25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

K i T A P T A N B İ R B Ö L Ü M ... Rusya'da Devrim'e ulaşıldığında, modern akımlar içinde yer alan sanatçılar atölyelerinden çıkmışjar ya da atölyelerini dışarı açmışlardır. Resimle başlayanlar, şimdı gündelik hayatta kullanılan birçok cşya için olduğu gibi, mimaride de yeni biçimler peşindeydiler. Resimden gelen Mayakovski, "Bize yeni biçimler verin!" diye yazarken; Tatline, mühendislere, "Hesaplarınızı bulunan her yeni biçime göre yapın" demektedir. Yine resimden gelen Alexandre Rodtchenko, çizdiği bir iş elbisesine kendisi mankenlik ederken, modern Sovyet mimarisınin ilk örneğini, III. Enternasyonal AnıtYapı'sı ile bir ressamheykelci, Tatline vermektedir. Birçok mimari maket gerçeklejtiren Malevitch, "Ressamlar nesneyi taklit eden resim içinde büyük bir devrim yaptılar ve kısa sürede nesnesiz resme ulaştılar. Ressamlar geleceğin mimarisinin sorunlarını ortaya koyan yeni öğeleri şimdıden buldular" diyerek resimden mimariye nasıl geçildiğini açıklamakta, fütürist üslupta kaleme aldığı yazılarında yeni kentler hayal etmektedir: "Benim felsefem: Eski kentlerin, eski köylerin her elli yılda yıkımı (...)" üevrim olduğunda sanatçılar hazırdı. Politik iktidar da modern sanatın en iyi temsilcilerini kabullenmiş görünüyordu. Malevitch, Tatline, Lissitzky, Kandinsky gibi sanatçılar atölyelerin bajına getirilmişti. Söylendiği gibi Rusya'da "Hayal gücü, iktidan ele geçirmiştir" denebilir miydi? Yoksa iktidan ele geçiren, politikada olduğu gibi, her alaııda iyikötü, güzelçirkini bilen "gerçekçi" parti miydı? Bilindiği gibi "hayal gücü" iktidardan hızla düştü. Politik iktidan ele geçirenlerin çizgisi belliydi. Lenin'in modern sanatla arası zaten iyi değildi. Yanılgı sanaıçılardan mı geliyordu? Ehrenburg, 1921'de şöyle yazıyor: "Rusya'da, sanatta devrimci olanlar devrimde hiçbir şey yapmıyorlar, toplumsal planda devrimci olanlarsa sanatta gericiler"... Kentler için demokrasi ' Demokrasi Arayışında Kent Kürşat Bumin / Ayrıntı Yayınlan 152 s. / 6.000 TL / Kod No: 303.027 BEHİÇ AK Kürşat Bumin'in 'Dernokrasi Arayışmda Kent' adlı yapıtı Yajadığınız kentte sıkıldığınız zaman, kenti "iyilejtirmek" için düş kurduğunuz olur mu? Yoksa; beyaz ve mavi yakalıların doldurduğu kentlerle ilgili düşler kurmayı, kendilerini kentlerin papazları gibi gören "yakasız" şehirci ve mimarlara mı bırakmaktan yanasızınız? Yoksa; sadece "tarihi kent korunsun yeter" deyip, korumacıların kenti, tarihi olan ve tarihi olmayan sekildc ikiye bölmesini mi istemektesiniz? Tarihi bölgeye turistleri; tarihi olmayan bölgeye de halkı yerleştirip "tarihi bir sorumluluğu" yerine getirmekten mi yanasınız? Yoksa; tarihçilere, korumacılara çok kızıp, fütüristlerin önerdiği gibi, tarihi eserleri yıkıp, çıkan molozlarla, Venedik'teki kanalları doldurup geçmışin kokuşmuş aeırlığından kurtulmak mı istersıniz? (veya Malevitch'in dediği gibi, her elli yılda bir kentler yıkılmalı mı?) Yoksa "felsefeye gcrek yok" deyip, betonun; altın, mark ve dolara karşı daha fazla değer kazandığı gerçeğinden hareketle, "bir kat daha çıkmayı" veya "bir kooperatife girmeyi" mi düşünüyorsunuz? Yoksa; "bina ve zina"nın artışından kıyametin yaklajtığıyla ilgili bir sonuç çıkartıp "benden sonra tufan" anlayışıyla, geleceğe kent falan Dırakmamak mı niyetindesiniz? Yoksa; "kentle kır arasındaki ayrım ortadan kalkmadan insan özgürleşemez" gibi Engels'ten "baba" bir sözü kendinize şiar edinip sizin olmadığınız bir geçmiste oluşan kentsel problemleri, sizin olmayacağınız bir geleceğe mi havale etmek istiyorsunuz? Yoksa; ütopistlerin, isimlerine hiç yakışmayan; plancı, baskıcı, tekdüze kent modellerini sevmeye mi çalışıyorsunuz? Yoksa, her şeye boş verip "Ben nasıl olsa hiçbir şeyi değiştiremem" deyip, "ilani gidiji" hep sonradan tespit eden sosyologların "kaderci" ideolojisine mi teslim oldunuz? Yoksa; "Daha ne istiyorsunuz, toplu konutlarla ütopistlerin, her şeyi yıkıp geçen otobanlarla fütüristlerin, müze olmuş saraylarla korumacıların, gecekondularla katılımcıların istekleri gerçekleşti" deyip, çeşitliliğin erdcmlerinden bahseden, iflah olmaz bir optimist misiniz? Ne tür bir sonuca varırsanız varıp., bugün kentle ilgili soru soran bireye, dunden daha fazla ihtiyaç duyulduğu açık... Plancıların, müteahhitlerin, belediyelerin, politikacıların çözemediği kentsel problemler yığını, çözülmek için içinde yaşayan bircyi sahneye çağırıyor artık... Ayrıca yeni bir politika tarzı oluşturmak için bu gcrekli. O yüzden sağdan sola kadar geniş bir yelpaze içinde sihirli bir kavram dolaşmakta son yıllarua: "Katılım"... Kürşat Bumin'in "Demokrasi Arayışında Kent" kitabı, katılımcı bir çerçeveden kenle baktığı için bu yü/den çok önemli... Kentlerin ilk ortaya çıkışından bugüne kadar olu^an kent ideolojilerine bir bak.15 getirmeye çalışan kıtap, herkesin anlayabileceği bir dille yazılmış olmasına rağmen, okuyucuya ciddi bir kent nosyonu da s.ığl 1 yor. Ya$adığı kentle ilgili düşleri olanların okuması gereken bir kıtap. U Kürşat Bumin 'vekâlet' denıokrasısıne karşı 'katılım' demokrasısını savunuyor Siyaset felsefecisi 1947'de Yıldızelı'nckdoğdu. DT.C.F. FeU sefe Bölümü'nü bıtırdı. 197280 ydları arannda Paris'te siyaset felsefesıne ilişkin çalışmalar yaptı. Çeşıtlı dergılerde yayımlanan makalelennin yanı nra "Sivil Toplum ve Devlet" ısımlı çalışrnasıyla 1982 Yazko Incelemu Özendırme Ödülü'nü aldı. "Batı'da Devlet ve Çocuk" tsimli bir dığer çahşması 1983'tv (Alan Yayınalık) yayımlatulı. "Demokrasi Araytfinda Kent'"m ılk basırm 1986'da KentKoop Yayınlan tarafından yapıldı. Ehmzdeki kıtap yeni basım ıçın aynı metnın genisletilip, gözden geçtrlmif şeklıdır. Le Corbusıer'nin güneşe göre konumlanmış yeni şehır manzarası CUMHURİYETKİTAPS/AV/3 S A Y F A
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear