25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Yalnızlığın trajik öyküsü ' Hamriyanım / HabibBekta§ Remzi Kitabevi / 224 s.7 7500 TL KodNoT 097.547 FERİDUN ANDAÇ 1970 sonrası Almanya'ya göçen Habib Bektaşhn romanı: Hamriyanım Hamriyanım, Bektaş'ın ilk romanı. Konusunu d.1 buradan, B. Almanya'dan alıyor. Yaşanılan kent B. Berİin'dir. Ege'nin bir köyünden Almanya'ya çalışmaya giden Fatma'nın or.v daki yalnızlığının trajik öyküsü üzerine kuruyor romanını, Bektaş. Oykü, bilinen, bugüne değin birçok ke/ yinelenerek anlatıl.ınlardan farklı. Bu farklılaşm^; romancının konuyu seçişi, anlatım örgüsünü değişken bir yapı üzcrinc kurması, romanın ana temasını sımgcscl bir motıfle zengınleştırerek işlemesinden kaynaklanıyor da diyebiliriz. Fatma, köyündekı koşulların ıtı^ıyle bu göç'e katılır, Almanya'ya gelir. Yaklajık on yıldır buradadır. Bir başınadır. Ya>ı da otuzuna ermıştir. Güç koşullarda çalışıp yaşamanın yalnızlığını aşabılecek yenı bir dünya kurar keıı dine... I lanıurdan yapıp, telinlik giydırerck bezediği, adına da "Hamriyanım" dediği taşbebeği yoldaş edinir. Bastırılmii duygufarı, düjü, dünyası onunla iöyleşmelerle dı^lanır, dile gelir. Çatı katında kaldığı apartmandaki daire komşusu Fritz'i, onıın arkadaşı Ina'yı tanır. Fritz, bastırılmış duygularının öne çıkışında 'sevgi düşü' olur ona. CJnu düşünmekle ba>kalaşır dünyası. Büıün dü^leri onun üzcrinedir. Yakın olduğu ilk erkeklir, Fritz. Onun için bir "ütopya'Mır: Düşlcncn, birliktc olunan, paylaşılan, yaşamı güzellejtiren sevgi kıvılcımı! Kurduğu bu dünya onu, bt\;ımsel de olsa, değismeye iter. Dışa kapalı, ite dönük yarlı çözülür yava^ yaV3Ş. H A B İ B B E K T A Ş ' L A SÖY L E ŞI Mesleği ayrı, ekmeği ayrı Kendinizden söz cdcr misiniz? 1951 yılında toprak ışçisi bir aileııin çocuğu olarak Salihli ilçesınde doğmuşum. Okuma/yazma ögrenecek kadar (6 yıl) okula gıttım. Sonraları yapmadığım iş kalmadı. 1972 yılında da tekstil işçisı olarak Almanya serüveni başladı. Böylelikle dış göçe ben de katıldım. Onemli bir nedeni ya da ncdcnleri var mıydı bu "göç"ün? Parasızlık... Başka nedcnler de vardı sanıyorum. Ayağım yere sağlam basmıyordu. Arayış ıçersındeydim. Başka bir ülke de olabilirdı bu. Ya d.ı Türkiye'de, Salihli'nin dışında bir başka kent... Yazarlık dışında bir başka işiniz var mı? Bir yerde zorunlu bu. Yazarak geçinebılmek kolay mı? Birinc "meslcğim", ötekine "ekmek işim" diyorum. Yazmanın yanı sıra uyuşturucu bağınılısı gençlere dönük hizmct veren bir danışma merkezindc çalışıyorum. Son kitabınız bir roman; Hamriyanım. Hamriyanım'da aynı adı taşıyan bir de masal anlatılıyor. Nedeıı Hamriyanım? Hamriyanım, küçüklüğünıde dınlediğım, benı ı,ok etkılenıış (etkıleyen) bir masal. Yazılısını bugüne dek okuyabıldıgım masal derlemelerinın hiçbirinde görmcdim. Aslı, romana aldığımdan dcğişiktir bıraz. Yani dinledığim şekli. Bence anlattığım masal, Hamriyanım romanının belkenıiğidir. Masalı dinlememiş olsaydım, bu romanı yazamazdım sanıyorum. Hamriyanım'a bir "Almanya Romanı" diyebilir miyiz? Bu, "Almanya Romanı" deyişinden ne anladığımıza bağlı. Oleü coğrafya mı? Peki o coğraiyada ya^ayan insanların duyguları, düşünceleri? Roman düzlcınindc anlatılmaya çalışılan o duyguları, düşünceleri eoğrafvanın dar kalıpları ıçine hapsedebilir mıyiz? Sevda, hcr yerde sevcfadır; acı, her yerde acıdır. Hayriyanım, bence bir romandır, sadece bir roman... Ne zaman yazdınız Hamriyanım'ı? 1985/86 yıllarında. Hamriyanım yazıldıkıan sonra uzun süre çekmecede bekledi. Ama bu benim yararıma oldu. Özellikle dil konusunda sürekli üzerinde çalıştım. Son aşamada Hamriyanım bana şirin görünüyordu. Ama gerçekten öyle miydi? Kuşku ıçındeydim. Öyle ya, bir 'ilk roman'dı. Daha önce şiir söylenıij, öykü yazmıştım. Ama roman... Yazanla, yazılan romanın birbirini sınamasıydı. Yeni çalışmalarınız var mı? Kıtaplaşmayı bekleyen bir şıır dosyam var. Ve kafamda oluşmuş, bir bölümünu yazdığım bir roman. Fatma Oran Fritz, ya$amın/yaşanılan gerçekliklerın dışına itilmiş aykırı bırı. Onunla bir süre bırlıkte olan Ina ıse daha olumlu bir yerde. Ya^amın, ıliskilerin nabzını taşıyan bir yürcklilikte. Fritz'i değiştırme, onu 'lyıleştirme' çabasıııdadır. Hazırlayacağı tez çalısnıası Federal Almanya'da Yaşayan Türk Kadın tşçilerin Uyum Sorunları icin yardııııcı olur. Fatma, bunun ıçın seçılnıısur. Yakınlık böylece ba^lar... Ina, yaşama dönük, eylem içınde biri. Onun bulunduğu çevre, ilişkileriyle (Ali, Stefan, Inge, vb.) yansıulanlar romanın yan teınalarını olu^turur. Dernek ve üniversite çcvrcsindeki gündemde olan kitlesel çalışma; öldürme eylemi savıyla tutuklanıp yargılanan Metin'in Türkiye'ye gönderılmemesi için acı'an kampanyadır. Romancla bir yandan bu dolayımda gelisen 'olay' ve 'durum'lar yansıtılırken; Ali'nin Ina'ya olan ilgisinin biçimlenişi de işlenır... Romanda öne vıkan, asıl yansıtılmak istenilen, kuskubuz, sall Fatma'nın bireysel gervekliğinin boyutlanışı değildir. İki ayrı kişilikle (Fritzlna), Metin olayıyla verilen gelişmiş Batı toplumunun değişik yanlarıdır da... Bekıaş, insani öğeyi elden bırakmaz; yansıttığı olayda (Fritz'in Fatma'ya sahip oluşu) her iki yaşam gerv'cğinın (yansıttığı, çözümlemeye çalıstığı psikoloıik gen,ekliklerinin), ya^anılan toplunısal kojullarm itekleınesiyle bicımlendiğini gösterir. Faıma'nın sevgi adına, kadınlığını tanımak adına araladığı dünyanın altüst oluşu... Apayrı bir yerde/yolda olan Fritz'in gerçeğinin 'doğal' arayısının itekleyışı, olüp bıtenın onca anlamsr/lığı... Çalışma yaşamının ötesınde hiçbır etkınliğe katılmayan, orada bir mcta işlevi gören, işgücünü belli bir bedcllc satan; onun dısında, geldiği 'dünya'nın avuncunu yasayan bireyin suskun, ice dönük, dilsizlejme iürecini yaşayısı... Bir kadın olarak, geldiği orıamdaki durumu Fatma'yı, bastırılmış duygularını tanımaya ıter. Öyle kı o süıeci asan bir duygu yoğunluğunu yajar. Bektaj, romanda, Fatma'nın dünyasında bu gerçeğin onemli yanlarını yansıtır. Fritz'le arasındaki 'yabancılık'; bırbırını tanımama; farklı kültürün, konumun 'ınsan'ı olma durumları Fatma'nın gözünde yoktur. Olanıaz da! Tanıdıgı, eli eline degen, ilgi gösteren ilk erkekur Fritz, o ilgiyle giyimini kusamını değistiren, örtüşcn duygularını alevlendiren, o halıyle kendisini Frit/'in kollarına hazırlayan Fatma; yalnızlığının trajik durumunu salt 'bir ki>i'yle paylaşmaktadır: "Hamriyanım"! Roman, yaşanılan, olup bıtenler, gösıerılenler ötesınde belli bir bakış, yurum, kendınce bir larlıjma, değerlendırme boyutu getiriyor okura. Fatma'nın gerçeğinin ana tema olarak öne çıkışı, bu bağlamda önem kazanıyor. Romancının, Fatma'nın iç konuşmalarıyla, "Hamriyanım" kijilestirmesine basvurması; hem anlatım örgüsü hem de roman kijisinin gerçekliğini dıslaştırma/yansıtma edımı açısından romanı farkJı kılan öğelerden bırı. Bu öğeye yüklenilen simgeselik de romancının kurduğu örgü, dil ve an lam yoğunluğuyla daha önem kazanıyor. "Hamriyanım", Faıma'nın yalnızlığının simgcsi. Celinip katılınan, ona sunulan yaşam gerçeğinde yalnızlık burgacına düşmesi kaçınılmaz. Çevreye yabancılajına da öyle. 'İş'tekı ataklığı, 'dış'ta. ilişkilerde öyle değil. Daha pusmuş, basiınlmış duygular. Ve o seyirde yaşanılan yalnı/.lık. Bu içe dönüklükte kurulan dünyanın paylaşımcısı, gelinlik giydirıpelleriyle biçimlendirdiği "Hamriyanım"dır. Her gün onu bekler, yalnızlığını bir onunla paylaşır. Bektaş, kişi'*rin salt yaşanılan 'an'daki gerçekliklerini yansıtmakla kalmaz; 'durum'larının 'dün'üne de geriye dönüş/anımsayışlarla uzanır. Bu yanlarıyla öne çıkanlarsa Fatma, Fritz ve Ina'dır. Romanda kişileştirilen, simgesel bir anlam yüklenilen "Hamriyanım"ın biçimlendirilişi ise Faıma'nın çocukken Sultan Nine'den dinlediği bir masala dayandırılır. Sultan Nine'nin anlattığı bu masalın aktarılışı (s.5963), romanın tematik/simgesel yanını acımlayıcı bir metindir. 1980 sonrası yasanılanların yansısı oraya değin uzanmıştır. Ina'yı tutkuyla seven Ali, "mülteci"dir. Yurtdıjına "12 Eylül" öncesi çıkmıştır. Dernek çalışmaları içindedır; diğer arkadaşlarıyla birlikte "Metin'e özeürlük" için çalışır. Siyasal çalkantıların içinde bir kuşak. Romanda ıkinci, hatta üçüncü planda verilir bunların gerçeklikleri... Burada da toplunısal eylenıdeki durumları, yaptıkları, düşüncclcri dcğil de daha çok bireysel yanları, çelişkı/çatışkıları öncelenir. Ina, atak biridir. Fritz, onların bu gerçeğıne uzak, aykın bir ycrdcdir. Yaşamın, yasanılanların dışında. Ina, onu yaşamaya çektikçe, kcndısi bu devınımın dışına düşer. Çözülen ailesi, ezik geçen çocukluk, etkinlenme 'durum'ları, iz iz, Fritz'in bugünkü konumunu biçimlendirici öğeler olur. Habib Bektaş Hamriyanım'ı küçükluğunde dınleöıfli bir masaldan elkilenerek yazmış Romanın nesnel tarıhsel zamanını bclirleyen, söyleminin siyasal bağlamdaki lemaii olarak öne çıkan Metin'in tutukluluğu, bu sürede olusagelenler; onun Türkiye'ye iadesi aşaıııasında yaşanılan trajedi; romancının dünyaya, olaylara, insaninsan, insantopluın ilişkilerine bakışını da sergiler bir anlamda. Bektaş "Hamriyanım" simgesinde, insanın yalnızlığının trajik boyutunu gösteriyor. Onunla ilgili olarak kurduğu dil, anlatım örgüsüylc dc yaşam gerçeğinden yazın (roman) gerçeğine dönüştürdüğü bu anlatısında başanlı bir roman evreni kuruyor. Yalnızlığın sımgelendığı bu dünyada insanın insana ettiğinin kurtulusu yine insanın insana bağlanışı ıle gerçekleştirilebileceğini gösteriyor Bektaş. Hamriyanım'ı okuduğunuzda; artık belli bir coğrafya, şematik tip/olay/anlatun tanımayan romancılığımızın da bu işlevle yüklü olduğunu göreceksiniz. Bektaj, DU sorumluluğun bilincinde 'yeni bir romancı' olarak yazınımıza katıhyor. Onu, umutla, merhaba diyerek karşılayalım. D î 9 CUMHURİYETKİTAPS/iy/3
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear