Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Tahsin Yücel'den "Kumru île Kumru' TAHSİNYTCKI KUMRU KUMRU İLK Şeyleşmenin romanı yüklücc başlık parasını almak için kı zını, tstanbul'da kapıcılık vc korumalık yapan Haydar Yarma'ya (Pfhlivan) veriyor. Kumru, kcndisini sevcn Parlak Süleyman'ı görmczden geliyor vc şunları düşiinüyor: "...Yarma soyadını da bir tiirlü bcnimscyemiyordu; herkcsin soy.ıdı ya hiç söylenmez, ya da adından sonra söylcnirdi; onıınkinı lıenı sürekli bir biçiınde, hem de adından önce söyliiyorlardı. lyi bir soyadı olsa böyle yerini dcğiştirirler miydİ!*.. Nc olursa olsun, hcm bu konularda kararı hcr zaman babalar vcrirdi, hem dc öncrcbücceği bir başka cüzüm yok tu: Kendi isteğine kimsenin kulak asmayacağını bildiginden, mahallcdcki delikanlıların hiçbirine, her ycrdc karşısına çıkıp yalvarır gibi gözlerini gözlerine dikcn Parlak Süleyman'a bile alıcı gözle bakmamı^tı hiç, hiçbir zaman belli bir kişiyi düşlememişti." (s.10 11) Pehlivan, Kumru'yu alıp Istanbul'a götiirüyor vc Günay Apartmanı'nın kapıcı odasına yerleşiyorlar. Bu deği^ik urtamı yadırgıyor Kumru, kasabasının gökyüzündcki yıldızlarını arıyor; ama yalnızca bir sönük yıldız görebiliyor. Bir dc bahçedcki nar agacı ona dcstck oluyor, onunla konuşuyor, ona sarılıyor, seviyor, onunla gülüp onunla ağlıyor. Apartman çevrcsindeki diger kapıcıları tanıyor zamanla: Aygün Apartmanı kapıcısı Bilal Dayı, Çandar Apartmanı kapıcısı çih karılı Rcccp Elcndi, Sclanık Apartmanı kapıcısı Kandilli Yahya vb. Bir yıl sonra ikiz çocukları 1 lakan ile Sultan'ın tlogması yaşantısına dcğişiklik geririyor Kum ru'nıın. Kocası Pchlıvan'ın ikizlcrc ad vcrilmesi için patronu vc hcmşchrisi Ismail Bcy'i gctiıtmcsi, patrona bağlı lığın göstergesi. lkizlere birer ranc bcşibiryerdc takıyor Ismail Bey. Gclinim dediği Kumru'ya alıcı gözle dc bakmıyor değil. Onun gazinoculuk ynptıgını, koruması olan Pchlivan'ın, yaşadığı üzücü bir olaydan sonra korumalık görevini bırakıp onun apartmanında kapıcılığa başladıg'ını beliıtclim. HIZLI DEĞİŞİM Ikizler okul çağına geliyorlar, okııla ba^lıyorlar. Bir siirc sonra Sultan'ın gcri zekâlı olduf.u anla^ılıyor ve okul dan alınıyor. I lakan isc onlaıı ^a^ırta cak değin akıllı çıkıyor bu sınavdan. Pehlivan, yine gccc hayatına başhyor, kumara ve içkiye donüyor. (îcçim sı kıntılarını a/.altmak için Kumru, çcv redcki apaıtmanlarda giındcliklc tc mizliğc gidiyor. Bu sürcçte kcntlilcrin evlcrindeki cşyalarla tanışıyor. Ondaki eşyalara tutkunluk bu döncmde ba^lı^ yor. "Pcygamberi başka olan kadm " diyc tanıtılan Tuna 1 İanım'a tcmi/liğc gitmcyc başladıktan sonra hızla dcgişiyor Kumru. Buzdolabını ilk kcz orada tanıyor, kapa^ını açıp içine bakıyor, şaijirıyor. Tuna Hanım, onun bu kırsal kesim insanı satlı^ma vuruluyor vc siirckli yardımcı olmak istiyoı, birçok şeyini onunla paylaşıyor. Kumru, biriktirdiği paralarla taksitlc avnı marka buzdolabını alıyor (Vcstingos) vc ka pıcı dairesinc ycrlcştiriyor. Tıına I la nım buzdolabının içini dıızcnlonıck için yardıma geliyor. Bu kcz içini dol dıırmak ayrı bir maddi yiik gctirdiğin dcn Kumru'nun buna gticü yctnııyor. Tuna 1 lanım oııu arabasıyla Migros'a göriırüyor, gcrckli yıyccck vc içcccklcri alıyorlar. Burada görtliıklcri Kıınııu'yu allakbullak cdiyor. Büyıık bir marketlc ilk kcz kar^ılaşıyor, okıımayazması yok, hcsaptan anlamıyor, alışvcrişın nasıl yapılacağıııı bilmıyor vb. Aldıklarını buzdolabına ycrleştirdikten sonra yü/.ü gülüyor Kumru'nun, gözlerini dolaptaıı aynamıyor. Onıı öylesinc sahiplcniyor kı çocuklarının, kocasının kııllanınasını engcllıyor. Daha sonra alışıyorlur, biten yiycccklcri vc içeccklcri alıp ycrine koyuyorlar. Karıkoca birliktc biıa bılc ıçiyorl.ır. Kumru, hızlı biı dcgı^im ıçınc gıriyor. Tuna 1 lanım'ın tanıuığı ıç çamaşırlarına ilgi duyuyor, /amaııla onlaıı gıymcyc başlıyor, haşöruisünü çıkarıp saçlarını salıyor vb. Ondaki bu dcgı^ıklik lcı, çcvredeki dij*cr kapiLilaıııı c^lcrı nin ilgisını çckıyor. Onu kıskandıkları için çckiştiriyorlar, dcdikodular çoğaIıyor, düşmanları çofalıyor, kısaca dışlanıvoıiaı. Kumru, tck baijina ya da yanına Suhan'ı alıp Mıgros'a alı^vcıi^c gidebiliyor. ()nun markct izlcnimlcrmi şöyle anlatıyor yazar: "...Kumru, 'o markclc haftada bir iki kcz gitnıck gcrck' dcrkcn, bunun Pchlivan'ın sırtına bir yiik vüklemek oldtıgunu düijünnıcdiği gibi, yanılında da bir kaçışj amacı sezmedi: cn azından o sırada, knşııllar dan çok sonuçlar, cepten çıkacak paraılan çok, dolaba konulacak ncsnclcr ilgilcndiriyorılıı onu. ()lc yandan s,imdi dolabını dolduıduktan sonra, aldıftı şişelerden, kutulaıdan, paketlerden önce, dört görüntü: üst üste yığılmış tavuk butları, yürüyen merdiven, otuzu da aynı zamanda aynı şeylcri göstc Tahsin Yücel'in yeni romanı 'Kumru ile Kumru"su şu günlerde üzerinde en çok konuşulan edebiyat yapıtı. Geçen haftalarda Tahsin Yücel ile romanı üzerine bir söyleşi gercekleştirmiş ve bunu sayfalarımızda okurlarımıza aktarmıştık. Ardından romanla ilgili tanıtma ve eleştiri yazıları ulaşmaya başladı elimize. Bunları da sırayla okurlarımıza ileteceğiz. D Hasan AKARSU // ~w~ "jr umru ile Kumru" yazar •* ' ' Tahsin Yııccl'in yeni romanı. Eşyalara tut.sak olan ınsanların sonıınıı ılııyumsaltıgı için önemlı bir roman. Tahsin Yücd'in ıomanda yaptığını, ozan Bchçet Necatigıl yıllar önce "Eşya" adlı şiirindc. nc güzel yansıtıyordu: "Koparırlar hayattan/ Çekerler hayata gene/ Ellerinde oyuncağız/ Evire çevıre/ Yaşayacak gıbi sonsuz/ Edinmeler 7Bir döncm soğurLiz/ Azalırlar cskidiklcrindcn/...Bİr yasjtan sonra/ Eşyalara düşmcniz/Bu denıek ki/ Ciönlünce yaşamadınız." (Söyleriz, s.%) Yazar, olayları, kişilcri iiçüncü kişı ağzıyla anlatıyor. Once Orta Anado lu'da bir kasabadaki yaşantıdan izler aktarıyoı. Ayakkahıcılık yaparken, gıt tikçe avakkabı onarımcılığma dönüşcn bir işi vardıı Avcı Kadir'in vc gcçim ^ı kıntısı çeknıektedir. Üç kızı, iki oğlu vc r^iyle yaşamaktadır. İki buçuk ya şındaki kı/.ları Kumru'nun ölürnünden sonra doğan kulaıına Kumru adını koyup nülusta da hiçbir değişiklik yapma gcrcğini duyınazlar. Kısaca Kumru dogduğıında ablasının yaşında, yaşama gö/lcrini açar. Bu kırsal kcsiınin yıllardır sürcgclcn gerçeğidir ne yazık ki. Aile çcvrcsinde yardıma koşan vc herkesın sevdiği Mcryem Ebe, Kumru'nun kendi elinde doğmuş olmasıvla övünür vc güzelliğini anlata anlata bitircmez. ()na kuş admm kon masma bile karşı çıkmıştır, kınjların uzaklaıa gideceği sezgisi ve kaygısı nedcniyle. Olay, Kumru'nun cvlenecek yaşa gelmesıyle biiyüyor. Baba Avcı Kadir, v r A 1n C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 78