21 Eylül 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
[email protected] 7 EYLÜL 2024 CUMARTESİ 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Yaşamsal mı, modası geçmiş mi? yerlerde dev dozerlerle yanan alanları olmadığını gösteriyor. 1894-1916 olduğu dünya genelindeki örneklerle Yüzyıllar boyunca doğanın kendi PROF. DR. ALPER H. ÇOLAK sürüp ağaçlandırmak gibi yanlış teknikler yılları arasında, yabancılar tarafından kanıtlanmıştır. kendini onaramadığı, erozyon ve sellerle İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ-CERRAHPAŞA eleştirilmek yerine, ağaçlandırmaya karşı bir kurulan birkaç hektarlık sembolik Bu adımın ardından, 1929’da boğuşan Akşehir Tekke Deresi (1959) düşmanlık güdüldü. Bu iki yaklaşım arasındaki fidanlıklar dışında devletin başka bir İzmir’de, 1937’de Eskişehir’de ve 1938’de ve Tokat Behzat Deresi (1955) gibi ıl 1368, Nürnberg. Dünya, insan farkın net bir şekilde anlaşılması şarttır. fidanlığı bulunmuyordu. Anadolu’nun Sivas, Çankırı ve Elazığ’da büyük pek çok çıplak havza sonunda doğal eliyle yapılan ilk ağaçlandırma Aynı anlayış, 1945’te Prof. Dr. Besalet Pamay bir zamanlar 60 milyon hektar olan orman fidanlıkları hızla kurulmaya türlerle yeniden ağaçlandırıldı. Akdeniz Yçabasına tanıklık ediyordu. Bu tarafından başlatılan bilimsel ilk yangın ormanları, 20 milyon hektara düşmüş başlandı. 1960’larda Türkiye genelinde Havzamızda bu çabaların pek çok öncü hareket, Orta Avrupa’dan öteye restorasyon çalışmasını da göz ardı etti. ve bozkır alanı yüzde 13’ten yüzde 25’e ağaçlandırma için kapsamlı planlar örneği vardır. Ne yazık ki son yıllarda geçerek diğer bölgelere yayıldı ve yok Dursunbey’de, 13 bin 500 hektarlık yanmış çıkmıştı. yapıldı ve yıllık 300 bin hektar ortaya çıkan ağaçlandırmaya karşı olmuş ormanların yeniden yeşermesine alanda yapılan restorasyon, bitişiğindeki hedeflendi. Sonraki yıllarda yıllık tutum, ülkemizde orman yangınlarının öncülük etti. Ancak Anadolu toprakları Bilinçli ağaçlandırma yanmayan bölgeyle karşılaştırıldığında ağaçlandırma miktarı zirveye çıkarak ardından gerçekleştirilen ağaçlandırma bu yeşerme rüzgârından yoksun kaldı; doğanın adeta yeniden yaratıldığını gözler Bu koşullarda, mevcut fidanlıklarla 144 bin hektara ulaştı. Bu başarıyı ile kombine edilmiş restorasyon binlerce yıldır çıplak bırakılan bu önüne seriyor. Bu olağanüstü başarı, ülkemiz anlamlı bir değişim sağlamak pekiştirmek adına birçok yeni fidanlık çalışmalarının ya yapılmamasına ya da topraklar zamanla daha da yoksullaştı. ormancılığının gururu olmasına karşın takdir olanaklı değildi. Tahrip edilmiş açıldı. Ancak yıllar geçtikçe bu rakam hatalı uygulanmasına yol açmıştır. Bu Osmanlı döneminde herkesin serbestçe edilmemiştir. Akdeniz ormanları ve diğer bölgeler, dramatik şekilde azalmıştır. Eğer yanlış zihniyet, Ağaçlandırma Genel faydalandığı “cibal-i mübaha ormanları”, doğanın kendini restore edemediği 2000’li yıllarda belirlenen hedeflere Müdürlüğü’nün kapatılmasına ve denetimsiz ve sınırsız kullanım sonucu Sorumluluk almak bir noktaya gelmişti. Bu yıkımların bağlı kalınsaydı bugün ülkemizin çıplak, nitelikli ağaçlandırmacıların yetişmesine tükenmeye mahkûm oldu. 1947’de Ord. Prof. Dr. Mazhar Diker ve geri dönüşümünün, yalnızca bilinçli erozyonla boğuşan ve su sıkıntısı çeken de engel olmuştur. Osmanlı kaynakları, bu dönemde Dr. Kemal Savaş, “Yurtta Orman Azalması” ağaçlandırma ve özel nitelikli bölgelerinde 6 milyon hektar daha Tohum kaynakları ve doğal ağaç, çalı şehir içi ağaçlandırmalar dışında kayda adlı eserlerinde orman azalmasını açıkça restorasyon çalışmalarıyla mümkün ormanımız olacaktı. türlerini dikkate almadan, gereksiz değer bir ormanlaştırma çabasının ortaya koyarak 1926 haritasındaki Akdeniz Bölgesi’nde koruların yerini bozuk korular ve çalılıkların aldığını belirtir ve “Bu kitabı yayımlamak, orman azalmasını somut Geçmiş ve gelecek arasında köprü kuran kitaplar... olarak göstermek ve tehlikenin büyüklüğünü anlatmak istedik” derler. Konunun önemini şu şekilde açıklarlar: “Koru ormanlarının çalılıkla yer değiştirmesi uzaktan aynı yeşilliği verebilir ama orman yok olduktan sonra kalan maki çalılıkları yanıltıcıdır. Orman nadiren birdenbire kaybolur; önce çalı, sonra açık alan olur. Bu nedenle, halkı ve akademisyenleri ormansızlaştırmanın tehlikeleri konusunda ikna etmek zor. Çalılıklardan çıplak araziye geçişin ikinci aşaması olduğunu fark eden pek az insan var.” Anadolu toprakları kan ağlıyor. 1368’de Nürnberg’de keşfedilen ağaçlandırma yöntemleri, Atatürk önderliğinde hızla ülkemize kazandırıldı ve 1980-1990 yıllarında FAO tarafından takdir edildi. Ancak Atatürk tarafından başlatılan ve Cumhuriyetle kazanılan 100 yıllık ağaçlandırma deneyiminden, dünyanın 656 13,5x20,5 / İnceleme / 336 sayfa 13,5x20,5 / İnceleme / 400 sayfa 13,5x20,5 / Çocuk / 32 sayfa yıllık ağaçlandırma tecrübesinden habersiz bazı akademisyenler sosyal medyada “yangın sonrası onarımda, vasat, modası geçmiş ve zararlı ağaçlandırma yaklaşımları” şeklinde eleştirilerde bulunuyor. Bugün hâlâ, “yangınlarla ormanların yok olmasından korkmayan bilim insanlarının varlığı” şaşırtıcıdır. Bu tehlikeli eğilim, 12x19,5 / Anı / 96 sayfa doğanın restorasyonunu ve gelecek nesillerin geleceğini tehdit ediyor. Ormanları yok edenlerin, “Şimdi doğaya şans veriyorum” diyerek kenara çekilmesi yerine, bilimi etkin kullanarak sorumluluk almaları gerekiyor. Doğayı yeniden canlandırmak ile yok etmek arasında ince bir çizgideyiz; bu gerçeği göz ardı etmek, gelecek nesillere yapılacak en büyük ihanet olacaktır. “Meslek icabı ömrümüzü memleket ormanlarında geçirip, onların azaldığını görerek duyduğumuz üzüntüyle 13,5x20,5 / Çocuk / 78 sayfa 13,5x20,5 / Çocuk / 120 sayfa 12,5x19,5 / Roman / 376 sayfa yaşıyoruz. Ancak ne yazık ki bu durumu ve ciddiyetini anlatmakta büyük güçlük çekiyoruz” diyen ve Orman Genel Müdürlüğü vekilliği de yapmış olan hocamız Ord. Prof. Dr. Diker ile aynı kaderi 2024 yılında yaşamak zorunda kalışımız oldukça düşündürücüdür. Tarih, bir kere de tekerrür etmesen ne olur! Mustafa Kemal’in askerleri PROF. DR. NECDET ADABAĞ en de sen de o da biz de siz de herkes Bde... Mustafa Kemal’in askerleriyiz, 13,5x20,5 / Deneme / 119 sayfa 13,5x20,5 / İnceleme / 118 sayfa 12,5x19,5 / Öykü / 80 sayfa 12,5x19,5 / Öykü / 142 sayfa gerektiğinde emir erleriyiz. “Hayır, değilim” diyen varsa tarihine baksın. Nasıl da evinden, yurdundan edildiğine baksın. Nasıl da aç susuz bırakıldığına baksın, anasının, babasının nasıl da yerlerde sürüklendiğine, nasıl da namusuyla oynandığına baksın. Nasıl da genç evlatların, eşlerin seve seve cepheye kitaplar ı... gittiklerini görsün. Yurdu için kanlarını, Server Tanilli canlarını verdiklerine tanık olsun. Bir de dış dünyaya bakmak zahmetinde bulunsun. Truva’dan beri gözlerinde Anadolu açgözlülüğü, yüreklerinde Anadolu ihtirası taşıyanları görsünler. Sanmayın ki içeridekiler ve dışarıdakiler artık o amaçlarından vazgeçmişlerdir; içeridekiler padişahlık hevesini, dışarıdakiler “hasta adam” imgesini unutmuş olsunlar. Tersine ülke güçlendikçe ve dünyada kendine özgü laik, çağdaş, cumhuriyetçi siyasasıyla daha büyük ülküler peşinde koştukça, gözleri, o dünya güzeli komutanlarının izinde oldukça, içerideki Cumhuriyet düşmanları hep değişik yollar deneyerek ülkeyi yıpratmaya çalışırken dışarıdakiler giderek ülkemizi küçültmeye, sınırlarını daraltmaya çalışacaklardır. Kararlılık Genç teğmenlerimizin sözleri, kendini milliyetçi sayıp, milletini, yurdunu sevdiğini söylerken din tüccarlarına, yoksulun ekmeğinde gözü olanlara kucak açanlara kalıcı bir uyarıydı. Milliyetçilik parayla pulla olmaz. Genç subaylar duymayan kalmasın istemişler ve haykırarak “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” demişler. Şimdi birileri çıkıp “Bu iş biz siyasacıların işi” diyor ya da bir gazeteci televizyonda kem küm ediyor. Olanları sağa sola çekmenin bir anlamı yok. Vatan tektir, sağa sola çekiştirmeye gelmez. Sözü kesin ve kararlı söylemek gerekir. Ya yurdun savunusunu üstlenen “Atatürk’ün askerleriyiz” ya da “Yurdu düşmanların eline bırakarak kaçanlardan yanayız” deyin.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear