24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

? bir olayla karşı karşıya kalır. Londra’nın önde gelen borsa aracılarından biri olan babasının ölümünün ardındaki olayları araştırırken kendisini finans dünyasının derinliklerinde bulacaktır… Unutulmayan Söyleşiler/ Emin Çölaşan/ Doğan Kitap/ 402 s. Emin Çölaşan’ın ilk baskısı 2000 yılında yapılan söyleşi kitabı yeniden okurlarıyla buluşuyor. ‘Unutulmayan Söyleşiler’, Çölaşan’ın Hürriyet ve Milliyet gazetelerinde 19841989 yılları arasında yaptığı röportajlardan oluşturduğu bir kitap. Kocatepe muhribini batıran pilot da konuşuyor bu söyleşilerde Fatin Rüştü Zorlu’nun metresi de... Öztürk Serengil’in de sesini duymak mümkün, Aziz Nesin’in de... Zeki Müren de itiraflarda bulunuyor, Ermeni meselesiyle ilgili kişiler de... Yakınlık/ Hanif Kureishi/ Çeviren: Dost Körpe/ Everest Yayınları/ 106 s. ‘Yakınlık’, bir yazarın, eşini ve iki küçük oğlunu daha genç bir kadın için terk etmeden önceki gece düşündüklerini ve anılarında yaptığı yolculuğu konu alıyor. Ne politik ne dini inançları olan, son derece modern bir erkek, aradığı tatmini cinsel aşkta bulmayı umut ediyor. ‘Yakınlık’, altmışlı yıllarda kendini bulmuş ve seksenlerde kaybetmiş erkek neslinin, doksanlı yıllardaki sosyal ve duygusal bir haritasını gözler önüne seriyor. Anlatıcının kapana kısılmışlığa ve evcilleşmeye duyduğu nefreti, Kureishi tüm çıplaklığıyla anlatıyor. Aynadaki Bakışlar/ Doğan Hızlan/ Doğan Kitap/ 740 s. “İyi bir kitap yazısı ister eleştiri ister tanıtma olsun, bende o kitabı okuma isteği uyandırmalı. Öylesine bir üslupla yazılmalı ki, bana okuyayım mı sorusunu bile sordutmasın, tereddüte düşürmesin” Doğan Hızlan, Hürriyet gazetesinde çıkan eleştiri ve tanıtım yazılarında geniş bir açıdan bakıyor kitaplara. Kitaplardan alıntılarla da besliyor yazılarını. ‘Aynadaki Bakışlar’da, 2003’ten bugüne Türk yayın dünyasında hayat bulmuş birçok kitap Hızlan tarafından değerlendiriliyor. Kristof KolombOkyanus Denizi Amirali/ Michel Lequenne/ Çeviren: Işık Ergüden/ YKY/ 176 s. lisi, Kral ve Kraliçe adına büyük amiral olur? Kristof Kolomb, 1492’den 1504’e dört yolculukta Amerika’nın cennetini ve cehennemini hem keşfeder, hem de kapılarını açar: Adaların cenneti, köle yerlilerin cehennemi. Keşfin beşinci yüzyılının geride bırakıldığı dönemde Michel Lequenne, Kolomb’un Yeni Dünya’yı aradığı için keşfettiği tezini ateşli biçimde savunuyor. Düzlemyuvarlar, haritalar, usturlaplar… Yeni Dünya’nın yerlileri ve Theodore de Bry’nin gravürleriyle fethin sertliği: 200 belgede Cenovalı denizcinin destanı… Gölge/ Neil Jordan/ Çeviren: Duygu Akın/ Altın Kitaplar/ 366 s. Kitap için Library Journal, “Cinayete kurban giden Nina’nın hayatını, çocukluk arkadaşlarını ve üvey ağabeyini, 1. Dünya Savaşı’na katılan iki erkek kahramanın fiziksel ve duygusal açıdan nasıl yaralandıklarını geçmiş ve şimdiki zaman arasında gidiş gelişlerle anlatan bu roman, İrlanda’da vahşi bir cinayetle başlıyor...” yorumunu yapıyor. Kirkus Reviews ise, “Emekli olmuş film ve sahne yıldızı aktris Nina Hardy’nin hayaletinin anlattığı bu garip öykü 1900 ile 1950 yılları arasında melodramatik bir çizgi çiziyor... Gölge lirik bir dille yazılmış titiz bir çalışmanın ürünü. Jordan’ın bu unutulmaz romanı hiç kuşkusuz büyük bir ustalıkla beyaz perdeye aktarılacaktır” diyor. Erişteci/ Ma Jian/ Çeviren: Taner Karakoç/ Defne Yayınları/ 208 s. Çin’in Kundera’sı olarak nitelenen Ma Jian’ın, çevrildiği bütün dillerde ilgi görmüş ‘Erişteci’si, iki eski dostun yiyip içerken ettikleri sohbetlerden çıkan öykülerden oluşan bir yergi romanı. Sheng, yazdığı tek propaganda romanıyla ‘Büyük Çinli Yazarlar Sözlüğü’ne girmiş bir yazardır; Vlazerim ise, varlıklı bir profesyonel kan bağışlayıcısı. Sheng yakın arkadaşlarının hayatını temel alan bir roman yazmayı tasarlar, ama partiye karşı çıkmanın sonuçları ve içine düştüğü yazınsal karanlık onu felce uğratmıştır. O da günlerini yemek pişiren komşularını yüksek sesle eleştirmekle geçirir... Gerçek Anlar/ Eugene Schoulgin/ Çeviren: Deniz Canefe/ İthaki Yayınları/ 516 s. Orta yaşlarına gelmiş olan Fredrik üç arkadaşı ve erkek kardeşiyle İsveç dağlarından Norveç’e uzanan bir yolculuğa çıkar. Bu gezi Fredrik için aynı zamanda aidiyet duygusu ve yalıtılmışlığın sınırlarında geçmiş olan kendi yaşamında da bir yolculuğa çıkmak anlamına gelmektedir. Nerede olduğunu bilmediği evini aramak için yola koyulmuş bir gezginin zaman zaman gerçek dünyaya da uğrayarak geçtiği yoldur aslında izlenen. Yolculuk sırasında Fredrik’in zihnine doluşan anılar, aralarında Hindistan ve Güney Doğu Anadolu’nun da bulunduğu geniş bir coğrafya dilimine yayılmış olmalarıyla da dikkat çekiyor. Eugene Schoulgin bir Kuzeyli ola rak, bu geniş coğrafyada dolaşırken kültür ayrımlarını gözlemenin ötesine geçiyor. Çıkış/ Natsuo Kirino/ Çeviren: Deniz Dülgeroğlu Altıparmak/ İthaki Yayınları/ 648 s. Japon gerilim edebiyatı örneklerinden ‘Çıkış’, sıradan insanların da zamanı geldiğinde birer ölüm makinesine dönüşebileceğini gerçekçi ve sarsıcı bir üslupla ortaya koyuyor. Tokyo’da, bir fabrikanın gece vardiyasında çalışan dört kadının merkezde olduğu romanında Kirino, ortaklaşa bir suçun gölgesinde yaşayan, birbirinden farklı dört karakterin yaşamını anlatıyor. Ölümcül sırlar karakterleri birbirine yaklaştırırken, aslında onları bir yok oluşa doğru götürüyor. Çıkış’ın yaratmayı başardığı gerilim düzeyi de, Kirino’nun karakterlerinde saklı: Japon yazarın karakterleri, soğukkanlı oldukları kadar inandırıcı da. Futbol Nedir ki/ Barış Tut/ Sel Yayıncılık/ 144 s. Sıkı sıkıya örtülmüş perdelerden gri bir aydınlık sızıyor salona. Siyah beyaz televizyondan gözünü alamıyor çocuk. Ekrandaki oyunla ilgili binlerce soru sormak istiyor ama babası ondan da büyük bir dikkatle izliyor görüntüleri. Tutkunun kıvılcımı o anda çakıyor ve uçup gidiyor tüm sorular. Güneşli bir bahar öğleninde heyula gibi stadın merdivenlerinden çıkıyor, babasının elinden tutarak. İçini hareketlendiren bir yeşillik çıkıyor karşısına, devasa tribünleri doldurmuş rengarenk insanlar ve sesler, sesler, sesler... Önce taraftar olmayı öğreniyor, tribünün kalbine yolculuk ederken. Binlerce kişi bir ağızdan sesleniyor yazdığı tezahüratı. Tehlikenin sınırlarına doğru bir deplasman serüveninden tanık olduğu korkunç cinayete, spor basınında kalem oynatmaktan profesyonel bir futbol takımıyla birlikte unutulmaz bir sezon geçirmeye varıyor… Osmanlı’da Modernleşme ve Diplomasi/ Onur Kınlı/ İmge Kitabevi/ 220 s. OsmanlıTürk modernleşmesinin başat güdüleyicisi olan diplomasinin derinlemesine incelendiği bu çalışmada, salt bir on dokuzuncu yüzyıl Osmanlı diplomasisi çözümlemesiyle sınırlı kalınmıyor. “Modern”in kavramsal analiziyle birlikte sınıfsal bir pratik olan diplomasinin çözümlenmesi için devletin sınıfsal temelleri DoğuBatı karşılaşması ekseninde tarafların yapısal durumu dikkate alınarak gözden geçiriliyor. Bu çerçevede, diplomatik pratiğin ortaya çıkışıyla birlikte bu pratiğin ne tür faaliyetleri kapsadığı ve tarihsel süreç boyunca Doğu’da ve Batı’da hangi sınıflar eliyle yürütüldüğü ortaya konuluyor. Kendisini sürekli yeniden üreten bu karşılaşmanın şiddetini tayin eden İslam ve uluslararası hukuk ilişkisi de teamüller, doktrinler ve “eman” müessesesi gibi oluşumlarla tahlil ediliyor. ‘Osmanlı’da Modernleşme ve Diplomasi’de Osmanlı diplomasisinin Türk ve İslam kökleriyle olan bağı etimolojik tahlillerle açıklanıyor; on beşinci yüzyılda ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 853 Cenovalı bir dokumacının oğlu nasıl olup da Don Cristobal Colon, Okyanus Denizi amirali, Hint Adaları ve anakarası kral naibi ve daimi vaSAYFA 42
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear