Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
? yönleriyle anlatıyor: “Anadolu ve Balkan köylerin den gelen erlerin dilinden dinine, yemeğinden âdetlerine tümüyle yabancısı oldukları bir dünyayı keşifleri... Cephede müttefikleri hayran bırakan bir sorumluluk duygusu; cephe gerisinde meslektaşlar ve yöre halkıyla kurulan dostluklar...” Yazman’ın anıları, savaş kadar savaşanları ve savaşanların her şeye rağmen, yaşama sevincini nasıl koruduklarını gösteriyor. Fırtınadan Önce Şark/ Vicente Blasco Ibañez/ Çeviren: Neyyire Gül Işık/ Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları/ 166 s. Ağustos 1907’de İstanbul’a gelen İspanyol gezgin, bir yıla kalmadan değişim rüzgârlarına ve savaş fırtınasına tutularak tarihe karışacak bir dünyaya adım attığını bilmiyordu. Ancak ülkesinin önde gelen siyasetçilerinden de olan bu edebiyatçı, çok az gezginin farkına vardığı bir gerçeği kendi kendine keşfetmişti: Avrupa’da Türklerle ilgili anlatılanlar doğru değildi! Türk ne acımasız bir zalim, ne Hıristiyan düşmanıydı! Avrupalıların Türk imgesi, klişeleşmiş bir kurgudan ibaretti. Avrupa’nın iki ucunda, çöküşe giden iki imparatorluğun nasıl benzeştiğini gören Ibañez, belki de bu keşfi sayesinde, tespitlerini kaleme aldı... İlk Meclisin Perde Arkası (19201923)/ Dr. Rıza Nur, Grace Ellison/ Örgün Yayınevi/ 634 s. “Artık yine işlerin merkezindeyim. Hatta daha ziyade olarak içindeyim. Ankara’dayız. Kışlahan koyduğumuz Darülmualliminde yatıyoruz. Düşünüyorum. Korkaklık, ümit zayıf; fakat başka çare de yok. Millet kurtulursa kuvvet ve mukavemetle kurtulacak. Lakin bunun için silah, cephane, para hiçbir şey de yok. Yok amma vazife çalışmaktır. Bunları tedarike, kuvvet yapmaya çalışmalı. Belki olur. Gün doğmadan neler doğar. Yolunda bulunmalı. Olmazsa ne yapalım. Hiç olmazsa vazifemizi yapmış oluruz: Demek çalışmalı. Mustafa Kemal, beni ve Yusuf Kemal sık sık davet ediyor. Kendisi tepedeki Ziraat Mektebi’nde yatıyor. Orada toplanıyoruz. Hükümeti nasıl teşkil edeceğimizi, devletin adı ne olacağını, nazırlara ne ad verileceğini, meclisin adı ne olacağını, ilâh... Hepimiz on kişi kadar oluyoruz. ‘Devlete ne ad konacak?’ dedim: ‘Koymağa lüzum yok. O zaten mevcut, Türkiye.’” Bu kitapta Dr. Rıza Nur ve Grace Ellison’un kaleminden ilk meclisin öyküsü anlatıyor. Bilimler ve Sanatlar Üstüne Söylev/ JeanJacques Rousseau/ Çeviren: Sabahattin Eyüboğlu/ Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları/ 72 s. Bu söylev, Dijon Akademisi’nin 1749’da ortaya açtığı yarışma sorusuna cevap olarak yazıldı ve birinciliği kazandı. Soru şuydu: Bilimlerin ve sanatların gelişmesi ahlakın düzelmesine yardım etmiş midir? Rousseau bu soruya yalnız ünlü söyleviyle değil, bütün hayatı ve yapıtlarıyla hayır cevabını vermiştir. Söylev’in önemi Rousseau’nun yazarlık hayatında bir hareket noktası oluşu ve yapıtlarındaki başlıca tezi özetlemiş olmasıdır. SAYFA 28 Sahtekâr Havari/ JeanOliver Tedesco/ Çeviren: Esra Özdoğan/ Goa Basım Yayın/ 280 s. “Sahtekâr Havari”, yirmi birinci yüzyılın dünyasında Havari Yuhanna’nın sözleriyle konuşarak ekrana çıkan, ortaya çıktığı gibi de kaybolan bir peygamberin hikâyesini anlatıyor. Fransa’da ilk görünüşünün ardından hem kilise, hem de “derin” devlet Bin Yusuf’un peşine düşüyor; onu bulabilmek için görünürdeki en büyük umutlarıysa, insanların gözlerinin içine bakıp ruhlarının derinliklerini okuyabilen Augustin. Augustin başarısızlığı kabullenmek üzereyken Bin Yusuf ikinci kez ortaya çıkıyor: Bu kez New York’ta ve kabul edilmiş bir peygamber olarak. Dünyaya gerçek barışı getirmeye çalıştığı söyleniyor Bin Yusuf’un; “öl” dediğinde ölecek bir grup havarisi de var üstelik. Augustin, tüm uyarılara karşın bu havarilerden biri oluyor; ama Bin Yusuf’un gözlerine baktığında hiçbir şey göremediği gibi, havariler de birbiri ardına ölüyor ve işler içinden çıkılmaz bir hal almaya başlıyor... Mithradates VI Eupator/ Murat Arslan/ Odin Yayıncılık/ 626 s. Bu yapıt, Pontos Kralı Mithradates VI Eupator Dionysos’un biyografisini sunuyor. Kitap, Mithradates VI Eupator Dionysos’un Küçük Asya üzerinde Roma’ya karşı uyguladığı politikayı ve sonuçlarını Anadolulu bakış açısıyla yeniden değerlendiriyor. Bu yapılırken, krala ve İÖ I. yüzyıl Küçük Asya tarihine ilişkin antik kaynaklar, epigrafik belgeler, nümismatik buluntular ile arkeolojik kalıntılar ele alınmış; son zamanlarda ele geçirilen yeni veriler çok yönlü bir sentezle analiz edilmeye çalışılmış. Tayyip Erdoğan’ın Yüce Divan Dosyası/ Doğu Perinçek/ Kaynak Yayınları/ 382 s. Tayyip Erdoğan’la ilgili bir inceleme sunan “Tayyip Erdoğan’ın Yüce Divan Dosyası”, şu bölümlerden oluşuyor: ABD Marifetiyle İktidar Koltuğuna, ABD’nin BOP Görevlisi, AB Kapısındaki Suçlar, Kıbrıs’tan Hançerleme, Vatan Satıcılığı, Haçlı İrticanın Cumhuriyet Yıkıcılığı, AKP İktidarı Gayrimeşrudur ve Yıkılacaktır, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na. Bergson/ Ali Osman Gündoğan/ Say Yayınları/ 160 s. “Yazma ve konuşma tarzının çekiciliği yanında, içinde yaşadığı dönemin büyük toplumsalsiyasal olayları karşısında da bir eylem adamı olarak tavır takınan Bergson, felsefe tarihi hakkındaki derin bilgisi, biyoloji ve psikoloji alanlarına ait spesifik denebilecek bir derinliğe sahip olması, dolayısıyla disiplinler arası bağlantıları da kurma yeteneği sayesinde sadece felsefe alanında değil, pek çok alanda onu, kendisine başvurulan bir düşün adamı kılmıştır.” Bu kitap, yapıtları ve yaşamıyla Bergson üzerine bir inceleme sunuyor. Eğitim Üzerine/ Immanuel Kant/ Çeviren: Ahmet Aydoğan/ Say Yayınları/ 136 s. “Özgürlük sevgisi doğal olarak insanda o kadar güçtür ki, bir kere özgürlüğe alıştığında, artık her şeyi onun uğruna feda edecektir. Sırf bu sebepten ötürü talimterbiyenin disiplin kısmı çok erken dönemlerde yerini almalıdır, çünkü bu yapılmadığı zaman, hayatta daha sonra kişiliği değiştirmek kolay olmayacaktır. Disiplinden yoksun [yani kendi kendine sınırlama becerisi gelişmemiş] insanlar gelip geçici her arzuyu, her hevesi takip etmeye yatkındırlar. Bunu vahşi kavimler arasında da görürüz, onlar her ne kadar bir müddet Avrupalılar gibi iş yahut vazifelerini yerine getirseler de, hiçbir zaman Avrupalılara, Avrupalıların tarz ve tavırlarına alışamazlar.” Bu kitapta, filozof Immanuel Kant’ın eğitim üzerine düşnceleri yer alıyor. Alevi İbadetlerinin İslam’daki Yeri/ Mustafa Cemil Kılıç/ Etik Yayınları/ 208 s. “Gerek itikadi gerek kültürel açıdan gerekse ibadetler bakımından Aleviliğin Ortodoks İslam karşısındaki konumu hep tartışma mevzuu olmuştur. Bu tartışmalarda yüzyılların getirdiği bir akıl tutulmasının kuşatıcı baskısı nedeniyle izhar edilmese bile Alevilik için için İslam dışı görülmüştür.” Bu kitapta Alevi inanç, ibadet ve kültürünün İslamiliği konu ediliyor. Kuşadası’nda Öykü’ye ve Şiir’e Yolculuk3/ Editör: Celal İnal/ Kuşadası Belediyesi/ 328 s. Bu kitap, 2006 yılında düzenlenen Kuşadası’nda Öykü’ye ve Şiir’e Yolculuk adlı etkinliğin yazılı kaydı. Kuşadası Belediyesi tarafından geçen yıl 3. gerçekleştirilen etkinliğin ilk iki yılı da yine belediye tarafından kitaplaştırılmıştı. “Kuşadası’nda Öykü’ye ve Şiir’e Yolculuk kitabı elinizdeki 3. sayısıyla içerik açısından yine değişik konularla karşınıza çıkıyor. Kuşkusuz bu, hem gündemdeki hem de değinilmesi gerekli konuları kapsıyor. Ülkemizde edebiyat ve edebiyatçının sorunları bizleri acı acı düşündürürken seçkide ödün vermememiz yine kapsamlı bir çalışmayı sizlere sunmamızı sağladı” diyor etkinlik genel koordinatörü Selim Esen. Kraliçenin Büyüsü/ Akın Ok/ Truva Yay./ 120 s. “Sezen Aksu yaratıcılığı geçmiş tarihin laboratuvarından birçok kadın sesi selamlayarak hatta onların gönlüne de bir gül bırakarak... Müthiş gözlem yeteneğini büyük bir kurmay heyetiyle başarmış onlarla yaşamımız içindeki dünyayı kucaklayarak müzikal seslerinin yeni doğuşlarını çalışarak göstermiştir. Bütün yazdıklarında, bütün sonuçlarında bunları halen sakınmadan önümüze koyuyor.” Bu kitapta Sezen Aksu’yla ilgili bir inceleme yer alıyor. Çeşitli yazarların Sezen Aksu için ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 899