G. Nâzım Hikmet’in bir oyunu. 31 59 19 38 H. Gizli anlamları olan. batısındaki havalimanı. 16 53 57 62 49 32 13 Tanımlar ve sözcükleriniz: A. Rıfat Ilgaz’ın bir yapıtı. 45 69 77 34 24 44 1 43 4 10 63 11 14 5 981. sayının çözümü: A. HANGİ BATI, B. Gılgamış’ın en yakın dostu. 47 29 52 58 26 40 6 7 51 67 48 9 60 73 79 20 76 23 46 D. “Deli denilen bu zatın pek ... ... edibane sözleri vardı.” (İbnülemin M.K. İnal). C. Çek Cumhuriyeti’nde, Prag’ın 7 km 21 12 66 22 37 35 36 B. AĞLA SEVGİLİ, C. REDD, D. FLASH, E. DÖNÜŞÜ OLMAYAN HİKÂYELER, F. İSM, G. VAKUM, H. AYŞEM, I. NAMIK KEMAL, J. IŞITIM. Şiir: “İlham ve keyf/ hal ve mana/ vahiyle kalbimi yoklayan dağ/ sırtımı yasladım/ güneşi gördüm – Mesut Aşkın” SAYFA 31 CUMHURİYET KİTAP SAYI 982
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear