21 Eylül 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
[email protected] 29 TEMMUZ 2024 PAZARTESİ 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Kutuplaşan dünyada Bizim değilse batsın mantığı... eçmişte yaz demek, siyasetten ekonomiye hayatın her alanına Türkiye’nin yeri Gyayılan sorunlardan biraz olsun kaçış, hararetli tartışmalara küçük bir mola demekti. Şimdi ise halimize bakın... Yazın sıcaklığı gibi siyasi kriz ikliminde ortaçağ çıkarılıyor ve KADİR SERKAN SELÇUK de derece artıkça artıyor. çağdaş uygarlık hedefinin YAZAR Geçen haftanın gündem başlıklarının toplumumuza uymadığı arasında yerel seçimlerden ağır yenilgiyle savunuluyordu. umhuriyetin kuruluşu, çıkan iktidarın, CHP yönetimindeki Osmanlı Devleti’nin belediyeleri hedef alan mali kıskaç Çağdaş uygarlık Cgerileme döneminde adımı vardı. “Tasarruf genelgesi” Batı’nın küçümseyici tartışmaları sürerken iktidar cephesi başlayan modernleşme ve ötekileştiren tavrı, bu kez CHP’li belediyelerin Sosyal hareketlerinin son aşamasıydı. Güvenlik Kurumu’na (SGK) olan bu görüşü desteklemek Buna göre kurulan devletin ve borçlarını ödemesini istedi. CHP’den adına en çok dile getirilen toplumun rotası belirlenmiş, ise buna “Yönetimimizdeki belediyeleri savunmalardan biriydi. kimilerince çağdaş uygarlık hizmet veremez gibi gösterme çabası. Gerçekten de Batı, kimilerince Batılılaşma olarak Mali darbe yapmaya çalışıyorlar” tepkisi insanlık adına yarattığı isimlendirilen yola girilmişti. yükseldi. Gelişmelere ilişkin Sarp kazanımların yanı Sağkal imzalı kulis haberimizde CHP’li Cumhuriyetin kurulmasının sıra kapitalizme geçiş kurmayların değerlendirmeleri yer aldı. ardından yapılan devrimler bu Buna göre belediyelerin SGK borçları sürecinde ve sonrasında yolda atılan adımlar olarak tarihe üzerinden sıkıştırılması konusu Burdur’da emperyalist döneme geçti. 1-3 Ağustos arası genel başkan Özgür girmiş, yoksul ülkeleri Bu hareketlerin karşısında Özel’in de katılacağı toplantıda ele bir sömürü alanı olarak olanların önemli bir bölümü, alınacak. İktidar kaybettiği belediyeler görmüştü ve iki büyük savaşının cepheleri, en kaba Bu şartlar, taşıdığı gericiliklerinin paravanı üzerinden CHP’nin elini kolunu bağlayıp, dünya savaşı yaşanmıştı. ayrımla ABD öncülüğündeki risklerin yanı sıra Türkiye’ye yurttaşın desteğini alma hesabı yapıyor olarak Doğu’nun görkemini ve olabilir. Ancak temel yaşam maliyetlerinin Ancak Cumhuriyetin Batı ile Çin öncülüğündeki Doğu değerlendirebileceği fırsatlar üstünlüğünü öne sürdüler. Bir her geçen gün arttığı, çarşı pazarın el kurucu kadrosunun hedefi; olacak gibi görünmektedir. Yani da sunmaktadır. İki tarafa da başka deyişle, Doğu övgüsü yaktığı bir ortamda sosyal belediyecilik Batı’nın bu yönünden ziyade bir tarafta emperyalist diğer eşit mesafede duran, barışı, maskesi altında ortaçağa duyulan sunan ana muhalefetteki yerel Fransız Devrimi ile insanlığa tarafta ise antidemokratik ve insan haklarını, demokrasiyi ve özlem dile getirilmekteydi. yönetimlere yönelik baskı girişiminin kazandırılan laiklik, demokrasi, dünya egemenliğini ABD’ye insanlığın geleceğini savunan Bu, Osmanlı’nın en büyük ve ters tepmesi olasılığı hiç de öyle yabana insan hakları gibi kavramları bırakmak istemeyen güçler bir Türkiye, bu duruşuyla korkulan devlet olduğu günlere atılır gibi değil. Hele ki yurttaşlık görevini topluma benimsetmek ve yapmış, sandığa gitmiş, tercihini birbirleriyle çarpışacak, önceki savaş istemeyen ve bunun dönüş isteğiydi. Oysa Batı teknik göstermişken iradesinin sorgulanması çağdaşlığı yakalamaktı. Aynı savaşlarda olduğu gibi olan yine doğuracağı sonuçların farkında ilerlemelerle birlikte Aydınlanma noktasında... Yurttaş kavgadan ve kadroların “Batılılaşma” yerine insanlığa olacaktır. olan güçlere öncülük edebilir. çağına ulaşmış, eski devirlere çözümsüzlükten bıkmış durumda. “çağdaş uygarlık” kavramını Türkiye işte bu iki cephenin tam Böylelikle Doğu ile Batı arasında dönüş imkânsızlaşmıştı. Şimdi iktidarın CHP’li belediyelere kullanmalarının nedeni de merkezindedir. İki tarafın birinden sıkışmaktansa barışçıl yeni bir Gerici zihniyet, bu gerçeği hep göndereceği “borç bildirimleri”yle buydu. yana alınacak bir tavır ülkeyi adeta geleceğin önünü açabilir. Ancak görmezden geldi ve bu anlayış sürecin daha da gerileceği gözüküyor. Bugün dünya iki ayrı kampa bir ön cephe durumuna sokmasının mevcut iktidarın bu fırsatı yukarıda da belirtildiği gibi “Biz Peki ama iktidarın bunca yıldır yönettiği bölünmüş durumdadır. yanında, Türkiye’yi muhtemel değerlendirebilecek kadar açık belediyelerin borçlarını, seçim aralarında Doğuluyuz” sözüyle günümüze “kapanan” borç defterleri iddialarının Yakın zamanda çıkabileceği görüşlü ve cesur davranabileceği kadar sürdürüldü. Böylece savaşın en güvenliksiz bölgesi hesabını kim verecek?... Aydınlanma çağının karşısına hesaplanan üçüncü dünya haline getirebilir. ise kuşkuludur. Hukuk devleti Yazarımız Barış Terkoğlu’nun duyurduğu, MHP’nin Sinan Ateş davasına ilişkin mahkemeye yazar, gazeteci, siyasetçilerin de bulunduğu 154 kişilik isim listesi vermesinin Felsefe karın doyurur! yankıları sürüyor. Terkoğlu yazısında MHP’nin cinayeti sorgulayanlardan şikâyetçi olmasını gündeme taşımıştı. EDA KURT otokrasi geleneksel bir gizlilik etmek, sonra da özgürlüğü Mahkeme bu listeyi reddetmişti ama sistemi geliştirir!” demektedir. koruyabilmek imkânsızdır ve AVUKAT MHP lideri Bahçeli’nin gözdağına önemsiz bir kötülüğü çok daha Benedictus Spinoza ise Politik varan çıkışları dikkat çekti. Cumhuriyet büyük bir kötülükle engellemek İnceleme adlı eserinde “Devlet ans Kelsen, “Demokrasi” gazetesinin “Olayların Ardındaki Gerçek” istemek, deliliktir!”. işlerini gizli saklı şekilde çekip köşesinde yer alan ifadeleri bir kez daha Hadlı yapıtının “Başkanların Spinozacı demokrasinin en vurgulamakta yarar var: “Liste yayımlayıp çevirebilenler devleti bütünüyle Seçimi” adlı bölümünde, “Hâkim zamanı gelince gereği yapılacaktır ayırt edici özelliği lider kültünün ellerine geçirirler; savaşta olan kendini kanıtlama ilkesi demenin hukuk devleti ve demokrasi reddi, asla tek bir kişiye bel ve eleştiri özgürlüğüyle, kamu düşmana tuzak kurar gibi barışta ilkeleri içinde yeri yoktur.” bağlamayan katılımcı süreçtir idaresindeki hatalar kolaylıkla yurttaşlara tuzak kurarlar!” ve Spinoza, Politik İnceleme ve çabucak açığa çıkarılır; oysa Laik, bilim ve akıldan demekte ve şu şekilde devam adlı eserinde görev ihmalini, memurların otoritesini olduğu etmektedir: “Birisine kayıtsız yana eğitim yolsuzluğu, yasaların bizzat yasa gibi korumayı hâkim ilke sayan şartsız kamusal işleri teslim Siz değerli okuyucularımızın da bildiği yapıcılar tarafından gibi referans gazetesi Cumhuriyet, çiğnenmesini ki; evet siz kazanıyorsunuz, en büyük önder Atatürk’ün ilkeleri izinde, önlemenin tek demokratik, laik, hukuk devletinden azından kazancınızın yüzde yana çizgisiyle ilk günkü gibi yayınlarına yolunun, karar 10’unu da asgari olarak, vergi ÇÇocuklarocuklar devam ediyor. Aydınlanmanın izinde, alım ve denetim olarak verin. bilim ve akıldan yana. Bu çerçevede süreçlerinde asla bir Buradaki getirmiş olduğumuz ülkemizdeki yaşamsal krizlerden birinin veya birkaç kişiye düzenleme bu. Burada bir de eğitim konusunda olduğunun tatildetatilde bel bağlamamak, şekilde vergiden muaf olmuş bilincinde. sürekli biçimde Okullara tarikatları, imamı sokan ya da alınması gereken biraz zihniyete, ÇEDES uygulamasının yarattığı yeterince kalabalık daha sermayeye yönelik vergi” kitapkitap sorunlara yönelik sıklıkla uzmanların, bir denetim demiştir. eğitimcilerin tepkilerini ve uyarılarını mekanizması aktarıyoruz. Geçen hafta “Din dayatması Vasatlığın iktidarı kurmak olduğunu okusun...okusun... sonuç vermedi” başlıklı haberimiz Akılla açıklanamayan şeylerin söylemiştir. geniş yankı buldu. Eylül Barut imzalı sorumlusu seçmen mi yoksa on haberimizde, iktidarın okulöncesinden Sorumlu kim yıllardır ilmek ilmek işlenen yükseköğretime kadar yaşama Bu kadar felsefe toplum mühendisliğinin sonucu geçirdiği uygulamalarda dini temel alan SETSETSET---111 politikasının tutmadığına işaret edildi. yeter derseniz hemen olarak tek suçlu siyaset mi! Bu çerçevede ÖSYM’nin Yükseköğretim “Benim memurum işini bilir” güncele geçelim. Kurumları Sınavı’na ilişkin açıkladığı Medyada yer alan diyen başkanlar belli ki ne istatistiklere göre din kültürü ve ahlak haberlere göre yukarıda anlatılan bilimsel bilgisi dersinde doğru yanıt ortalamasının AKP’nin hazırladığı anlamda demokrasiden ne de 6 soruda 1.275 olduğuna işaret Spinoza ve diğer düşünürlerden yeni vergi paketinin edildi. Yani AKP, “dindar nesil hedefli kendi eğitim modelinde” bile başarılı ilk imzacısı AKP haberdardı ki bu çok acıdır; diğer olamamıştı. Bir önceki hafta da Eğitim milletvekili Nilgün ihtimalin ucu ise yukarıda bahsi Şefimiz Figen Atalay’ın haberinde, Ök’ün eşinin üzerine geçen “barışta yurttaşa kurulan yaklaşık 3 milyon öğrencinin girdiği 735 TL yerne tuzağa” çıkıyor. Eğitimden (içine kayıtlı şirket son beş; Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın %50 ndrmle Ök’ün ağabeyiyle bilim-kültür-sanat katmazsak asla sonuçlarına göre fen bilimleri netlerinin birlikte kurduğu eğitim değildir) on yıllarca ari 367,5 TL düştüğü aktarılmıştı. Matematik, fizik, şirket ise son üç tutulan, okumayan, düşünmeyen biyoloji, kimyada da durum parlak değil. “Bilimden sadeleştirme yapıldı, dini nesiller yaratma politikasının SETSETSET-2-2-2 yılda hiç vergi içerikli derslerin dayatıldığı bir gerçek var. vermedi. Habere geldiği nokta bugünün Sonuçlar eğitimde çöküşün göstergesi” göre Ök, komisyona Türkiye’sidir. Kitleleri vasatlıkta, diyen eğitimcilerin, gelinen durumu “Bu, teklife ilişkin yaptığı cehalette eşitlemek... AKP’nin karnesi” diyerek özetlemesi ise Fazla söze gerek yok. sunumda “Biz, dikkat çekiciydi. burada, kazanan Özetle felsefe karın doyurur, Kimi çevreler eğitim haberlerimizin mantığını kavrayamamış olacak ki yani zaten kurumlar özgürleştirir ve sizi, en büyük konuyu üstünkörü bir laiklik tartışması vergisi ödeyen, düşmanınız olan cehaletinizden içine çekme arayışında. Oysa gazetemize korur. Fransız Devrimi’nin en ödemeleri gereken konuşan eğitimcilerin, “Öğrenciler 735 TL yerne ama kurumlar önemli sonucu Kant’ın ifadesiyle, okuduklarını anlamıyor. Verilen eğitimin vergisi doğmuş sadece orada olup biten değil; niteliksizliği öğrencilerin edinmesi %50 ndrmle fakat, almış oldukları aynı zamanda onun yankılarıydı gereken bilgilerin edinilmesini engelliyor. 367,5 TL Bu durum tüm derslerin işlenişindeki teşvikler, istisnalar da. Çünkü aristokratların sorunu ortaya çıkarıyor. Eleştirel vesairelerle Tanrı vergisi olarak görülen düşünme öncelenmeli” sözleri gelinen kurumlar vergisi ayrıcalıklarının yok olabileceğini noktanın özeti aslında. ödeyemeyen tüm dünya gördü. Elbette bir gün Atatürk’ün dediği gibi “En büyük savaş, yani ödemez hale biz de göreceğiz dünyanın büyük cahilliğe karşı yapılan savaştır.” gelenlere diyoruz büyü bozumunu...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear