Catalog

gorus@cumhuriyet.com.tr 6 AĞUSTOS 2024 SALI 2 olaylar ve görüşler Erhan Karaesmen’in ardından katılım isteği üzerine, o yıl ODTÜ başına kendisinin organize edip Cumhur Aydın öğretim üyesi olarak göreve başlar. gerçekleştirdiği Ankara-Paris evgili Erhan Hoca’mızı, hattını kat eden “Fransa Teknik Cumhuriyet gazetesinin yazarı ‘Sihirli şapkası’ ve Kültür Gezileri”, en az 25 yıl SErhan Karaesmen’i 23 Temmuz ODTÜ’ye kısa kesintilerle yarım tekrarlanan “Mimar Sinan Eserleri günü yitirdik. yüzyıla yakın hizmet süresinde İstanbul-Edirne Teknik Gezileri”ni Hemen belirtmek gerekir ki Erhan Hoca’nın en büyük belirtmeden bu özeti tamamlamak Erhan Karaesmen, mühendis ve destekçisi ve yaşam eşlikçisi olanaklı olmayacaktır. sanatçı-sanatsever özellikleri bir kuşkusuz eşi Engin Karaesmen Öğrencileri üzerinde öylesine araya getiren, asla tek bir kişi Hoca olacaktır. ODTÜ’nün en derin ve kalıcı izler bırakmıştır ki olarak anılamayacak doluluk ve çalkantılı dönemlerinde karı koca daha hayattayken kendisi ve eşi zenginlikte, fazlasıyla özgün bir Karaesmenler öğrencilerin katıksız Engin Karaesmen adına üniversite insandı. güvendikleri, her daim yardım ve öğrencilerine yönelik burslar, bizzat Karaesmen, eğitimli bir ailenin akıl danıştıkları bir güven sığınağı mezun ettiği öğrencileri tarafından evladı olarak 1936 yılında İzmir’de yaşama geçirilmiştir. doğar. Babası tarım eğitimi Erhan Karaesmen’in en almak üzere Atatürk değerbilir geri dönüşler tarafından teşvik edilen bir aldığı, yıllarca karşılıksız programla genç Cumhuriyet ve çok fazla emekler için yurtdışına (Almanya) verdiği örgütler ise İnşaat yüksek eğitime gönderilir. Mühendisleri Odası (İMO) Böylesine aydınlık bir ve ODTÜ Mezun Dernekleri Sendikaların itibar kaybı ailede büyüyen ve daha olmuştur. sonra kentin en köklü Nihayet Erhan Engin ve Erhan Karaesmen Dr.Engin Ünsal direnemedi, değiştirilmesini isteyemedi ve eğitim kurumlarından Karaesmen’in siyasi ve bugüne kadar ödün vermek zorunda kaldı. İzmir Atatürk Lisesi’nden Girne AmerikAn Üniversitesi entelektüel kimliğini mezun olan Erhan Karaesmen, Hukuk FAkÜltesi olmuşlar ve bu özelliklerini yıllar somutlaştıran, Cumhuriyet gazetesi Biat sendikacılığı dönemi daha sonra İTÜ İnşaat Fakültesi’ni boyunca korumuşlardır. yazıları, seçim değerlendirmeleri, yılında Birleşmiş Milletler Günümüz sendikacılığı “özgür” değildir. yüksek mühendis olarak 1959 Erhan Hoca’nın, 1970’li yılların siyasi yorum yazıları yanında 1945örgütü kuruldu ve kurucularan Hükümete karşı bir direnç gösterememekte yılında tamamlar. Lise ve üniversite sonuna doğru kısa dönemlerle elbette bir o kadar sanat kültür biri de Türkiye idi. Örgütün bildirgesi ve eleştirmekten ısrarla kaçınmaktadırlar. yıllarında, sanat ve özellikle “Yerel Yönetimler Bakanlığı yazısı ve hatta spor, basketbol çalışma yaşamının güçlendirilmesi, sendika İşverenlerin işçi sendikalarına ve üyelerine klasik müzikle de yakınlaşmaya Müsteşar Yardımcılığı” görevleri kritikleri sadece arşivlerde özgürlüğünün varlığı konusunda hükümler karşı acımasız tutumu, işten çıkarmaların başlayan Karaesmen; önemli Türk gibi devlet ve özel sektör yönetici değil, belleklerde de yer almıştır. içerdiğinden kurucu üye Türkiye bu yaygınlığı karşısında suskudurlar. Grevler piyanistlerinden biri ve ne yazık deneyimleri de bulunmaktadır. Hocanın son yıllarında kendisinin konuda adımlar atmak zorundaydı. 3008 ertelenirken susan sendikalar çareyi ki en verimli çağında hastalığı Kendisinin kuşkusuz en önemli ve birçok mesleki ve sanat eserini sayılı İş Yasası zaten vardı ama sendika hükümetin karşısında değil, yanında nedeniyle aktif üretimi sekteye sihirli şapkası öğretim üyeliğidir kitaplaştıran ve okurlarla ve toplusözleşme konusunu kapsayan bir durmakta buldular ve hükümete biat uğrayan Tomris Öziş ve ailesi ile (ODTÜ’lülerin tanımıyla “hocalığı”). buluşturan İMO’ya bizler de şükran düzenleme yoktu. Bu nedenle hükümet 1947 ederek varlıklarını sürdürme yoluna bu kulak zenginliğinin gelişmeye Son on yılda Boğaziçi duyguları ile doluyuz. yılında 5018 sayılı İşçi ve İşveren Sendikaları gittiler. Sendikacılığımızdaki bu gelişme başladığını ifade eder. Üniversitesi’ndeki yarı zamanlı ve Sendika Birlikleri Yasası’nı çıkarmak sendikalarımızın büyük ölçüde itibar Yetiştirdiği öğrenciler görev alışı da dahil, binlerce zorunda kaldı. Bu yasa somut haklar içeren kaybına neden olmuştur. Sanat ile ilişkisi inşaat mühendisliği öğrencisine İnşaat mühendisliği ve beton değil, bir yasak savma yasası idi. Bir zamanlar ülkenin gündemini Bu müzik ve sanat merakı ve bazı ek derslerle genç mimar prefabrikasyon sektörleri ve belirleyecek kadar güçlü olan sendikaların daha sonra doktora eğitimi için adaylarına soluksuz bir eğitimci özellikle kurucularından biri Toplusözleşme ve grev çoğunluğu hükümetin gölgesine sığınmış bulunacağı, bir süre mesleki olarak yinelemek gerekirse sadece olarak anılmayı hak ettiği Türkiye İşçi sınıfı gerçek kimliğine ve temel durumdadır. Oysa yapılacak o kadar çok deneyimlerle yer alacağı mesleki dersler değil, doğru ve Prefabrik Birliği’ne katkıları da haklarına 1961 Anayasası, buna şey var ki. 6356 sayılı Sendikalar Yasası Paris’te daha da zenginleşecek, nitelikli insan olma dersleri de belki de başka yazıların konusu dayanarak çıkarılan 274 ve 275 sayılı ve 4857 sayılı İş Yasası’nda işçi ve sendika gelişecektir. Türkiye’nin hemen vermiş, onları kucaklamıştır. İnşaat olabilecek genişliktedir. yasalarla kavuştu ve 1970 yılına kadar aleyhine birçok hüküm varken hiçbir bütün sanat ve klasik müzik mühendisliği bölümünde kitap Erhan Hoca’nın gazete yazılarının sendikcılığımız altın yıllarını yaşadı. konfederasyon bir çalıştay düzenleyip sanatçıları ve aileleriyle değişik sohbetleri, birçok klasik müzik mutlaka bir köşesinde “bu satırların Sendikaların üye sayısı artmaya, değişitirilmesi gereken hükümleri belirleyip nedenlerle ilişkiler, dostluklar dinletisi ve değerlendirme anları yazarı” ifadesi yer almıştır. Sevgili toplusözleşmeler ve grevler yapılmaya, bunların değişitilmesini hükümete bir uyarı kuran Karaesmen, özellikle genç yaratan Erhan Hoca, kendi kurup hocamı, bir kez daha hak ettiğinin işçiler iş mahkemelerinde haklarını veremiyor. CHP’nin de bu konuda işçiye sanatçıların alçakgönüllü ancak geliştirdiği ilişkileri çerçevesinde pek azını aldığını gözlemlediğim aramaya ve almaya başladılar. Sendikalar, yeteri kadar destek olamaması, olası bir ısrarlı birer takipçisi, destekçisi onlarca genç mezunun yurtdışında veda törenlerinin ardından sahiden İstanbul Üniversitesi İktsat Fakültesi’ne iktidarı döneminde işçiler ve sendikalar olagelmiştir. nitelikli üniversitelerde yüksek yaşamına kalıcı biçimde dokunduğu bağlı, o zamanki adı ile “İçtimaiyat için neler yapacağını belirleyememiş olması Erhan Karaesmen İsviçre, Fransa eğitimlerini sürdürmesinde de sayısız öğrencilerinden biri ve “bu Enstitüsü”nün değerli hocaları Orhan Tuna, işçiler için ayrı bir umutsuzluk kaynağıdır. ve Amerika’daki mühendislik başrol oynamıştır. satırların yazarı” olarak sonsuz Metin Kutal, Nusret Ekin, Toker Dereli’nin Sendikalar demokrasinin varlığı için çok kariyeri adımlarının ardından Erhan Karaesmen klasikleri bir saygı ve minnetle anıyor ve katkıları ile yurdun her yöresinde eğitim önemli kuruluşlardır. Bu ülkenin yeniden 1966 yılında Orta Doğu Teknik arasında mutlaka anılması selamlıyorum. çalışmaları başlatıp işçiye sınıf bilinci hukukun üstünlüğüne kavuşmasına Üniversitesi’nin (ODTÜ) yazılı gereken beş yıl boyunca, tek Işıklar içinde dinlensin. vermeye çalıştılar. katkıda bulunabilmek için mutlaka itibar Bu olumlu gelişmeler 1970 yılında kazanmaları gerekir. Bunu da çalışma yapılan 12 Eylül faşist darbesi ile sona erdi yasalarında iş güvencesi, sendika özgürlüğü ve çıkarılan 2821 ve 2822 sayılı yasalarla konularında işçi yararına değişimler sendikal özgürlükler ciddi boyutlarda sağlayarak kazanabilirler ve kazanmak kısıtlandı. Sendikalar bu yasalara karşı zorundadırlar. 22 Temmuz’da, küresel sıcaklık ortalaması 17.15 dereceye ulaştı. Rekorların kıyısında dünya Avrupa Birliği Copernicus İklim Elif KaYnaK Değişikliği Servisi (C3S), 21 Temmuz ÖĞrenCi 2024’ü 17.09 derece ile küresel ortalama yi bilinen bir gerçektir ki insanlık, Sanayi sıcaklığın en yüksek olduğu gün olarak İDevrimi’nden bu yana ivmelenerek ilan etti. Ancak yalnızca bir gün sonra, 22 yürüttüğü faaliyetlerle gezegenin dengesini Temmuz’da, küresel sıcaklık ortalaması bir noktada durmaksızın sarsmaktadır. 17.15 dereceye ulaştı, rekor bir kez daha Yalnızca atmosfere salınan karbondioksit, kırıldı. Bir önceki rekor(lar) ise kısa bir metan gibi gazlar değildir söz konusu süre önce, 2023’ün yazında 3 Temmuz’dan olan; tarım-hayvancılık ve ticari amaçlarla 6 Temmuz’a kadar dört kez art arda tahribata uğrayan ormanlar, göller, doğal kırılmıştı. alanlar; üç bilinmeyeni oynarcasına benzer amaçlarla yok sayılan ve yok Yaklaşan kuraklık edilen ekosistemler, alınması geciktirilen 2023’ün haziran ayından beri her ay, kararlar ve fosil yakıtlardan çıkılamayan önceki yılların aynı ayına kıyasla kendi birçok yıllar daha gezegenin sağa sola sıcaklık rekorunu kırarken Türkiye son yalpalayışının nedenlerindendir. 23 yılın en kurak haziranını yaşamışken, buzullar tahminlerden çok daha hızlı eriyor Isınan dünya ve iklim değişikliği nedeniyle 2050 yılına Tüm bunlara insanoğlunun kanıksamaya dek iklim göçünün ciddi boyutlara ulaşması eğilimli durumu eklenince orman öngörülüyorken gezegenin felaketlere yangınları yalnızca yazdan yaza, binlerce sürüklenişine ilk elden tanıklık ediyoruz hektar kül olunca konuşulur, su sıkıntısı bir bakıma. İstanbul’un 50 günlük suyu kaldığında Koca bir dünya, 8 milyar insan, “bir tartışılır; aşırı hava olaylarının varlığı musibet bin nasihate bedel” anlayışıyla ancak bu olaylar cana ve mala zarar hareket ediyoruz. Durum böyle iken verdiğinde gündeme düşer ve dünyanın değil gelecek sene yeni bir sıcaklık hızla ısındığı gerçeği ise yeni rekorlar her rekorundan bahsetmek bir masal havasıyla sene kendisini bir kez daha yenilediğinde dinlediğimiz bilimin öngörülerini hatırlanır duruma gelir. Yaklaşık bir hafta önce, kaydedilen en sıcak günün, 21 ve 22 önümüzdeki yıllarda yaşamaya başlamak Temmuz’da üst üste yaşanması gibi. işten bile değil.