Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Betül Çotuksöken'den "Kavramlara Felsefe Ile Bakmak" Felsefe açısından kavramlara hir bakıs E II Kavramların onemı nereden gelır, nı çın fılo7oflar sureklı olarak kavramlarla uğraşırlarr'Bu konuda Çotuksöken şun lan soyler "Varolan, ne turden olursa olsun, ancak ınsan duşunmesının kavram kurma etkınlığı aracılığıyla varol maktadır Gerçekten varolma ıse bır bıl nın konusu olabılmck demektır, varonın, bılme bılınme boyutunu kazan mış olması demektır " (s 13) Kavramlar dışdunya ıle dıl arasında aracılık ışlevını yerıne getırmektedırler Başka bır deyış le, kavramlar ınsanın varolanı nesnelleştırmesının araçları durumundadırlar Çotuksoken'e gore, fılozofların ınsanı belırleme çabafarını gozdcn gcçmrken, unutulmaması gereken bır şey vardır In sanın kavramlar ureten bır varlık olduğu Yıne ayrıca, felsefede ve felsefe tarı nınde tartışılan kavramlar ve sorunlarla, çağdaş ve gııncel sorunlar vc gelışmeler arasındakı Dafeıntıların farkında olunma sı da gereklıdır (s 89 90) Çotuksöken'in kavramları ele alış bı çımı ve yorumlayışının ardında, daıma ınsanı (ınsan kımlığını) goz ardı etmeme kaygısı bulunmaktadır Bu bakımdan, "her fılozofun duşunme bıçımını belır leyen, onun ınsan hakkındakı goruşu dur" dıyen Çotuksöken ın ya7ilarının pek çoğunda, "ozculuğe" ve "kavram gerçekçılığı"nc yoneltılen eleştırıler go /e çarpmaktadır O7culuk ve kavram gerçekçılığı, o/cllıklc ınsan ve kultur fel sefesı bağlamında, yol açtıkları tehlıkelı gelışmeler bakımından sorgulanmakta dır Çotuksoken'e gore, "tum ınsanlarda ortak olan bır yapı benzerlığının a prıorı ılkesı olarak ozgul ayrımın dişında lcalan genel ve O7el ayrımlar olsa olsa nıtelıkle rı ımlerler ve sureklı dcğışebdıı ya da de ğışır olınayla belıılenebılırler Oyleyse, ner tek ınsanın dcğışmez, kalıu bır O7u olduğu gorusunu sağlıklı bır biçımde ıle rı surmek pek mumkun gorunmemckte dır Ayrıca, ınsanı bclırlemek ıçın yapıla cak saptamalaıda da onun baştan ofmuş bıtmış, son bıçımını almiş, artık hıçbır şekıkfc değışebılır olmayan ozcl bıı ya nı, değışnıez bu doğası olduğu kavrayı şının savunulurluğu da ortadan kalk maktadır " Antak ' bununla bırlıkte ozellıkle kısa eıımlı goruşler, bakış açı lan, baska bır dcyışle ozeu, ıdealıst go ruşler doğrultusunda çoğun, sankı ner tek ınsanın değışmez bır cloğası varmış gıbı duşunulmuştur " (s 111) (.otuksokuı (. goıı dcgısmez bırdo ğayı, yapıyı o/u ınsana yukleme turun den anlayışlar, to/sellığı onc çıkaran an layışlardır, butun bu yaklaşımların ar dında kavram gerçekçılığı vardır " Kav ramların duijunscl alanın dışında sankı bıreysel bır toz gıbı varolduğuna ılışkın ınancın ıfadesı olan bu yaklasjmı tle^tı ren Çotuksöken su noktaları onemle vurgular " Kavramların bırer bıreysel to/ gıbı varolduğunu ılerı suren goruşlerdt tozsellık, ışIevscUığın onune geçcr vc bıl gı surecınde dc her turlu değışebılırlığı algılamaya engel olur Oysa varlık dun yasını, dı^dunyayı oluştuıan yapılaı sa decc tek tek varolanlardır ()/ellıkle on lan bılmeye ılışkın her turlu ogc, bu ara da buyuk olçude kavıanılaı du^unscl zıhınsel nıtclıklıdır, bunlar dd to/sellı ğın de^ıl ı^kvsellığın taşıyıcılandır Betül Çotuksöken'in kitabı, hcm oluşumunu surduren felsefe geleneğimıze hem dc insanımmn ve kulturümüzün geleceğıne yönelık önemli bır katkı MUSTAFA GUNAY ' I Betul Çotuksöken'in Kavramlara Felsefe ile Bakmak adındakı yenı kitabı, da ha oncc ceşıtlı yerlerde yayımlanmış ma kale ve konuşmalarını ıçerıyor Yapıt, "Kavrama ve Felsefeye Felsefe ıle Bak mak" ve "Nesne Durumlarına Ilışkın Kavramlara ve Başka Kavrayış Ornekle rıne r elsefe ıle Bakmak" başlıklı ıkı ana bolumden oluşmaktadır Başlıca Cogito, Aydınlanma, Bilim, Ozne, Eğitim, Insan (ınsan kımlığı), Hümanizma, Laiklik, Modernlik vb kavramların vt bu kavramların dıle getırdığı soı unlaı ın tar tışıldığı yapıt, bırbakıma Çotuksöken'in "Felsefi Soylem Nedir" adlı kıtabından berı suregelen felsefı etktnlığımn yenı urunler bağlamında bır açımlaması ve gelıs,tırılmesıdır dıyebılırız Kıtaptakı ya zıların sıralanması da gelışıguzel değıJ Ba7i ıçsel bağıntılar go/ onunde tutula rak yapılmış bır sıralama soz konusu Bu nun sonucunda da bır butunluk olııştu ran ya/ılarda, Çotuksöken'in felsefi soy lemı belırgınleşmektedır Çotuksöken'in lefsefı soylcmını oluş turmasında ve bu soylem açısından kav ram ve olguları (sorunları, değcrlcndır mesınde temel olan uç unsur soz konu sudur Varolan (konu), duşunme (konu bakış yaklaşım) ve bu bakışın dıle getı rılmesı (dıl felsefi soylem) l'elsefenınbır "smır çızme çabası" oldıığunu savunan Çotuksoken'e gore, "Felsete, genel bır kavram, tum felsefe çabalarının ortak bı leşenını/bıleşenlerını ımlcmck uzcrckul lanılan bır kavramdır içerık olarak her felsefi soylem kendim, bellı bır kav ram/sorun alanmın soylenıı olarak su nuyor " (s 22) Aneak felsefe, hıçbır ko nu alanını salt kendı ıçındc kalarak an lamaya çalışmaz "Orneğın, gozlemlenc bılır, sınanabılır, deneylenebılır olanları ve butıın bu eylcmlerı, nasıl yapılabıle ceğı/yapılınası gerektığı bakımından ele alıyor Bu yandan, o/nenın, duşuncn varlığın butun bu etkınlıklcrını gcrçek leştıımesının koşullaıını ele alıyor, ote yandan da yıne butun bunların nasıl dı le getırılebıleceğının koşullarını araştırı yor ( ) üyleyse felsefe, varolanların var lığının, duşunulcbılırlığının, bılınebılır lığının, dıle getırılebılıriığının sınırlarını araştıran bır etkınlıktır bır sınır çızme çabasıdır " (s 25) Çotuksöken, bu sınır çi7me çabasının ıkı yonlu olduğunıı vurgular Bır yandan felscrenın kendı dışındakılere, yanı bılı me sanata dıne sınır çızmesı.dığeryan dan da fclsefenın kcndııic, yanı konu, yontenı ve dıle getırme b.ıkımından sı nırlaı çi7tmsı so/ konusııdur Bu konu da kaışılas,ılabılecck ba/ı tehlıkeler u/e rınde dıkkatle dtııulması da gereklıdır Bıınlar arasında en oncmlisı, bılımın, sa natın VL dıııın gudumunde felsefe yap ma duıumuna duşulmesıdır (s 24 26) SAYFA 16 (112) Bu nedenle uzerınde durulması gereken soru şudur Insan dunyasını ışlev sel planda değışıme, değışebılırlığe açık olarak anlamayı sağlayan a prıorı ılkeler neler olabılır5 Çotuksöken, kavram gerçekçılığının ve ozeuluğun ınsan ve ınsan kımlığı açı sından onemlı sorunlara yol açabıleceğı nı de vurgulamaktadır Kavram gerçek çılığı turunden bır duşunme bıçımıne dayanarak "hıçbır varlıksal temelı olma yan algılamalar, alımlamalar, değerlen dırmeler, gıderek tek ınsana ılışkın ılı neksel ve rastlantıya dayalı yonler genellestırılerek adeta ozgul ayrım durumuna çikarılır ve boylece çatışma ortamları ya ratılabılır/yaratılır Tek ınsanın ayrılabı lır/aynlamaz ılıneğı olan durumlar, nıte lıkler, genel ayrımlar, ozel ayrımlar, "kımlık" deyışı altında, tum ınsanlann ozgul ayrımı olan sımgeleştırme ve ıde leştırme edımı araeılığıyla, her şeyın us tunde ve otesınde yer almaya başlar tş te bu noktadan başlayarak çeşıtlı ayrım cılıkiar ortaya çıkar " (s 114) Kavram gerçekçılığı ve o?culuğun bes lemış olduğu ayrımeılıklara ılışkın or neklerı ozellıkle eğıtım ve cınsıyet kav ramında bulabılırı/ Çotuksoken'e gore, "ayrımcılıkların ıçınde en yaygın ve za man açısından da en eskı olanı 'cınsıyetçılık' adıyla belırlenebılecek olan ayrım cılıktır," ve "cınsıyetçı ayrımcılığın bu denlı yaygın ve belırleyıcı olmasındakı en onemlı neden eınsıyete dayalı ışbolu mudur" (s 102) Yıne ayrıca cınsıyetçı ışbolumunun cınsıyetçı eğıtımı ve ardın dan da cınsıyetçı eğıtımın cınsıyetçı ışbo lumunu beltrlemesı so7 konusudur (s 104) Çotuksoken'e gore, "ozeu yaldaşı mın yuzyıilar boyu dayattığı bakış açıla rı olup bıtenlerı gormeye engcl olmuştur ve olmaktadır Aneak yıne de bu dayat malaıdan kurtularak ınsanın durumu nu, ayrımcı yaklaşımların dişında gor mek mumkundur Çunku fenomenler, ınsanlar arasındakı farklılıkların cınsıye tc dayalı olarak değıl, bueysel yapılar ıçınde, bıreysel farklılıklar olarak varol duğunu gostermektedır Yıne fenomen ler, bıreylcre verıleeek eğıtımın ne denlı belırleyıcı oludğunu gostermektedır (102 103) Çunku, bıreylerdekı yatkın lıkların kendılerıne uygun gelen nır eğı tımle şu ya da bu bıçımde yonlendırıle bılmest soz konusudur İnsanın ancak boyle bır eğıtım sonucunda, kışı, toplum bırcyı ve yurttaş olduğunu soyleyebılı ıız (105) Çotuksöken bu konuda be nımsenmesı gereken eğıtım anlayışını şoylc ıfade eder "Bıreyı ozgul ayrımla rın, ılıneklerın toplamı olarak goren fel sefı bır bakış açısı, değışmc7 07leri be nımsemcdığınden eğıtımde de bıreysel farklılıkların one çıkarılması u7erındc duraeaktır Boyle Bır eğıtım, ozculuğe dayanan hcı turlu ayrımcılığı aşarak, her ınsanın kışı olarak taşıyabıleceğı ozellığı keşfetmeye, tanımaya, gelıştırmeye en ust du/cye çıkarmaya çalışacaktu, bıre yı, kadın ya da eıkek olmanın yalıtlayıcı kıskancından kurtaraeaktır" (104) O/cu yaklaşımlaıın besledığı ayrımcı lıgın ulkeını/ atisından da tehlıkelı gclış melere yol açanıleeeğıne dıkkatı çeken Çotuksöken bu konuda şu saptamalar da ve uyarılarda bulunuyor "Sorunlara çare olarak duşunulenlerın hemen hep sı sonunda karşıt yonde ayıımcılığa top lumu surukleyıvenyor Örneğın ınancı nın gerelderını rahatca yerıne getırebıl me gıbı çok masum bır ıstek, sonunda her şeyı ama her şeyı bellı bır ınanç dızgesınden gormeye vardıracak kadaı bı reyı ıçıne ahverıyor Ulusal ozellıklerı yı tırmeden başkasıyla, başka yapıdan olanlarla da (toplum kultur olarak, bır arada yaşayabılmc bılıncı gıdcrck, tek bır yonde keskınleşıyor, kışıyı tumuyle kendını yok saymaya ya da karşısındakı nı yok saymaya goturebıhyor, ırkçılık ve ırka dayalı mıllıyctçilık sınırlarına ulaşı yor Kadınların da sorunları ve gerçek leştırılmesı gereken bırtakım haklaıı kuşkusu7 bunlar ınsan haklarıdır oldıı ğu konusundakı son dcrcce haklı bılıne kazandırma tutumları, gıderek varolan her seyın "kadın gozuyle" gorulcbılcce ğı, ueğerlendınleDileceğı gıbı hıçbır fe nomenal temelı olmayan bır duzleme çe kılıyor Bukez, kadınlar, kadınlardan ya na bır ayrımeılığın tuzağına duşuyorlar ya da duşurulmek ıstenıyorlar Butun bu tutumlarda goz ardı edılen, bıreylıkleı ve ınsan kımlığı oluyor " (97) Çotuksöken, gunumuz dunyaMiıda ea tışmaları yaratan ancak bır turlu tam ola rak belırlenemeyen kavramların (dın, mdlıyet, ırk, cınsıyet) bırçok sorunun da ustunıı orttuğunu belırtıyor Dunyada gıderek artan adaletsızlıkler, aslında bır turlu belırlenemeyen ama kışılerın be lırledıklermı sandıklan bır yapının ıçıne kendılerını hapsetmelerıne, kapatmala nna yol açıyor Tam da bu anlamda oluş turulan bu yenı "sanal gerçeklıkler" bo yutunda "otekı" ayrım olçutu ne olur sa olsun tehlıke olarak goruluyor "Ço tuksoken, bu nedenle "eğıtımın "ben"ın eksenınden çıkıp "otekı"nın eksenıne de geçebılmeyı sağlavacak bıçımde dıızen lenmesıgerektığını" vurgulamaktadır (s 115116) III Ozellıkle çağımızda aydınlanmaya, modernlığe ve bılıme yonelık eleştırıle rın çoğaldığına dıkkatı çeken Çotukso ken, "son noktadayıne de aklın modern kullanımından hıçbır zaman va/geçme mek" gerektığını belırtır Yapılacak ış kavramsal boyutta hep yenıden duşun mektır (s 71) lşte, hep yenıden duşunul mesı ve sorgıılanması gereken kavramlar arasında şunlar başta gelır Demokrası cumhurıyet, laıklık, modernlik, aydın lanma vb Bu kavramlar uzerınde surek lı duşunulmesının en onemlı nedenı de bu tıır kavramların "dışdunyada nesnc turunden belırlı bır karşılığı" bulunma yışıdır Boylesı kavramların duşdunyada duyusalalgısal boyutta bır nesnesı yok tur (s 146 147) Ancak ınsan dunyasın da ortaya çıkan bırçok durumu belırle mede, çerçevesını, sınırlarını çızmede, oldukça zor temellendırılen ve tanımla nan bu tur kavramlardan yararlanıııak da kaçınılma7dır Çotuksoken'e gore, Modeınlığı mo dernlık yapan nedır^" sorıısu, bıreysel varlığın burada ınsan her turlu değışı mı de, evrımı de hesaba katarak olup bı tenlereyonelımıdırdemek,bundanbaş ka da, emnırık ozncnın, ınsanın, sımge leştıren, ıaeleştıren bır varlık olarak, kav ramlara, duşunme alanına, yaşanıa alanı na sahıp çıkışının soz konusu olduğunu ılerı surmek olmalıdu " (s 148) Burada artık O7cıı ıdealıst goruşlerın "mııtlak varlık ya da O7nc" tasarımının terk edıl mesı soz konusudur Modcrnlığın doğuşuna yol açan, ınsa nın, o zamana değın, mutlak ozne olarak tasarımladığı yapının yıne kendısınckn kaynaklandığını anlamasıdıı lanımın artık aklın bıı ıdesı olaıak yenıden tasa rımlanması bu durumun bır gostergcsı dır Bundan başka, Kant'ın yaptığı gıbı" CUMHURIYET KİTAP SAYI 462 Gtderek artan adaletstdik Chıslyetçl aynmcıfek Temel üç unsur Kavram gepçekçlHğl "Modernliği modernlik yapan nedir?" Folsefnin sınırlan çizmesi