05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Ğerlendirmelere az rastlanıyor. Deneme lerin görüldügü köijeler, ya "bcn"in agırlıklı olduğu övünmclerle, ya da hesapla^ malarla doltı. ( )ysa, deneme, kişiye özgür düşünme, i(,tenlikli olma ortamlan yaıa tır. Deneme diye yazılanların çoğu da, "sen de benim gibi düşüneceksin" havasında. ('.ımıhuriycf'm ıfı^ında deneme ya^ yınlayan gazete kalmadı gibi. Küşelerde Âtaol benramoğlu, Ahnıet Cemal, Enis Batıır, Turgay Fişckçi adlarını görmck insaın nasıl ferahlatıyor! Yazınımızdan, sizin on yazarıntz kimlcrdır? Sevgili Cîıiltckin, diyelim on yazar sayıyorsunuz, ardından öyle biron birinci sini anımsıyorsunuz ki, yer yarılsa içinc girilir. Gei(,ekte, bu "on", kesin bir birim olmamalı. Kisjilcr gibi, kitaplar da eskiyor, ya da yenileri beliriyor çevrenizde. Yazarlar belirleme, hani tlüğünlerde herkese çağrı yollaılıgınızı sanırsınız da, en çok anımsanması gerekeni unuttuiunuzu fark edersiniz, oııa ben/er. Amsı kitaplığımda Nurullah Ataç'ı, Sait Faki'i, Nâzım \ likmct'ı, Adalet Agaoglu'nu, Mîna Urgan'ı, Berna Moran'ı, Nermi Uygur'u, Ya sar Kemal'i, Fazıl Hiısnü Daglarca'yı, Canit Külebi'yi... görmek bana mutluluk vermiştir. Sayıyı on'a tamamladım. Ama başımı kitaplığıma çevirdigimde gördüğüm ilk yazar bu on'un on birincisidir. Ccmal Süreya yı nasıl arlarsınız?.. ^« sıraltir hazırlamakla olduğnnuz, ustünde çahştıfcımz bir yapıt var mt? Okurla buluşmaya baztrlanan dosyalarda neler Tünkiye'deki deneme yazmı Kıtciba ılışktn yaıılunnız, kıtıip tanıt var? Siz de işin içindesiniz, bir yazarın yaz ma yazılarının çok atewıde, bımlara denemadıkları her zaman yazdıklarından çokmeler denıek daha dogrtt sanırım Yazar çb'zümleriniz klasih yazar portrelerı anla tur. Ydlardır Okuma Alanları diye bir kitap yazmak istiyorum. 1973'ten bu yana yışından uzak. Tiirk denemealifct içtnde be^ kez basılan Dedc Korkut'u eksiksız özgıin bir ycre sahıp Türktye'dekt denemc yazınını, kitap tanıtma yazılarını, ya yayımlama diye biı olanak var elimde. zar değfirlendtrrru'lermı na\ıl değerlendi Dostum H. Achmed Schmiede, yıllannı vererek, aslı Dresden Devlet Kitaplıriyorsunuz'' ğı'nda bulunan Dcde Korkut yazmasını, Ben kitap tanıtırken, aktancı olmamasorunlu sö/ciıkleri de okuyup yorumlayaya özcn gösteriyomm. Okuduklarımın rak, olduğu gibi okudıı. Onun izniyle, bendc çağrıştırdıkları üzerine yorumlar ben de çagdaş bir Türkçe'yle onu okuryapıyorum. Yazarla bir düşünceyi pay lara ulaştırmayaçalışacağım. Böyleee, De laşmayı, tadına vardığım öğeleri okura de Korkut cn az eksikle yayımlanmış olaaktarmayı önemli sayıyorum. Sizin dedi cak. Bir de kendimle baş basa, kendime ğiniz gibi, böyle bir yaklaşım, bcni dencanlatır gibi yaşamımı yazmak istiyorum. tnenin sınırlarında oolandırıyor. YazdıkKendime yönelik kimi bölümler, Kmin larimı "Tıirk deneıııeciliği içinde özgün Özdemir, ()zcan Atalay, Prof. Dr. Atalay bir yere sahip" diye bclirlemeniz beni çok Yorükoğlu, Ali Seyhıın gibi arkadaşlarısevindirdi. Yazarlara Aııdre Gide'in Dosmın gözlerini yaşartıyor. Sanat Dcrgı toyevski'ye yaklaştıgı gibi bakmak istiyov/'nde yayımlananbir bölüm Ahmet Murıım. Cide, Dostoycvski'yc yönelirken, hip Dıranas'ın cok ilgisini çekmişti. Ağır unun yazdıklarını besleyen ince damarla hasta olmasına karşın, onun "Gerçekten rı ırdeleyip ortaya çıkarır. Böyle bir değer1 bunları yaşadınız mı. " sorusu beni çok et lendirmeyi okuduğumuzda, Dostoyevskilemiştir. Yazacaklarımı gerçekten ya^aki'nin hem bir birey olarak, hcm sanatçı dım; çektiklerimi sulandırmayacak bir dil olarak yaşamına girmiş olurıız. Kuşkuyakaladığım an, onları yazmak boynusıız, bu yargımla, Gide'deki geniş alanlı mun borcudur. En büyük sorunum, iist bakışa sahip oldıığumuzu soylemek istelendiğim ders kitaplarını yazıp bitirmek. miyomm, gönlümden gcçcni dile getıriyoruın. Ozanlar Yazarlar Kıtaplar'da da Emckli olup Türkiye'ye döndükten sonra, "yazı" ıle ben baş başa kalacağız. Yayer alan birkaç yazımda, yaklaşmaya ça şasın özgürlük!... • lıştığım ya/arlan gerçek boyutuyla yansıtınaya biiyiik çaba gösterdim. Sorunuzun ıkınci bölümünde, deneme yazınını, kiHalk Anlatıları / Adnan Binyazar / tap tanıtma yazılarını, yazar degerlendir Mozaik Yaymaltk / 2İ0 \ mclerini nasıl bulduğumu belirtmemi ısOzanlar Yazarlar Kitaplar / Adnan tiyorsunuz. Deneme çok emek isteyen bir Binyazar / Çciğdaş Yayınlan / 320 s. tıırdür. Yeni yeti^eıv ler bu sıkıntıya katla namıyorlar. I3eneme deyince gene Salâh Birsel, Ncrmi Uygıır, l'inis Ratıır ranlanıyor gözümdc. Mîna Urgan'm Vırgiııici Woolfu, deneme yazınımızın düzeyini gösteıir. llhan Selçıık'un, "köşeyazısı" sınırlannı aşarakya/dığı dencmeler ise, geniş kesinıleri besle yen tek kaynak. Gazetelerde yaratıcı ya/ılara, deneme bice "Ben kitap tanıtırken aktancı olmamaya özen gösterlyorum Okuminde yazılmıi; de duklarımın bende çağrı$tırdıkiarı uzerine yorumlar yapıyorum" dlyor Adnan Blnyazar CUMHURİYET KİTAP SAYI 464 dim. Kitabı çıkan üzerinc bir şeyler söylemek sanki benim görevimmİ!; gibi... Ataç bu tutıımda olanlan "edebiyat mcmuru" saymıştır. Kendımi, Rus romanlarında oldıığu gibi, beşinci, dokuzuncu, on beşinci dereceden mcmurlar vardır, onlar gibi görünmeyc başladıgıını anınv sıyorum.Bugün de bcni görevli sayan o kadar çok arkadaş vaı ki... Bu görevi yerine getiremcmenin sıkmtısını nc çok çekiyorıım! Yazmayıp onların yü/iine bakamamaktansa bu memurluğu sincyc çckmeyc rıza göstcrmişimdir. Ah, siz memıır olıınca, elindc dilekçeyle ne çok insanla karşılaşıyorsunıız!... Belki, hiçbir zaınan kitaplar, ya/.arlar üzerine yazmamalıydım. Yazma yolumıın başka bir yt>I olduğunu, Çok geç dc olsa, altmış beş yaşımda daha iyi anlıyorıım. Kitapta bu türgörevsel yazıların yer almamasına özcn gösterdim. Görev duygusuyla yazacagtm bir iki yazı daha var. ( )nları da yazınca, bir tövbekâr gibi bir köşeye çekilip kendi satırlarıma dalacağım. Kitap, insanda anlama istegi uyandırınalıdır. Kendıni clc vercn, her okuyanın duyumsadığının altında iJetilerle var olınaya çalışan bir kitap, "uğraşf'dır, kitap dcgildir. Dönüp dönüp niye Shakespeareokuyorum.niye Don Quijote'sız edcmiyorum, niye her gün Çehov'un ardından koşuyorıım?.. Bizim yazarlarımız arasında da kendi başima ki taplarına dogru yol aldığım kişiler olmuştur. Ne yazık ki zaman onları çoğaltmıyor, azalıyor. hvas Halil 7 öykü kitabıyla, geride bıraktığı topluma asla yabancılaşmadan unutulmaz saptamalar sunan Ilyas }Ialil, şiirc yaptıöı yeni dönüşte, "birbirintlcn güzel, unutulmaz fresklcr"le içimize ışık saçıyor. ENGİN AŞKIN p~ yv yıldırMontrcal'iikinciyuvasısay^ \ I I mışolanozan veöyküeütlyasHa ^ \J lil'i, n yaşlarındayken.lzmirhal kcvi'negelen "Kaynak" edebiyat dergisin den anımsıyorum. ü yıllar, Külebi'den.M.Ş. Onaran'dan, Oktay Rifat'tan, Sabri Altınel'den tngilizce'ye yaptıgı güzelim çeviri lerinin birçoğunu ezberlemıştim. 50 yıl son ra, bir yaz bitinünde Toronto'da ilk kcz tanıştığımız zaman, OrhanVeli'nin "Yalnızlık Şiiri" adlı ürününün Ingilizcesini okumaya başladığımda, ikimiz de şaşkınlık ge çirdik. Belleğinı, nasılsa, küçümen bir köşesinde sakladığı bu çeviriyle, unutkanlıkla sayrı olmadıgını göstennişti. tlyas Ilalil, uzun bir suskunluk ardından 1983 te yazına dönüverdi. C iörkemli ve üretken bir dö nüştü bu 1983te "Doyumsuz Göz", 1985'tc "Çıplak Yula", 1987'de "It Avı", 1989'da "Boyansın Ranıazan", 1991 'de "Iskanıbil Evler", 1993'te "Kiralık Mabet", 1995'te "Sarhoş Omenler" adlı 7 öykü ki tabı yayıınlayan Ilyas I lalil, 1998 başında, bu kez "65 Yıl Beklemek Cierek" adlı yapıtıyla şiirc döndü ycniden. Yarım yiizyıl önce kapıs.ını çaldığı şiiri, hiç de dışlamadığı bcsbelli bir dize ustası nın güçlü boluguyla, sevccen bir sürpriz yaptı. Büyük çogunluğu Kanada'yı ve özellıkle Montrcal'i anlatan öyküleri, tanımı zor bir kara gülmccenin örneklcriyle doluydu. İlk öykü kitabı "Doyumsuz Göz", göçınenin ortak surüvenini, hayranlık verici bir gözlcmci olarak vurgular. Çarpıcı, zehirzemberek gorünüınlerde, size giinlerce kahkaha savurtacak bir taşlaına antolojisinden sayfalar açar. Bu yı! çıkan "65 Yıl Bek lemek Gerek " adlı şıir kitabı, sanatçının Japon yazınının geleneksel 1 laikıı türüyleözdeşleşcn örnekler getiriyor bize. Kitaba önsöz yazmış olan ozan Talat S. Halman, Ilyas Halil'in, "inıgeestetiğinibaşarıylayücelten g ğ ş y y b dize ld dingin aına çarpıcı bir d ustası olduğunu" söylüyor. tlyas Halil'in "lngilizceleriyle" yan yana olan \ îaiku türü şiirleri, ta Mersin'dc başlayan bir sanat tutkunluğunun yepyeni esintileriyle örgülenmiş. Aglama bak Yagmur yağıyor Seni ilk öptüğüm sokakta Da Nol Wcep Louk lt\ Raınıng (h: the Strcvt Whereıftrst Kısscd yrıu "Yaşamının büyük bölümünü Fransızea'ııın, lııgili/ce'nin ve Arapça'nın egcnıen olduğu diyarlarda geçirdiğını" Talat S. I lal man'dan oğrendiğinıiz ozan, ses bayrafımız özgiin Turkçe'yi Haiku'Iarın kucağında, bir şiir bahçcsıne dönüştünnüş. Üstü ne cbeınkuşaklarının gcrildi^i bu bahçede, renklerin cümbüşü var: Ağustos güneşinin Sarı Bir ışınını Güzyaprağının Altında Uzüm salkımında Uyumuş buldum / Found A yelloıv ray Ofaugmt sun Assleep \n a bunch OfGrapet Undcr Fall Leaves Duyarlı yürefiinin tüm antenleri yaşam sevgisine aönük olan Ilyas Halil, doğupbüyüdüğü Akdeniz'in bitimsiz ışınlarıyla kucaklıyor yöresini. Ozanın 71 I laiku şiiri, üzgülere düşen yüreklere, kırılmış gönülle re çiçckler savururken, melankoliye "gcçemezsın" diye fısıldıyor. Talat S. I lalman'ın önsözünde belirlcdiği gibi, "Ilyas I lalil bir 1 lıdrellcz parıltısıyla, ilkyazı muşlukıyor yü reklerimize". Ilyas Halil'in "65 Yıl Bekle mek Gerek" adlı şiirleri ardından ozan Oruç Aruoba'nın JaDonca'dan çevirdigi "Başol laiku" adlışiirlekarşılaştını. 1685'te efs>anevi Japon ozanı Başo'nun yazdığı şiiri birliktcokuyalım: Kararan deniz Yaban kazının sesi Hafiftcn beyaz Umi kurete Kamo no kne Hanokant jirosi 1 öykü kitabıyla, geride bıraktığı toplu ma asla yabancılaşmadan unutulmaz saptamalar sunan Ilyas Halil, şiirc yaptığı yeni dönüşte, "birbirinden güzel, unutulmaz fresk ler 'le içimize ışık saçıyor. Yıllardır bir ()r tadoğu ülkesinde, üstdüzcy yöneticilik yapan ozan, ancak yaz ayları geldif i Montreal'c, kcsınlikle dönmeye hazırlanıyor. Kuzcy Amerika'daki tüm şiir dostları onu özlcmle bekliyor. Bazı yıllar Gül tomureuklarında Bazı yıllar Limon çiçeklerinde Cîizlcnirim BekJenmedik bir anda Önüncçıkar Renklcrlc Kokularla Şaşırtırım seni Some years lllıdc In rvse buds Some years In lemon blossoms At an uncxpeıted moment I appcar Wıth colort And sccnt\ And supri\v you "Yarım yüzyıl önce kapısını taldıöı, el al dığı iiitv fazlafıklarından kunıılup olabildi ğ i p gince arınarak yeniden döndü llyas Halil: "aslına rücu etti" de diyebiliriz îj.ıırlcrın varatıcı oldugunca büyücü sayılmasinın el belte bedeli olacaktır: 1 .anetlenmek ve kııl sannıak. llyas 1 lalil bu bedeli, yaşam ın, vaz manın ve insanııı hiitün hallerınden haberlı olarak ödedi. Çünkü gözleıi ve yüreklerı antenleri hep açıktı yer KÜre üzerinde. Sorucaklardır bir gün: Nasıl bilirsiniz llyas I lahl'ir1 I Icp bir ağı/.daıı yanıtlayaLUğız: I lasşaır biliriz! llyas Halil'in günleri şıırle aydınlansm, üstünden Akdeniz güneşinin bereketi eksil mesiıı." • SAYFA 1 1 Türkçe 'Haiku'nun Montreal'li ustası
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear