18 Mayıs 2025 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
l l l Ekonomi: Jale Özgentürk Haber Merkezi: Can Uğur Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına l Reklam Genel Müdürü l l Eğitim: Figen Atalay Spor: Cumhur Önder Arslan l Yaygın süreli yayın Baskı: İstanbul: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş ALEV COŞKUN l Evsun Sinem Alkan Fotoğraf: Uğur Demir l Yenibosna mh. 29 Ekim Cd. no: 11A/41 Bahçelievler/İstanbul Tel : 0212 454 35 10. Ankara : İleri Basım 17 MAYIS 2025 SAYI: 36379 l Genel Yayın Yönetmeni Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Betül Berişe mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Saracalar mh. 57. cd. no: 21/A Akyurt/Ankara Reklam Yönetimi: Yenigün l Tel : 0312 353 29 61. İzmir: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Fatih Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Mine Esen Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş l mh. 1199 sok. no:1/7 Sarnıç-Gaziemir/İzmir Tel : 0232 483 96 60. Adana: İleri Basım mat. Amb. Reklam Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2, 34381 Şişli/İST. Genel Yayın Koordinatörü AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Levent mh. 1791 sok. no: 33/A Yüreğir/Adana Tel : 0322 346 36 25. Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 Ege Bölge Temsilcisi: Mehmet Şakir Örs Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul l Hakan Akarsu Trabzon: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Organize sanayi Bölgesi e-posta: posta@cumhuriyet.com.tr Uets: 25999 - 15079 - 37611 Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Emre Kongar (Bşk. Yrd.), no: 2 Arsin/Trabzon Tel : 0462 711 40 20. Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Yazıişleri Müdürleri l Ankara Temsilciliği: Güzeltepe Mahallesi, Abidin Daver Sokak, No: 14 Çankaya/Ankara Faks: (0212) 251 98 68 Şükran Soner, Işık Kansu, Miyase İlknur, Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilciliği: Halit Ziya Bulvarı 1352 Sok. 2/3 Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınma- Özgür Soyer Cafer Kurt reklam@cumhuriyet.com.tr Pasaport - İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Mine Kırıkkanat, Zülâl Kalkandelen dan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. 78 . Cannes Film Festivali’nden notlar: o peradan öte, operadan ziyade Adalet, polis ve devlet terörü... om Cruise’un çılgın gövde gösterisinin bile tümüyle Tgölgeleyemediği politik sinema örnekleri, Cannes gündemindeki ağırlığını daha ilk günlerde pekiştirmiş durumda... stanbul Devlet müziğini yapmak yıllardır büyük merakla Altın Palmiye için yarışan iki KONUK İOpera ve Balesi için kullandım.” bekleniyor. Ayrıca, yanıp kül çarpıcı film, dünyamızın hangi YAZAR (İDOB), Atatürk (Sadun Tanju, Adnan olan Gilgameş’in yeniden coğrafyasında bulunuyorsak ERSİN Kültür Merkezi’nde Saygun’larda Çay doğuşu, yılan şeklindeki bulunalım, en acil yurttaşlık ANTEP bu akşam, Ahmed Sohbetleri, Pan ejderha gibi örneklerle, görevimizin “tehlike” olmadığını; Adnan Saygun’un Yayıncılık, 2012, s. 123) yalnızca sahne üstünde ancak tehlikeli ve yaşamsal bir “en büyük eserim” dediği, Eserin önemini senelerdir değil, orkestrada ve sahne önem taşıyan demokrasiye sahip topluma ve akademiye gerisinde çok daha büyük bir librettosunu da yazdığı ve çıkma mücadelesi olduğunu, yüksek anlatma çabasında olan emeğe gereksinim duyuyor. hiç izleyemediği “Gilgameş” İki Savcı sesle anımsattı. müzikolog Prof. Gülper adlı epik dramının dünyada İzleyicisini omuzlarından Özgün bir sahne Refiğ’in danışmanlığında ilk sahnelenişini, 16. kavrayıp silkelercesine uyaran her 2016’da hazırladığı doktora Uluslararası İstanbul Opera eseri, bir destan iki film de hepimizi yakın tarihin Fransız ‘ sarı Yelekliler’ ve Bale Festivali kapsamında tezinde Besteci Dr. Bülent Provaları izleyen besteci önemli gerçeklerini görmeye Caner Akın yönetmenliği Yüksel, “Bir insanın başkaldırısı ve polis şiddeti... Prof. Dr. Hasan Uçarsu ve üzerinde düşünmeye davet ve İbrahim Yazıcı şefliğinde Tanrılar’ın biçtiği ölümlülük şunları belirtiyor: “Gilgameş, etmekteydi. Fransa’nın yakın tarihine, 2018 mekanizması devreye girer. düzenleyecek. kaderini değiştirme isteğiyle Türk operası için hem sahne yılında patlak veren “Sarı Yelekliler” Kurumsal düzeyde yürütülen 1962-1983 yılları arasında, mücadelesini konu alan eseri ve müziğine farklı Baskı düzeni, siyasi davalar... hareketinin önemli boyutlarından soruşturma ekibini yöneten kadın yani 55 yaşından 76 yaşına Gilgameş Destanı, tarihte ve yenilikçi yaklaşımlara Önce, Sergei Loznitsa (1964), “İki olan ve polis şiddeti konusuna polisin (Léa Drucker) gerçeği bilinen en eski edebi metin. değin yazdığı yapıta ilişkin kucak açan özel bir eser Savcı” adlı filminde, siyasi iktidarların odaklanan Dominik Moll’un (1962) ortaya çıkarma konusundaki Hayatın geçici olduğu ancak besteci şunları söylüyor: olmasıyla, hem de sahneye maşası olarak kullanılan “adalet” filmi “137 Numaralı Dosya” da kararlılığı sonucu, polislerin ve aşkın kalıcı olduğu düşüncesi koyma ve üretim açılarından sisteminin nasıl çürüdüğünü (daha içeriğiyle çok önemli bir film. hiyerarşik sorumluların yalan ‘Bir olmaya varmak’ öne çıkar. Enkidu ve Gilgameş bir dönüm noktası olarak Biçimiyle iddialı olmayan, söyledikleri; hiçbir meşru müdafaa ana karakterleri, konuşmaz doğrusu çürütüldüğünü), keskin ve “1970’in sağ-sol, gerici- tarihe geçecektir. Bu müzik tersine, sıradan bir polisiyenin durumu yokken orantısız şiddet şarkı söylemez, yalnızca çarpıcı bir mizansen eşliğinde gözler ilerici çalkantı günlerinde, her kesinlikle bir opera değil, (hatta bir televizyon dizisinin) akıcı uyguladıkları; üstelik, emir dans eder. Ölüm, üçüncü alanda gücü ele geçirmenin önüne sermekteydi. şüphesiz ki Wagnerci bir klasik dilini tercih eden Dominik almadan ateş ettikleri; kurallara perdede baskın olacak ihtirası yükselirken Gilgameş’i 1930’lu yılların ortasında, müzikli dram değil. Peki ya Moll, öncelikle bir geniş kitle uymayan kovboylar gibi key fi halde, merkezdeki en önemli yazdım. Efsaneyi bilirsiniz. Stalin’in tek adam rejimini ne? Nevi şahsına münhasır sineması örneği gerçekleştirmeyi davrandıkları, görsel belgelerle konudur. Utnapiştim, insan, Uruk Hükümdarı Gilgameş, güçlendirdiği dönemdeyiz. Baskı bir sahne eseri. Saygun’un hedeflemiş. İyi ki de bu yolu kanıtlanır. Güvenlik kameraları Tanrı ve sevgi kavramlarını halkına eziyet eden, Tanrılara önceki operalarından, Yunus düzeni, siyasi davalar, hukuk seçmiş. Çünkü siyasilerden ve herkesin cebindeki telefonlarla irdeleyerek sonda ‘bir bile meydan okuyan, Emre Oratoryosu’ndan kurallarını hiçe sayan gizli polisin polislere, toplumbilimcilerden çektiği videolardan bazıları olma’ya varır” diyor. gücünün doruğunda azgın tamamen farklı. Bu bir dokunulmazlığı... İşkencenin hâkim ve savcılara, avukatlardan yadsınamaz delillerdir. bir zorba. Hiçbir şey onu destan. Müzik dilinde, sistematik olarak uygulandığı Başrolü bale olan gazetecilere kadar herkesin, İki polis gözaltına alınır ama durduramıyor, korkutmuyor. önceki eserlerinden, karanlık hapishaneler... Her tür milyonların izlemesinde yarar olan “Sarı Yelekliler” ayaklanması Sonunda bu hali Tanrıları opera… teknik vb. açılardan küçük manipülasyona kolayca kucak açan bir film “137 Numaralı Dosya”... sırasında ülke kontrolünü bir süre öfkelendiriyor ve Gilgameş’in Başrolünde bale anıştırmalar, dokunuşları polis kuvvetlerinin meşrulaştırılmış Alman kökenli Fransız yönetmen kaybeden iktidar, kamu düzenini en güvendiği adamını dansçılarının oluşu gibi bünyesinde taşısa da bu şiddeti... Devlet terörünün dehşeti... Dominik Moll yaşanmış bir sağlamak için ihtiyaç duyduğu öldürerek ona gözdağı birçok farklı yönüyle yapıt, müzik kendine has özel bir Herkesin korktuğu, sindiği, olaydan yola çıkarak, gerçekleri polis teşkilatını hoşnut etmek veriyorlar. Bekledikleri de yalnızca Saygun’un ifade kurgu sunuyor. Destansı, bireysel küçük çıkarlar uğruna çarpıtmadan, “polis şiddeti” zorundadır. oluyor. Gilgameş kendini anlamında bir dönüm uzun, geniş bir anlatı. Yapıtın vicdanının sesini dinlemediği, konusunu siyasal, etik, toplumsal Gözaltı kararı, yukarıdan gelen güvende hissetmeyince noktasını değil, Rejisör Caner alt başlığında ‘epik dram’ derin devletle resmi devletin terör ve psikolojik boyutlarıyla emirlerle, ertesi sabah hemen bu kez ölümsüzlük iksirini Akın’ın da katıldığı görüşle, olarak belirtiyor. Belki de bu uygulamakta buluştuğu bu gergin derinlemesine işliyor. kaldırılır... aramaya başlıyor. Ataları ona adeta opera formunu esere ‘destansı sahne eseri’ ortamda, genç ve idealist bir savcı, “Sarı Yelekliler” hareketi Fransa gibi hukuk devletinin ölümden kaçamayacağını, aşan bir sonuca ulaşıyor. ya da ‘destansı dram’ demek işini dürüstçe, hukuk kuralları sırasında, Aralık 2018’de Paris’te, hâlâ var olduğu, bağımsız adaletin ancak ‘gençlik od’u’ Yaşamında çektiği zorluklar, doğru olabilir. Zihnime çerçevesinde gerçekleştirmek Champs-Elysées caddesine sesini taviz vermeden duyurabildiği verebileceklerini söylüyorlar. vazgeçmediği mücadeleyle en yakından Erzurum âşık yakın bir ara sokakta, silahlı bir ülkede polis şiddeti (ya da istemektedir. Ama verilen gençlik od’unu besteci; adeta kendi kaderi kahvehanelerinde bildiğimiz beş polisten oluşan mobil tim, benzer bir nitelemeyle devlet Gizli polisin, Bolşevik ideallere yılan şeklinde bir ejderhaya ve düşünce yapısıyla hayata uzun kış gecelerinde aşıkların hiçbir grup içinde bulunmayan terörü), zaman zaman hukuk gerçekten sahip çıkan has kaptırınca, gençlik umudu da dair son sözünü söylüyor. günlerce süren destansı ve tehdit oluşturmayan iki devletini bile susturabiliyorsa siz devrimcileri bile sahte suçlamalarla, elden gidiyor ve Gilgameş’i Bestecinin yakın dostu anlatıları, dahası Cengiz gence, ellerindeki uzaklaştırıcı gelin, demokrasi ve hukuk devleti işkence altında imzalatılan düzmece çökmüş, perişan bir halde yönetmen Halit Refiğ’in Aytmatov’un belirttiği bombalarla 14 metre mesafeden kavramlarının amaç değil araç itiraflarla zindanlarda çürüttüğü Uruk’a dönerken görüyoruz. “Saygun’un (Wagner’e Kırgız ve Kazak destanları ateş ederler. Gençlerden biri olduğu coğrafyalardaki durumdan sistemin hukuksal ve ideolojik Kendilerini Tanrısal güçte ve atıfla) Parsifal’idir” dediği gibi dev anlatı gelenekleri başından ağır yaralanarak olduğu dehşete kapılmayın... yanlışlarını düzeltmeye çalışır. ölümsüz sananlar, mutlaka ve sahneye ilişkin tüm geldi. Şüphesiz Gilgameş bu yerde, sokak ortasına yığılıp kalır. İyice uçuk bir dünya diktatörü Azimlidir; gerçekleri ortaya yenilginin korkuları ve unsurların ve rollerin yaklaşımın modern sahneye Silah kullanan polislerden biri, çıksa da, yukarıda sözünü ettiğimiz perişanlığını tatmalıdırlar. bambaşka hale getirildiği bu uyarlanarak güncel bir forma çıkarmak için görevli olduğu taşra ambulans çağırmak yerine, kanlar filmlerin, küresel düzeyde Efsaneyi, bu ruh halinin sıra dışı çalışma, ilgililerce dönüştürülmüş hali.” kentinden kalkıp Moskova’ya, içinde hareketsiz yatan genci tüm televizyon kanallarında devletin başsavcısına gidecek kadar tekmeleyecektir... ve sinemalarda aynı anda da inatçıdır. Ancak, kendisi kadar Taşralı ailenin şikâyeti üzerine, gösterilmesini emretse... Bir şeyler cesur olmayan (yoksa tertemiz ve polislerin polisi denilen denetim değişir mi? saf mı olmayan?) ve ne yazık ki Özgentürk için atl as’ta t Ören çoğunluğu oluşturan hukukçuların Türk sinemasının usta koyarken gözyaşlarını “Toplumsal uysallığı (ya da bencil çıkarcılığı) isimlerinden, önceki tutamadı. Özgentürk’ün sinemanın sayesinde güçlenen ve sertleşen gün yaşamını yitiren kardeşi, belgesel yönetmeni kapısı kapandı” sistem tarafından bir lokmada, yönetmen ve senarist Nebil Özgentürk, ağabeyi sözleriyle derin Özgentürk Ali Özgentürk için dün, için “Çok erken kaybettik. üzüntüsünü dile kolayca yutulacaktır... Beyoğlu Atlas Sineması’nda Çok uğraştık ama akciğer getirdi. “İki savcı”, biçimsel açıdan son tören düzenlendi. Törene enfeksiyonunu yenemedi. Özgentürk için bugün saat derece tutarlı bütünlüğü yanında, Özgentürk’ün ailesi, sanat Kolunun altında 60 projeyle 11.00’de, Adana Büyükşehir tiyatrosal yalın mizanseniyle de ödül dünyasından birçok isim, uğurladık onu. Bizim ailemizin Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nda kazanacak güçte bir film. Loznitsa, sinema emekçileri ve öğretmeniydi” dedi. Törende cenaze töreni yapılacak. zaman ve coğrafya ötesi (yer yer yurttaşlar katıldı. Törende gözyaşlarına hâkim olamayan Özgentürk, öğle namazının de kafkavari) içeriği yanında, Özgentürk’ün kızı Simay usta oyuncu Nur Sürer de, ardından Adana’daki Akkapı biçimsel düzeyde sergilediği soğuk Özgentürk, babasının yakın dostu Özgentürk’e veda Mezarlığı’nda toprağa 137 Numaralı Dosya estetiğin hüzünlü şiirselliğiyle de tabutunun üzerine karanfiller ederken yaptığı konuşmada, verilecek. ödüllendirilebilir. irinci Dünya Savaşı Mondros taleplerine boyun eğdiler. Yenilgiye Türkiye Cumhuriyeti düşmanlığı kanların karşılığıdır. Bu sonucu, Türk Ateşkes Antlaşması’yla sona uğratılmış ve görünürde yıkılmış politikalarının (Soğuk Savaş, gençliğine emanet ediyorum” diyen Berdiğinde Türk süngülerinin olan bir ulus, yıkıntıların üzerinden Yeşil Kuşak, ılımlı İslam, BOP...) Atatürk, gençliğin ilk görevinin, Türk bulunduğu yerlerin “vatan toprağı” yükselerek, kesinlikle eşit koşullar ve saldırılarının da kaynağının ne bağımsızlığını, Türk Cumhuriyetini, olarak kabul edilmesiydi Misakı Milli. içinde dünyanın en yüce uluslarının olduğunu, ayrıca “Lozan yenilgidir” sonsuza dek korumak ve savunmak Misakı Milli’yi savunmak için önüne çıkarak hemen hemen her diyen siyasal İslamcıların konumlandığı olduğunu söylemiş, uyarmıştı: kongrelerle oluşturulan Kuvayı ulusal dileğini kazanmıştır.” yerin neresi olduğunu da somut olarak “Bağımsızlığına ve Cumhuriyetine Time dergisi noktayı “Lozan gösterir. Milliye’nin verdiği ulusal Kurtuluş göz koyacak düşmanlar, bütün Savaşı’nın zafere ulaşmasından sonra Antlaşması, yüz yıldan fazla süredir Bugün “Kanal İstanbul”la, “Terörsüz dünyada benzeri görülmedik bir zaferin Lozan’ın anlamı gerçekleştirilen Lozan’la Türkiye İngiliz diplomasisinin ilk göze Türkiye”yle Lozan’ın tartışılması temsilcisi olabilirler. Cumhuriyeti doğdu. çarpan başarısızlığıdır. Sonuçta çabasının ardındaki gerçek, günümüz Bütün bu koşullardan daha acıklı Lozan’dan sonra Atatürk’ün deyişiyle “Türk Lozan Antlaşması, Türkiye’yi yaka paça emperyalizminin ülkemize Sevr’i ve korkunç olmak üzere, yurtiçinde İngiliz diplomat Sir Andrew Avrupa’dan atmak yerine Avrupa’yı dayatmasından başka şey değildir. ulusuna karşı yüzyıllardan beri iktidara sahip olanlar, aymazlık ve Ryan, Lozan’ın topraklarında güneş hazırlanmış ve Sevr Antlaşması’yla Türkiye’den atmıştır” cümlesiyle sapkınlık ve hatta hainlik içinde batmayan imparatorluğun yani o koymuştu. Söylev’inde uyardı tamamlandığı sanılmış büyük bir yok bulunabilirler. dönemin emperyalizminin yenilgisinin etme girişiminin yıkılışını bildirir bir 1927’de Meclis’te okuduğu Dahası bu iktidar sahipleri, kişisel belgesi olduğunu şöyle itiraf etmişti: Yüz yıldır süren belge” olan ve 24 Temmuz 1923’te çıkarlarını istilacıların siyasal emelleriyle Söylev’inin sonunda, “Bu söylevimle “Lozan’da onursuz bir barış imzalanan Lozan Antlaşması’ndan “Bütün bu reddettiklerinizi bugün ulusal varlığı sona ermiş sayılan birleştirebilirler. imzaladık. Bu İngiltere’nin şimdiye sonra işgal kuvvetlerinin son birlikleri Ulus, yoksulluk ve sıkıntı içinde harap cebime koyuyorum. Yarın birer birer büyük bir ulusun, bağımsızlığını dek imzalamış olduğu antlaşmaların 2 Ekim 1923 günü Dolmabahçe’de çıkarıp sizlere ödeteceğim!” nasıl kazandığını; bilim ve tekniğin ve bitkin düşmüş olabilir. en uğursuzu, en mutsuzu ve en Türk bayrağını ve Türk askerini Lozan’ın imzalandığı dönemde İngiliz en son ilkelerine dayanan ulusal ve Ey Türk geleceğinin evladı! İşte kötüsüdür.” selamlayarak İstanbul’u terk etti. dışişleri bakanı olan Lord Curzon’un çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu bu durumlar ve koşullar içinde İngiliz tarihçi Arnold Toynbee şöyle Mustafa Kemal Paşa’nın, 13 yüz yıl önce söylediği bu söz, anlatmaya çalıştım. Bugün ulaştığımız bile görevin, Türk bağımsızlığını ve Kasım 1918’de Boğaz’da söylediği değerlendirmişti Lozan’ı: Cumhuriyetini kurtarmaktır. emperyalizmin hıncını, intikam alma sonuç, yüzyıllardan beri çekilen ulusal “Geldikleri gibi giderler!” sözü “Lozan’da müttefikler, Türk hırsını anlatır bize. yıkımların yarattığı uyanıklığın ve bu Muhtaç olduğun kudret, gerçekleşmişti. ulusçularının yaklaşık olarak bütün Bu söz, o günden sonraki tüm sevgili yurdun her köşesini sulayan damarlarındaki asil kanda mevcuttur!”
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear