25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Ataol Behramoğlu ile 'Kimliğim İnsan'ı konuştuk ‘İnsan, insanı arayandır’ Nedeni de, bildiğiniz gibi, Türkiye Barış Derneği kuruculuğu idi… Kitap çıktığında, şu anda adını bile anımsamadığım birinin ağır ve çirkin eleştirisine uğradı… Buna karşılık, Mustafa Öneş, oradaki şiirlerin on binlerce basılarak öğrencilere bedava dağıtılmasının çok yararlı olacağını yazdı…. Kimse böyle bir şey yapmadı tabii… Fakat ben, ülkeye dönüşten sonra, 1990 başlarından bu günlere tüm ülkeyi kapsayan şiir dinletilerimde, toplam olarak birkaç yüz bin kişiye, o kitaptaki şiirlerden de okudum… "Yıldız Savaşları", "Tek Başınalık", "Toprağa Düşen", "Bebeklerin Ulusu Yok" başta olmak üzere bu "epik" şiirlerin okurları nasıl etkileyip düşündürdüğünü gördüm…. Bir gün dilerim ki bu şiirler, savaş hâlâ güncel olduğundan değil de, iyi yazılmış olduklarından güncelliklerini yitirmesinler… ‘SİYASAL BAĞLANMA’ Ataol Behramoğlu'nun Cumhuriyetteki yazılarından oluşan kitabı 'Kimliğim İnsan' ikinci baskısını yaptı. Behramoğlu ile kitabını konuştuk. ? Ferhat ÖZEN ayın Behramoğlu,199597 yıllarında Cumhuriyet’te yayımlanan cumartesi yazılarınızdan oluşan Kimliğim: İnsan adlı kitabınız ne yazık ki ikinci baskıyı yaptı. Ne yazık ki diyorum çünkü bu kitabınızdaki yazılarınızın eskimesini, Türkiye’nin bu yazıları unutturacak kadar farklı sorunları konuşuyor olmasını isterdiniz siz. S Örneğin emeğin sorunlarını,sınıf mücadelesinin sorunlarını, refahın bölüşülmesini konuşuyor olmasını isterdiniz değil mi? Elbette… Fakat ne yazık ki söylediğiniz gibi ülke aynı sorunların çevresinde dönüp duruyor. Hatta daha da geriye gidiyor. Gençliğin dinamizmi, kitlelerin örgütlü devingenliği bakımından 1960’ların çok gerisinde değil miyiz? Asıl söyleşi konumuz olan "Kimliğim: İnsan" kitabınızla ilgili sorulara geçmeden önce "İnsan nedir, kime insan denir ?"sorunsalı karşımıza çıkmıyor değil. Böyle bir sorunun en güzel yanıtını yine sizin bir şiirinizde bulmak mümkün. "Bugün seviştim,yürüyüşe katıldım sonra" dizeniz müthiş bence. İnsanın en bireysel,en özel,en mahrem yanıyla onu asıl in san yapan toplumsal yanını diyalektiği içinde vermesi yani… Doğrusu da bu değil midir? İnsanın kişisel var oluşunu toplumsal duruşundan nasıl ayıracaksınız? İnsan, sizin de saptadığınız bu bütünselliktedir… İnsan kime mi denir? İnsan kime denir diye sorup yanıt arayana… Bu yanıtın doğrusunu vereni ise iki kat insan saymak gerekir… En fazla savaş karşıtlığı üzerine yazmışsınız. Bugün savaş dünden daha güncel. Kitabınız nasıl eskiyebilir ki? Sanıyorum "Bebeklerin Ulusu Yok”tan söz ediyorsunuz… Şimdi toplu şiirlerimin 3. cildinde, "Kızıma Mektuplar"da bir bölüm oluşturan bu kitapçık yayımlandığında yurtdışında sürgündeydim… Yokluğumda ağır hapis cezasına çarptırılmıştım. Sayın Behramoğlu 17 yıl önce Broy dergisinin bir sorusunu yanıtlarken,"Sanata estetik haz uyandırmanın ötesinde bir düşündürme işlevi yüklediğimizde, bilimin, felsefenin,siyasanın da alanına giriyoruz demektir. Sanatsal amaçla siyasal bağlanma arasındaki ilişkiyi de ancak o zaman tartışabiliriz" diyorsunuz. Bugün köşe yazarlığınızın ve denemelerinizin neredeyse şairliğinizin önüne geçtiğini göz önünde bulundurarak, sanatsal amaçla siyasal bağlanmayı tartışmak gerekirse neler söylemek istersiniz? Bu sorunu, sanatçının Tanzimat’tan beri topluma bir yol gösteren olarak rol üstlenmesiyle açıklayabilir miyiz? Hele çağından sorumlu bir aydın için, ülkemiz,tarihinin en büyük kültürel bölünme tehdidini yaşarken, şiirin bir yol gösteren olarak yetersiz kalmasıyla örneğin… Köşe yazarlığımın ve denemelerimin, şiirlerimin önüne geçtiğini sanmam. Türleri birbirinden çok ayırmayı da doğru bulmam. Ne yaparsam, becerebildiğimce iyisini yapmaya çalışıyorum… "Siyasal bağlanma"ya gelince de, en önemlisi doğru dürüst insan olabilmeye çaba göstermektir. Doğru dürüst insan kendini dünyanın merkezine almaz. Attilâ İlhan’ın çok güzel bir dizesiyle söylersek, "kalbinde dünyayı taşır…" Bir dönem Halkın Dostları dergisindeki (1965) şiirlerinizle Nihat Behram’la birlikte çıkardığınız Militan dergisindeki (197576) şiirleriniz de bu söylediklerinizi destekliyor (mu?). Destekler evet… İnsanı bir diğerine ötekileştiren çatıştırıcı kültürün emperyalist kültür olduğunu söyleyebilir miyiz? Elbette… Hem de ta kendisidir! Ona "kültür" demek de doğru değil. Bir kandırmacadır. ? KİTAP SAYI 881 SAYFA 16 CUMHURİYET
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear