Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Gelecekle ilgili her türlü beklentiye yanıt arama iddiasında olan ve alanında tek tür olarak nitelendirilen bilimkurgu yazını geleceği betimlerken, kuşkusuz geleceğin karanlık bir portresini de çizmekten geri kalmamıştır. Kitap düşmanlığını işleyen en iyi bilimkurgu yapıtı, bilimkurgunun asi yazan Ray Bradbury'in 1953 ydında yazdığı Fahrenheit 451 adlı romanıdır. Kâğıdın tutuşup yandığı ısı derecesini romanına isim olarak seçen yazar, bu seçimi bilinçli bir şekilde yapmıştır. Zaten amaç da buna dikkat çekmektir. MUSTAFA YELKENLİ gemen kesimler bilimin ve bilimsel düşüncenin her zaman düşmanı olmuşlardır. Sokrates'ten bu yana düzenin işleyiş biçimine veya sistemin özünc ters düşebilecek her tür düşünce kovuşturmaya uğramış, sonradan gelenlerin önünü kesmek için en ağır cezaların vcrilmesi için tereddüt edilmemiştir. Cezalarla amaçlananın, insanlann cezaların ağırlığı karşısında yılgınlığa düşürülmesi olduğu çok açıktır. Ancak, insanhğın gelişim evreleri bu tür cezalara rağmen kesintiye uğramamış, bununyanında düz bir çizgi de izlememiştir. Egemen kesimler bu gelişmeleri önleyemeyince, bu kez aynı Dİlimsel ürünleri kullanarak, özgür düşünceye karşı kara propagandayla çarpıtmaya, bulanıklaştırmaya çalışmıştır. Kimi zaman egemenler ellerine her türlü güç odaklannı geçirince bunu üstii kapalı bir şekilde yapmak ycrinc, apaçık bir şekilde uygulamaya da koyulmuşlardır. Iletişim aygıtlannın yaygınlık kazanmadığı dönemlerde kitaplar bu kesimin korkulu rüyası olmuştur. Kitaplar düşman olarak nitelendirilmiştir. Hoş, şimdi de tüm iletisim aygitları ellerinde olmalarına karşın, kitaba düşmanca bakışları hiç eksilmcmiştir; kitapları yakmak, yasakfamak, depolarda çürümeye terk etmek, yazarları napislere atmayı yaşadığımız coğrafyada bile görmek olasıdır. Üstelik insanlığın yüzünü kızartacak kadar... tnsanlara Bu coğrafyada yaşamanın büyük bir talihsizlik olduğunu söyletecek kadar... Ray Bradburv yazar, bu seçimi bilinçli bir şekilde yapmıştır. Zaten amaç da buna dikkat çekmeKtir. Romanın kahramanı itfaiyeci Montag'ın görevi yangınları söndurmek değildir. Tersine vangın çıkarmaktır. Evlerde bulunan kitaplan tüm evle birlikte yakmaktır. Geleceğin faşist ve karanlık bir anti ütopyasını çizmeye çaiışan Bradbury, bir devlet politikası haline gelen bu uygulamava karşı kısa zamanda içten içe tepki geliştiren Montag'ın dramını betimlerken, okurun da, böylesi bir geleceği çocuklarına bırakabileceğinin sorumluluğunu da ammsatmaktadır. Montag, ilk kez kitaplannı koruyan kadını eviyle birlikte yaktıklannda gizlice aldığı kitabı okurken kafasında yaptığı işi sorgularken şunları der: "Adamın ömrü bvyunca, çevresine ve dünyaya bakarak, yaşamı izleyerek yazdh ğtdüşüncelerini, ben geleyim, ikidakikada bummm diye yaktp yok edeyim!" (sayfa: 54) Ancak sistem, kendi içinde de düzenin sürdürülmesini sağlayan görevlileri izlemekten çekinmemektedir. Her faşist toplumda olduğu gibi, yöneticiler kendi yandaşlanna bile güvenememekte, korkuları kronik hal almaktadır. Zaten bu vüzden polis ve iandarmanın sayısı hızla artmakta, devletin gizli servisleriyle yurttaşlannı izlerken, aynı zamanda da kendi birimlerini de izlettirmekten çekinmemektedir. Son günlerde yine bu coğrafyada ordunun içinde emniyetin köstebeği türünden haberlerin basında sürekli gündemde olması, devletin kendi korkusunun dışanya yansımasından başka bir şey değildir. Romanda da aynı kaçınılmaz olgu görülmekte, bütün itfaiyeciler gözetim altında tutulmaktadırlar. Montag'ı izleyen amir Beatty her seferinde itfaiye erlerine, sanki belleklerinc kazımak istercesine şunları söyler: "Bitişik evdekı kitap, dolu bir silahtır Yaktn gttsirt Sılah ateş edemeun." (s. 61) Düzenin koruyucularının kitaplan bir silah olarak görmeleri doğrusu yadırganacak bir şey değildir. Çünkü kitaplar Bilimkurgu'da bir asi Kponft kopkıdar E deli gibiyse bırak öyle kahın, bunun için insanların endişefenmesi daha mı iyi? Onlara yarışmalar düzenle, en tutulan şarktlartn adlarım sor. Devletlerin baskentlerinin adlarım sor, geçen ytl lotva'da ne kadar mtsır yetistirilmiş, onu sor, bilsinler kazansınlar. Onlart patlamalartna neden olmayacak bilgilerle doldur Öyle her zaman karanlık düzenlere yönelik nalet olası olaylarla onlart donat ki, kenbir silah olmuştur. Üstelik horozu kalkık, dilerini bilgileriyle gerçekten parlak kisitetiği hef zaman çekilecek gibi... ler sansınlar. Böylecc düşündüklerintzanFafistduzenlnfBlsefesl netsinler. Hiç kımıldamadan hareket etBu karanlık, faşist düzeni ayakta tutan üklerine inanstnlar. O zaman mutlu olafelsefeyi açıklayan itfaiye amiri Beatty caklardır, çünkü bu tür olaylar ve konu"Eğer adamın politik baktmdan umutsuz lar hiç mi hiç değismezler Onlara felsefe, olmasınt istemiyorsan, ona iki yönlü bir sosyoloji gibi esnek konular verme, olaysoru verme, tek yönlüsünü sor. Daha da larla bağaasttrmak için. O zaman melan iyisi hiç sorma. Bırak sava$ diye bir söz kolik oîurtar ( .) Onun için, kur kulüpcük olduğunu unutsun. Eğerhükümetyelerini, düzenle bartilerini, getir akrobatterlt çalışmıyorsa, çok işi varsa, vergiler lartnt, sihirbazlannı, gözü pek adamlarınt, jet arabalartnı, helikopterlerini, seks ve kadın kahramanlartm, otomatik refleksle ilgili her şey i ver onlara." (s. 63,64) bu sözlerle açıklar. Günümüzde de aynı şeyle iletişim aygıtlanyla yaygınlaştırılmaya çaiışüdığını az çok televizyon izleyen ve boyalı basın dediğimiz gazeteleri izleyenler yakından görüyorlardır. Sistemin dişlilerinden olmayı reddeden Montag'ı karısı ihbar edince dağa çıkıp terörist(!) olmaya karar vcrir. Polis telsizinden, tek suçu kitap okumak olan Montag için "devlete karsı suç islemisttr" Yirminci yüzyılda Hitler'den (s. 122) diye anons edilir. Kitap okumayı devlete yönelik bir suç olarak algıla Mussolini'ye, Franko'dan yan polisler tipik bir t>olis devletinin Pinochet'e kadar birçok baözelliğini yansıtırlar. Pofisin clinden kursit halk düşmant diktatör tulmayı başaran Montag'ı kamu düzeninin selameti için öldü dıye gösteren pomeydanlarda kitap yakmaklis, haberlerde "Montag öldü. Topluma tan çekinmemiştir. Kitaplar karsı islenmis bir suçun öcü alınmıs oluher zaman totaliter düzenleyor" diye söylenir. Faşist ve karanlık bir ri sürdürenlerin en çok dcvlettc kitap okumayı suç sayan zihniyet, devlete yönelik suçun aynı zamanda korktukları şeydir. Her toptopluma da yöneltildiğini savlayarak lumda kadın düşmanlığı, devletin suçlarına toplumu da ortak etdüşünce düşmanlığıyla özmektedir. deşleşmiştir. Kitaplan topUsher II adlı öyküsü de baskıcı, faşist, muhalefete tahammülsüz, sansürcü bir latmak, yakmak, düzene aydüzene eleştiri niteliğindedir. 1975 vılınkırı düşünen insanları susda büyük bir yangınia kitapların yakıldıturmaya çalışmak günümüze ğını söyler. Kitap düşmanı rejim tarafınkadar sürüp gelirken, geledan kitaplan yakılan yazarlann bu olaydan ötürü duydukları kinini ve intikam cekte de aynı durumla insanalışlarını anlatır. Kitap düşmanlığını bülıfan karşılaşmayacağını da yük bir öfkeyle anlatan Bradbury ırkçıkimse garanti edemiyor. lığı da eleştirmekten kaçmmamıştır. I lavanın Ortasındaki Yol öyküsü zencilerin * Yirminci yüzyılda Hitlcr'den Mussolini'ye, Franko'dan Pinochet'c kadar birçok basit halk düşmanı diktatör mey danlarda kitap yakmaktan çekinmemiştir. Kitaplar her zaman totaliter düzenleri sürdürenlerin en çok korktukları şeydir. Her toplumda kadın düsmanlığı, düşünce düşmanlığıyla özdeşleşmiştir. Kitaplan toplatmak, yakmak, düzene aykırı düşünen insanları susturmaya çalışmak günümüzc kadar sürüp gelirken, gelecekte de aynı durumla insanlığın "karşılaşmayacağını da kimse garanti edemiyor. Gelecekle ilgili her türlü beklentiye yanıt arama iddiasında olan ve alanında tek tür olarak nitelendirilen bilimkurgu yazını geleceği betimlerken, kuşkusuz geleceğin karanlık bir portresini de çizmekten gcri kalmamıştır. Kitap düşmanlığını işleyen en iyi bilimkurgu yapıtı, bilimkurgunun asi yazarı Ray Bradbury'in 1953 yılında yazdığı Fahrenheit 451 adlı romanıdır. Kâğıdın tutuşup yandığı ısı derecesini romanına isim olarak seçen SAYFA 14 CUMHURİYET KİTAP SAYI 450 ıtssnlan susturmsk