29 Eylül 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Kapak konusunun devamı. pılmaya, yazarken ve konuşurken, sözürı müziğini ve mimarisini daha faz la izlcmeye, bıından daha tazla zcvk alınaya başladım. Bir dc, kcndi içimdeki bir boşluğa, orada kıpırdanan bulanık görüntülere bakarak, onları bir şeylere benzeterek ııydıumanın keııdine özgü latlarına alıştım bıı arada. Koman yazarken her iki doyuımı ayııı anda sağlayan bir seriivcn tiinelinden geçiyorsunuz. Bir taraftan siz eğlenir, acı çekcr, şu ya da bıı biçimde duygusaİ uyarılmışlık hal lerine girip çıkarken, öte yanda yaşadıklarınız sözcükler ve ciimleler halinde bi rikıyor. Sonra kalkıp, yazılanları, herlıangi bir okıır gıbi yabancı, ama aynı zamanda fazlasıyla önemsenip yazılmaya dcğcr bıılıınmuş yaşantılann sahibi ve yaratıcısı olarak okııyor, bir kcz daha doyum bıılııyorsıınıız. Üstelik biı dc, yazılıp ortaya konmuş olanın yarattığı ıle tişim ve paylaşma olanakları var. OkuyucuJar, eleştirmenler, sizinle aynı işi ya pan başkalan söz alıp, yazılanları dcğerlcndiriyor, aklınızla, dilinizle, planlarınızla ilgileniyoılar. Şu ya da bıı ölçekte dünyaya ulaşıyor, ona bir etkide bufıınuyorsunuz, o da dönüp size bir tcpki veriyor. Biitiin bıınlar için yazdığımı diişünüyorum. Önceltkle kendtniz için ama sadece kendiniz için değil, başk.a insanlar için de yazıyorsııntız Yani yazıp kcndi çekmecenizde tutup arada bir okuyup haz almaktan öte başkalarıyla birtakım dııygular, düşünccler vb naylaşmanın, onlara etkı etme ve tepkı almanın da hazzınt ya\ıyorsunıız. Evet, hem kendisi henı dc başkalan için yazıyor insan. Ama öylesine iç içe geçmiş ki bıı iki siireç, ikisi aynı şey belki dc. Gencl olarak sanatla ve yaratıaltkla ilgılı, bana da çok yakrn gelen şeyler söylüyorsun. Az önce edebiyat ve kompoziiyonla bırlıkte eıt U'vdiğin dersler arasında resmide saydın. Kesımle, müzıkle, dığer sanatlarla iltşktn tıasıl? Yap/ığtn bir jtyler var mt? Yoksa, nleyıcı olarak tercihlertn neler^ Var biraz ilişkim. Dedcm hayatını fırçasıyla kazanırdı. Sanki çarşı içine bir lesinıiş atölvcsi açmış gibiydi. Yaz tatil lerimde ona epey çıraklık ettim. ü t o büslere, dükkânlara yazılar yazar, ısmarlama portreler, manzara resimleri yapardı. Gökyüzünü vc dagiarı boyamama izin verirdi, bir de tabelalara astar çekerdim. Sonra iyice yaşlandığında, arada bir uğrayıp, gözleri artık pek iyi görmediğinden tutturamadığı perspektifleri düzeltir, kimi zanıan oturup bir resmi başlan sona bcn yapardım. Üniversite nin ilk yıllannda oir siirc karikatür çizdim. Lisc yıllarında gitar çaldım bir dc, ama senin şu "gençfikte nerkes şiir yazar" dediğin türden şeylerdi bıınlar. Diğer sanatlarla gerçck anlamda ilişkim de yinc son yıllarda oldıı benim. Geçtiğimiz yil lzmir Dcvlcl Tiyatrosu'nda sahnelencn "Albay Kuş" adlı oyuna danışmanlık yaptını. Sinema vc tiyatro için yazdığım bir senaryo şu sıralar değerlendirme a^amasında. Sevgılı Levetıt, resimleçizgiyle ilvili bir ailesel yatkınltgın varmış anlaşıian. Sanırım Varlık'layaytnmlanankonu^madaydt, yaztlarındakı sözcük kuyumculuğunun, yalın, duru, eksikiiz, fazlasız anlatırmn kökeninde de benzeri bir etkiletımenın varlıg'ından söz etmişlin. Evet söz ctmiştim. Şimdi böyle arka arkaya sıralayınca, konıısmanuz bir "gizli kalmış ailc dcğerlcri' mııhabbetine doğru sürükleniyor ama, gcrçekten öylcydi, babam bir anlatıcıydı. Çocuklıığıım boyunca, haftanın mutlaka birkaç günü knnıı komşıı bizdc toplanır, çayla rını kahvclcıini içcrkcn onun saatlcrsüren hikâyelerini tlinlerlerdi. Kurtuluş Savaşı yıllarını, askcrliğinde tanık oldııSAYFA 4 Derinlikleri, uzak ülkelerin yazan Levent Mete Bl'YUCUI.KK ğu Dcrsim isyanı nı, particilik sırasında başından gcçcn iliş kakışla rı, gençlik vıllaıı nın göııiil ili^kilcrini anlatırdı. Aya ğa kalkar, oturur, ycri geldiğinde anlattığıolayıcanlandıran hareketler ve taklitler yanar, kimi zaman Kcndini iyice kaptırıp gözyaşları içinde kalırdı. Yalnız kaldığımda bcn dc onun gibi konıışmaya çalısır, hikâyelcr ııydıırııp yüksek seslc anlatırdım. Kııllandı öım dilin basitliği biraz da buradan gcliyoı bclki. Konusmadilineyakın bırüslııbıı kendime daha yakın buluyoruın. l'abii ki ko$ul deVıldır bir yaktmtıın yazarvb. oltnast ama, bu ı^lerde ailesel bir yatkmlı&ın olduğu da bılımsel olarak ka bıdediletı bırgcrçek. Bu noktada sözii roınanlarına getırmek ve bazt sorular \or mak istiyorum. "Ask Komanlan Yazan Adam"ın yazan olarak, wnee Türkıye'de gerçek aşk var mı? Yoksa Erol (Jöka'nın yazdtVt ve benım de "Pukanalız ve Ask" adlı kitabımda isledigim gıbi, "cazgır medya aşklart" ask olarak sunuluyor, düsüncesine kalılıyor musun? Biitiin bıı yok.sulliik ve yoksunluğa k.arştn halk gcr Yarattcıhkla illşkllep çek aşkı yaşayabiliyor nıu? Sence nı/eliksel açıdan fakülle bilırmıs bir adamla dağ basındakt çobanın askı/arklı rnıdtr? Aşk Romanları Yazan Adam yayım landığında, vetmiş yaşlarında bir bayan okııvııcıı tefefon cdip, "Romanda, benim gibi insanların âşık olamayacaklarıııı sövlüyorsunıız, ama ben oldum, öyle zannediyorum, yıllardır gerçek bir aşk vaşadığıma inandım. Yoksa yanılıyor mııyıım, o benim yaşadıgım şcy aslında aşk dcğil miydir1" diyc sormuştıı. Kitap ta yazılanların benim dcğil, onları ileri sürcn roman kahramanının fikirleri ol dıığunu söyleyip kurtulmuştum. Edcbiyatın asla yanıt veremeyeceği, bence vermeye niyftlenmenıesi de gerckcn sorıılar bıınlar. Ama sen şimdi böyle açıkça sorunca, Aşk Romanları Yazan Adam'ın yazan olarak değilse de, konuyla ilgilenmiş bir entclektüel olarak bir şcyler söylcmcm gerekiyor kaçınılmaz olarak. "(]azgır medya aşklan" derken, reklam amacıyla sahnelenen ilişki oyıınlarını kastediyorsan, bunlar aşk olarak adlandırılamaz elbette. Aşk, insanın bireysel tarihiylc sıkı sıkıya bağlanlılı bir yaşantı öncelikle. Cıizli, yasak ve bilinçle dcnctim altında tıırulamayan güçler tarafından yönetiliyor. Dolayısıyla, işeyarar biçimde kullanııııa sokulamayacak, izleyiciler için sahnelencmcyecck kadar vahşi ve toplum dışı bir ctKİnlik. Diger sorıına gelince, "yoksulluk ve yoksunlııkların" aşk için engel oluşturma yacagını düşüniiyomm. Ekmek derdine düşen ve içtenlikten uzak ilişkilerle dolu bir medya bombardımanına tuttılan kişi, birey olarak bozulmava uğruyor belki, yozlaşıvoı, gücü yetenin başkalarının üzerine basarak vol aldığı bir çapul savaşında kendisi için hazır lanan ycri almak zorunda kalıyor. Ancak aşk, doğası gcrcği toplum dışı, ricari dolaşıma soku Iaınayan, bireyc özgü, içsc! bir yaşantı. Bıı nedenlc, yoksulluk vc yoksıınlufta en dayanıklı insan cikinligi olarak bile gönilcbilir bence. Dolayı,ıvla, belki Sait Faik in dcdiği gibi "Bir insanı scvmeklc baslayacak her şcy," voksulluk ve yoksıınluk, aşklardan besleLevent Mete rom.ıncıiık serüveninde. romanlarının kenöi Içlndekl buruniukierı yanında. fnrklı bir butunun parçalan olma ni nen bir giiçle göğüslenip teliği taşıdı0ı gercegini de vurguluyor Her yazdığının, ulaşmak ycnilebilecck. Bu arada, Istedıgı butunun bir parçası olduğu dusııtıcesi bu. toplum dışı yanını bıı kadar vıırguladıktan sonra, niteliksel açıdan lakiiltc bitirmiş bir adamla dag başındaki çobanın aşkı arasında bir lark görmcdi^imi dc söylemiş oldum sanırım. Ihpıutn di)i derken berkesın gözii önünde, teshirt de ıçeren bir bıçımae ulmamayı kastediyorsun sanırım. Yalnızca tonluma yönelik gösteri yapmamak değil, daha da ötcsi gcçcrli aşk için. Oylcsine bireysel bir bağlanma ki, topluınu Lİİkkatc almamak hatra görmcmektcn söz edilebilir. "Aşkm gözii kördiir " sözü buııu anlatıyor. Normlara uygıın bir güzelligı arayarak değil, lek nik terimlcrle söylcyccck olıırsak, kcndi ödipal gcçmişinin güzelini arayarak ba kıyor âşığın gözleri. Tümüylc bireyc öz gü, toplıımun değer yargılarıyla ilişki kurmayan biı bakış burada söz konusıı olan. Vahji/ik neden? Bazt aşklarda olabılır ama biitiin asklan ı>ahşi olarak kabul etmek bana pek olası görüınniiyor Her ne kadar Kernberg saldırgtinlığtı çok yer veriyorsa da ben askın şe/kat, seveeenlik vb. duyguhtrı da kapsayan bir deneyim oldtdğtıntı dü^unüyorum. C.em Mumctı 'nutı "Aşkta yarın yoktur" düsüntcsıne de katılmıyorum. Aşkta yarının hetaht k.ıtabı olmaz evet, ama yarın vardır, hem de sonstıza kadar vardır. Bılırun bıı diinyada btrbırlerıne kavuşamayan â^tklar "ote diinyada" kavusmak için ölürler Ne diyorKun? Tüm bıınlar bıı tammlaıııa nıcselesi. Eğer tanımı toplumsal alana doğru ge nişletirsen, işin içine daha lazla bilitıç, kural, uyum vb. katmak zorıında kalır sın. Orada elbette yarın diişünccsi bclirnıeye, gelcceklc vc bugünle ilgıli planlar devreye girmeve baslar. Böyle olunca da, "cazgır medya aşklan" adını verdiğin ilişkilere içerdiği toplumsal onav arayışı yönündcn fazlasıyla benzeyen, ama daha az gürültülü olduklarından izleyeni aynı şekildc rahatsız etmeyen, "mut lu sıcak yuvamız" çaörışımlı birliktclikler çıkar ortaya. Bııradaki tercihin.sakin, sessiz köy kasaba ortamlarının havasında, paylaşımcı, alçakgöniillü veyaşanan ekonomik dönem gercği tasarrııfçtı ozcllikler taşıyan geçmiş yaşam taızııııızla, Batı'dan güçlii bir rüzgâr gibi csip gelen vc gidcrck toplumu cgcmeiıliği altına alan yarışmacı, göstcrişci ve olabildiğin cc çok riİKctmeyi hedeffeyen yeni yaşam tarzı arasında olduğunu düşünüyorum. Aşk bunların dtşında. Yaşam tarzlan ve toplumsal sistemlcr arasındaki çatışma nın kutııplarından biri değil aşk. Niteliksel açıdan lakiiltc bitirmis bir adam la dağ başındaki çobanın aşkını larksız kılan da bu iştc, aşkın toplum dışından beslenme özelliği. Azönce, edebiyatınaüa yanıt vereme yeceği, vermeye niyellenmemesi de gereken sorulardan vizettığinde, söziinti kesmedim, ama, ikıııeı romantn "Terapı" yayımlandığı sırada yaptığımız, Varlık der gisinde çıkan konuşmamızda sordııg'um bir sorı/ya verdığin yanıt geldı aklıma "Bu romanda, kiiçiik birk.eut de oha Ti/r k.iye ımanımn bir ruhsal jntog'rafı görtiliiyor denebilir mi?" diye sonuuştum batırlarsan Ve sen de, aynen okuyorum, iöyleyanıtlamıstm: "Olay Tiirkıye'de geçıyor Yazar da kahramanlar da Tiirk. Bu nedenle söylenebılır böyle bir şey A ncak bir panorama çizmeve hıç çalısmadım. Hikâyeyianlattım yalmzca Zateıı roman yazarken hiiyiik utyutlamalar yapacak kadar konunun dış~ına çıkamtyorsunuz («•lisen olayların önünde sürüklenirken, bıı akısa estelık bir bıçim kazandırmak ıçın anlık kiiçiik miidahaleler yapıyorsıınuz yalmzca. Daha dogrıısu ben böyle yazıyo rum" Ancak, son romanın "Büyiicider" hiç de öyle olayların önünde sürüklenirken yaptlan küçük miidahalelerle yaztlmn bir romana henzemıyor Çok k.atman lı hır kurgusu var önceltkle. Dünyantn çok. e.skı ve karanlık çağlarmda geçen olaylar, acımasızbır ımparatorluk, kanla K İ T A P Askı tanımlamak C U M H U R İ Y E T S AYI 7 16
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear