Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Kahkaha Benden Yana ALI ANAVARZALI Kıerkegaard, ulkemi7de onu tanıma yanlar ıçın tuhal ısımlı bınsı (Nıet7sche gıbı), az tanıyanlar ıçınse karamsaı bır duşunur (yıne Nıetzsche gıbı) Bu yazının amacı Kierkegaard'la Nıetzsche'yı karşılaştırmak değıl Bu başlı başına bır kıtap konusu olurdu Ancak Kıerkega ard'dan soz cdıp de Nıetzsche'yı anmamak, anıp da yuzeysel de olsa araya sı kıştırmamak mumkun değıl Şımdı son bır kars,ılaştırmayla Kıerkegaard'a kesın donuş yapabılırız Kıerkegaard Nıetzsche gıbı AJmanca ya da daha yaygm bır dılde yazmış olsaydı bugun çok daha tarklı bır yerde değerlendırılırdı Ne ya zık kı Almanca okuyabıldığı halde sadece anadılı Dancada yazmış olması yu zunden dunyada hak ettığı ılgıye geç ulaşıyor Ve bu sureç hâlâ tamamlanmış de ğd Roger Poole ıle Henrık Stangerup'un, Kıerkegaard'ın nıetınlerınden seçerek oluşturdukları Kahkaha Benden Yana ış te bu durumu telafı edebılecek nıtelıkte harıka bır gırışım Sıradan bır seçkı nın çok otesmde bır çalışma Burada bır buçuk asır onceden gelen kanlı canlı bır Kıerkegaard'a dokunabılıyorsunuz Eserlerınden, mektuplarından, gunlu ğunden alınmiş yer yer bır ıkı paragraf, yer yer bırkaç sayfa metınden oluşan kı tap, bu halıyle kendı başına bır eser ol muş Kıtapta Kıerkegaard'a daır pek çok şeye tanık oluyorsunuz Dâhı bır duşunurun otesınde, kendısıne karşı son de rece durust ender ınsanlardan bınnın duygu ve duşuncelerını kıtabın drama tık yapısı ıçınde on sıradan seyredıyorsunuz Hayatın adadığı duşuncelerı ya nı sıra çok seslı bır duşunurun gezındı\ı alanlardan gelen spekulatıf duşunce ! ennı de mızanı bır dılle ızlıyorsunuz Felsefesıyle varoluşçuluğun kaynağını oluşturmu!; olan Kıerkegaard'ın, bikıp usanmadan cıltler dolusu yazdığını, et rafa ışıltılar saçan guçlu beynını bu şe kılde rahatlatmaya çalıştığını goru yorsunuz Pekı ama aslında Kıerkegaard neyden yanadır'' Elbette bıreyden ve eylemden "Benım acıklığa kavuşturmam gereken şey, neyı bılmem gerektı ğı değıl, ne yapmam gerek/ığıdır Nesnel gerçeklık denılen şey neye yarar kı butun relseh sıstemlerı dıdık dıdık et mek gerekırse hepsını gozden geçırıp her bır sıstemdekı tutarsızlıkları oır bır sergılemek bır dcvlet teonsı gelıştırıp butun ayrıntılan tek bıı bunınuı topla yip ıçınde vasamadığım bır dunya kıırup sadece başkalaı ının goruşune sunmanın bana ne vararı dokunuruu Goruldugu gıbı Kıerkegaard ıçınyan ginda ılk kurtarılacak bırey, ya da dıler senız o/nellık Bıınunla atbaşı gıden bır dığer konıı da cylcm Kıtaptakı" Yaşadığımız Çağ başlıklı o olağanustu yazısın da şunları soyluyor Yaşadığımız çağ esasen akıl ve tetekkur çağıdır tutkudan yoksun, bır an heyecanla parlayan, son ra akıllıca tekrar ıstırahata çekılen bır çağ " Burada "tetekkur"den kastı, eyle mı engelleyecek olçude uzun uzadıya du şunmek Yoksa terekkuru kendı başına bır kotu olarak gormuyor "Bugunlerde ıntıhar eden hıç kımse gozu donmuş bır şekılde ıntıhar etmıyor llk adımı atma dan once o kadar ınce eleyıp sık doku yor kı resmen duşuncelerle nefesı kesıh SAYFA 16 yor Hatta ıntıhar ettığı bıte tartışılır çunku canını alan duşuncedır Bır kıtap tanıtımı ıçın yazdığı bu uzun uzadıya dev rım çağıyla kendı çağını Kiyaslarken de keskın bır dılle eylem uzerınde duruyor "Devnm çağı bır eylem çağıdır, bı 7imkısı reklam ve tanıtım çağı Hiçbır şe yın olduğu yok Fakat her yerde anında reklam var Yaşadığımız çağda en akıl almayacak şey ısyandır Boyle bır guçluluk ıfadesı bızım devrın kurnaz beyınlerıne gulunç gelırdı Ama ote yandan sivası bır vırtuo7 nemen hemen aynı muhteşemlık te bır başarı sağlayabılır lnsanları ısyan kararı alacakları bır genel toplantıya çağıran bır bıldırı yazar ve bunu ozellıkle ozenle kaleme alır kı sansurden bıle ge çer lnsanlar toplandığında da, oyle bır ız lenım yaratır kı katılımcılar ısyan etmış ol duklarına ınanırlar, sonra da herkes ses si7 sakın evının yolunu tutar tabıı dışarı da çok hoş bır akşam geçirdıkten sonra " Bu çağı bır yerleruen tanıyor olabılır mısınız^ tşte kıtabın oneınlı ozellıklerınden bırı de Kıerkegaard'ın, ıçınde yaşa dığı zamanın dışına taşmış olduğunu çarpıcı bır şekılde ortaya koyması Bazı metınler ozellıkle bugun ıçın yazılmış gı bı "Gunumuzde sığ sularda yuzmekten alınan tehlıkelı haz dışında bır eylem ya da kararlılık yok " Kıerkegaard'ın hayatında onemsedı ğı bır eylem bıçımı daha var Yurumek Yeğenıne yazdığı bır mektupta şoyle dı yor 'Her şey hır yana, yurume arzunu kayhetme Ben hergun sağltğıma yuruyor ve her lurlu hastalıktan yuruyerek uzaklaştyorum, kendımt en tyı duşuncelerıme yuruyerek goturdum ve ^ımdı ınsanın yuruyerek kurtulmayacağı htçbır can iiktıt duşunce btlmıyorum " Yıne, sıyaset konustukları bır dostuna yazdığı mektup ta da ona şunları soyluyor, "yuruyuşe cı kabıldığım surece nıçbır şeyden kork muyorum, olumden bıle " Sonra çok hoş bır yontemle onun da yuruyuşlere çikmasını sağlıyor Kıerkegaard ın hayatındakı en onem lı olaylardan bırı Regıne ülsen ıle olan nışanı ve draınatık ayrılışıdır Kıtapta Kı erkegaard'ı çeşıtlı yonlerıyle tanırken bır yandan da belkı eserlerının ukış sebebı nı de oluşturan auklı bır aşk hıkavesını tle takıp edıyoru/ Zaman /aman ou se beple cle umııtsıızluğa kapılan Kıerkega ard pek çok ınsanın sorduğu soruları so taıak bu nokrada hepıınıze bırden do kunuyoı Umutsuzlıık tum ınsanları bır leştıren bıroğcoluverıyor 'Hayatım bır çıkma/a gırdı varoluştan ığrenıyoruın tatsız tıi7suz anlamsız bır şey tnsan parmaöını toprağa batırıp kokusundan nangı uıyarlarda olduğunu anlar bu hıç bır şey kokmuyor Neredeyinı ben^ Dunya denen bu şey nedır* Bu kelımenın anlamı nedırr* Benı bunun ıçıne kım çektı de şımdı orada bırakıp gıdıyorr1 Ben bnıım^ Dunyaya nasıl geldınrJ Ba na neden sorulmadı? " Nışanı bozma konusundakı gerekçesı aslında nışanlısı na buyuk bır ıltıfat nıtehğınde "Butun dunya karşıma çıksa, butun skolastıkler benımle tartışsa, hayatım tehhkede olsa yıne de haklı olduğumu ıddıa ederım Ben doğru hareket ettım Benım aşkım kendını bır evlılıkte ıfade edemez " Kı erkegaard çektığı acılardan dolayı çok kızgındır, Eyup'e seslenır, "Eyup, Eyup, 1 Eyup Sana ıhtıyaum var, yuksek sesle nasıl şıkâyet edeceğını bılen bır ada ma, oyle kı şıkâyetı, Tanrı nın Şeytan la bır adama karşı plan kurmayı goruştuk lerı Cennet'te yankılansın ' Kıerkegaard Regıne'nın evlılık haberını nasıl oğ rendığını de şoyle yazmış "Lvlenmış kı mınle bılmıyorum çunku gazetede oku yunca beynımden vurulmuşa donup ılanı kavbetmıştım " Istırabı buyuktur, ama bır duşunurun ımdadına yıne duşuncelerı yetişir 'Tekrarkendım oldum Başka bırının yoldan eğılıp almayacağı bu nenlık, yıne benım oldu Mızacımda kı ıhtılaf çozuldu, tekrar butunleştım Ben hkre aıtım Benı çağırdı mı gıde rım Bır gızlı buluşma ayarladı mı gece gunduz beklerım, gun ortasında çağıra nını yok aksam sotraya bekleyenım yok Fıkır çağırdığında her şeyden vazgeçe rım daha doğrusu vazgeçeteğım hıçbır şey olmaz, kımseyi kandırmam, fıkre sa dık kalarak kımseyi uzmem, başka bırını uzmek zorunda kalarak ruhunı uzul mez Eve donduğumde kımse bakışlarımı okumaz, kımse yuzumun rengını de şif re etme7 Sarhoşluk kadehı yıne uza tıldı bana, şimdıden ıçıme çeklyorum kokusunu, şımdıden hissedıyorum kopuren muzığını ama once umutsuzlu ğun yalni7İığında oturmuş bır ruhu kurtaran ona bır şarap sunacağım Selam olsun kadın yuce gonulluluğune1 Çok yaşa ben duşuncenın yuce uçuşu, hkrın hızmetındekı manevı tehlıke1 Selam sana benı uçurumda kaplayan azgın dal ga1 Selam sana benı yıldızların uzerıne hrlatan azgın dalga1 Kıerkegaard'ın hem bır ınsan hem de dehasıyla yalnız kalmış bır duşunur ola rak portresı, kendı metınlerınden yaratılmış adeta yenı bır eser olarak çıkmış ortaya Kendı donemınde değılse bıle bugun kahkahanın ondan yana olduğu nu gosteren, bızlere yuz ellı yıl oncesın den Kıerkegaard'ın selamını getıren goturen sağolsun • Kahkaha Benden Yana/ Soren Kıerke gaard/ Çevıren Nedım Çatlı/ Ayrtntı Yaytnları/ Laavert Dızı, 2000 Demokrasinin, lcarşı güçlere' karşı korunması Prof. Dr. TÜRKAN SAYLAN Bıra7 evvel elı me matbaadan bır kıtap geldı, Otop sı yayınlarından değerlı araştırma cı yazar (.engız üzakın ın tıtızlık le yayına hazııla vıp bastığı 132 say talık bır yapıt ^ok anlamlı bu kapağı ve arka saytada ne rcdeyse tum kıtabın ıçerığını veren cum lelcrden oluşan alıntılar bulunuyor Demokıasının, demokrasıyı tehdıt eden guçlere karşı korunması bır olgu Ozellıkle, doğal seçımlerle ve halkların buyuk coşkusuyla ıktıdara gelen AJman ya ve ttalya taşıst partılerının, daha son ra bu demokratık nakkı kullanarak dun yayı ve ulkelerını nasıl atese attıkları ve narabeye çevırdıklerı nasıl mılyonlarca ınsanın yok olmasına neden oldukları goz onune alınarak, ulusların kendı de mokrasilerını korumak ıçın aldıkları on lemlerı kapsıyor Buna "tnilitan demokrasi" ya da "mücadeleci demokrasi" de nıyor Demokrasüerde, her turlu ozgur luğun var olması gerektığını savunanla 1 ra karşın, geçmışten ders alanların soy lemı, "demokrasılerde, demokrasiyi yok etme ozgurluğu olamaz, her ulus, kendi rejimini koruma hakkına sahip olmalıdır" şeklınde Sozunu ettığımız kıtap ışte tam da bu konııda duzenlenmış bır bılgılenme semınerınde yapılan konıışmaları îçerıyor Ana başlık "Hukuk Devletinin Çağdaş Yorumun Işığında Laık ve Demokratık Cumhuriyet". "Hukuk devleti", hukuk toplumu", "hukukun ustünluğu", ycnı yenı tanıştığımız kavramlar Bunca yıldır hukukçulara, dahası sıyasetçılere bıraktığımız hukukun artık bızlere, bız sade vatandaşlara da gereklı olduğunu oğrenıyoruz, evet hukuk ınsan yapısı çağın geıeklerıne gore değışebılen ozgurluk, eşıtlık ve kardeşlık ağırlıklı bır hukuk, herkese eşıt uygulandığında gerçek an lamını ve saygıniığını kazanacak olan bır hukuk ı Bu kıtapta, beş bılım ınsanının konuyu butunleyen goruşlerı yer alıyor, boy iesıne siyasal ıçerıklı Dir konunun 'mılı tan demokrasi "nın anlatımı ve ıslenışı, okuyanı muthış çekıyor, saytalar bırbırı ardına bıtıyor, adeta "bır solukta" son noktaya gelınıyor Turkıye Cumhurıyetı nın, kuruluş ılkelennın, şerıatçı kesım ve destekleyici lerınce en fazla karşı çıkılanı ve hedef alınanı kuşkusuz "laiklik"tır furk ay dınlanma devnmının olmazsa olmaz bu temel ılkesı ulkeyı aynı ınancı taşıyan ama hâlâ bır kabıle toplumundan oteye gıdemeyen devletlerden tarklı kılan en değerlı nıtelıktır tşte bu nedenle de sıı reklı gundemdedır ve sıvasal erkın ay mazlıkları ya da yeteneksızlıklerı nede nıyle açık, kapalı tehdıtler, yıpratmalar ve yozlaştırmalarla karşı karşıyadır Kıtapta, Istanbul Unıversıtesı Ataturk ılkelerının yuksek lısansını yapmış olan ve halen aynı unıversıtede Uluslararası îlışkıler'de doktora programını surdu ren Abdullah Kehale, Üsmanlı'dan baş layarak, laıklığın ortaya çıkışını ve de mokrasının vazgeçılmez oğesi olarak po lıtıkacıların dın somurusunu engelledığını vurgulamaktadır Ankara Unıversıtesı Oğretım Uyesı Dr Necıp Hablemıtoğlu ıse, "Yurtdışı Desteklı Şerıatçı Yapılanmalar" başlığı altında Almanya orneğını ve bılgılerını, çok aynntılı olarak kamuoyuna sunmaktadır Kendı rejımlerını korumak ıçın bınbır orgut kuran ve neredeyse her şeyı, herkesı kontrol altında tutan alman ya'nın, Turkıye'yı, "sürdürülebilir istikrarsızlık" dıye nıtelenen "ne onulur ne öliınür" bır konumda tutabılmek ıçın, tum şerıatçı ve bolucu dkımlara en hahtten hoşgonıyle baktığını somut verılerle anlatmaktadır Guncel olaylara ve ulkemızın uluslararası bağlantılarına onem veren, olup bıtenlerı kavramaya çalışan herkesın bu belgelerı okuması gerekmektedır Yıldız leknık Unıversıtesı Oğretım Uyesı Prof Dr Fazıl Sağlam'sa bu kı tapta "Demokrasinin Demokrasiyi Tehdit Eden Guçlere Karşı Korunması" konusunu ttalya ve Almanva orneklerınden vola çikarak VL \vrupa tnsan 1 lakları Mahkcmesı'nın kararlarına tnsan Hakları Lvrensel Bıldırgcsı'nın ılgı lı maddelerıne ve o ulkelerdekı partı i.â>atma kararlarına değınerek "mucadeecı (mılıtan) demokrasi" adı altında, herkesın kolayca anlayacağı şekılde açılanmaktadır Fa?ıl Sağlam bu yazısinda Turk anayasasının ve yasalarının bu konudakı du rumuna değınmekte ve 312/2 madde nın kaldırıtmasından vazgeçümesıne ek olarak, 163 maddenın bır bolumunun yenıden yururluğe sokulmasını onermektedır Yıne Marmara Unıversıtesı Hukuk Fakultesı Oğretım Uyesı Yrd Doç Dr Sultan Uzelturk, "Turkiye'de Laıkliğin Anayasal Çerçevesi ve Avrupa Boyutu" ^. J SAYI 5 6 5 CUMHURİYET KİTAP