25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Kapak konusunun devamı. *•" layışını, ııyak vc cinasını birçok şiirindekullanırken "Aşağıyukan" (1952) atllı kitabında on dört sayfa sürcn "lstanbul S ı iiri"nde ve "I'adik ile Kuş" (beş say fa)da tnasal, dcstan ööelerinin yanında gerçeküstü anlayışla tekerlemeler, yinele meler ve konuşma dilinden yararlanarak uzun şiirleri dencr. Bu şiirlcr ycr yer scmt ve şahısların adları vc görüntiileriyle düzyazı, konuşma, açıklama vc anlatılarla sii rer. Ağaçkonusur, ladikkonuşur. "Ycrik ycmczik ycrik ' gibi yörc söylemlerine rastlandığı gibi "Şıı vukarda lafi geçen kuş/KaptığıgibiFadik'i/Gakdeyinccet/ Cîuk deyince su/ ycı den yedi kat arşa kanatlandı o hızla.." dizelcriyle dc masalı gerçeğe uygular. Bıı şürlcrin gerek ıızunlııgu, gerek biçemi, gerekse kullanılan dili şairin oyun yazarlıgının, tcatral yazımın ipııçlannı verir. Yinc Istanbul şiirindcde "şıngır mıngır", tckcrlcmcleriylc "Elini öpeyim bcyim/ ayagıni opcyim beyim" yinclcınc vc pekiştiımclerc sık rastlanır. Günlük hal natır sormaları, selamlaşmalar vc yarı argo şakalaşmalar da bu şiirler boyunca kullanılmıştır. "lşim acelc dc/ Nc var nc yok/ Bcrbcr rıasıl/ Kcdi ııasıl/ Komşular nc âlcmde." "Karga ilc Tilki (1945) şairin Yeditepe Şiir Armağanı alan bir kitabıdır. Bu kitanıntiaki çoğu şiirlcr (Bulut, Tclcfon, Klimi Gürdüm, I lüniyct vc Karga ile Tilki) ironinın, crotizmin, one çıktığı dcstan söyleminden yararlanılmış (Aldı Esma BacıAldı Bulut) halkın (i/.lcmini, yaşayış biçimini, cmcâin vc hakkın bölüşümünü doğa görüntüleriyle susleycrek okuyucuya sundugu ürünlerdir. Tilki ilc Kaıga'nın öyküsii öğrendiğimi? bıçimdc bitmcz. "Raviyanı ahbar, münakalanı asaı rivayet ederler kim, tilki peyniri olduğu gibi yutmamış, nc hikmctsc, cık kadarını yinc kargaya sunmuş." Bu şiirlerin çoğunda agaç kuşa, kuş ota, ot insana ulaşmaya calışırken çıkar çelişkileri, yaşam sevinçleri, yardımlaşma vc ayrışmaları gcrçeküstücü yaklaşımla anlatılmaya çalışılır. Bu bağiamda Oktay Rifat şiiri grizlcmleycn, gördüğünü göstcrcn özcüi^ininyanı sıra, görunmcycn, ya da görc görc alıştığımız gcrccğin karanlık tarafını da düşündürür, algılarmaya çalışır. "Hiirrıyet" adlışiirinde "Canım ci^crim mavi gök/ Bu nürri yet bize çok/ / Bizc yaraşır/ Bizc uygun/ Bir tıürriyct gönder) derken özgür lüğe ahşmamış, onu tanımlayamayan toplumun yaşamuan bckJediği somut şeyle Ölümünün 10. yılında Oktay Rıfat hangi cörüntünün içiııdc ulursa ulsuıı dilinde nalkın sözleri, gönlünde onların kahramanları ozanları vardır. (Sagımızda Pir Sultan/ Abdallanyla rüzgâr gibi/ Solumuzda Köroölu/ Kırk atlısıyla dolu dizgin...) dizclcriyle yönünü, yüreğinin kaynaklannı göstcrmek ister. Kcndi bcdcniylcdcbarışıktır. (Su içeıkeıı elimi gördiim/ Pemhe delikli usulca tüylü/ Dedim ki mcrhaba merhaba elim...) O. Rifat 1954 yılına dekyazdiöı şiirlerlc şekil olarak hecccilcri izlcsc de kısa şiirleri, ironisi, günlük konuşma dili, düzyazı şiir anlatımları tckcrlcmclcr, söylcnce biçeınleriyle yeni şiirin öncülü^ünü gözler önünc screr, ancak Eza şiirinde "Bu gördüğüın rüya bu billur nıalıfaza/ Nedir bu içinde yılıJız dolu sıılar/ Vc mercan dallaıında aydınlık balıklar/ Sular dan ıçime yayılan bu cza." dizelcrindc Ahmet I laşim şiirinc, "1 lalka" adlı şiirinde de çağdaşı şair: "Beni mi boğmak istiyor dalga/ Kuşlar dönüyor başımda ncden/ Sanil bir cizgidir üzüntüden/ Ve git tikcedaralmadahalka"dizeIeriyledeCahit Sıtkı söylemine yaklaşır. Paul Valery'e Ağıt'ta: "Herkcs için doğruyum ötnür dışı Bir kuşum belki de hiçten kanatlı Bcn özü âlcmin ben mihenk taşı Heybesinde yıldız kaçıran atlı" şiirinde de Batı şiirinin etkileri se/inlenir. Kansı Türkân için yazdıklarının yanı sıra, şiir yoldaşları M. Cevdct Anday ve Orhan Vcli dogal olarak dizelerindc yer alır. (Karım daha dün girdi hayatıma/ Kim var bana ondan yakın/Ne Melih ne Cahit iştc yalnızım/ Tenha iskclcsindc Üsküdar'ın) derken "Agıt"ta da: "Of ne kötü dünyaymış Bir Orhan Veli varmış Gel gel kardeşim Orhan Bcnim ellerimi al Benim gözlerimi kullan" diyerek arkadaşının ölümüne duyduğu üzüntüyü duyumsatır. "Uykusuz camların kırmızı boynuzlu öküzü ellerimi yaladı mı yemyeşil kesilirim. Alnımın kuşları havalanır. tçim dışım gözle görünmeye başlar. Baskalan seyrime dalmış ne fayda, ben mühürlerin yalnızlıöında erir giderim." XVII başhklı şiirinde görüldüğü gibi "Perçemli Sokak" kitabıyla söylemindc, sözcÜKİeri kullanışında farklılıklar göze çarpar, gerçeğin çıplak görüntüsü, sözcük vc dizelere başka anlamlar yükleyerek çağrışımlarla zenginleştirilir. Ncsneler ve uurumlar farklı sesler ve renklerle duyumsatılmaya çalışıılır. Bu kitabın ilk bölümünde: "Hafbuk i kelimeleri kullanmak, göz önüne birtakım görüntülcr gctirmek, gerçekle oynamak, gcrçeği kurcalamakla birdir. Kelime bu bakımdan bizi rcsmin çizgisinden, ıcngindcn, mubikisinden scsinden daha çok gerçeğe yaklaştırır" diyen şair gerek "Perçemli Sokak"ta (1956) gerek sc "Aşık Merdiveni"ndc (1959) kullanılan dilin boyutlarını gcnişletmeye başlar. Bu şiirlerinden başlamak üzere denebilir ki (). Rifat şiirlcrinin 2. livrcsinde 2. Yeni şiir anlayışının kapılarını açmıştır. "P. Sokak" kitabında şiir adlan yerine rakamlar kullanılırken hecc ve halk şiirinin özelliklcrindcn uzakJaşan şair kısa şiirleriylc yeni söyleşiler dener. "XXXI" başlıklı şiirinde "Köşebaşını tutan leylak kokusu/ Yakamı bııak da gideyim" derken "XXXI" şiirinin sonunda "Eski cllcrim kim biliı ncredeler şimdi?" sorusunu sorar. O. Rifat "Aşık Merdiveni"ndc dc düzyazı şiir, kısa şiirlerle aynı biçemi aynı söyleyişini surdürür. rigulümscicrckduyumsatır. "Sjimdi" baş I ilc.li şiırde isc tarihlcr ve aylar kullanılmıştır. (UğurlarOlsun 1952/GüleGüle) "Te lcfon" şiıri: ÇocukJara bakma dayanırım Cîidc gclc çogaldım halkım bcn artık Dağ taş kalabalık kalabalık Satar mıyım oııları onlar da çocuklanm Ben kadınım çocuklarımla vanm Tclcfon nafilc açmam scni Söylemez dillerim yarınla bağlı Tutmaz parmakJarım kocamdan bclli Tclefon benimki de analık "Belki Gcccleri giydirilir bir ruhaf korkmuş belki de susamıştır/ su içmeyc alışık/ Çorap öylc mi don öyle mi bağlanır/ Gömleğı sarkıyor arkasından" diyen ana larm "îlatırlayın onlaruı valısctıni" korkusııyla kcsik kesik çalan telcfon sesindcki urpertivi sczdircn, analıgırı vahşct vekjyımlardaki çığlığıdır... Yine "Ahmet" şiirinin bırçok dizcsi de şiir okuyucusunun dilinde ve belleğindedir. ler "Büyük babk küçük balığı yutar demiş Bok yemişler Onu sardalycler düşünsün Scn balık değilsin ki Ahmet Mek parmak mek parmak daha Sonu selamct" O. Rifat yaşamın içindedir hep. Bazen balıkçıların yanında denize yakın, bazenbır bulutun altında, kanncalar, kaplumbağalarla üstündedir toprağın. Nerede okkiffiüiıt Koca Bir Yaz / ühlay Rifat /Adam Yayınları / 127 i. Denize Doğru Konuşma/ Oktay Rıfut /Adam Yayınları / 142 ç. Dilsiz ve Çıplak / Oktay Rıfat /Adam Yayınları / 141 s Çobaınl Sıııler/ Oktay Rıfal /Adam Yayınları / 25 5.s Yaşayıp O.lmck Aşk ve Avarelik Ustiine Şiirler/ Oktay Rıjat /Adam Yayınları / 250 s UHeri Var Özgiirlüğün/ Oktay Rıfat /Adam Yayınları / 289 j . tıMfiy rifat YAC.MUKSIKIMISI OmAYHtFAT SİİR KDNUSMASI Seçme Şiirler/ Oktay Kıjat /Adam Yayınları / 87 s. SAYFA 4 Şiir Konuşması/ Oktay Rıfat /Adam Yayınları / 155 s. Yağmur Sıkıntısı/ Oktay Rıfat /Adam Yayınları / 322 s Danaburnu / Oktay Rıfat /Adam Yayınları / !')')<:. Bir Kadının Peııceresinden / Oktay Rıjat /Adam Yayınları / 191 s. Bay Lear / Oktay Rıfat /Adam Yayınları / 222 i "Her ağacın arkasından karşıma siz çıktınız Öylesine çoktunuz ki bunaldım yalnızlıktan • CUMHURİYET KİTAP SAYI 464
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear