Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
r 0 K UR 1 1 1 1 Doğan Hızlan âan edebiyat ve dilyazılan: MaviBereli Kaya özsezgitı 1938 yıltnda Diyarbakır da doğdu. İlk ve orta Ög'renimini bu kenlte tamamladı. 1960 yılında Ankara Ûniversüesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Sanat Tarih i Bölümü'nü bitirdi. Bir süre ortaöüretim kuYumlannaa Öğretmenlıkyaptı. 1984'te Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'ne öğretim görevlisi olarak atandı. 1989'dadoçent, 1996'da profesör oldu. 1991'2000 yılları arasında ayntfakültenin dekanlığını yaptı. 1989'da Sanat Kurumu Sânat Yazan Ödülü'nü, 1995'te Hacettepe Üniversitesi Sanat Başan Ödülü'nü, 1997'deîstanbul7. Sanat Fuarı Sanat Eleştirmeni ödülü'nü aldı. Birçok yaytn organıntn yanı stra kuruluşundan bu yana Milliyet Sanat dergisinin yazarlan arasında sanat eleştirmeni olarak yer aldı. Kısaca yaşamöyküsü böyle Kaya Özsezgin'in. Yapttlart ise telif, çeviri ve arastırma olarak an beş adet, Bunlar içinde hemen akla gelenler, "Sanat Üzerine Çallı", Mustafa Pilevneli", "Fethi Arda", "Sami Yetik", "Türk Plastik Sanatçılan Ansiklopedisi" ve "Burhan Uygur" adlı çaltsmalar. 1965'teyazdıp "Prometheus un Dönüsü" ile "Başlangtctndan Bugüne Çağdas Türk ResimSanatı'nın3. ve 4. ciltlerini de unutmamak gerekiyor. Bol kitaplı günler!.. Bir sevgi listesi 'Mavi Bereli' Mayıs 2001 doğumlu, masmavi kapaklı bir kitap. Doğan Hızlan'ın gazetesinde yazdığı yazıların edebiyatı, şiiri kapsayan diliminden derlenmiş. HÜSEYİN PEKER £ "J'v oğan Hızlan'ın eleştirmen olarak portI I resi cok boyutlıı bir çalışma olmak zo' J rundadır. Çünkü Doöan Hızlan yalnızca sözciığün klasık anlamındaki eleştirmenlikle yetinmemış bir kültiir adamıdır.' Hasan Bülent Kahraman, (.Aimhurıyet Kitap'taki 21.12.2000 tarihli yazısında Doğan Hızlan'ı böylc tanımlıyor. Bunun üstüneeklenecek bir söz de olamaz. Evet eleştirmen, deneme yazan olmanın önünde, kiiltür adamıdır Doğan Hızlan. Çok gcniş, bir çerçeveden, en başta edebiyatın kiremit taşlanna yaklaşır; değinir, onlan natırlatır, sonra da müzik başta olmak üzere, akıl almaz bir kiiltür serüvenine nır 'îstanbul Beycfendisi' kiınliğini elden bırakmadan yaklaşır, kırmadan incitmeden dostlukla bitirir işini. Anlatacağı konuları az, kısa ve özlü cümleferle; bir cümleyi bir paragraf gibi kullanmayı tercih ettiği, seyreltilmiş, yalın ve tutarlı bir anlatım biçimiyle önümüze cetirir. Kültiir adamı olma biçimini şövle açabiliriz: O dar bir perspektiften yazmaz; oıaylan, edebiyat görüşlerini ceşitli örneklerle, çağının içinde çeşitli benzerlikleriyle kıyaslayarak önümüze açar. Amacı tanıtım ve sevdirmektir.Öncelikle edebiyatı. O bir kahramandır bu yönüyle. Edebiyata gönül veımiş bir kişidir. Onu yüceltebilmek, insanlann yakasına rozet gibi takabilmek için clinden geleni yapar. Bunun yaşayan örneğini hepimiz seyrediyoruz. Ülkenin en büyük tirajlı bir yayın kuruluşunda her gün ya da çoğu gün edebiyatla haşır neşir bir yazı planlar. Yazın kişiliklerinin gerek güncel, gerek hatırladığı çizgiferiyle portresine çalışır ve bizi yaklaşurır. Sevmediği kışilerin ve edebiyat çiziklerinin yeri yoktur onun yazılannda. Sevmediği şeylerden söz etmez. Kitapta yalnızca karşı durduğu bir yazıyla karşılaştım. Kitap dediğim, başından sözü oraya getireceğim, onun gazete köscsinde günbe gün yazdığı, okuru alıştırdığı edebiyat serüveninden derlenmiş son kitabı: 'Mavi Bereli' Mayıs 2001 doğumlu, masmavi kapaklı bir kitap. Gazetesinde yazdığı yazılann edebiyatı kapsayan diliminden derlenmiş. Kitabın 180. sayfasındaki' Adalet Ağaoğlu'dan Mektup Var' yazısıyla 175. sayfasındaki 'Vur Abalıya'başbğıyla söyleştiği 'Edebiyatçılann medya ile bası belada' sözcüğünden çıkan bir tartışma. Hızıan'ı çalısıp durduğu medya grubuna söylenen bu söz, ilulem icindc bırakıyor. Neyse ki ikinci vazıda Ağaoğlu nun işi to>arlayan mektubundan sonra yazı konusu tatlya bağlanıyor. Oysa aynı Hızlan kitabın 77. sayfasında "Trafîk Kazalarının Edebiyata Yara n' başlıklı yazısında, konunun bir başka anlatım biçimini kendi de yaratmıştı. Kaza geçiren bir yazann karşısında biriken kamerah, kalemli konuşmacı ordusu medyayı bir çeşit üfürüp geçmisti: razıl Hüsnü Dağlarca ve Adalet Ağaoğlu'nu, yazdıklan yeni yapıt önünde beklemeyen medya ordusu; geçirilen bir trafik kazası sırasında öbek öbek karşısına doluşmuşlar. Hızlan bu yazısında bunu hiciv dolu bir diile aktanyor bize. Aslında gerçeği görmek gerekir, bugün içinde yaşadığı medyaya karşın, ona direnip edeoiyatı bize, okura, halka sevdiren yine kcndisidir Hızlan'ın. Savaşı buradadır. Ve etkili bicimde bunu yaşatan tek edebiyatçımızdır, etkinliğiyle. Hızlan bugün magazin okuyan halkın bir dilimini, edebiyatın içine çekmiştir. Türk şiirinin, yazılı edebiyatın sevilmesini sağlamıştır. Bu konudaki etkililiği de, Sayın H. Bülent Kahraman'ın dediği gibi onun kültür adamı olarak anılmasım sağlamıştır. Kültür adamı deyimi yerindeyse, onu yalnız kitabın bir yazısında. Doğan I Iızlan'ın şaır sevtçisi o kadar engin ki, önce birden fazla şaire, belki de şiirin kendisine tutkun bir duygusal eleştirmen bence. Duygu yuklü, duygulann yönettiği bir deneme çizelgecisi. Bir başka yazısında ise ideallerini konuşturuyor Hızlan. Belki de böyle yaparak, edebiyatın yeni oluşan okunınun yönlendirmesini de yapıyor: 'Ben inanıyorum ki, yazarlanmız çevrildiği anda, okur bulacaklardır. Dünya kalitesinae eserlerimizin varlığını biliyoruz.' (s: 59) Arada unutulmaz yargtlara da imza atan Hızlan'dan işte; altta, unutamadığım bir düşünce olgusu: 'Her şairin mutlaka okıuımasını istediği bir şiiri bulunur Melih Cevdet Anday'ın da var. 'Troya Önünde Atlar'ı okumalannı isterim diyor. Ben de sizc bu dileğini iletiyorum.' (s: 206) Bu kısaltmalı, eksiltmelı, her düşünceyi bir paragrafa sığdırma özenıvle ttıtuşan bir anlatıma sığmış biçemiyle Hızlan, bence şıir seygisinı biroaşka biçimde dile getiriyor. Sanki işin içı ne bir eleştirmen kadar 'şiir scvgilisi' gözüyle imza atıyor. Yaşama DaMŞ Ben koyu bir t lızlan lıayranı ve izleyicisi olduğum için sözün burasında kendime şöyle bir nokta koyacağım. Bu benim Hızlan hakkında yıllardır yazmayı planladığım ve yazdığım ilk yazıdır. Belki de sonuncusu olacaktır. Çünkü çok yazar biriktiği için her birine bir veya birkaç defadan fazla yazılması güç oluyor. Bu sevgimin elbet yıllara dayanan bir özeti var. tlk yazınsever dönemlerimde, yapıdanmı ilk yayımladığım gençlik dönemlerinde, ilk gerçek ügiyi gördüğüm edebiyat ustalarımdan. O dönemae Altın Kitaplar Yayınevi redaktörüydü. Beni, uğradığım günlerde konuşmalarıyla edebiyatsal anlamda Uk çizgilerle, yargılarla baş başa bırakmışar. İlk edebiyat hocam kendisidir. Hatta buna nişanc olarak, 1974 yılının 18 Temmuz'unda doğan oğluma 'Doğan Ekin' adını bilhassa Doğan Hızlan'ı unutmamak için vermişim. Tabii Ekin bölümü de Varlık sahibi Yaşar Nabi'nin basımevinin ve çocuğunun adından düşünüldü ve birleştirildi. Doğan Hızlan o dönemden beri benim evimin içinde konuşulan ve anılan bir ad. Belki bu nedenle Hızlan'ın son kitabı 'Mavi Bereli' hakkında okura bir şeylcr hatırlaunak bende ayrı bir anlam taşıyor. Yazının burasında 'sen sağ ol Hızlan' diyorum. lyi ki varsın. Ödül alan yazarlan bir yönüyle anmasına şi ir katıştıran Doğan Hızlan, 'Sincan'da Roman Sesiyle UyanmaK derken, bir dönemin politik portresini de katıyor edebiyatla birlikte önümüze. Bugün Sincan'da tank sesiyle uyanmak yerine, orada yaşayan romancunız Hasan Ali Toptaş/ın ödül çığlığıyla yerimizden kalkıyoruz diyor. Bu arada yine Abaülkadir Budak adlı sairimizin Sincan'da yaşadığını düşünürsek, edebiya adına en az iki kişinin (bildiğimiz) Sincan'ı ayakta tutmaya yeteceğini düşünüyorum. Doğan Hızlan edebiyatta bir 'Sevgi Listesi' yaratmış cleştirmenleriınızin başındadır. Başka eleştirmenlerimizin yarattığı ansiklopedik liste" ler oluşuyor sürekli olarak. Ama Hızlan'da oluşup değişen bu listeyi edebiyatçılanmızın Sevgi Listesi olarak anıyorum ben. Çünkü o tanıdığı, tanıtmaya vardığı kişiye sevgiyle yanaşıyor, sevgiyle katılıyor anlatmaya. Onda sevgi birliğinin Dİr tanıtım rozeti takılı hep. Sevginin ektiği çiçekler, yeşerttiği tohumlar cfoğrultusunda sürüyor yaşama bakışı ve aktanşı. Türk, edebiyatçıfannı az tanıyan yurtdışında çok satanlar listesinde yer alan Âkif Pirinçci adlı yazanmıza bile sevgiyle bakıyor. Fakir Baykurt'un yanında 'Yılanlann Ocü'ne Irazcagibi dikiliveren bir kahramanı olarak beliriyor. Turk edebiyatında güncel ve üzerine konuşulması cereken ne bulursa günü gününe onlar üzerine konusuyor. Ataç'sa konu, onu gündeme getiriyor. Polisiye kitaplara kadar dem vurmadığı konu yok. Hakkı Devrim'i 'Cafe'ye davet etmesinde bile güncel bir ironi saklı. Yaşar Kemal'i, Fethi Naci yi, Tahsin Yücel'i, Vedat Günyol'u, A kıışağının sevgili yazarlannı konu eaiyor, kendi kuşağından yana dıırmaktan çekinmiyor. Onlarla olan göniıl bağını eskitmiyor. Bence Doğan Hızlan; gazetedeki köşesintlen hiçbir gün 'edebiyat penceresine' yaıiiiyan sevgi listesini eksiltmiyor. Her gün onun listesine yeni birileri eklendığini bile i>ile, bizlcri gözlemekten kaçınmıyor. • Mavi Bereli/ Doğan Hızlan / Yapı Kredt Yayınlart / Mayıs 2001 /331 s. BtaHyıt Mrihranl Yaztkf, "Ibrahim dar bir alanın bakışından sıyrılmış bir çerçevede, dünya sanat olaylanndan tutun, güncel olaylanmız içinde yazınsal bir biçimin taraşılmasına kadar vardınr. Ama biitün bunların önünde Hızlan'ın aynksı kimliğine yaklasmaktadır tüm rııe sele. Kahraman, aynı yazıda 'Koleksiyonlan, giyinme biçimi ve onun avrıksılığı, yemek zevki, yaşama kültüriine dönült arayışlan' diye tanımlıyor Hızlan'la ilgili sözlerini. Giyim zevki deyince papyonu, yazınsal kimliğe takıştıran ilk yazın eri olduğunu eklememiz gerekir. Tabii onun pastanelerde buluşmayı sevmek gibi özel isteklerine; dostlarına, kuşağına, yaşıtı edebiyatçılara verdiği özel, ayn önemin eklcndiği vurgulanırsa Doğan Hızlan baştan aşağı apayn bir yazınsal kimliktir. Eşi, benzeri olmayan bir örnek edebiyat adamı. TÜYAP Kitap Fuan'nda, eleştirmenlerin katıldığı bir panelde, onu daha çok gazeteci olarak gören eleştirmenlerin ç^oğuna katılmam ben. Kendine özgü anlatım biçımiyle, edebiyat hayatımızı dostane kucaklayışıyla yeri doldurulmaz bir edebiyat adamıyla karşı karşıya olduğumuz kaçınılmazdır. Onu kendine özgü edebiyat bakışı arasında, daha anlaşılır biçimde kavramak gerekir. Önemini ayırt etmek giinü gelmiştir bi'Mavi Bereli' isminden ve önsözünde yazdığı bir dilimlik yazıdan da anlaşılacağı üzere bir dostluk işaretini, bir iç anlaşmayı hatırlatıyor daha başmdan: 'Mavi Berelılerhirbır düşüncenin militanı değiller. Çünkü nesneı olmak görevleri. Duygulannı gizlerler, her zaman mantıklannın süzgecinden geçirirler.' (s: 11) tyiden, güzelden yana taraftar olduğunu ifade eden Hızlan'ın, bir yönüyle cesitli telden çaldığı yazılan ona bir çeşit dağınık bir rüzgâr katsa da, gazetenin köşesinde edebiyatı her gün ayn bir telden çalması gerektiğini de hatırlatır bizlere. Duygulannı gizlemcsi temi de sanınm, içindeki kötü şeyleri, art düşünceleri örtmesi anlamında. Ben sevmediğim şeyin yanında olmam demeye getiriyor. Sennur Sezer le yaptığı söyleşisinde" Ancak 'Saklı Su' kıtabımdaki yazılar, bir oranda arkadaşlarımın benden beklediği uzunluKta, nitelikte incelemeler" diyerek belki de üzerini yel almıs, kısa kısa düşüncelerden örülü yazılann bugünkü savunmasını yapıyor Hızlan. Aynca böylesi bir yöntemle, Hızlan'ın hiç de yüzeyde bir görünüm sergilemediği ortada. O kısa kısa tartmayı, bundan anlam yaratmayı, çoğu düşünceyi okurda büyütmeyi planlayan bir yöntem deniyor. hem okura inmesi kolay bunun, hem de edebiyatı sevdirmesi. Bir cazete köşesi için cn anlaşılır yöntem burası. Edebiyatı uzun uzun geniş incelemeler halinde okura, nele edebiyata yeni ısınmaya çalışan; Orhan Pamuk'un kitabını niçin eline aldığını tanımayan bir okura sevdircmezsiniz. 'Her eleştirmenin bir şairi vardır' (s: 58) diyor f TURHAN CÜNAY KITAP Imtlyaz Sahibi: Çağ Pazarlama Gazete Oergi Kitap Basın ve Yayın A.$. Adına Berln Nadl o Yayın oamşmani: Turtian Günay o Sorumlu Müdür Flkretllklz oCörsel Yönetmer* Dllek llkoruro Baski: Cafldas Matbaacılık Ltd. $tL Idare Merkezi: Türkocaöı Cad. No: 3941 Caflalofllu. 34 334 Istanbul Tefc (212) 31205050 CUMHURİYET KİTAP SAYI 897 SAYFA 3