Catalog

"Slvas katliamını unutmak. Kızılderili katllamlannı, zencilerin köleleştirilmelerlni, Nazl Kamplarını, Hlroşlma'yı, Nagazaki'yi unutmak demektır ' Madımak Oteli yangınında kaybettlğlmiz edebiyatçılarımız, Asım Bezırcl. Metln Altıok ve Behçet Aysan... hep okunan kitaptar 2005 RIFAT ILGAZ ÖYKÜ ÖDÜLÜ LÜTFİYE AYDIN ğil mi?: " Aman ha! Polisle halk kaı^ı karşıya gelmesin. Aman ha! Halka zor kullanmayın. Aman ha! Halkımıza zarar gelmesin!" Dıncilere ne dcğin ödün verseler de koltuklarını korumayı başaramadıklarını gördükçe belki düşünürler biraz. Atatürk'ün ölümünden sonra özellikle 1949'da CHP'nin dinci lere vcrdiği ödünlerle başlayan çürü me, DP, AP, MC ve ANAP dönemlerivle sürdü. Oysa insana yakişan aydınlık ve özgürlüktür. Bu uğurda ne çok aydınımızı yitirdik. Bu nedenle yazar, "aklın yarattığı bilime ve bilimin gerektirdiğine sahip çıkmalıyız" diyor. Öner Yağcı, Sivas kıyımını, 1993'ün cn önemli "kültür olayı" olarak değerlendiriyor ve orada acıyı, utancı yaşadığımızı vurguJuyor. Sivas'tan alınacak dersleri, Sivas kıyımına gelişimizin nedenlerini irdeliyor. Sivas'ı unutmamalıyız diyor:"...Beİleksiz bir topluma dönüşmemeliyiz. Unutmamalıyız, unutmaya hakkımızın olmadığını bilmeliyiz..." (s.142) Mustafa Kemal'in devri mini sürdürmemiz gerektiğini belirten yazar, onun Izmit toplantısının ardından söylediklerini anımsatıyor: "Biz bir devrim yaptık bunu sürdürüyoruz... Devrimin yasası, var olan yasaların üstündedir. Biz öldürülmedikçe, bizim kafalarımızdaki bu ateş durdurulınadıkça, başlattığımız devrim bir an bile durmayacaktır." (s.164) Bu düşünceyle yetişen kuşakiarla Cumhuriyetin sonsuza değin yaşayacağı bir gerçek. Sivas'ta ise, devletin yetiştirdiği dinci kuşak Cumhuriyet'lc ellerinden alınan iktidarı istemiştir: "Artık Cumhuriyet'le elimizden aldığınız iktidarı bize geri verin!" Sivas kıyımının gerçeği budur diyor Üner yağcı. Sivas kıyımının ABD'nin küreselleşme politika sının sonuçlarından biri olduğunu açıklıyor. CIA Eski Ankara îstasyon Şefi Paul Henze'nin, CIA Eski Ortadoğu Şefi Graham Fuller'in raporlarına değiniyor. Sivas kıyımıyla ilgili olarak yayımlanan kitapları da tanıtıyor. "Madımak Yangını: Sivas Katliamı Davası"yla ilgili bilgiler veriyor. Sivas kıyımını unutmamak gerektiğini söylüyor: "Sivas katliamını unutmak, Kızılderili katliamlarını, zencilerin köleleştirilmelerini, Nazi Kamplarını, Hiroşima'yı, Nagazaki'yi unutmak demektir..." (s.240) Öner Yağcı, Sivas yangınının acısını yüreğinde duyumsayıp toplumun unııtmaması için de gereken özveriyi gösteren, toplantıdan toplantıya koşan, aydınlatma görevini aksatmayan yazarlarımızdandır. Bu ctkinliklerdeki çalışmalarını "Sivas'ı Unutmak" adıyla sunuyor bize ve unutulmaması için de katkıda bulunuyor. • (*) Sivas'ı Unutmak Öner Yağcı, llcrı Yayınlan, Agustos 2004 8 0 2 Fikret'i anıtmatıyor ve orada olan Aziz Ncsin'i: " En güzel örncği; cn başarılı örncği Aziz Ncsin... îşte kendisi burada...Onun gösterdiği yürekliliği, şahsen ben hıı yaşımda gösteremiyorum ve bunun utancını yaşıyorıım. Benim gibi yüzlerce, binlerce ınsan belki aynı yürekliliği, aynı cesareti gösteremiyor vc bunun utancını yaşıyor..." (s.45) Cumhuriyet'in geriye doğru çekilmesinin nedenlerini değerlendiriyor: "...Ulusçııluğıın yerini bağnaz bir ırkçılık ve şovenizm almışsa, laikliğin yerini kara sesler, şeriat çığlıkları almışsa, irtica ve yobazlık çılgın bir hızla akmaktaysa, halkçılığın yerini zenginleri sevenlerin iktidarlan doldurmuşsa Cumhuriyet'in geriye doğru birkaç adım attığını kabul etmemiz gerekiyor..." (s.56) GRİ GÜL Lütfiye Aydıridan sıcacık insan öyküleri... Güller kül olmasm diye... KARA BULUTLAR Sivas'ta köktendinciliğin 1980'den sonra devletin desteğiyle ve göz yummasıyla güçlendiği bir gerçek. Sivas yangını da bunun sonucıı. Bir devlet, Cumhuriyet'e diişman yetiştiriyor kendi elleriyle. Belki bunun ayrımında bıle değil. Dış güçlerin oyunlarından habcrsiz. Yıllarca hazırlanan tuzaklara düşürüliiyor insanlarımız. "Devlet şeriata kurban" veriyor 2 Temmuz günü. O gün "şeriatın günü": "...Sivas'a kara bulutlar çöktü vc devlet kaçtı, saklandı, şeriatçı yobaz giiçlere teslim oldu. Kültür Merkezi'nin bir grup tarafından basılmasından sonra önlem alınmadı. Grubun Vilayet Konağı'na doğru yürüyüp orada Atatüık Heykeli'ni taşjamasına ve kırmasına da; Valiliğin, laikliğin, Cumhuriyet'in ve Aziz Nesin'in karşıtı slogan atmasına da seyirci kaldı devlet Kültür kurumlarının tahrip edilmesine ses çıkarmadı..." (s.70) Grupların Madımak Oteli'nin önünde birikmesi saatlcrce sürdüğü halde, devlet hiçbir önlem almıyor, kalabalı ğın çoğalmasını bekliyor: "...Beklendi, beklendi, beklendi... Ne güvenlik gücü geldi, ne devlet. Sanki devlet Madımak Oteli'nde kuşatılan insanları şeriata, yobazlığa kurban vermişti. Bunun başka hiçbir açıklanıasını bulamıyorum. Şeriata otuz beş yakılmış kurban!" (s.71) Otuz beş kişi yakılıyor Sivas'ta. "Bir bulut kaynıyor Sivas elinde" Oner Yağcı, bu koşulları hazırlayan sistemden sayısal veriler sunuyor. Her yıl sekiz yüz bin kişinin dinsel eğitimden geçtiğini, Diyanet îşleri'ne İ3Üyük pay ayrıldığını, 417 Imam Tlatip Lisesi'nin a(,ıldığını, 5300 Kuran Kursu'nun olduğunu vb. belirtiyor ve "Bu koşullan hazırlayanların kulakları çınlasın" diyor. Dincilerin çığlıklaıına kulak vermek gerekiyor: "Cumhuriyet'in temeli burada atıldı. Biz de Cumhuriyet'i burada yıkacağız." O günkii siyasetçilerin sözleri de kulaklarımızda deC U M H U R İ Y E T K İ T A P S AYI icww.canvc4vintciri.com SAYFA 13