Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
sen ister inan, isrer inanma, dcmeve getirirler. Ozii de budur deııcmenin. Iç tcnligi kimi tiirlcr için benimsememek, öncmli veya öncelikli bulmadıgını sövle mek de bir içlenliktir labii. AYDINDAKİ EREZYON Günümiizde, "aydın" sözünden hoş, lanmayan aydmlar da var. Bu hoşlanmaıııa durıımu, o sözeüğün anlam bakımından erozyona Liğramasııulan mı kay naklanıyor, yoksa önüne gelen heıkesın keııdisini "aydın" saymasmdan mir' I lcr iki dıırıımda da sözeü£>ıin anlamındaki yozlasjma söz konusu. Oysa aydın olınak bir seçkiııliktir de, elbette "I lcr 'seçkin' aydın değildir ama, her gerçek aydın scçkindir ve aydmlar, diğer seçkinlerle biıliktc bir a/.mlık olujturmakradırlar." (s.77) Ne yazık ki, aydmlar "aydın" olmak istemiyorlar, çünkü çevrelerine baktıklarında " ınesleğiyle ilgili olmayaıı hiçbir kitaba iltitat etmeyen, haua ısjeri rayına oturduktan sonra, nıeslcğiyle ilgili kilapları da pek okumayan, hiçbir kültıir olayına ilgi dııymayan, dü şünmek için dii^unmeyi bile aklındaıı geçirnıeyen ınüheıulisleı, doktorlar, sos yologlar, avukatl.ır, y.ırgıçlar, psikologlar, mimarlar, öğretmenler, diplomatlaı, politikacılar, öğretim üyelcri" ile karşı la^ıyorlar. (s.79) Bu da onların (aydınla ıın) kendi kabuklarına çekilmelcrini ko Lıylaştırıyor.'' Tabii henıen akla ^u sorıı da geliyor: Aydın dediğimiz kimse hcmen pes eder mi; pes edcrse aydın olabilır mir" Akatlı. "içtenliki daha çok deneme yazanlar için gerekli, hatta olmazsa olmaz olarak görmektedir. Bugün dünyada klasik olarak bilinen yapıtları okuduğumuzda onların yazarlarının bu yapıtları yazarken içtenlik gibi bir kavramı kendilerine sorun etmediklerini düşünmekte Akatlı. n menin olanaksızlı^ıdır. luplumda her şcyin kirlcıımeyc basjladığı bir dönemdc heınen herkes de bundan payını alıyor, bu kaçınılma/; takat birilcrinin bir şeylcr yapması da zorunluluktur. Bu "birilcri" sözünün içinc herkes kcndisini koysun, herkes kcndisini kalan son mü eadele insanı olaıak dü^ünsün; ancak böylclikle tuplumdaki kirlenmenin, özellikle dildekı yozlaşmanın önüne geçilebilir. 1 ler Tiirkçe konıışan Türkçc'yi savunmak, onıın daha bir dünya dili ulması için çalışmak zorundadır. Başka dilleri ögrenirken bile insan kendi dilini öğrenınenin gerekliliğine inanıyor. Azeri şair Rahtiyar Vahapzâde'nin o meş hur dizelerini burada anmanın tam sıraiidu: "Bilmek için özge bir dili / Bilmc rusun DİL KİRLENMESİ Kitabının son kısmını (s.l 19138) dil kirlenmesi üzerine ayırmı^ liisun Akatlı. Dilini kaybeden bir toplıımıın artık kaybedecek bir şeyinın kalmayaeağı bir gerçektir. Fn az bunuıı kadar öncmli olan bir durunı da, dili kiıiencn bir toplumun temiz olan bir şeyinden söz ct li evvel öz dili" Kcndi dilimizin inccliklcrini en çok da ba^ka biı dili ögrenir kcıı göcebiliriz. Yabaııci ı!ıl öğrenmek iyidir clbct, ama kendi dilini ikinci plana atmamak koşLiluyla. "Bir yabancı dil öjircnıneniıı, bilmenin yararını vurgulanıak üzere kullanılan 'iki lisan iki insandır' gibilerınden bir söz vardır ya dii şündiirüdi gelir hep bana. (...) Beni asıl di'njiindürL'M, ikinci, iiçüneii diller tleğil, birinci dil. Anadil. Aritmetiğe vurulıın ca bir lisan bir insan ediyorsa, nc kadar çok yarmı insan, nc kadar çok küsuratlı insan var Tiirkçenin konuşuklu^u !JU garip (her iki anlaında da garip) iilkc mizde, bir yabancı dili anadıli gibi bilmek, çok güzel. Ama bir yabancı dili anadilindcn ivi bilmek, ayıp. Anadilini, yarım yaıııalak ö^renilmiş bir yabancı dil gibi bilmek ise ağır bir zül. Oyle değil miyoksa.''" (s.l 19) Zamansız Yazılar'da çok çeşitlı ya/ı lar var, sorular ve kimi zaman onların yanıtları, kimi zaman da soruyla bitiri lcn yazılar. Kitabı elinize aldlgınızda bir "açık büle"nin önünde ılurdu^unuzu hissediyorsunuz kcııdiııizi ve hepsinin tadına bakmak i^tiyorsunuz; yazar onların hepsinden sunııyor size, ama bu da yine tadımlık oluyor; edebiyat da bu dcgil midir; lattırmak, gerisini sizin bulmanızı bekleınek. lidcbiyat her şey değildir; her şey olan insanın kendisidir. Zamansız Yazılar, okuyucusunu başka zamanlarda, belki dc zamansız dolaştıran yazılardır, dolasjtıkça hoijiınuza gideeek yazılar. Tıpkı zamansız gelen, epeydir guremediginiz bir konuğunuz gibi, ona, ne iyi cttin de geldin ılersiniz; Zamansız Yazılar için de diyclim: Ne iyi ettin de geldin! • sayildim@yahoo.com Zamansız Yazılar, Deneme/F«\«« Akallıl üüıı\'ıi Kıtıip/140 s Avnşo'nYaı onomıst Avrupa'ya giden yol, bilgiden geçer! Dışbank Bilgi Yönetimi Dizisi'nin yeni kitabı "Avrupa'nın Yeni Bilgi Ekonomisi", AB'nin Lizbon Stratejisi ile 2000'li yılların başında kabul ettiği "bilgi ekonomisinin lideri olma" vizyonunun temellerini anlatıyor. Türkiye'nin AB'ye uyumunun gündemde olduğu bir dönemde, AB'nin de bilgi ekonomisine uyumunu sorguluyor. Dışbank, kurumsal sosyal sorumluluğu çerçevesinde, ülkemizde etkin ve başarılı bilgi yönetiminin yaygınlaşmasına katkıda bulunmaya devam edecek. DIŞBANK C U M H U R İ Y E T K İ T A P S AY I 781 SAYFA 9