05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

r konusma yaptıgım ve bıtgün ıçinde yasadığın bahcesınde salkımsöğutlcr olan apartman dairesinde dc hissediyorum. (Daha önce de hıssetmıstım.) Örne&tn: Sen içerdeyken, teyzen Ismcl llanım, balknn kaptsınm önu'nde durup, uzıın uzun bahçeye baktı. Sonra bana döniip, "beyaz bır gül açtnts, ne güzcl değıl mu" dıyc sordıı. Sözünü cttiğin teyzcm, biliyorsun ki bellek yiümine uğramış bir kişidir. Bcyaz gülleri unutamayışının lıerhalde çok içsel nedenleri var. Bcn de, birikimlerimin ctkisiylc olacak, salkımsög'ütlü bahçelere, akasyalı sokaklara hiç ilgimi yirirmcdim. Mor salkımlar rla, asma çardakları da, dünyanın doğusunda yaşadığımızın bir belirtisidir. Londra'da vc adanın görkemli bitki örtüsünde bunlara rastlanmaz örneğin. Ayrıca, doğayla özdcşleşmek, bizim yaşama geleneğimizde var. Ağaçları, çiçekleri insan yerine koymak vc onlarla konuşmak, dertlcşmek, hepimizin yaşadı öı kanıksanmış birolaydır. Canını acıtınm korkusuyla, bir dal fesleğeni saksısından koparıp alamamak, doğal, kendilig'inden gelişmiş bir duygııdur içimizde. Bizim ailede, "garip ama gerçek" denilebilecck böylesiolaylarçokgörülür. Scnin tanımadığın birortanca teyzem vardı benim. ()1dü beş yıl kadar önce. ()mrünün son yıllarında, "annemden hatıradır" diyerek, bahçedeki katmerli bcyaz leylâk aöacını söktürmüş, ahşap cv apartman olunca, kendine verilen vc hiç alışamadıg'ı dairenin banyosuna, bir fıçı ıçinde getirip yerleştirmişti. Korumaya afdığı öbür önemli saksıları da yanına koyunca, banyo kullanrlmaz olmuştu. Ama teyzem mutluydu. Sevgili leylâk agacı, gördüğü bunca ilgiyi karşılıksız bırakmamış, hcm de bir kış günü, bayıltıcı kokular saçarak lülc lülc beyaz leylâklar açmıştı, o karanlık mekânda. Bu belki biı öykü konusu, öncesi ve sonrasıyla ele alındığında. Ama şiire renk ve ışık katacak nitelikte, daha nice ayrıntı var belleğimde. Bazcn tümünün de iplerini bırakıp göğe uçurnıak geçmiyor de ğil akhmdan. Kısaca söylemck gerckirse, geçmişteki gürültülü ve saplantılı doğa tutkulannın, yüreğimde hep titreşiyor olması, sanıyorum sancılı bir tını katıyor yazdıklanma. Eöer doğayı böylcsine yitirmescydik Istanbul'da, bcllcğimizi zorla mak gereğini duymayacaktık bugün olduğu gibi. ruz k(işcmizde. Bu durumda ne kadar issını uçursun, vursun sonra, kendi silahty terdim, kalabalık alanlann, kutuplarda la havada." Şiirin soyut somut yanlarını eriyen buzullann, deniz diplerinin, uzayın açarken, "düsler'ededeğ'iniyorsunSalkımşiirini yazabilmeyi. Sesimi barışa adamaiöğütlerin Gölgesi adlı kitabında, "imgeyı ne kadar çok isterdim. Sju naylaşılamaler'e de.. yan dünyaya karşı söylenecek bir çift sö Anlıyorum ki, sen bana Salkımsöğützü olmalı insanın aslında. Bcn birgezegen lerin Gölgesinde'nin tüm konuşmalarını olarak düşündüğümde, dünyaya hayraya da şiirlerini, tek tek çözümleteceksin. nım ama, o beni ıımursamıyor anladığım Kendi hayatımla ilgili sorulara yanıt verkadarıyla. Benim dilim dışlanmış. Şiiri de mek daha kolaydı. tçindcki yanılmalar sevmiyor üstelik. Dünyanın tutkusu silabağışlanabilir bir ölçüdeydi belki. Ama ha. Oysa benim kısacık hayatım, dünyaşiir üzerine konuşmaya geünce, biliyorsun nın ve kozmozun başından geçenlerden şair sözü yalandır. Baştan söylcyeyim de. ayrı düşünülebilir mi? Bir parçası olduŞaka bir yana, şiirlerimden herkesin başğum evrensel düzeni ya da düzensizligi ka bir şey anlaması, yanlış ya da doğruya arıyorum bcn aslında, ona eklcmlemeye yakın değerlendirmsi, oynadığımız oyuçalışıyorum, kılcal bir damar gibi kendi nun, sanatın bir kuralı. Ve de en keyif veserüvenlerimi. rici yanı. Kitabından yola çtkarak soruyorum yıSoyut her zaman zordur, kavranması ne Yazı yazarken haşkalaşır mı insan? Ya erişilmesi mümkün değildir. Güzeldir zı ıle hayat arasındaki iliskiye nasıl baktı ama, güzeüiğinin nedcnlerinde bilinmezğını okurlarımız merak edehıltr likler yatar. Somut olansa, acımasızdır, can yakar her zaman. Değinmisim iştc şi însan, hcrhangi bir sanat dalında uğirde, belki de ben somutun sıkıntılarını raş verirken, doğal yapısını zorlamaktadır gerçeğin içindeki çirkinlikleri haksızlıklabir bakıma. Yaptığı da bir başkalaştırma rı biraz örtmck için soyuta dogru sürük dönüştürmc işidir. Bir sanatçı yapıtını lüyorum söylemimi. Bir acıyı, düşlerle beüretirken, beyindeki elektriklenmelcr, yazıyorum örneğin.olmayan kişilerle sarıp ratıcılık denilen akımlar artar. Derinleşir sarmalıyorum. Gölgeler taşıyorum şiirisiniz. Belki de harfte, renkte, notada inme, kaynağı bclirsiz esintiler, ay rüzgârlasanı görürsünüz, onun hallerini yakalarrı buluyorum. 1 layat ne kadar katıysa, çısınız. Sezgileriniz artar. Anlama ve anlaçek kokuları o kadar gcvşek, kent ne katabilme yeteneöiniz daha da yükselir. Sandar değişkense, anılar o kadar yerli yerin ki uyuyan çocuk uyanır, duran yürek çarde. Şiirin soyut ve somut yanlarını kcndipar, goncalar açılır peşpeşe, sonsuz bir di Çocukluğum ve Ölümüm, Her Harf me göre dcngelemeye çalışırken, gölgeli Bir Melek, Salkımsög'ütlerin Gölgeunde rilik kazanır kişi, bir şeyler yaratmak istece ağaç altlarını kullandım bu kitapta ördiöi zaman. I layatta edinilmiş bütün gör(şiirsel düzyazı) adlı şıir kitapların, gcnel neğin. Kendimi ve okuru soluklandıraolarak bır üçlemcyi andırıyor ve kendı ha gülcr, bilgiler, düşlerveanılaryardımcı olbilmek için. Bence uygun bir imgeydi. Ayyatından yazıya süzdüğün amlardan oluşu mak için nazır beklemektedirfer sanki. İnrıca bahçemizdeki salkımsöğütlen gör de san güzel bir şey yazdığını düşündüğün yor... inanma sen. ünların altında bir kez bile de, nasıl da sevinir. Gider bir kahve içcr Bu üç kitap, gerçekten de bir üçlcme oturamadıktan sonra. O ağaçlar şiiriıı nessin hani üstünc. Bu da bir başkalaşım dehavası sezdiriyor, bir arada düşünüldünesi olabildiler ancak. İşte aşk ve ölüm ğil midir? Her yazar, kitabını bitirdiğinğünde. 9O'lı yıllann başında yayımlanan, kavramları. Soyut ve somuta sonsuz sayıde bir anlıgına da olsa kanatlanır sanki. Istanbul'un Gözleri ManiTiur şiirsel öykü da göndcrmeleri var. Bir şiir sözciiğünün Böylesi bir aşkınlık, fazlasıyla bireyscl biler), Yeni Zaman Eski Hayat (oyun), Kübile, sonsuz sayıda karşılığının olduğu düle olsa, çok görülmemeli yazara. Yazarken çükBirtstanbulOyküsü(senaryo),aslınşünülürse. çcktiği sıkıntıları düşünmeli. Sözcüklerin da tam bir üçleme sayılabilirdi. Hem kuriçinde geçen bu serüven, gerçek hayatta gusu bakımından, hem deolay, ver, zaman Bu söyleşide de, somut şeyler anlatabaşımıza gelenlerden çok daha sersemleve kişikrin bağlantJarı açısından bir bümadık pek. Sanatın serüvenine, ülkemiticidir. Sınır ötesi bir yolculuktur açıkçatünlük taşıyorlardı. Senin saydığın kitapzin gerçekliklerine, kültür tüketimine, kisı, yazma cylemi. Hayatın dışına çıkmadır. lar isc, gözümü tstanbul'a aeğfl de kentap satışlarına filan hiç değincmcdik. Her Oradan geri döndüğüm zaman, sözünü dime odakladıöım bir dönemin ürünü. zaman Konuşulanlara pek sıra gelmedi. ettiğin konuşmada yazdığım gibi, hemen Kendi hayatımla yüzleşmeyi kısa kesip, Söz bu, yarım kaldı işte. Neyseki, üstükırmızı sabanlıklı bir kadın olarak eski roevrensel sorulara da yanıt arıyorum bu kinü şiirle tamamlamak gibi bir umudumuz lüme geri dönerim bcn. Bu değişimler, bu taplarda. Zatcn kendi hayatıma bakınca, var. gitgeller ile korunur ruhsal dengeler. Ayister istemez yazı yazma olayı ve onun soEn iyisi, sana ve Cumhuriyet Kitap'a rıca başkalarının seni bulmak için verditeşekkür etmek. • Ev içlcrindcn sokağa taşan ve daha çok runları çıkıyor karşıma. Örneöin, su an öin yanlış adreslere gitmelerinden de anbir zera/et gibi yaşanmtş/yaşanan kcntin basılmakta olan I ler I larf Bir Melek adiaşılmaz mı, çevrenuc hiç şakadan gizemlı şiir kitabım, başında ve sonunda yer atmmferini hhsediyoruz kitaplarında O den ve oyundan anlayan kimse olmadığı. atmos/er, şimdi içtnde yaşadığtn evde de alan hayattan alrnma iki kıskacın içinde, Aslında "oyun" sözcüğü, içerdiği tümantümüyle yazının ve harflerin peşinde kovar Kelime scçiminden baslayarak, "hem lamlarla, bir anahtar sözcüktür benim şan bir kişinin düşsel serüvenlerini içcriyasarken, hem yazarken" her kosulda doiçin, sanat söz konusu oldugunda. Deöiyor. Konuşmamızın başında da uzun ğalltğını, inceliğini koruyan bir tavır içinşimle ilgili bütün yanıtlar onun içinde sakuzun deöindiğim gibi, gerçek bir hayat desin. lı. öyküsüyle nc yapılabilir ki, bir parantez Herhalde hemen teşekkür etmek geiçinc bue fazla gelebilir hazen, cğer ona "Soyut bir ülkeyle, somut olanı arasmrekiyor, beni incelik sözcüğünün anlamıyiiklenmiş yazınsal açılımlar barındırmıda, gıdip gelen oyuncak. bir trcn gibiyse j/na yakın düşen bir yere koyduğun için. yorsa. ir, ben yolcularımı, soyuttan somuta, yokuş Sanınm dcginmek istediğin konu, kalıtyukarı zorlukla taşımaktansa, somut bir îstanbul ve ben, artık yazdıklanmın sal olarak ya da sonradan edinip henimıklimin sıra dağları, kanlı göllerı arastniçinde bu kadar açık seçik görülmeyecesedigimiz yaşama kiiltürüyle ilgili. Evet, dan ındırıvermek ıstenm, imvesel bir gö Acıbadem, 1965. Mellsa Gürpınar Londra'da tiyğiz sanırım. Teknolojik gelişmeler, 21. atro egitlmlnl sürdürürken BBC'de Türkçe biraz önce de deöindiğim gibi, dünyanın lün kıyısına. Kiherkes orada kendı turna^ servlsl'nde kültür konuşmalan da yaptı (Altta). yüzyılda dünyanın başına daha pek çok doğusunda yaşadıgımı hiç unutmuyorum felaket getirecek. Sanayileşmc dofiayı albcn. Az çok değişse de, koruduğumuz dı elimizden, kürebeüeşnıe de, dilimizi yanları olan bir yaşama etiğimiz var bizinı. yok edecek mııtlaka. Ülkemiz için besleEdep duygusu taşımak başta olmak üzedigimiz umutlar bircr birer sönmekte. Şare, paylaşımcı, özvcrili, alçak gönüllü, sal ili l k ll ir dostlarım öldüler, bizlcr sıramızı bekbırlı ve kanaatkâr bir yapılanma va ler bir boynu büküklük içinde oturuyoliklerimize sinen. Bu özeflikler, uygun y yg yeı dc ve kişide ortaya çıktığında, yazıya da sıçrıyor tabii. Yazarın, okurlarıyla, sanatçı çevrcsiylc, yayıncılarıyla olan ilişkisini debiçimlendiriyor. O sözünü ettigim incelikte, içe kanıklık izleri de var, bol miktarda çekingenlik de. Biraz da "tevekkül" eklense iyi olur bu tanıma. Böylesi bir kişilik yapılanması, çağdaş ilişkilcrin yürütülmesi için biraz tnahzur sayılsa da, esirgiyor beni, olası benlik hrtınalarından. Oncc kendimden, sonra ba^kalarından koruyor açııkçası. C )kullarda ön sırada oturup, durmadan parmak kaldıran çaliijkan öğrencilerin coşkusunu hiç taşımadım çocukluğumAniIpekkayaIle'63yazında $lle'de... da. Yanına sokulamazdım ögretmenleri min, Arka sıralardaki iki yıllıkların, ağır başlı suskunluğu , bana daha bilgece gelirdi. Onlar, vanlarında fazla kalemleri varsa, "yok" demezlerdi. Oyle işte. Koşullar beni zorlasa da, fazla değiştircmedi. " Eski usül" bir durıışıı, hen korudum hayata karşı. Eski lstanbullu bir kadının esinlilerini tasımayı reddetmedim. Batılı anlamda çağcıaş bir kadının özelliklerini nasıl olsa taşıyordum. Ama buna biraz mahçubiyet, biraz gurıır, biraz hayal, biraz da tembellik vekararsızlık eklenemcz miydi? Gülmeye ve ağlamaya fazlaca egilimli olmak da unutulmamalı. Işte, ince olmak bütün bu zayıflıklann toplamıdır biraz da. tncelikle aptallık sırt sırta dururlar genelde. Incelikte biraz ileriye gidildi mi, günümüzde aptallıöın sınırına girilmiş oluyor. Doğallık ise, niç kimsenin yargısına aldırış etmeyccek kadar, davranışlarında içten ve özgür olmak galiba. {lele şiir yazarken, insanın içindcki ba^ımsızlık duygusu da depreşiyor. Kendinıle bulunınayanı var diye, kendinin olmayanı benim diyc ortaya çıkarmayı, inanca, ideolojiyc, günün geçerli temalarına göre şiirler yazmayı, hiç beceremedim ben. Belki bir eksiklik yarattı, yazarlık hayarim hep arka sıralarda geçti ama, dediğim gibi, ben hoşnudum durumumdan. Ger çekleri sanata dönüştürmeye, sözcüklerin müziği ve içlerindeki anlam pırıltılan yetiyor zaten. KlTAP SAYI 472 SAYFA S CUMHURİYET
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear