25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Hazırlayanlar: Nilay Yılmaz, Aytül Akal, Mavisel Yener, Çiğdem Gündeş, Mustafa Delioğlu. ÇOCUKGENÇLİK OKUMA! ocukların yetişkinlerin göremediği ayrıntıları gördüğünü çok iyi bilen, çocuk duyarlığını yüreğinde duyumsayan bir şairi uğurladık ışıklar içine; Fazıl Hüsnü Dağlarca, dizeleriyle çocukların da dillerinde var olmaya devam edecek elbet. “Çocuk şiiri yazmadığım gün eksik yaşamışımdır” diyordu Fazıl Hüsnü Dağlarca. Modern Türk çocuk şiirine yepyeni boyutlar getirmiş, “çocuklara göre” imgelerle yazdığı çocuk şiirleri ile çocuğa yaşamı anlatmış ve sorgulatmış bir şair. 1940’ta yayımlanan “Çocuk ve Allah” bu sorgulatıcı yaklaşımın ilk örneğidir. Çocuk ve Allah, elbette çocuklar için yazılmamıştır, ancak Dağlarca’nın çocuk yanının fısıldadıklarının ilk örneğidir. Dağlarca çocuk şiiri kavramı üzerinde düşünen ve düşündüren bir şairdir. Konur Ertop’la yaptığı bir söyleşisinde diyor ki; “Çocuk şiiri olabilir mi? Olabilir. Çocuk şiiri şudur: Çocuk şiirinde yapıyı, nesnelliği, konuları, onun açısına göre daha ince seçmek, ilk duyarlıklar, ilk özgürlükler, ilk ölçüler içinde yazmak gereklidir.” Çocuğu “önemseyen” bir şair Dağlarca. Çocuğun seviyesine “inmek” değil, çocuğun seviyesine “çıkmak” gerektiğini iyi bilen bir kalem. Çocuğa değer veren; çocuğu şiir, şiiri çocuk gören bir şair. Sevgili Emin Özdemir öğretmenimden dinlemiştim; kiracı olduğu evin kızı, şairi çalışırken anahtar deliğinden gözetlermiş. Kimi günler gülümser, kimi günler surat asarmış çalışırken. Evin kızı bunu çok merak edip şaire sormuş. Dağlarca düşünmüş… ve yanıtı bulmuş: “Gülümsediğim günler çocuk şiiri yazıyorum.” “ŞİİRSEVER” BİREYLER Okul kitaplarında karşılaşmaya alışık olduğumuz öğretici, basit, imge yoksunu, yapay çocuk şiirlerinden değildir onunkiler. O, “şiirsever” bireyler yetiştirmeyi hedefleyen çocuk şiirleriyle selamlar okurunu. Başka dillere de çevrilen çocuk kitaplarıyla çocuğun evrensel dilini yakalamış bir şairdir. 1971’de “Kuşayak” basıldığında ilk kez gerçek anlamda şiir okuyordum, nasıl da sevmiş, döne döne okumuştum. “Şair bunları neden yazmış?” diye düşünmüştüm 9 yaş yüreğimle. O yaş çocuğuna bunu düşündürebilmek ne büyüklük, ne ustalık Ç Şiir dede, seni unutmayacağız... “Beni ne kadar çok çocuk okursa o kadar çok yaşarım.” F. H. Dağlarca mış meğer… Çocuklara seslenen ilk yapıtı Kuşayak’ın ardından, 1977’de “Balina ile Mandalina” buluştu okuruyla. Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın “en sevdiğim çocuk kitabım” dediği Balina İle Mandalina küçük bir mandalina ile dev bir balinanın arkadaşlığını anlatır, sevginin gücünü duyumsatır. Dağlarca diyor ki; “Mandalinaya duyduğu sevgiyi yaşamıyla ödemiş bir balinanın öyküsünü okurken içiniz sızlayacak biliyorum. Çünkü herkes ya balinadır, ya mandalina.” Görüldüğü gibi bu yapıtını, çocuk kitaplarında genellikle görülen “mutlu son”la bitirmez, hüzünlü bir son beklemektedir balinayı. Şair çocuklara ölümü de anlatır o incelikli diliyle. Bu örnekte olduğu gibi, çocuk edebiyatı ile ilgili önemli ipuçlarını barındırır yapıtları. Dağlarca Balina ile Mandalina’nın kimi bölümlerinde hiçbir çocuk şiirinde cesaret edilememiş bir anlatım dener. Balina, soyut imgelerle çocuğa anlatılır: “Gökbalinayı tanıyor muyuz mandalinalar ağırlığınca Sevgi/ Gökbalinayı tanıyor muyuz mandalinalar sevgisince Yalnızlık.” “İlkokul 1’deki” adlı kitabında okula yeni başlayan çocuğun dünyasını anlatırken, 6 yaş grubunu şiire çağırır. Çocuk, şiirde kendi dünyasını bulursa, ona dört elle sarılacaktır. Fazıl Hüsnü Dağlarca ilkokula yeni başlayan çocuğun coşkularını, kaygılarını, isteklerini çok iyi bilir ve şiirinde yansıtır. “Sırama oturunca ben/ Yan yana getiriyorum ayaklarımı/ Sağa sola uzanmasınlar/ Burunlarını yere vurmasınlar/ Oyunlara kaçıp gitmesinler istiyorum/ Öğretmeni dinlesinler istiyorum. “İlkokul 2’deki”, “İlkokul 3’teki” kitaplarında da okul, aile, öğrenme, oyun, sayılar, harfler, dilimiz gibi kavramlar çocuğun bakış açısıyla verilir. Dağlarca’nın okul öncesi dönemindeki çocuklar için de şiirleri vardır. O yaş öbeği için iyi şiir yazmak belki de en zorudur. Dağlarca, ustalığı ile, Türk çocuk edebiyatının en iyi okulöncesi şiir örneklerini kazandırmıştır: “Kuşlar kimi seviyor anne/ Uçuyorlar erkenden/ Çiçekler kimi seviyor anne/ Açıyorlar/ Daha erkenden” “YERYÜZÜ ÇOCUKLARI” Dağlarca’nın, “Yeryüzü Çocukları” adlı kitabında (şairin beş yapıtının birleştirilmesiyle oluşmuştur) dünya çocukları arasındaki Dağlarca çocukluğundan süzdüklerini anışiir türünde, çocuklar için yazmıştır. Şairin çocukluğu Konya’da geçmiştir, onu çok etkileyen, çocukluğunun ilk sinemasını anlatır yapıtında: “Sinema eteklerindeydi tepenin/Göz masalı sinema.” Çocuk gözüyle sinemayı kocaman bir karpuzun içi gibi görür: “Girer girmez sinema/İçi gibiydi kocaman bir karpuzun/ Lambalar/Kırmızı kırmızı lambalar/ Karpuz çekirdekleri…” Dağlarca’yı etkileyen ve ona bir kitap yazdıran bu sinema sessiz bir sinemadır. “Sinemacı” dediği biri, konuşur, filmi anlatır. “Sinemacı çok uzun boyluydu çok/Sesi gürdü çok/Güzel anlatırdı çok/ Dururdu önünde/Hem açar kapardı perdemizi/ Hem filmi söylerdi durmadan…” “YURT KOÇAKLAMASI” Dağlarca Yurt Koçaklaması’nda (Güneşi Doğduran) geri kalmış saatleri düzeltme çabasındaki bir çocuğu anlatırken, Atatürk’ün Türkiye’yi çocuklara emanet ettiğini duyumsatmak ister. “BİTKİLER OKULU” “Bitkiler Okulu”ndan söz etmesek eksik kalır bu yazı. Dağlarca bu yapıtında bitkileri konuşturmuş, çocuklara sebzeleri sevdirmeye çalışırken bir yandan da eğlenceli bir okuma sunmuştur. Hem şiir, hem masal, hem de düş fıçısıdır Bitkiler Okulu. “Dedi ki kuşkonmaz/ Düşte kımıldar gibi/ Çok kızıyorum/ Adımı böyle koyanlara ben/ Ya kuşlar duyarsa bunu/Ya bile bile konmazsa bana/ Bilemiyorum ellerine ne geçecek/ ne kazanacaklar/ Adımı kuşkonmaz koyanlar” “CİN İLE CİNCİK” VE “CİNCİK” 2000’de yazdığı “Cin ile Cincik” ve “Cincik”e bakıldığında yirmi birinci yüzyılın çocuğunu o aynada görmek hiç de zor değildir. Dağlarca şiirinde çocuk soru sorar, yanıt arar, sonuçlar çıkarır, şaşırmayı bilen bir çocuktur. Dağlarca’nın çocuklar için öykü bütünlüğünde yazdığı yapıtlarında, şiirin onu oluşturan bölümler olduğu görülür. Şiirleri tek tek okuduğunuzda da bir anlamı vardır, tek başına bağımsız şiirlerdir. Bütünün içine koyduğunuzda, öykünün gelişimine katkıda bulunan dizelerdir. Gerek öykülerinde, gerek tek tek şiirlerinde çocuğun düş gücüne seslenen şair, çocuğun yaşamında ne varsa onların hepsini konu etmiştir. Çocuğu tanımak, onun duyarlıklarını öğrenmek isteyen yetişkinlerin de zevkle okuyacağı şiirlerdir Dağlarca’nın çocuk şiirleri. Çocuk şiirine yeni bir biçim ve yöntem getiren usta, “sonsuza dek yaşayacak”; çünkü onu çok çocuk okuyacak.? CUMHURİYET KİTAP SAYI 982 kardeşliği vurguladığı, barışı anlattığı şiirler vardır. Uluslararası çocuk kongresinde, her renkten, her dinden, her dilden çocukları aynı masa etrafında görünce, Dağlarca böyle bir kitap yazmaya karar vermiş. Şair dünya çocuklarını bir elin beş parmağına benzetir. Yalnızca çocuklardan oluşan bir ulus düşler, yeryüzü bir anne sıcaklığıyla sarmalamıştır hepsini. Kitapta kimi Azerbaycanlı, Norveçli, Çinli, Fransız, Endonezyalı, Hollandalı, Habeşistanlı, Faslı, Arjantinli, Şilili, Makedon ve daha pek çok farklı ülkeden çocuğun “ses”ini duyarız. “Kuzey Osetya’da bir köyde/Severdi bir kedicik/Evin en küçük çocuğunu/ Uyusa uyurdu oracıkta/Koşsa koşardı ardından/Çocuk büyüdü biraz, başladı okula/Deliye döndü kedi/Dayanamadı acısına ayrılığın/Birlikte gitmeye başladı artık/ Okulun kapısında bekledi akşamı, birlikte geldi çocukla”. Şair, kitapta ülkesini anmadığı çocuklardan bir şiirle özür dilemeyi de unutmaz: “Sizler darılmayın bana/ Yerlerinizi bulamamışsam/Yazamamışsam güzel ülkelerinizi de/Kızmayın e mi?/ Eksikliğim güçsüzlüğümdendir/Sizleri daha az sevdiğimden değil/Erişebildikçe yazacağım/Demetime katacağım hepinizin çiçeklerini/Yeryüzünü tutan bu avucun içinde.” “GÖZ MASALI” 1979’da yayımlanan “Göz Masalı”nda, SAYFA 24
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear