13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6 EYLÜL 2024 CUMA KÜLTÜR 11 Türk tiyatrosunun usta yönetmenlerinden Işıl Kasapoğlu ile yaşamını anlatan belgeselini konuştuk ‘Anlatmadan Atatürk yolunda gelişmeler radan bir hafta geçmiş olmasına karşın 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın Ayansımaları sürüyor. Adalet duygusunun sarsıntıya uğradığı yapamam’ bir dönemde, Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez’in Anıtkabir’in özel defterine yazdıkları, adalete yönelik görüşler yönünden önemlidir: “Kurduğunuz Cumhuriyet, hukuk devleti ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK Diyarbakırlıları ilkeleri üzerine inşa edilmiştir ve bizler de Shakespeare bu mirasın emanetçileri olarak adaletin ir şeyleri tecellisi için var gücümüzle çalışıyoruz. aşığı yapan bir Yargı bağımsızlığını ve tarafsızlığını en üst anlatmanın en yönetmenden düzeyde koruyarak hukukun üstünlüğünü Bdoğru adresi bahsediyorum. ve insan haklarını savunmayı sürdüreceğiz. tiyatro. Bir derdiniz Herkes Cumhuriyetimizin kurucusu olarak bize mi var, ya da gösterdiğiniz çağdaş medeniyet seviyesine SÜREKLİ Diyarbakır’da ulaşma hedefinde, adaletin ışığıyla herkese söylemek kim yolumuza devam edeceğiz. Sizi minnetle, HAYKIRMAK! istediğiniz sözler, Shakespeare şükranla ve saygıyla anıyoruz. Ruhunuz şad belki de bilgilerinizi, n Bana Işıl Kasapoğlu’nu bir seyreder olsun!” fikirlerinizi paylaşmak cümleyle anlatır mısınız desem... derken Işıl Kasapoğlu anlatmak istiyorsunuz; işte tüm Cumhuriyet gazetesi salonlar dolup istediklerini haykırarak anlatıyor, 1924 yılında Cumhuriyet gazetesini bunları anlatmanın en taşmış. Bakın o bazen hırçınlaşıyor ama sürekli çıkarmaya başlayan Yunus Nadi’nin, güzeli tiyatro. Işıl Kasapoğlu da dönemden bugüne kimler haykırıyor. Midesine, karnına, ardından Nadir Nadi’nin görevini böyle düşünüyor. “Anlatmadan gelmiş; Tülay Günal, beynine indirdiği her şeyi günümüzde de aynı sorumlulukla yürüten ‘Hiçbir şeyden Yapamam” diyor. “Beynimden, Alev Coşkun, yazısında 30 Ağustos Yetkin Dikinciler, Bülent ağzına geldikçe dışarı Zaferi’nin tarihsel kökenlerine iniyor, kalbimden, midemden geçen her haykırarak vuruyor. Emin Yarar. Nutuk’ta Atatürk’ün dile getirdiği bölümün bilgiyi her fikri haykırmalıyım, Ustayı yazarak anlatmak için ışığında Cumhuriyet Devrimlerini köklü bir pişman değilim’ çünkü ben anlatmalıyım, benim sayfalar yetmez. Selçuk Metin ise sonuca bağlıyor: yaşam biçimim bu” diyor. yaptığı belgeselde hayatını çok güzel “Bilindiği gibi, savaş aşaması bitince n Geriye dönüp baktığınızda daha çok besleyebilirdim; bunun Aydınlanma aşaması başladı ve devrimler keşkeleriniz ve iyikileriniz vardır için çok çaba gösterdim. Belki Öyle kolay değil tabii... Bu özetlemiş. Enka Sanat’ın yapımını birer birer gerçekleşti. Önce saltanat mutlaka birkaçını bizimle paylaşır daha fazla ressam tanıyabilirdim, çok uzun bir yolculuk. Aileden üstlendiği belgeselin danışmanlığını kaldırıldı, sonra Cumhuriyet ilan edildi. mısınız? belki müzik konusunda daha derin uzak kalmak var, evsiz kalmak, öğrencisi Serkan Keskin yapmış. Eğitim birliği sağlandı. Atatürk’ün 1905 Açıkçası pişmanlık duygum hiç bilgi sahibi olabilirdim. Her gün sokakta uyumak, aç kalmak var. Görüntü yönetmenliğini ise Emre yılında yüzbaşı iken söylediği, ‘Osmanlı olmadı. Hiçbir şeyden pişman yaptığım şeylerin üzerine biraz daha İmparatorluğu’nun küllerinden yeni ve Okur üstlenmiş. Sonuç olarak Bilgiye ulaşmak, ustalaşmak öyle değilim. Bu yüzden yoluma bildiğim koyabilmek için bilgi birikimimi genç bir Türk devleti kurulmalıdır’ görüşü belgesel, Işıl Kasapoğlu’nun kolay olmamış. Kasapoğlu’nun kadarıyla devam ettim. Ancak geliştirmeye çalışıyorum. Geçmişle gerçekleşiyordu. tiyatroyla tanıştığı ilk günden yolu zorlu ama hep ışıklı olmuş. daha fazla öğrenebilir ve kendimi değil, o an ve gelecekle çalışıyorum. 15 yılda gerçekleştirilen Aydınlanma bugüne dek dopdolu geçen sanat Mehmet Ulusoy gibi bir ustanın Devrimleriyle, Türk toplumu laik bir hukuk düzenine kavuştu, halkın çağdaş ve uygar hayatını ve yer yer özel hayatından çırağı olmuş Paris’te. Onat bir topluma dönüşmesi başlatıldı.” kesitleri seyirciyle buluşturan bir Kutlar’ın bilgi birikiminden ‘yaşam ç al Işmaya ZOrl UyOr ’ yapım olarak çıkıyor karşımıza. geçmiş. Bir de sahnenin perileri ‘Hücum!’ n Yeni projeler ve gelecek hayallerinizden bahseder misiniz? Sözü ustaya bırakıyorum. dokundu mu insana. Sonrası hep Mustafa Kemal Türkiye Cumhuriyeti’nin Yeni projelerim oldukça fazla. Bu sıralar Kerem Alışık ve Evrim Alasya ile Çolpan n Belgeselin fikir ve oluşum tiyatro, daima tiyatro... temelini, kendi tasarladığı hücumlarla attı. İlhan-Sadri Alışık Tiyatrosu’nda “Aşk Bitti” adlı bir oyun üzerinde çalışıyorum. süreci nasıl gelişti? Özlem Yüzak, “Hücum” balıklı yazısında Ayrıca, önümüzdeki Mart sonuna kadar iki veya üç oyunum daha olacak. bu hücumların neler olduğunu da açıklıyor: Durmadan çalışmak... Belgesel, ENKA Sanat Direktörü Durmadan çalışıyorum; bu yıl tatil yapamadım. Yaşam bizi sürekli çalışmaya “Tarih 30 Ağustos 1922. Yer: Dumlupınar. zorluyor, çalışmak ise anlatmak anlamına geliyor. İçinde bulunduğum sosyal Türk tiyatrosunun en önemli usta Gül Mimaroğlu’nun önerisi ve Saat 14.00. Başkomutan Mustafa Kemal yapıda, anlatmadan yapamam; belgeselin adı da bu yüzden böyle. yönetmenlerinden Işıl Kasapoğlu. girişimleriyle hayata geçti. Daha Paşa, Türk ordusuna hücum emrini verir. Yetiştirdiği oyuncular saymakla önce ENKA Sanat, yönetmen Selçuk Savaş zaferle sonuçlanacak ve Türkiye tarihinin en önemli dönem noktası olacaktır. bitmez. Durmadan çalışan, Metin ile birlikte Genco Erkal ve örnek olabileceğimdi. Belgeselin Bu, oldukça zor bir duygu. Çünkü Bu yüzden hep Türk milletinin bağımsızlık durmadan üreten usta yönetmen Yıldız Kenter belgesellerini yapmıştı. amacı, tiyatrodaki yolculuğumun bu tür şeyleri duymak hiç kolay mücadelesinin sembolü olarak kutlarız ülkemizin hemen hemen her Bu kez, sahne gerisinde neler örnek alınması ise belki gerekliydi; değil. İnsanlar hem olumlu hem de 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı. Temel ilke noktasına dokunmuş. Paris’ten olduğunu merak etmiş olmalılar ve hedef tam bağımsızlıktı. Siyasi, mali, yoksa dediğim gibi, mesele kendimi eleştirel yorumlarda bulunabilir, ekonomik, adli, askeri, kültürel yani her Diyarbakır’a uzanan bir yolculuk ki bana teklif ettiler. İlk başta bu anlatmak değil ben ise bunlara kulağımı tıkamaya hususta tam bağımsızlık... Kısa sürede bu. Diyarbakır’da yaptıkları beni teklifi kabul etmekte zorlandım, çalışıyorum. Kendi yolculuğumda hepsinin taşlarını teker teker döşedi. en etkileyenlerden sadece biri. çünkü mesele kendimi anlatmak ‘Yaşam biçimim’ elbette herkesle birlikte ilerliyorum Denk bütçenin ekonomik bağımsızlık Diyarbakır Devlet Tiyatrosu’na değil, 45 yıldır tiyatro alanında neler n Bir insanın mesleğini anlatması için önemini iyi bilirdi. Gereğini yaptı. ama sonunda hep tek başıma İlerleme ve Aydınlanma yol gösterici oldu. oyun yönetmek için gidip bütün yaptığım, nasıl yaptığım ve nasıl ya da kendisini anlatması zor mu? kalıyorum. Tek başına yürümek Öyle bir yoldu ki hem küllerinden yeniden Elbette çok zor. Çünkü bu benim zorlu olabilir ancak çok şey öğretici doğan genç, yoksul ama onurlu Türkiye’yi için bir meslek değil ta Galatasaray bir yolculuk, bu yüzden aslında dünyanın itibarlı ülkeleri arasına soktu hem Lisesi günlerimden bu yana de Atatürk’ü dünya tarihinin en etkili liderleri mutluyum. arasına...” süregelen bir yaşam biçimi oldu. n Yanlış anlaşıldığınızı “Hücum”ları anlatırken onların son Orada tiyatro kolundan başlayıp düşündüğünüz oluyor mu? yıllarda nasıl ters yüz edildiğine de bugüne kadar süren bir yolculuk bu. Mutlaka yanlışlar yapıyorumdur değiniyor: 1974’te ilk defa İstanbul Belediyesi “Aradan koca 102 yıl geçti. Kaç nesil, kaç ama eğer bir konuda yanlış hükümet... Hücumu seven millet olduk ama Şehir Tiyatrosu’nda mızrak tutarak, anlaşılıyorsam, bunun sorumlusu çok farklı bir anlamda. figüranlık yaparak başladığım bir da benimdir; demek ki yeterince Tarım arazilerine hücum... Betonlaştır yaşam; bugün 70 yaşına geldim iyi anlatamamışımdır. Anlattığım daha çok kazan. ve halen devam ediyor. Halen her şeyde tüm samimiyetimi ortaya Hazine arazilerine hücum... Yandaşlara ihalelerle hem kazan hem kazandır. figüranlık yapıyorum. Aktörlere koyuyorum ve her oyunda elimden Kentlere hücum... Yanlış şehirleşme eşlik edip, anlatmak istediğim ve gelenin en iyisini yapıyorum. politikaları ile köyleri boşaltarak kentlere taşı toplumla paylaşmak istediğim şeyleri Yanlış anlaşılmalarım oluyorsa ama kentli olma bilincini verme.” paylaşıyorum. da, bunu pek fark etmiyorum n Başkalarının sizi anlatması demek ki kendimi tam olarak ifade Öğretmene sesleniş nasıl bir duygu? Atatürk konuşmalarının çoğunda eğitim edememişimdir. konusuna değinerek öğretmenlere “Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcilerini, sizler yetiştireceksiniz ve yeni Sovyet filmi nesil, sizin eseriniz olacaktır” der. alt, üst ve çift kimlikler... Çorum adlı yerel gazete geçen ay, genç Altın Koza’da öğretmen Sabri Lâçin’in 1937 yılında yazıp SOv YET yönetmen An A yarışmanın merakla beklenen iki Atatürk’e adadığı “Yaşa Kemâl Atatürk” başlıklı şiiri yayımladı. 87 yıl önce yazılan bu Mikhail Kalatozov’un adı Pedro Almodovar ve Todd Phillips şiir, görevlerini çağdaşlık yolunda geliştiren 1964 yapımı başyapıtı “Ben Küba” (I Am Cuba), düş kırıklığı yaratmadılar, tam tersine öğretmenlere önemli bir armağan sayılır: 60. yılına özel gösterimi ile 31. Uluslararası beğenildiler ve alkış topladılar. Evet, gülünç ama tehlikeli eğilimler Adana Altın Koza Film Festivali’nde olacak. En önemlisi damıttıkları görsel içinde medya dünyası. Yaşa Kemâl Atatürk 1959’daki Küba Devrimi öncesinde geçen tadlar gerisinde izleyicilerini Sürüklenirken vatan bir korkunç dört farklı hikâye üzerinden bir ulusun halk derinden duygulandırarak Yaşamı ve iç kimlikleri uçuruma: devrimine giden coşkulu yolculuğuna tanıklık düşündürmeyi başardılar, bir hayli Pedro Dalgaları boğarak koşup geldin Atatürk; sorgulamak... eden film, Carlos Fariñas’ın etkileyici müzikleri de hüzünlendirdiler. Yapay ya da Almodóvar Ayak bastın Samsun’a, yüreğin yana yana; Tilda Julianne Pedro Almodóvar (1949) aşk, ve Sergei Urusevsky’nin sinemanın teknik yapmacık bir hüzün değil burada Kucakladın ulusu, ağlayarak Atatürk! Swinton Moore tutku, cinsel kimlik, alt kimlik gibi sınırlarını zorlayan devrimci kamerasıyla da söz konusu olan, dünyamıza duyarlı bireysel duyguları, iç çelişkileri ve Kaplamıştı düşmanlar dört yanını vatanın, efsanevi sayılıyor. bireyseldir, unutmayalım... ama alabildiğine gerçekçi gözlerle Umurunda değildi Sultan denen alçağın; saplantıları derinlemesine işleyen, Aynı bağlamda, kırmızı halı furyası bakabilen incelikli bir yaklaşımın İçin acı duymuştu, köpürmüştü al kanın; farklı ruhsal bunalımları o kendine gerisindeki kolay tuzaklara da gerisinde tortulaşan çok katmanlı bir Kurtarmaya bu yurdu, ant içmiştin özgü, cıvıl cıvıl sevecen sinema diliyle düşmemek gerekir. Tanıtım amaçlı duygu hali. Atatürk! son derece anlaşılabilir kılan bir özel girişimleri organize edenler, sinema ustası. Alkış kronometresi... festivalde sunulan filmlerle uzaktan Sarıldı Türk ulusu eline eteğine, İspanyol yönetmen, bu kez ölüm Eline geçirdiği sopayı silah diye; Sırası gelmişken, kronometre yakından ilgisi olmayan “tanınmış İnanarak sendeki yılmaz özveriliğe sürecini sorgulayan yeni bir temaya tutma hastalığına yakalananların kişileri” satın aldıkları gala biletleriyle (fedakârlığa) el atarak sinematografisinde farklı girişte boy göstermeye davet ederler. giderek arttığı sosyal ya da kurumsal Ayrılmaz izinden senin, Kemâl Atatürk! Gümüşlük’te son konserler bir sayfa açıyor. Batı dünyası Ünü kendinden ve davet edenden medyada mantar gibi çoğalan kamuoyunu yakından ilgilendiren kaynaklı o yıldızların kırmızı halılar “alkış rekoru” haberlerine pek kulak Düşmanlarla savaştın, orduların başında, 21. Gümüşlük Müzik Festivali’nde sona ötenazi konusuna dek uzanan asmayın lütfen, demek istiyorum üzerindeki fotoğraflarını servis Çok geceler geçirdin karlı dağlar başında; gelinirken İtalyan piyanist Stefano Battaglia çizgide, yaşamın son sürecine eğilen “Türk”ü tekrar yücelttin erkinlik (özgürlük) yeniden. İçi boş, anlamsız bir edenler de arka plandaki fotoğraf ve saksafoncu Tamer Temel, 7 Eylül Cumartesi savaşında; Almodovar, savaş muhabiri ölümcül gösterge bu. Gala gösterimlerini muhabiri kalabalığının ters yöne akşamı Gümüşlük sahilindeki “Suda” Varlığınla yükselir başı Türk’ün, Atatürk! hasta kadının (Tilda Swinton) iç noktalayan konvansiyonel alkışların bakıyor olduğunu bile dikkate konserlerinde cazseverlerle buluşacak. İlk kez hesaplaşmasını yazar dostuyla ne süresi ne de gür ya da cılız almazlar! Ne Cannes ne de Venedik beraber sahne alacak Stefano Battaglia ve Yepyeni bir cumhurluk kurdun olması değildir ölçüt. Bir yapıtın festivallerine ayak basmamış (Julianne Moore) karşılıklı yaptığı Tamer Temel, festival kapsamında katılacakları Anadolu’da, olduğu anlaşılan bu promosyon söyleşiler eşliğinde işliyor. içinizde bıraktığı etkinin derinliği ve yedi günlük bir sanatçı programının sonunda Milyonlarca Türk kalbi çarpıyor Todd Phillips’in yeni jokeri “Joker : yeni bestelerini dinleyiciyle paylaşacaklar. kalıcılığıdır önemli olan. Her ne kadar haber kotarıcıları, iki festivalin Ankara’da, Folie à deux” de üst ve alt kimliklerin En sonunda kavuştun, erkinliğe Hatay’da, Festivalin kapanış konserinde ise keman prestijli olurlarsa olsunlar jüriler de merdivenlerinin farklılığından bile Bir cihana bedelsin, yaşa Kemâl Atatürk! sanatçısı Erkin Onay’la sahneyi paylaşacak hiçbir zaman “adil” olamazlar, sadece bihaber olduklarından, coğrafyayı çatıştığı, ölümle, hiçlikle sonlanan olan devlet sanatçısı piyanist Gülsin Onay, genel bir çizgi belirlerler. Sanat da kronolojiyi de rahatça birbirine hüzünlü bir aşk öyküsü. Lady Gaga ile Öğretmen Sabri Lâçin 9 Eylül Pazartesi akşamı tarihi taş ocağında ödülleri çok görecelidir, alabildiğine karıştırıverirler! Joaquin Phoenix’in son aşkı. hayranlarının karşısına çıkacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear