Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Kapak konusunun devamı. *" gereksiz bilgiçlik taslayan elestirtnen isterseniz buna münekkid diyclimtipi, geçen yüzyılda kalmıştır. Günümüzde eleştirmen, bir akademi üyesinin ceberut tavnnı üstlenemez doğal ularak. Sanat uğraşının olabildiğince yakınında, hatta içincfe olmak, olaylan ve gelişmeleri, alanın doğal bir üyesi olarak gözlemlemek, dünle bugün arasında bağlar kurmak, görüşler geliştinnek, günümüzdeki eleştirmen tipinin olmazsa olmaz nitelilderidir. Eleştiri karşısında sanatçının tutumu, sanatçısına göre değişir. Ama yalınkat değerlendirmeler ve peşin yargılar, yalnız sanatçının değil, izleyicinin ve okıırun da olumsuz tepkisini çeker. Eleştirmen, yandtıcı olmamak ve birkaç kez yutkunarak yazmak zorundadır. Sanatsal olguların nızlı bir ivme gösterdiği, düzey ya da kalite ayrımlannın hassas inceliklerle dolu olduğu "sanat" gibi olağanüstü kayşan bir zeminde doğru ve güzel olanın seçımi de, bittakım görme ve yazma niteliklerini zorunlu kılar. Biz, duygu yönü ağır basan bir toplumuz. O nedenle de sanatçı ve eleştirmen arasındaki ilişkiler, bu duygu köprüsündeki denge yitimleriyle orantılı bir yol izliyor genellikle. Her sanatçı övgü bekliyor. Durum böyle olunca, eleştiri de övgü ve yergi gibi iki kutup arasında gidip gelebildiği ölçüde sanatçıyı ilgilendiriyor. Sanatı hakkında oluşturulmuş bir yargının ya da görüşün, niteliksel yanı üzerinde duranların sayısı o kadar da fazla deSanatçı karşısında eleştiriye gelince, bu konuya yukarda bir ölçüde değindim. Eleştirinin konumu, aynı zamanda eleştirmenin konumudur. Eleştirmen bu konumu kendisi yaratır, kendisi oluşturur. Yöntem sorununa gelince, gcniş anlamda sanat tarihi için de geçerli olacaktır doğal olarak. Sezer Tansuğ, birkaç yerde bu soruna değinmiş ve sanat tarihi dişiplinine dayanmadığı süre, sanat eleştirisinin tartışmalı olabiıeceğine dokunmuştu. Bu yargıya bütünüyle katılıyorum. Sanatla ilgilikonularda, sanat tarihi temel disiplindir. Sanat eleştirmeni, bu disiplinin içinden gelir. Ama salt tasnifçilikle yetinen, olguları sergilemeyi yeterli sayan bir sanat tarihçiliğinin, çağdaş anlamda sanat eleştirmenliğı için bir engel oluşturduğunu söylemek bile fazla olur. Sanat eleştırmenliği ile sanat yayınaltgt arastndaki bagUn, ülkemizde tyt kurulauğu söylenebtlir mp Sanat dergilerinin bu konudakı lutıtmu, kurama yeterince yer açıa bir doğruItuda mı? Sanat yazılarına ya da eleştirilerine sınırlı ölçüue yer verilıyor sanat yayımlarında. Ama kapsamlı ve içerikli yazıların yer aldığı dergileri, bu genellemenin dışında SAYFA 4 mez kanımca. Bir envanter çıkarma bunalımı içinde bulunan sanat koleksiyonculuğumuz da bu tür yayımlarla, bellek yitimini bir ölçüde önlemiş oluyor. Asıl sorun, nerede ne var, hangi yapıt hangi koleksiyonda ve ne durumua, bu sorulara yanıt aramaktır. Çağdaş sanatımızın eksiksiz bir tarihi, o zaman daha belirgin bitutuyorum. Sanat üzerine görüş ve beğeyük çaülı sergilcrleyayımcılıkisleın, ortak çimde ortaya çıkacak, birtakım kuşkular nilerin oluşmasına, düşünsel bazda biripayaalarda bulusabılıyor mu'•>Bu sergtler silinecektir. Sergi ve yayın, atbaşı yürümesi gereken kimlerin ortaya çıkmasına olumlu katkıle btrltkte yaytmlanan sanat kitaplart, paralel etkinıiklerdir. Sergilerin, özellikle da bulunuyor bu tür yazilar. Yayın dünamacına ulaşıyor mu ? de kapsamlı sergilerin seyrek yapddığı, yamızda, bu yönde bir canlılık var. Sanat Büyiik kuruluşlann ve bankaların, ülneredeyse hiç yapdmadığı dönemlerde, kuramına ilişkin yazılar ve incelemeler, kemizdeki sanat yayıncdığında önemli bir ciddi yayınlara yönelmek de beklenemezuzun bir gecıkmeden sonra, yavaş yavaş boşluğu doldurmaKta oldukları rahatlıkdi. Oysa bugün, bu çizgi asılmıştır. Hiç gündemdeki önemli yerini almaya başlıla söylencbilir. Basım ve tasarım kalıtesi değilse önemli sergilerin kalıcı olabilmeyor. Buna sevinmemiz gerekir. Eski derbakımından büyük yatınm gerektiren bu si, yayın dünyamıza olumlu katkılarda bugilerde ve yayım organlannda unutulmayayınlar, birkaç yıldır, bir sanat kitaplığılunabilmesi, bu sergilerle eşdeğerli kitap ya terk edılmiş yazılann kitaplaşmasım nı dolduracak yoğunluğa erişti neredeyve katalogların, açıklamalı yayınlatın yada, alanın kuram birikimi açısından se. Bu bağlamda, plastik sanatlarımıza pdmasına bağlıdır. Büyük kuruluslar ve olumlu bir gelişmedir. emek vermiş eski ustalann yaşamlan ve kurumlar için, bugün bu tür yayınlar, bir sanatları uzerine ciddi araştırmalar yapı Kurumtarın mtlendıg'i sanat yaytnalt"prestij" arayışınaan, tanıtım ve reklam lıyor. Sıralama yönü tartışmalı olsa bile, ğı yeterli bir düzeyde mi? Bu yolda, bir ihtiyacından kaynaklanıyor olsa da, sobu tür yayımlann gereği tartışma götüra\ama kaydedildiği söylenebtlir mi? Bünuç, çağdaş sanatımızın kazanç hanesine yazdması gereken etkinliklerdir. Sanat ki/apltğımtza, son yıllarda arka arkaya çevırdıgınız birkaç temel kitap kazandırdtnız. E. Bernard'dan "Cezanne Üzerine Anılar", ikincibaskısını yaptt R. Huygbe'ın "La Joconde', A. Lhote'un "Sanatta Değişmeyen Plastik La JocondeBir Baş Değener", Başlangıcından Bu Sanatta Değişmeyen Paris Salon SergiPicassoA îertrude, DtdeGiine Çağdaş Tiirk Plastik DeğerSteıtı /Çev:Kaya Öz yapıtın Anatomileri,17591761rot nun "Paris Salon n/Rene Huyghe/ ÇeResim Sanatı Tari let/Anılrc Lhote sezgın/ Gece 17 6)/Dctm Dıderot Sergileri", M. Barres'ın vıren: Kaya özsez/ÇeuKaya Özsezgin/ /Çev Kaya Özsezgin/ Yayınlan/79s. hi/Kaya Özsezgın/ "El Greco"su, G. Stenl îmge YayınYKY/229* Ytglat Yayınlart/ C. lmgeYayınlan/196s in'ın "Picasso" adlı kirt/59 s. i/176s. tabı, bu arada ılk akla gelenler. Bu ve benzeri kitaplartn, özellikle sanat ejhtımı görenler üzerinae önemli bir katkı sağladığınt görüyoruz. Siz nastl değerlendiriyorsunuz bu yöndekt uğraşlanntzı? Görselliği okuma ustası Kava Özseznin Sami Yetik Cezanne Üzerine IHazırlayan Kaya Anuat/Emtle Berrtard /Çev. Kaya öz Özsezgtn/Yapı Kredi sezgin/ îmge Yaytn YayınLrt/289 s Iarı/I18s tbrahim ÇaUı IHazırlayan. Kaya Özsezgtn/Yapı Kredi YayınJarı/214s. TUrk Plastik Sanatçılan (Ansiklopedik Sözlük) / Hazırlayan Kaya öziezgin /Yapı Kredi Yayınlan/505 s Cumhuriyetin 75. Yılında Tiirk Res mi/Kaya Özsezgtn/ T. 1} Bankası Kültür Yayınlan/l 58 s. Bu dönemde, Milli Eğitim Bakanlığı'nın yayımladığı Klasikler'in, bu yolu açan bir işlevi oldu. Birkaç özel yayınevinin, piyasadaki sürümü pek de umut verici olmayan Kendine özaü bir cözümlemeci İBRAHİM KARAOĞLU Y irmi beş yıl öncesinin Izmir'inde, ağaçlann çicek açmayı unuttuğu bir bahar sabahı tanımıştım Bates Lowry'yi. Çok gençtim o zamanlar. Nedendir bilmem, en çok resmi ve resimlere eleştirel bakmayı seviyordum o yıllarda. Bates Lovvry'nin "Sanatı Görmek" adlı yapm başucu kitabım olmuştu. "Bir sanat yapıtının yaratılışı, onu algılamak ve anlamak, insan ruhunun çok karmaşık iki eylemidir. Bir sanat yapıtı, her birimiz için başka başka tarzlarda varolduğundan bu iki eylemi herkesı tatmin edecek şekilde açıklayan tek bir yol bulunamamıştır. Bu durum, yalnız sanat yapıtının ihtiva ettiği büyüleyiciliği ve kudreti değil, duyarlı bir gözlemci olmak isteyenlere yardım etmek üzere çeşitli anlatım olanaklarını da ortaya çıkanr." diyen Bates Lovvry'nin sunu yazısındaki bu tümcelerin altını çizmistim o zamanlar. Bir resmi bilinçli okumanın anahtarını bulmuştum. Görme alışkanlığı kazanmayı, gönne biçemini, çizginin, rengin, açık vekoyu nun sanatsal anlamını, resimde mekânı, mekânda nesneleri, yapıtlardaki görsel düzeni, mabemeleri, teknikleri, eleştirel biçemi ve değer hükmünü öğrenmeye başlamıştım. Kişinin sanatsal yapıtlan görme deneyimi kazanmasında, biçem ve değer hükmü yaratmasında, pek çok sanat yapıtı görmesi ve bunlara dair yazılmış daha çok kitap okuması gerektiğini anlamıştım. ü yıllarda çok sınırlıydı plastik sanatların biblıvografyası. Resim sanatıyla ve ressamlarla ügili çok az kitap vardı. Bu durum sanat dergilerine de yansıyordu. O yıllarda Kaya üzsezgin'in "Milliyet Sanat Dergisi"ndeki yazıları çok önemliydi benim için. O yıilardan başlayarak bugüne kadar merakla izledim Kaya Hoca'yı. Her eleştirmen içinde yaşadığı toplumun kültürel örüntüsünde biriktirir kendini. Yaşadığı toplumun kültürel göstergeler aizgesi doğrudan ya da dolaylı biçimde varoluşunu belirler. Kaya Özsezgin bu toplumun plastik sanatlar dünyasını çağdaş bir vizörle gözlemleyerek, izlcdiği sanatçıların gelişimini, yapıtlarında yansıttıklarını irddeverek bütuncül bir birikim oluşturdu yıllarca. Sa natsal yapıtlan kendine özgü arayıs yöntemleriyle çözümledi. Çok boyutlu bir anlama ye irdeleme etkinliği yarattı. Bugün resim üzerine yazan pek çok genç eleştirmene referans kaynağı oldu yarattığı birikim. Izlediği sanatçıların yaşamlanyla yapıtlan arasındaki karşılıfdı ilişkivi bütünsel çözümlemelerle sundu. Pek çok sanatçıyla ilgili oluşturduğu monografilerde, incelediği sanatçıların sanatsal verenlerindeki uçları buldu. Estetik kaygılarla yüklü bir eleştiri diliyle yansıttı özgül eleştirilerini. Kendine özgü bir yörüngcde sanatın içsel değerlerıni çağdaş veri lerle sorguladı. Tutarlı bir sanatsal çözümleme, sanatsal yaratının özgürlük kazanmasını sağlar. Algılanım sınırlarını genişletir. Okunmasını çeşitlendirir. İzleyicinin yapıtla ilişki kurmasını, yapıtın içindeki gizil değerleri bulmasını kolaylaştırır. Yeni ipuçlarıyla sanatsal enerjinin açığa çıkmasını, varsıllaşmasını sağlar. Kaya Ho ca bu ilkeleri öğretir izleyicilerıne. Yıllarca bu değerleri buldum vazılarında. Dönüp geriye baktığımda iki ad mühürlü belleğirnde; biri Bates Lowry, bir diğeri Kaya Özsezgin. • C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI^ S97