Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
lamışlardır. Bunların yanı sıra Mezopotamya halklannı efsane ve destanlarını da kendi dillerine çevirerek kil tabletler üzerine kayıt düşen Hititlcr Anadolu'nun ilk çevirmenleridir avnı zamanda... Anadolu'da yazılı hukuk düzenini kuranJar da yine Hititler olacaktır. Hem de o çağın bilınen cn gelışmiş hukuk düzenidir bu. Babil'dc kısas hukuku bütün sertliği ile uygulanırken, yani birinin gözünü çıkarmış olanın gözü çıkarılırken Hitit hukukunda taznunat sistemi gelişmişrir. Dünyada ilk biiyük savaşı çağının siiper devleti Mısır ile yapan ve dünyada ilk yazılı antlaşmayı yapan da yine Hititlerdir. Kades Antlaşması ilk yazılı antlaşmadır iki ülke arasında. Mahfi Egilmez, "Anitta'nın Laneti" adlı kitabında 1 lititlerin tarihinde hızlı bir ufuk tıırıı vaparak ve bıınu yaparken dc kil tabletleriıı çözümlerinden yararlanarak okuru akademık söylemden uzak bir zaman yolculuguna çıkarıyor. Kitap dönemin siyasi dağılımını gösteren bir harıta ve çeşitli buiuntuların fotoğrafları ile dc desteklenmış. Bu çalışmanın bir diğerboyutu da I lititlenn çağdaşlan Mısır ve Mezopotamya'dakı toplumlar ile bazı karşılastırmalarının yapılması. Örneğin Mısır kaynaklarında Kadeş savaşınuı bir Mısır zaleri olarak sunuimasına karşın I litir kaynaklarından ve yapılan Kadeş Antlaşması'ndan sonucun hiç de öyle olmadıgını öğrenıyor okur. Hukuk konusunda Babil ile olan karşılaşmaya ise yukarda kısaca dcğinmiştik. Mahfi Eğilmez'in bu çalışması umarım ki yazın insanlarımıza da bir esin kaynagı olacak ve Hitit tarihinden söz eden öykü, ronıaıı ve ovunlar birbirini izleyecekrir. Hititlerin kendini ifade etmekte zorlandıklannı söyleyen yazar kendini tanıtmada zorlanan bir ilımız olan Çorum'un da onemli bir sorununun altmı çizmiş oluyor. Böylesı yayınların \ litit başkentini bagrında taşıyan Çcmım'un tanıtınıında önemli bir yöntem olduğıınu söylemeliyiz. Çorum'un en biiyük otelinin adının Anitta olması ise kitabı daha da önemli kılıyor Çorıım için. • (*) Anitta'nın Laneti/ Mah/ı Bgilmez/ Om Yavınalık/ Utanhul 2001 konular bilimkurgu romanlarında da sık sık görülür. Telepati vani düşünceleri okumak veya düşüncede iletimi bir çok bilımkurgucunun işlediği çok önemli bir tema. Isaac Asınıov Vakıt serisinde 2. Vakıf üyelerıni beyınsel denetimini kullanan kişilerden seçmışti. Uzayın derinliklerinde bir çok sorun bu vakıi sayesin de çözülmuştü. Yine iinlii bilimkurgu yazarı Alfred Bester'in Denıolished Man(l) adlı vapıtı ayrıntı, kurgu ve an latım olarak bu temayı işleyen en iyi bilimkurgu romanı sayılmaktadır. Ancak Türkiye'de yeterince tanınmayan ama meraklısı için çok önemli sayılan Theodore Sturgeon'un tnsandan Otc adlı yapıtı telepati ve telekineziyi felsefi boyutlarıyla, farklı bir anlayışla işleyen ilginç bir roman. Karmaşık bir organizmanın değışik parçalan gibi gö riınen dört kişı romanın kahramanları. Henüz bebek olanı, bilgisayar, iki kü çük zenci ki7 Bonnıe ve Beanie tele taşıyıcı, Janie telekinetikçi ve bu organizmanın merkezı sinır düöümü olan Gerard. Bir de bunlara katılan mongol tipli bir idiot. Bu farklı kişilikler sahıp oldukları ışlevsel ozelliklcriyle bir bütünü meydana getirmekteleı. Felsefede koz mik bir güç olarak algılanan doğunıcıı disi ilke Cîaia ile biçimci ruhbilimin ilkelerini ortaya koyan Gestalt kuramındaki her algı, unsurlarının toplanması ve birleşmesiyle değil, bıçim olarak gerçekleşir anlayışıyla romanın kurgusunu oluşturan yazar işin teknik yönüyle uğraşmadan "insan"ı ırdelemeye çalışır. Duyusal algıların duyunı ya da izlenim atomlarından meydana gelmeyip duyusal biçimlerden kurulan ve gestalt adı verilen birer bütün olma durumu, ilkçağ felsefesinde ilk izlerini Gaia'da bulur. Gaia düşüncesini romanlarında kullanan bir başka yazar ise Isaac Asimov. Bu felsefi anlayışı Vakıf serisinın aluncı romanı olan "Galaksi Çökuyor'da işler. (jörsel etektleıın vazın alanındakı yansımalarından sıkılanlar veva bilimkurgudan edebi bir tat arayanlar için İnsandan Ote bu cereksınıme vanıt verecek bir yapıt. Felsefi yönüvle birlikte bilimkurgunun alışıla gelen kalıplarıyla yazınsal anlatımı da one çıkartan bir yapıt özelliğı taşımaktadır. Ama her şeyden önce "iyi bilimkurgu iyi romandır" diyen Theodore Sturgeon'un bu savsözüne layık bir kirap İnsandan Öte. Arkadi ve Boris Ştrugatski kardeşlerin unutulmaz romanları Uzayda Piknik için yazdı^ı önsözde kullandığı "iyi bilimkurgu iyi romandır" sözünü açımlayan bu makalesi bilimkurgu hayranlan için iyi bir referans niteliğinde sayılır. 19181985 ydlannda Amerika'da yaşayan yazar bu türün romantik yazarları arasında kabul edilir. Romanlannda telepatiyi kullanarak bireylerin bütünleştirilip tek bir organizma haline getirifmesikonusunu işleyen Sturgeon Hugo ve.Nebula ödülleriyle birlikte insandan Öte adlı romanıyıa da 1954 yılında Uluslararası Fantazya Ödülü'nü alır. Daha önce Ithaki Yayınları'nda çıkan Medusa'yla Birleşmek ve Venüs Artı X adlı yapıtından sonra Altıkırkbeş Yayınları'nın okura sunduğu insandan Öte adlı romanı bu türün nayranlannı mutlu kılacaktır. • tnsandan Öte/ Theodore Sturgeon/ Çeviren: Dcniz Akoğlu/ Altıkırkbeş Yayınları/208 s. (1) Bu roman ilk kezV)7î yılında Okat Yayınları tarafından Reha Ptnar, daba sonra ll)K5 yılında Denız Kttaplar Yaytnevi taraftndan Selma Minc ve son olarak 2000 yılıtula Altıkırkbeş Yayınları tarafından hcrna KılınçerÇetin $an çevirisiyle yayımlantr. Her üç çeviriyı karşılaştırarak okumak oldukça keyifverıci olur berbaUc İzmir'in yüzünü çizmek RAİF ÖZBEN zmir, kendısine yönelik yayınlar konusunda ülkenin en şanslı kentlerinden bıri. Bu şanslılık tzmirli aydınlann velaltlıiından gelmiyordur yâlnızca. Onun tarinı geçmişi, coğrafi konumu, doğal ve kentsel çekiciliği etkiliyor bu dunımıı. Bugün, üstelik hem edebi hem genel anlamda, ciddiye alınacak bir Izmir edebiyatının oluşageldiği gözlenmektedir. Son yıllarda Izmir Büyükşehır Belediyesi'nın yayımlamayabaşladıgı araştırmainceleme türü kıtaplann sayısı yırmiye doğnı yol almaktadır. Ayrıca aynı kurumun kent kültürü dergisi lzmir'de, Atadost Yayıncılık'ın aynı nitelikteki dergisi Izmir lzmir'de; Yapı Kredi Bankası'nın yayımladığı kent monografileri dızısinde ver alan vazılar; Yaşar Aksoy'un kitapları, Kültür Bakanlığfnın kent tanıtım kıtapları dizisinde yer alan çalışma... türü yapıtlar da eklenince, Izmirle ügili yayınlann tamamlanıp raflara kaldıruan degil. bir yanıyla tazeliğini koruyan ve gündem de kalan yayınlar olduöu söylenebilir. Bu yavın dünyasına ıstanbul'dan Literatür Yayıncılık da iki kitabı ile katılmıştır. Rauf Beyru imzalı XIX. Yüzyılda lzmir'de Yaşam ve Refik Durbaş imzalı Anılanmın Kardeşi Izmir adlı bu kitaplardan ikincisi üstünde durmak istiyorum. Refik Durbaş bu kitabından 1960'h yıllann Izmir'ini anıportre denebilecekbir yazı türü içinde sunuyor okurlara. Bir Izmir tablosu değil, bir Izmir portresi çiziyor. Izmir görünümüyle değil, Izmir kimliği ve kişiliğiyle uğraştınyor okuru. Yüzü, bedeni vardır sanki izmir'in ve bu yüzün, bu bedenin altındaki canlılığın, derinliği olan ruhsalhğın zengin çağnşrmlannı uyandınyor o anda. Karşımıza kişileştirilmiş olarak çıkarılan kent, gençliğin, kendi güzelliği ve ola naklanyla yetinebiJmenin, bozulmamışlığın da bir alegorisi olarak düşünülmüş olmalı. Ama yazar, kendi iç burkuntulanyla içimizi burksa da romantikçe yapmıyor bunu. O, Izmir'e açık ya da gizli günahlan ve sevaplan olan, doğrulan ve yanlışları ile sevilebilen bir insan gibi bakıyor. Tıpkı genc yaşta yitirdiği sevimli "günan"lan olan kardeşi Şefik gibi bakıyor. Ve belki de onun için Izmir yazann "anılannın kardeşi "dir. Anılar, yazann geçmiş özlemleriyle, hüzünleriyle, sevinçleriyle, geçmisi yaşatma duygularıyla sıkı ilişkili yazılarüir. Zihnin geriye çahşmasına dayandıklarından, yazar bu süreç içinde kendisini de ikinci bir kişı gibi nesnelestirir ve böylece yazı sanki başkalarımn ekseninde büyütülüp geliştirilir. Yine de bu yazılarda yazar, iç burkuntusundan kurtulamaz ve gerçek lerı çarpıtmak, doğruyu saptırmamak koşuluyla nesnel anlatımdan uzaklaşabilir. I "tyl bmmkupguîyf pomandr' İnsandan öte MUSTAFA YELKENLİ nlü korku ve bilimkurgu yazarı Stephen King'in romanından unutulnıaz bir film ortaya çıkartan Brian de Palma Carrie'yi çevirirken telckineziyi duyguların bir uzantısı olarak nitelendirerek şunları söyler: "telekinezıyi Carrie'nin duygulannın bir uzantısı olarak kullanmayı ıstıyordum. Sadece çok beyecanlandıpnda, çok endişclcndiğinde ve çok ü'züldüğünde patlak veren, eyleme aönüşmüş auygular olarak. Biraz denclim dtşı bir gü'çtü, ttpkı Forbidden Planet'dekı gtbı. Örada da insan öldüren Id canavart, aslında bilinçaltındd bunuyapma isteğı bulunan entelektüel bir adamdı." De Palma'nın sözünü ettiği Yasaklanmıs Gezegen bir dönem Amerika'da cadı Icazanlarının kaynatddığı 1950'lerde yapılmış bir film. Bu filmde insanlara korkunç anlar yaşatan canavar, yaratıcısının düşlerinde oluşmakta; bir bakıma kâbus somııtlaşarak ete kemiğc bürünmektedir. Aynı temayı işleyen bir başka film de Görünmez fşın. Bu filmde Dr. Rukh reddedünıişligin, acının, kıskançlığın ve kırgınlıklarının çıldırtıcı duygularıyla egosunu canavarla^tırır. Bu canavarlaşmış yeni kişilik yaşadığı toplumda baskı altına aldığı kendi istemlerinden başka bir şey de&ikliı. Sinemacıların her fırsatta işlediği bu U Durbaş da anımsadıklarını doğru yazıyor belki ama onlara zaman zaman şiirsel bir görünüm kazandırmadan edemiyor. Izmir'e tren yolculuğundaki bir çocukla giriliyor ve kent yüzünü Karşıyaka'dan gösteriyor. Çocuk, Bayraldı'da ellerini pencerenden uzatıyor ve annesinin ta Erzurum'da Izmir özlemiyle ördüğü düşlerin Körfez'in gece mavisi gözlerine bırakıyor. Artık bu Körfezle yeni düşler, yağmurla arkadaşlıklar başlayacaktır. Konak'la, Saat Kulesi ile, "Kemeraltı'nın ince uzun gövdesi; tenlerine melremlennin serinligini sarmış, gözlerine Körfez'in imbatını sürme niyetine çekmiş kızları," ve o kızlan bekleme zamanları ile. Buna siz, şimdi yok olmuş Çınar'ı, Hâlil Rıfat'taki evi ve akrabalan, Asansör'u. İJarıo Moreno Sokauı'nı... o yıllann lznur'ı ile ilgili olarak akla gelecek pek çok ven ekleyebilirsinız. Ve çınar altında toplanan genç sanatçılar; Özkan Mert, Fethı Savaşçı, Levent Atalay, M. Gündüz Badak, Cavit Kümek, Abdullah Neyzar Karahan, Mahmut Nedim Yücel, Hale Koray, Emin Tuzkan, Emin Başaranbilek, Cemal Nalçacı, Ece Şenay gibi kimıleri artık unutulmuş yetenekleri... Ve Nahit Ülvi'leri, Besım Akımsar'ları, Turgav Gönenç'leıi... Ve dönemin Evrim gibi, Genç Kız gibi dergilerini. Ve Yeni Asır, Ege Ekspres, Sabah Postası, Demokrat Izmir, Ege Telgraf gibi gazeteleri... Sonra kitapçı Erdoğan Berktay'dan gazete satıcısı Hüseyin'e kadar nice nice insanı... Kovan Kitabevi'nden Karınca Matbaası'na kadar pek cok mekânı... Ve çocukluk, ilkgençlik, gençlik dönemlerinin Refik Durbaş'ını; anne, baba, kardeş, teyze ve yakınlanyla; arkadaşları, oyunlan ve aşklanyla... Durbaş bize hem bir dönem lzmir'inin çeşidi yönlerini hem kendi yaşamının bir dönemini anlatırken bugüne göndermeler yaparak kurutulmuş derelerin, üstüne asfalt çekilmiş anılann, sağhksız büyümenin ve carpık kentleşmenin olumsuzluklannı da auyumsatıyor. Yazar bunlan aşın duygusallığa gereksİ2 şeyleri anlatma eğilımine sapmadan dile getiriyor. Anlatımına öznellik katsa da, yorumu çizgilerinde ve renklerinde gizli bir Izmir portresi çizmekle yetiniyor. Bu da kitaba nem yoğunluk, hem hafiflik hem de çekicilik sağlıyor. Okunmasını kolaylaştınyor yapıtın. Anılanmın Kardeşi Izmir hem edebiyat hem Türkçc dcrslerinde kullanılabilecek, insanlara okumayı sevdırecek bö lümleriyle ilgili ö^retmenlere de yararlı olabilecek bir kitap. • Anılanmın Kardeşi Izmir/ Refik Durbaş/ Lıteratur Tanıklıklar Dtzisı, 1X4 s SAYFA 17 CUMHURİYET KİTAP SAYI 604