25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Vitrin Para ile Akraba//t««y B Whıic/Çtvırcıı. Akm Bora/îletışım Yayınları/237 .\. Global pazarlara yönelik olarak Üçüncü Dünya ülkelerinde gerçekleştirilen küçük ölçekli üretimin çapı her geçen gün biiyüyor. Istanbul'un gecekondu mahalleleri, taşıdıklan ucuz ve feda edilebilir kadın emeği potansiycli ile bu türde bir üretimin kolayca yaygınlaşabildiği yerler. Jenny B. White, Ümraniyc ve çevresinde yaptığı antropolojik çalışmasında bu üretinı sistemi içindeki emek ve giiç ilişkilerinin kuruluşunda cinsiyet ve akrabalık ideolojisinin oynadığı rolii inceliyor. Kadınlann parça başı iş yapmayı ya da atölyede çalışmayı kız evlat, eş, anne ve komşu olma rolleri gcregi gerçekleştirdikleri bir "ctkinlik" olarak görmeleri, sömürüyc dayalı kapitalist ilişkilerin üzerini örtüyor. Akrabalar arasında açık uçlu bir karşılıklıIığın ve borç değiş tokuşunun olması gerektiği düşüncesi, işin akrabalık olarak hafifletilmesine dayalı emek sömürüsü sistemini mümkiin kılıyor. Bunu ortaya koyarak White, Tiirkiye örnegi üzerinden, ıılııslararası iş dünyasının, emeğin kültürel yapılınışından nasıl yararlandıgını gösteriyor. "Para ile Akraba", Türkiye'de, içerisinde sömürüyü ve dayanışmayı aynı anda barındıran üretim ilişkileıini, küçük işletmecili ğin yapısını, toplumsal cinsiyet kimliğinin kumluşunu ve kadın emcği üzerindekı denetimi kavramak istcyenler için öncmli bir kaynak. Gece ile Sabah Arasında Yo\cu\uk/Rafık Schami/Çeviren: Musta/a Tüzel/Kahalcı Yayınevi/412 s. Arabistan'ın en zengin mimarı Nabil Şahin, kansere yakalandığını vc (•III III NIIIIII çok az ömrünün kaldığını öğrenir. utiM\ın\oıuıik Bunun üzerine, çocukluk arkadaşı Valentin'i, yöneticisi olduğu sirkle birlikte ülkesine davet eder. Sirk ülkede iicretsiz temsiller verecek, karşıhgını da fazlasıyla alacaktır. Zamani Sirki Almanya'dan yola çıkar. Bu yolculuk, aynı zamanda Valentin'in gençliğine doğru yöncldigl, daracık Arap sokaklarında gerçek babasının izini aradığı, Nabil'in içindeki ölümü yenmeye çalıştığı, sirk artistlerinin ve izleyicilerin her gün binbir gece masallarını aratmayan, acı tatlı, neşeli hüzünlü olaylarla karşılaştığı, geceyle sabah arasında hayatını kazanma kaygısıyla sürdürülen yaşamla ölüm arası bir yolculuktur. Toplu Oyküleri/Nczihc Mcriç/Yapt Kredi Yayınlan/Cilt 1: 273 y;Cill 11:319 y Nezihe Meriç'in toplu öykülerinin birinci cildinde, yazarın 6O'lı yıllardaki ilk öykülerini içeren "Bozbulanık", "Menekşeli Bilinç" ve "Topal Koşma" yer alıyor. Ikinci ciltte ise 1979'da yazdıgı "Dumanaltı" ilc 79'dan günümüze kadar yazdıklarını içeren "Bir Kara Derin Kuyu"dan oluşuyor. Bu öyküler Türkiye'nin son yirmi yılına ışık tutuyor. Gerçekten de kara, derin bir kuyuydu o günler... Yaşamın tüm güzelliklerini çekip içine alan... Türk Mitolojisinin AüCsi/Yaşar Ç.oruhlu/Kakalcı Yayınevı/279 s (ieniş bir coğrafyaya yayılmış ve vedi iklim, dört mcvsim" hüküm sıırcn dcvletler kurmuş olan Türklcrin mitolojileri hâlâ yeterince aydınlatılmamış bir alandır. Dr. Yaşar Çoruhlu Türklerin tarih boyunca Şamanizm, Budizm, Maniheizm ve lslamiyet inanışları içinde ne kadar zengin bir mitoloji yarattıklarını sergileCUMHURİYET KİTAP SAYI 472 yeıek Uıhun Vazıtlan ndan Kabe ye uzanan yolda, Türk uygarlıklarının inanç sistemlerinin sürekliliğini vurgulııyor. Türk inanışlarını, geniş bir kaynak yelpazesinden yararlanarak zengin çizim ve resimlerle aktaran "Türk Mitolojisinin ABC'si", Türkçe'dc alanının ilk bütünlüklü örneği. Türk Halk Edebiyatı/Hazırlayan: Suat Batur/Alttn Kıtapl<ır/X()7 s Halk edebiyatı ürünleri, bir halkın nereden gelip nereye gittiğini, hangi seriivenlerin içinden geçnğini aracısı/ gösteren ayna gibidir. Tarih boyunca büyük göçler, zalerler, kırımlar yaijamısj olan Türklerin serüvcnlerini de halkın acılarından, sevinçlerinden, suskunluğundan, başkaldırısından, gelenek ve törelerinden süziilüp gelen ürünlerinden izleyebilirsiniz. Elimizdeki kitap, ögrencilcre, ögretmenlere ve konııya ilgi duyan kiijilere, Türk halk edebiyatını bütünscllik içinde tanıtmak amacıyla hazırlanmış. Kitapta, Türk halk edebiyatı alanına giren türler on bölüm baslığı altında incelenmiş. Türlcr kökenleıi, kaynakları, özellikleri ve tarihsel geli^imleri acılarından ele alınıyor. Her tür ile ilgiü türiin genel nitelıklerıni taşıyan, olabildiğince bol örnek verilmiş. Selam Söyleyin Ay Isjiğına/^fnol Yazıcı/Bumerang Kitaplar Yayıncvı/190 \. Şenol Yazıcı'nın ilk kitabı IHÜOL uım olan"Selam Söyleyin Ayışıöına"da, ince bir ironiyle yüklediği öykülerde yer yer çocukiuk anılarının gizemli günlerinc gcziler düzenlerken hümanizmayı elden bırakmıyor. Çocuklugunun geçtigi Karadeniz kıyılarındaki uluslararaM kültüre dek uzanan geniş bir yelpazeyi kucaklıyor öykülerinde. Düşle gerçeğin kucaklaştığı öyküler kendisini sevdirerek okutuyor. deydi) Amerikan prömiyeriyle bu dencyiminc son vcrdi. ilk romanı "Restorec", 50'lerin bilimkurgu romanlarındaki "saçma ve gerçekdışı" kadın portrelerine bir protesto olarak yazıldı. Ancak daha geniş temalar ve hayal dünyaları özellikle iki dizide (Helva, The Ship Who Song ve Pernli Ejder binicilerini anlatan 12 romanda) işjendi. Dünyanın önde gelen bilim kurgu yazarlarından biri olarak Hugo ve Nebula ödüllerini ve yedi kez de BK Kitap Klübü Odülü'nü kazandı. Kitabın konusu kısaca şöyle ; Farklı bir soydan olan Ejderlere binen adamlar bunları yumurtadan ilk çıktıkJannda seçerler ve kontrol ettikleri bu devasa, muhteşem hayvanlarla ömiir boyu ruh arkadaşı olurlar. Bunun nedeni isc Ejderlerin Pern gezegenini bir tehlike oluşturan kan kırmızı yıldızdan koruyabilecek tek yaratıklar olmalarıdır. Fakat yeni nesilleri dünyaya getiren tek Kraliçe zayıflıyor ve yavaş yavaş ölmektedir. Üç Gün Paris/lnci Asena/Adam Yayınlart/152 i. "Oteldeki odamdan Paris çatılarını görüyorum, geniş bir açıda. Fo toğrafa girmemiş ama, sarı kubbenin hemen solunda Eiffel var. tyice daha solda Gökdelen. Paris'in en güzel Eiffel'den göründügü, çünkü Eiffel'in görünınedi^i şakası geliyor aklıma. Aynı düşüncede değilim. Gözüm öyle alışmış ki kuleye. Gökdelen çok çirkin gö rünüyor gözüme. 'O' gökdeleni hiç sevmiyorum." diyor Inci Asena bu "Fotoğraf Arkası Notları"ndan oluşan kitabında. Mcydan Okuyan Çocuk/fVo/ Dr. Stanley I. Grecnspan vc jaajuclinc Salmon/Çeviren Prof. Dr. tsmail Hr scvim/Özgür Yayınlart/4)') s. Prof. Greenspan "The Challen ging Child" (Meydan okuyan, is yan eden, sizi yarışmaya davet eden, Asi, Zorlayan Çocuk) adlı Meydan bu eserinde, çocuk bakımı, eğitiOkuyan mi ve tedavisi ilc meşgul her mcsCoctıft lek sahibine: Psikolog, pedagog, cğitmcn, çocuk psikiyatrı, pcdiatrist ve o çocukların gerçek sahipleri ebeveynlere, ev, okul ve top lum yaşamlarında güçlüklerle karşılaşan çocuklara nasıl yardımcı olunabileceğini eşine zor rastlanan bir sadelik ve mükemmeliiklc scrgiliyor, ve günlük çocuk yctiştirme prati^inde çocukların kuvvctli yönlcrini ve yetilerini nasıl geliştirebileceklerini anlatıyor. Çalışma, Tüketicilik ve Yeni Yoksullat/Zygmunl Bauman/Çeviren. Ümit Öktem/Sarmal Yayınevi/156 s. Ortodoks yöntemler kullanarak yoksullukla mücadcle edebilir miyiz? Işgücünü satmadan ve toplumsal olarak kabul görmüş çalışma kavramını yaygınlaştırmadan maişet derdine yeni çözümlcr bulabilir miyiz? Yaşam projelerinin çalışma, profesyonel yetenek ve meslekler yerine tüketim tercihleri etrafında inşa edildiği bir tüketim toplumunda yoksul olmak, evrensel istihdama dayalı üreticiler toplumunda yoksul olmaktan oldukça farklıdır. "Yoksul olmak," başlangıçta, anlamını işsiz olmaktan alırken, günümüzde yeterince tüketemiyor olmanın berbat halinden almaktadır. Yokbulluk içinde yaşamanın ve bu sefaletten kurtulmanuı umut ve olanaklarından gerçekten farklılık yaratan anlamlardan biri budur. Bu ilgi çekici eser, modern tarih boyunca meydana gelen değişimi göstermeye ve bu değişimin toplumsal sonuçlarının dökümünü yapmaya çalışmaktadır. Bunu yaparken, artan yoksulluğu yenmek ve sıkıntılarını dindirmek için bulunan sınanmış ve iyi bilinen çarelerin, güniimüzdeki yoksulluğun sorunlarını kavramaya ve çözmeye ne ölçüde uygun oldugunu (ya da olmadığını) dikkate almayı amaçlamaktadır. Edebiyat Kuramları ve E\eştiri/Bema Moran/tletişim Yayınları/\52 s. "tstanbul Universitesi, Ingiliz Dil ve Edebiyatı kürsü ' SAYFA 21 /OREİffIKM Bilim Tutkusu/Kewd/ Yalçtn/Mıllıyet Yayınları/174 v. "Bilim Tutkusu", lateralizasyonbılırrı lulkusu la ilgili çalışmalarıyla, beyin konusunda çok ünemli buluşlara imzasını atan 1 ürk bilim adamı Prof. Dr. ü n u r Güntürkün'ün yaşamöyküsü. Henüz dört yaşındayken çocuk felcine yakalanan Onur Güntürkün'ün bu hastalığa karşı verdiği zorlu mücadelenın ve umııtsıı/luktan umut yaratışının öyküsü. Gcçirdiği hastalık nedeniyle bağlandığı tekerlekli sandalye, onun bilim yolunda tutkulu yürüyüşünü cngelleyemedi. 15 yıllık geceli gündüzlü yoğun araştırmaları sonucunda elde ettigi önemli buluşjan nedeniyle, Bochum Universitesi Ustün Araştırmalar Ödülü'nü, Alman Araştırma l'onu Bursu'nu ve Gerhard Hess Bilim Odülü'nü kazanan Prof. Dr. Güntürkün'e, 1995'te de Almanya'nm en büyük bilim ödülii olan Krııpp Bilim Odülü vcrildi. Prof. Onıır Güntürkün'ün yaşamı, bilimin hangi koşullarda, nasıl yapılabileceğinin, bilimscl ilcrlemenin ve bilim geleneğinin nasıl gerçekleşebileceğinin, insana verilen degerin bilime giden yolları nasıl açtığının canlı bir örnegi. Ejder Uçuşu/Anne McC,affrey/Çeviren Vcrhan lir türk/llbaki Yayınlan/4 38 s Anne McCaffrey ilk romanını l,atince dersinde, bu ölü dille yazdı. Daha sonra tiyatroyla ilgilendi; bir karakter aktrisi oldıı. Dokıız yıl miizik öğrenimi gördü. Bu esnada operaların sahneye konulmasıyla ilgilendi. C^arl Orff'un "Lııdus De Nato Tnfante Mirificus"unun (ki kendisi bu oyunda bir cadı rolün I
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear