Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
B U L M A C A 1 D 2 1 3 H 4 G 5 D 6 D 7 E 8 İLKER MUMCUOĞLU F 9 D 10 E 11 D 12 J 13 I 14 C 15 C 16 D 17 F 18 A 19 F 20 J 21 C 22 A 23 F 24 H 25 A 26 I 27 F 28 K 29 J 30 B 31 D 32 J 33 F 34 F 35 D 36 D 37 D 38 I 39 I 40 C 41 F 42 D Feyza HEPÇİLİNGİRLER 28 Eylül Cuma Türkçe Günlükleri lardan da göndermek isteyenler çıkar. Adalet Hanım, emekli olduktan sonra dönüp yerleştiği köyünden yazmış. Kendisi gibi köyüne geri dönen emeklilerle imece usulü bir Kültür Evi yapmışlar köyde. Onlara ışık tutacak, dünyalarını aydınlatacak kitaplar istiyorlar. Kültür Evi’nin duvarlarını süslesin diye değil, okumak için. Adres: Adalet Özkan, Ovacık Köyü, Divriği Sivas. Ali İ. Işık, “en”lerden söz eden yazım dolayısıyla Yahya Kemal Beyatlı’nın “Geçmiş Yaz” şiirini anımsamış. O şiirde geçen “en tatlı sesinle”, “en güzel aksin” sözlerinin doğru olup olmadığını soruyor. Doğrudur. Üstat, her sözcüğü kuyumcu terazisiyle tartıp kullanırdı. Sayın Işık da bunu sormaktan çok, bana bir selam göndermek istemiş sanki. “Saygın sevgilerimle” diye imzaladığı mektupta en çok şu satırlarından aldım selamını: “Ben 88 yaşında bir Cumhuriyet okuruyum. Onun için el yazımı zor okuyacaksınız. Ama olsun diyorum. Hiç olmazsa “En”lerle bir tanışıklığa aracı olur.” O görmüş geçirmiş ellerinden saygıyla öperim. 43 D 44 H 45 G 46 C 47 H 48 H 49 F 50 D 51 F 52 K 53 D 54 D 55 H 56 K 57 F 58 D 59 K 60 J 61 H 62 J G 63 F 64 F 65 D 66 F 67 F 68 G 69 G 70 D 71 B 72 D 73 E 74 C 75 A 76 K 77 F 78 A 79 A 80 D 81 D 81 F Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru bir şairin adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse, aynı şairin dizeleri ve yayımlandığı derginin adı ortaya çıkacaktır. Tanımlar ve sözcükleriniz: A. Eski Yunanlı Orpheus’a bağlanan gizli din ve sanat akımı. 18 79 25 78 75 22 B. Sevi’nin ünsüz harfleri. 30 71 C. Şölenden Sonra adlı romanı da olan Japon yazar. 14 40 21 74 46 15 D. Emin Karaca’nın “Bir Kürt Ayaklanmasının Anatomisi”ni anlattığı kitabı. 53 54 70 31 37 42 72 5 50 6 35 11 16 65 1 58 43 80 81 9 36 E. ABD’nin tanınmış bir televizyon kanalı. 7 73 10 F. Yaşar Kemal’in bir romanı. 33 49 27 51 17 41 34 64 77 19 23 57 63 67 66 8 82 eçen yıl mıydı o, Dil Bayramı bir gün değil, bir hafta kutlanmalı, diye yazmıştım. Herkesin; ama özellikle gençlerin katılacağı, konuşacağı, düşüneceği, dil duyarlılığını artıracak çeşitli etkinliklerle… Bu yıl öyle oldu gibi. En azından, İzmir ve Ankara’daki etkinlikler üç günü, beş günü geçti, bir haftayı aştı, on güne yayıldı. Dün akşam da Dolmabahçe Sarayı’nda Türk Dil Kurumu’nun Dil Bayramı kutlaması vardı. Bu tören konuşmalarında, günün anlam ve önemine değinilirken yapılan Türkçe yanlışları yazılsa kitap olur. Ancak bundan daha önemli olan konu şu: Nasıl düşünme özgürlüğü istenirken yalnız kendisi gibi düşünenlere; hatta onların tümüne de değil, yalnız kendisine, yalnız kendisinin düşündüğünü rahatça söyleyebilmesine yarayacak özgürlük isteniyorsa dil alanında da yapılıyor aynı şey. Türkçeyi savunurken, vuran, kıran, döken, abartılı bir milliyetçiliğe savrulma tehlikesi çok büyük. Bu tehlikeden korunmayı sağlayacak olan, her dilin bir kültür olduğunu anımsamak; Türkçenin tek başına değil, bütün dillerle birlikte yaşamasını içtenlikle istemek. Kendi dilimiz için sağlamaya çalıştığımız özgürlüğü başka diller için istemiyorsak, kendi dilimizle birlikte dillerin tümünün özgür bir ortamda yaşatılabilmesinin gerekliliğine inanmıyorsak, gerçek bir özgürlük isteğinden de, gerçek bir dil sevgisinden de söz edemeyiz. 6 Ekim Cumartesi C G. Vücuttaki bir tendon türü. 69 4 45 68 H. Feridüttin Attar’ın, Mesnevi tarzındaki bir yapıtı. 24 61 44 47 3 55 48 I. “Rona ...” (Robert Owen’ın yaşamınıda kitaplaştıran, değerli hukukçumuz.) 26 2 39 13 38 J. “Tuhtefun ... fi garaibilemsar” (İbni Battuta’nın, gezdiği ülkelerdeki gözlem ve anılarını anlattığı kitabı.) 62 20 12 32 29 60 K. İsrail’in bir liman kenti. 56 76 28 59 52 30 Eylül Pazar “M alezya’ya mı benziyoruz?”, “İran’a mı dönüyoruz?” diye dövünmenin yararı yok. Bir şeyler yapmak gerek. O “bir şeyler”i Bursa’da başarmışlar. Çağdaş Eğitim Kooperatifi, çocuklara, gençlere “çağdaş” bir eğitim verebilmek için okullar yapmış, yurtlar açmış; görmek isteyenlere örnek olmuş, model oluşturmuş. Dil Devriminin 75. yılı nedeniyle düzenledikleri iki günlük etkinliğin son gününde Jülide Gülizar ve Sevgi Özel’le birlikte konuşmacıydık dün. Oturumu “Atatürk ve Bursa” kitabının yazarı Yılmaz Akkılıç yönetti. Etkinliğin yapıldığı Görükle Kültür Merkezi’nin bir yanında Yüksek Öğrenim Öğrenci Yurdu vardı. Gençlere pırıl pırıl bir yurt sunmuş kooperatif. Gençler de boş durmuyorlar; şiirlerini, denemelerini yayımladıkları dergiler bile çıkarıyorlar. Kooperatifin yapmayı planladığı işlerse bitmemiş daha. Hedefleri yüksek. Yeni okullar açmayı planlıyorlar, lise, üniversite… Neden olmasın? İstemek, başarmanın yarısı değil mi? Üstelik deneyimlerini herkesle paylaşmaya hazırlar. Sızlanmaktan vazgeçip canlanmak, harekete geçmek için daha ne bekliyoruz? (Ulaşmak, akıl sormak, fikir almak ya da yalnızca kutlamak için, eposta: cagdas@cagdas.org.tr) adde ve sokak adlarına ne çok değindim şimdiye kadar. Sözgelimi “akasya” bir caddenin adı olduğunda “Akasya Caddesi” oluyor da bir sokağın adı olduğunda “Akasya Sokağı” olması gerekirken, niye “Akasya Sokak” oluyor, diye sordum. Sokak adlarının da iyelik ekli olması gerektiğini belirtip bu yolda bir değişiklik beklerken değişiklik, cadde adlarında olmaya başlamış meğer. Erol Soysever’den öğreniyoruz ki “İzmir Balçova’ daki belediyeye ait otobüs terminalinin bulunduğu caddenin adı, tabelada ‘VALİ HÜSEYİN ÖĞÜTCEN CADDE’ olarak” yazılmış. Buna üzülmeye çok da zaman bulamadım; çünkü bugün bir gazetede, GSTAR RAW’ın reklamında bizim caddelerin cadde olmaktan da çıktığını gördüm. Gördüğümü aynen aktarıyorum: ISTANBUL STORES KANYON, BAGDAT STREET&ISTINYE PARK ANKARA STORE FILISTIN STREET BURSA STORE KORUPARK 3 Ekim Çarşamba Y 921. sayının çözümü: A. ORHAN, B. SİPRU, C. MIRIL MIRIL, D. ABO, E. NİGARİ BÖYLE YAZDI, F. ÇÖLDE ÇAY, G. AHMEDİ, H. KÜRŞAT BAŞAR, I. MİG, J. ABC, K. KOÇİ BEY, L. ÇİÇU, M. IRZ. Şiir: “Hiçbir biçim anlamını dolduramaz dolayısıyla boştur/ Hiçbir köprü karşıya geçirmez ayrıca / Göçebe” az boyunca okula gönderilen kitapları, dergileri, mektupları eve taşımayı ancak bitirebildim. Cezaevinden yazılan mektuplar, çok dokunaklı oluyor. Bunlardan birini Kenan Pakır, Edirne F Tipi Kapalı Cezaevinden yazmış. Türkçeyi “içeride” öğrendiğini söyledikten sonra, dili bütün kurallarıyla öğrenmek istediğini; ancak cezaevinde tek Türkçe sözlük bulunduğu için, üç buçuk yıldır istediği halde, bu tek sözlüğe hâlâ ulaşamadığını anlatıyor. Özellikle Türkçe sözlük istiyor, atasözleri ve deyim sözlükleri ve dilbilgisi kitapları. Ben Türkçeyle ilgili kendi kitaplarımı göndereceğim. Ama belki öteki kitap Birileri çıkıp bu Amerikalı firmaya Türkçede o semtin adının ISTINYE değil, İSTİNYE olduğunu; bir caddeye adını verdiğimiz Filistin’i çok sevdiğimizi ve adını FILISTIN diye değil, FİLİSTİN diye yazdığımızı anlatmayacak mı? Bağdat’ın bizim geçmişimizde önemli bir yeri olduğunu, atasözlerimizde bile geçen bu adı BAGDAT biçiminde görmek istemediğimizi, “STORE”larına bayılmadığımız gibi, caddelerimizi STREET yapmalarına razı olmayacağımızı söylemeyecek mi? Bunları söylemek yerine bizim kendimizle pek de barışık olmadığımızı ve var gücümüzle Amerikanlaşmaya çalıştığımızı mı anlattılar yoksa bu Amerikalılara? İnternet adreslerinde (gstar.com) İngilizce dışında, Hollandaca, Almanca, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca ve Japoncaya yer verdikleri halde, dört beş mağaza açtıkları anlaşılan Türkiye’de, STREET’e “cadde” dendiğini nasıl öğrenmemiş olabilirler? Biz, hangisi olursa olsun, İngilizce de dahil, başka dillere saygı duyuyoruz. İşte bu yüzden, kendi dilimize de saygı gösterilmesini istemeye hakkımız var. ? feyzahep@gmail.com Yıldız Teknik Üniversitesi Türk Dili Böl. Çukursaray Binası Kat: 2 Barbaros Bulvarı 34349 Yıldız / İST. CUMHURİYET KİTAP SAYI 922 SAYFA 47